- 3 Şubat 2018
- 6.636
- 25.385
- 548
- 28
- Konu Sahibi Bir Eylul Aksami
-
- #1
6 Şubat depremlerine Malatya'da yakalanan biri olarak seni çok iyi anlıyorum. Yaşadıklarına çözümüm maalesef yok ama anlıyorum. Sadece normal rutinlerimizi elimizden geldiğince yapmamız gerektiğini biliyorum. Bize iyi gelecek şeyin bu olduğunu söylüyorlar.Daha önce de konu açmıştım hanımlar. Adana’dayız biz. 6 şubattaki hatırlamak bile istemediğim depremden sonra bir süre İç Anadolu’da akrabaların yanında kaldık, daha sonraki süreçte ise köy evi, araba, çadır arasında mekik dokuduk çünkü artçılar devam etti hep.
Bu süreçte uzmanlar Adana’da çok büyük bir tehlike beklemediklerini söylediler ve apartmanımız da 2 farklı uzman tarafından kontrol edilip güvenli denilince (aradan da 1 ay geçtiği için) biz mecburen eve yerleştik diğer herkes gibi.
Ancak dün akşam saat 11’e doğru bir anda yerden garip bir gürültü geldi ve deprem oldu, derecesi çok fazla değildi ama yüzeye yakındı, çok korktuk ve herkes aşağılara indi sarsıntı bitince.
Psikolojim darmadağın vaziyette. Her an tetikte olmak, acaba sallanıyor muyuz acaba bir şey olacak mı diye düşünmek çok zor. Üstelik geçen depremdeki kayıplar hala çok taze ve onları da düşündükçe çok kötü oluyorum. Ailesini, nişanlısını, arkadaşlarını, evini kaybedenler… Bizim de tanıdığımız bir aile vefat etti mesela.
Bilmiyorum sadece yazmak ve içimi dökmek istedim. Belki biraz moral vermek istersiniz veya “seni anlıyorum” deseniz bile yeterli olur. Teşekkür ederim.
Geçmiş olsun öncelikle. Adana ya çok yakınız, hissederdik hep biz ama bu kez azdı şiddeti demek.. biz. Güya iç adanoludayız, adana ile de sınırız böyle de söylemiş kadar oldum daDaha önce de konu açmıştım hanımlar. Adana’dayız biz. 6 şubattaki hatırlamak bile istemediğim depremden sonra bir süre İç Anadolu’da akrabaların yanında kaldık, daha sonraki süreçte ise köy evi, araba, çadır arasında mekik dokuduk çünkü artçılar devam etti hep.
Bu süreçte uzmanlar Adana’da çok büyük bir tehlike beklemediklerini söylediler ve apartmanımız da 2 farklı uzman tarafından kontrol edilip güvenli denilince (aradan da 1 ay geçtiği için) biz mecburen eve yerleştik diğer herkes gibi.
Ancak dün akşam saat 11’e doğru bir anda yerden garip bir gürültü geldi ve deprem oldu, derecesi çok fazla değildi ama yüzeye yakındı, çok korktuk ve herkes aşağılara indi sarsıntı bitince.
Psikolojim darmadağın vaziyette. Her an tetikte olmak, acaba sallanıyor muyuz acaba bir şey olacak mı diye düşünmek çok zor. Üstelik geçen depremdeki kayıplar hala çok taze ve onları da düşündükçe çok kötü oluyorum. Ailesini, nişanlısını, arkadaşlarını, evini kaybedenler… Bizim de tanıdığımız bir aile vefat etti mesela.
Bilmiyorum sadece yazmak ve içimi dökmek istedim. Belki biraz moral vermek istersiniz veya “seni anlıyorum” deseniz bile yeterli olur. Teşekkür ederim.
Kimseyi korkutmak değil derdim ama bazı binalar toprak gibi dökülüyor, yaşam üçgeni oluşmuyor pek o binalarda. Kuzenlerimin cenazelerini çıkardığımız binada katlar arasında neredeyse boşluk kalmamıştı mesela. Evet bir gün hepimiz öleceğiz ama sağlam binalarda yaşamak varken bir gün öleceğiz diye bunu kabullenmek saçma.ailem o 11 şehirden birinde yaşıyor
ben de deprem anında o şehire 80/90km uzakta bir şehirde nöbetteydim
yani depremi bayağı hissettim.
sonrasında kısa vadede olsa bir iki deprem bölgesinde gönüllü çalıştım
ben de deprem hiçbir anksiyete yaratmadı ve yaratmıyor.
