Demek ki

zhra89

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
15 Temmuz 2013
575
90
“Bodur, cahil, çirkin” diye küçümseyip “Koyun koyun” dediğin seçmenin sandıkta koyduğu tavırda 1950’den beri değişen bir şey yokmuş… Tekerrür eden tarih değil aptallığınızmış…
Yan yana gelen muhalefet bileşenlerinin sayısı değil, barış ve demokrasi konusundaki söylemlerinin “işlevi” önemliymiş…
Kadir Topbaş’ın halka “geçen” sahiciliğini, mekanik jestlerle taklit etsen bile alacağın oy en fazla Sarıgül’ünki kadar oluyormuş…
Binali Yıldırım gibi, partinin oylarını 7-8 puan arttırsan da seçimi kaybedince centilmenliği elden bırakmamak mümkünmüş…
BDP’ye “bölge partisi” eleştirisi yaparken, sıkışıp kaldığın Ege’den çıkmadan Türkiye partisi olamayacağını da düşünmen gerekiyormuş…
Siyasi bilinci ve sağduyusu yüksek Kürt seçmeni Gezi’ye taşıyıp Kemalist-arkaik sola yamama projende meşhurlar serisinin en popüler adayını kullansan da avucunu yalıyormuşsun. Hatta 2009 yılında DTP’nin İstanbul’da aldığı oyun bile gerisine düşüyormuşsun…
Osman
Baydemir gibi barış yanlısı, demokrat siyasi bir figüre, siyasetin
yerel dinamiklerini de hiçe sayıp, “Urfa’ya sürirem ulen” diyerek gücünü
sınamamalıymışsın…
Ancak “ecel terleri” döküp finişi göğüsleyebilen bazı AK Partili belediye başkanlarının, Erdoğan’ın seçmen nezdindeki prestiji dışında “artılar” oluşturmalarının zamanı çoktan gelmiş… Seçmen kimilerinden bıktığını sandıkta pekâlâ hissettiriyormuş.
Face
hesapların asgari 5000 RT alan twitlerin kararsız seçmenler
dağıtıldığında bile sandığa yansıması kıytırık bir fav’dan fazlası
değilmiş…
Saçlarını parmaklarına dolayan kolejli kız edasıyla
çizdiğin “ay jüneyt 2 milyon takipçin var daha ne konuşuyoruz”
şeklindeki siyaset projeksiyonları, partine oy değil, olsa olsa sana
sokakta hiçbir gerçekliği olamayan 3-5 takipçi kazandırıyormuş…
Seçmenin
refleksini neredeyse bire bir okuyan demokrat medya değil, manşetleri,
haberleri ve köşe yazılarıyla seçim sonuçlarının uzağından bile
geçemeyen merkez medya halkı kandırıyormuş… Seçim sonuçları için “her şeyine” iddiaya girip yanılınca yan yatan kalemlerin zaten “hiçbir şeyleri” yokmuş…
İl
il AK Parti dışında oy verilecek partilerin isimlerini yayınlasa da.
Yurtlarındaki öğrencileri tehdit etse de. İş yerlerindeki çalışanları
sıkıştırsa da. Şantaja, montaja başvursa da. Yargıdaki, polisteki,
medyadaki gücünü kullansa da. Seçim sonuçlarını manipüle etse de… Cemaatin kendi tabanında bile hükmü yokmuş…
Seçim
öncesi manipülasyon bir yere kadar etkili olsa da seçim sonuçları
açıklandıktan sonra bu yola meyletmenin adı tek kelimeyle ahmaklıkmış…
“Elektrikler kesildi seçimi kaybettik” komedisi artık trajediye dönüşmüş…
Onurlu
Dersimliler günü gelince, coğrafyalarındaki katliamın hesabını sandıkta
layıkıyla sorup, üzerlerine yapışan “Stockholm Sendromu"nu da çöpe
atabiliyorlarmış…
Kadınlarına seçme ve seçilme hakkı 80 yıl önce “verilen” Türkiye’de, başörtülü bir belediye başkanı nihayet seçilebiliyormuş….
KONDA bu işi “yine” biliyormuş arkadaş. Bravoymuş Tarhan Erdem’e ve Bekir Ağırdır’a…

AK Parti seçmeninin suçu ne?

Haklısınız, herkese çaktık, dönüp biraz da kendimize bakalım.
Evet,
bu 8. Seçim zaferinin ardından Çözüm Süreci, demokratikleşme,
yolsuzlukla radikal mücadele, şeffaflaşma, AB üyeliği gibi konularda
artık AK Parti’den daha radikal adımlar bekliyoruz. Bu noktada Tayyip
Erdoğan’ın siyaset dışı yöntemlere tenezzül etmeden centilmence siyasi
partilerini destekleyen tüm Türkiyeli seçmenleri Başbakan sıfatıyla daha
sıkı sahiplenmesi de hayati önemde. Yani gerekirse 1-2-3 daha fazla balkon konuşması…
Ancak
bu talepleri her fırsatta dile getiren gazeteciler, yazarlar olarak,
sizce AK Parti seçmenini fazlasıyla ihmal edip haksızlık etmiyor muyuz?
Öyle
ya, bu ülkenin yüzde 45’i pek çok beklentisini ve önceliğini öteleyip
sandığına, demokrasiye sahip çıktı. Üstelik de dört bir yandan gelen
bangır bangır manipülasyonlara, baskılara, aşağılamalara rağmen. Oturdu,
düşündü ve bir siyaset profesörüne taş çıkartacak “muhasebenin”
ardından bireysel artısını pozitif sonuçlar üretecek enerjide bir
çoğunluğa dahil etti. Bu dünyanın her yerinde takdir edilecek,
onurlandırılacak bir seçmen refleksidir. Ama bizde nedense bunca insana
âdeta utanılacak bir iş yapmışlar muamelesi yapılıyor. Ya da en azından
“tamam” büyütmeyin nasihatleri veriliyor. Bence bu da “göbeğini kaşıyan adam” metaforunun “tevazu telkini” sosuna batırılmış ürkekçe bir tezahürü.
AK Parti seçmenini, siyasi aktörlerini yönetime getirmek için kurguladıkları seçim oyunundaki başarılarından, akıllarından, sağduyularından ötürü haddim olmayarak ama ağız dolusu tebrik ediyorum.

http://www.turkiyegazetesi.com.tr/melih-altinok/578912.aspx

bir not (yazı bana ait değil ona göre okunsun lütfen:nazar:)
 
ama yüzde 45 sadece akp'nin...
diğer 55'de diğer partilere dağılmış şekilde...
 
Dünyadaki diktatòr oy oranlarına baktığınızda en düşük oy oranı %45.......google dan teker teker bakabilirsin
Siyasetteki yapılan tüm yanlışların aklama yeri sandık değil sandık kafalı arkadaşım.......bir miktar mahkemelerin çalışması gerekiyor.....o da bizde yok
Akp li olaraktan bodur çirkin dediler bize ühüü üühü.........çok meraklıysan insanların neye oy verdiğini biraz siyaset tarihi araştır ......diktstörlüklerde oy oranı neden %90 lara vurmuş tıpkı mursi gibi
 
Demek ki...

Bu millete efelik yapacaksın.

Lanlı lunlu konuşacaksın.

Kadının çocuk sayısına karışacaksın,vajinasındaki fetüsün peşine düşeceksin.

Rabia işaretiyle galeyana getirip idamlar hakkında ağzını açmayacakmışsın.

Ohh,yap başbakanım yap.Benzini 10 lira yap,vergileri arttır,ama sen yeter ki yol yap.:21::21:


ama yüzde 45 sadece akp'nin...
diğer 55'de diğer partilere dağılmış şekilde...

Eeee AKP'nin olunca ne oluyor ? Siz hepiniz ben tek diyen mahallenin küçük delikanlıları geldi aklıma.

Çoğunluğun söylediği şeyler her zaman doğru olmayabilir. Kabul et ya da etme sevmeyen daha fazla.
 