hatta depremden sonra annemlerin çok güvenli olan müstakil evinden kendi çalıştığım şehre binaya taşınma kararı aldım ( güvenliklerini de bilmiyorum açıkçası)
deprem için şunu söyleyebilirim baza yanları çok ama çok güvenli.
yatağınızın yanına güzel bir deprem çantası hazırlarsaniz kolay kolay bir sorun yaşamazsınız
maalesef hiç kimse bunu yapmamıştı, yapani hiç duymadım ve görmedim
Öte yandan öyle ya da böyle ölüm var , hepimiz öleceğiz.Bence çoğu insan bunun bilinçdışı olarak farkında değil
bu çağın bu kadar tüketim üzerine kurulma nedeni bu , insanlar öleceklerini kabul etmeyip ölüm korkusunu sürekli bastırmaya çalışıyorlar ,yemekle tuketmekle saçma sapan toksik ilişkilerle ya da aşırı çalışarak bunu yapıyorlar
Bana kalırsa Ankara'ya filan taşınınDaha önce de konu açmıştım hanımlar. Adana’dayız biz. 6 şubattaki hatırlamak bile istemediğim depremden sonra bir süre İç Anadolu’da akrabaların yanında kaldık, daha sonraki süreçte ise köy evi, araba, çadır arasında mekik dokuduk çünkü artçılar devam etti hep.
Bu süreçte uzmanlar Adana’da çok büyük bir tehlike beklemediklerini söylediler ve apartmanımız da 2 farklı uzman tarafından kontrol edilip güvenli denilince (aradan da 1 ay geçtiği için) biz mecburen eve yerleştik diğer herkes gibi.
Ancak dün akşam saat 11’e doğru bir anda yerden garip bir gürültü geldi ve deprem oldu, derecesi çok fazla değildi ama yüzeye yakındı, çok korktuk ve herkes aşağılara indi sarsıntı bitince.
Psikolojim darmadağın vaziyette. Her an tetikte olmak, acaba sallanıyor muyuz acaba bir şey olacak mı diye düşünmek çok zor. Üstelik geçen depremdeki kayıplar hala çok taze ve onları da düşündükçe çok kötü oluyorum. Ailesini, nişanlısını, arkadaşlarını, evini kaybedenler… Bizim de tanıdığımız bir aile vefat etti mesela.
Bilmiyorum sadece yazmak ve içimi dökmek istedim. Belki biraz moral vermek istersiniz veya “seni anlıyorum” deseniz bile yeterli olur. Teşekkür ederim.
anladım da ben tutacağıniz binaya hiç bakmayın direkt salın gibi bir şey mi yazmisim ?Kimseyi korkutmak değil derdim ama bazı binalar toprak gibi dökülüyor, yaşam üçgeni oluşmuyor pek o binalarda. Kuzenlerimin cenazelerini çıkardığımız binada katlar arasında neredeyse boşluk kalmamıştı mesela. Evet bir gün hepimiz öleceğiz ama sağlam binalarda yaşamak varken bir gün öleceğiz diye bunu kabullenmek saçma.
Biz kendimize bunu bile isteye mi yaptık diye düşünüyorsunuz siz? Küçük bir kıyamet yaşadık. Can pazarı dedikleri şey gerçek oldu buralarda. Sizi tebrik ediyorum çok sağlam bir psikolojiniz varmış. Evet depreme nerede yakalanacagimiz bilinemez ama biz bütün binaların sağlam olmasını istiyoruz, bunu istemek de hakkımızdır diye düşünüyoruz.anladım da ben tutacağıniz binaya hiç bakmayın direkt salın gibi bir şey mi yazmisim ?
olabildiğince bakın elbette bina sağlam mi vs bunu takıntı haline getirip her şeyi buna göre yaşamakta bana göre pek yaşamak sayılmıyor açıkçası.
bu tarz anksiyete atakları kolay kolay geçmiyor, siz kendinize bunu yapmak istiyorsanız yapın.
ben yapmıyorum kendi deneyimimi paylastim.
o şekilde bir binada da öleceğim varsa ölürüm
sonuçta herkes depreme evinde yatağında yakalanmıyor.
nerede olacağının hiçbir garantisi yok.
Yazdıklarımı mantığınızla okumadığınızı düşünüyorum açıkçasıBiz kendimize bunu bile isteye mi yaptık diye düşünüyorsunuz siz? Küçük bir kıyamet yaşadık. Can pazarı dedikleri şey gerçek oldu buralarda. Sizi tebrik ediyorum çok sağlam bir psikolojiniz varmış. Evet depreme nerede yakalanacagimiz bilinemez ama biz bütün binaların sağlam olmasını istiyoruz, bunu istemek de hakkımızdır diye düşünüyoruz.