O %45i özerklik konusunda da görmek isteriz.. :KK14:

Sayıları da fazla %45 boru mu:KK14: Oralara hizmet için de lütfen onlar gitsin, kendi çocukları gitsin.:KK14:.
Lütfen desteklerinizi yolda bırakmayınız, aynı duyarlılığı beklemekteyiz:KK14:
 
O %45i özerklik konusunda da görmek isteriz.. :KK14:

Sayıları da fazla %45 boru mu:KK14: Oralara hizmet için de lütfen onlar gitsin, kendi çocukları gitsin.:KK14:.
Lütfen desteklerinizi yolda bırakmayınız, aynı duyarlılığı beklemekteyiz:KK14:

Kanka yaygara yapma ne özerkliği...:KK14:
 
Kanka yaygara yapma ne özerkliği...:KK14:

Hacı ben şimdiden yaygaramı yapayım da sonra niye sustunuz gezicileeeerrr chplilerrr mhplilerr nerdeydiniiizzz deme fırsatları kalmasın:KK14:
neme lazım özerkliği bile bize bağlarlar.

Şimdi konuşayım ki özerklik verilince oralara siz hizmete, memuriyete gidin diyebileyim. zira destek veren ben değilim veren gitsin dimi ama:KK14:
o zaman yok ben gitmem derlerse görürüm ben o seçmenleri:KK51:
 
Son düzenleme:
Bu nasil bir usluptur yahu saygi duymuyorum bu tarz yazarlara oyuzden yorum yapacak deger gormuyorum.Aferin boyle devam edin halki birbirine dusman edin ne guzel.
 
Demek ki...

Bu millete efelik yapacaksın.

Lanlı lunlu konuşacaksın.

Kadının çocuk sayısına karışacaksın,vajinasındaki fetüsün peşine düşeceksin.

Rabia işaretiyle galeyana getirip idamlar hakkında ağzını açmayacakmışsın.

Ohh,yap başbakanım yap.Benzini 10 lira yap,vergileri arttır,ama sen yeter ki yol yap.:21::21:




Eeee AKP'nin olunca ne oluyor ? Siz hepiniz ben tek diyen mahallenin küçük delikanlıları geldi aklıma.

Çoğunluğun söylediği şeyler her zaman doğru olmayabilir. Kabul et ya da etme sevmeyen daha fazla.

Ahaha, "insan kendine eziyet edeni severmiş" sözü doğru galiba ..:
 
İslerine gelince nasil da Ataturkcu kesilip secme secilme hakkindan bahsediyolar be ama hala Atanin adini agzina almak yok .Korkmasin bu yazar bu kadar yahuu


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Ahaha, "insan kendine eziyet edeni severmiş" sözü doğru galiba ..:

Aynen öyle abla.Bu bebeklikten kaynaklı,Freud da öyle demiyor mu ? :KK53: Anneler ya aşırı besliyor oral dönemde ya tutarsız...Sonrasında da geri dönüşü olmayan durumlar.Suçlama,kınama veya küfür eğilimi,aşırı bağımlılık geliştirme hep bu dönemin kalıntıları.:KK14:
 
Aynen öyle abla.Bu bebeklikten kaynaklı,Freud da öyle demiyor mu ? :KK53: Anneler ya aşırı besliyor oral dönemde ya tutarsız...Sonrasında da geri dönüşü olmayan durumlar.Suçlama,kınama veya küfür eğilimi,aşırı bağımlılık geliştirme hep bu dönemin kalıntıları.:KK14:

Sesli güldüm yeminle:KK60:
Haklı görünüyosun sevdam:KK60:
 
Aynen öyle abla.Bu bebeklikten kaynaklı,Freud da öyle demiyor mu ? :KK53: Anneler ya aşırı besliyor oral dönemde ya tutarsız...Sonrasında da geri dönüşü olmayan durumlar.Suçlama,kınama veya küfür eğilimi,aşırı bağımlılık geliştirme hep bu dönemin kalıntıları.:KK14:

Bildigin Gelisim Psikolojisi yardiriyosunn sevdalinka :))


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Dünyadaki diktatòr oy oranlarına baktığınızda en düşük oy oranı %45.......google dan teker teker bakabilirsin
Siyasetteki yapılan tüm yanlışların aklama yeri sandık değil sandık kafalı arkadaşım.......bir miktar mahkemelerin çalışması gerekiyor.....o da bizde yok
Akp li olaraktan bodur çirkin dediler bize ühüü üühü.........çok meraklıysan insanların neye oy verdiğini biraz siyaset tarihi araştır ......diktstörlüklerde oy oranı neden %90 lara vurmuş tıpkı mursi gibi

yorumunuzdaki tavrınızı hiç beğenmedim:KK20::KK19::KK47::KK47:
 
X