Kadercilik oynamayacağım.
Çok geçmiş olsn.. 99 depremini yaşamış biri olarak sizi çok iyi anlıyorum. Anlatıklarınızı yaşadık. 2 yıl barakada yaşadık. Yıkım verilen binamızın orta hasara çevirip güçlendirme yaptılar. Eşim askerdeydi o dönem, gelir gelmz evimi bırakıp kiraya çıktım. Sonrasında ev aldım bir daha o binaya dönmedim. Şu anki depremden sonra şimdi buradaki 24 yıllık yıkım verilmiş ağır hasarlı evleri yıkmaya başladılar... Dşünebiliyormusunuz 24 yıl sonra yıkmaya başladılar. Biz kimlere güveneceğiz.Daha önce de konu açmıştım hanımlar. Adana’dayız biz. 6 şubattaki hatırlamak bile istemediğim depremden sonra bir süre İç Anadolu’da akrabaların yanında kaldık, daha sonraki süreçte ise köy evi, araba, çadır arasında mekik dokuduk çünkü artçılar devam etti hep.
Bu süreçte uzmanlar Adana’da çok büyük bir tehlike beklemediklerini söylediler ve apartmanımız da 2 farklı uzman tarafından kontrol edilip güvenli denilince (aradan da 1 ay geçtiği için) biz mecburen eve yerleştik diğer herkes gibi.
Ancak dün akşam saat 11’e doğru bir anda yerden garip bir gürültü geldi ve deprem oldu, derecesi çok fazla değildi ama yüzeye yakındı, çok korktuk ve herkes aşağılara indi sarsıntı bitince.
Psikolojim darmadağın vaziyette. Her an tetikte olmak, acaba sallanıyor muyuz acaba bir şey olacak mı diye düşünmek çok zor. Üstelik geçen depremdeki kayıplar hala çok taze ve onları da düşündükçe çok kötü oluyorum. Ailesini, nişanlısını, arkadaşlarını, evini kaybedenler… Bizim de tanıdığımız bir aile vefat etti mesela.
Bilmiyorum sadece yazmak ve içimi dökmek istedim. Belki biraz moral vermek istersiniz veya “seni anlıyorum” deseniz bile yeterli olur. Teşekkür ederim.
İnan bana her gece rüyamda deprem.İzmir de depreme yakalandim.Ciddi anlamda sallandım.3 çocukla çaresiz şekilde evin içinde binanın yıkılma olasılığını bekledim. Bitince depremde evi yikilanlara ilk yardıma koştuk yan yatmış binaları vinçle desteklemeleri gördüm amaaa yaşamadığım sizin yaşadığınız o deprem kadar etkilenmedim.3.gun bir şeyi bahane ederek evde bağıra çağıra ağladımDaha önce de konu açmıştım hanımlar. Adana’dayız biz. 6 şubattaki hatırlamak bile istemediğim depremden sonra bir süre İç Anadolu’da akrabaların yanında kaldık, daha sonraki süreçte ise köy evi, araba, çadır arasında mekik dokuduk çünkü artçılar devam etti hep.
Bu süreçte uzmanlar Adana’da çok büyük bir tehlike beklemediklerini söylediler ve apartmanımız da 2 farklı uzman tarafından kontrol edilip güvenli denilince (aradan da 1 ay geçtiği için) biz mecburen eve yerleştik diğer herkes gibi.
Ancak dün akşam saat 11’e doğru bir anda yerden garip bir gürültü geldi ve deprem oldu, derecesi çok fazla değildi ama yüzeye yakındı, çok korktuk ve herkes aşağılara indi sarsıntı bitince.
Psikolojim darmadağın vaziyette. Her an tetikte olmak, acaba sallanıyor muyuz acaba bir şey olacak mı diye düşünmek çok zor. Üstelik geçen depremdeki kayıplar hala çok taze ve onları da düşündükçe çok kötü oluyorum. Ailesini, nişanlısını, arkadaşlarını, evini kaybedenler… Bizim de tanıdığımız bir aile vefat etti mesela.
Bilmiyorum sadece yazmak ve içimi dökmek istedim. Belki biraz moral vermek istersiniz veya “seni anlıyorum” deseniz bile yeterli olur. Teşekkür ederim.
Yazılan yorum ilgi çeksin diye de saçmalamaya gerek yok yani. Kum gibi dağılan binalar var dediğiniz gibi. Ne idüğü belirsiz yere aileyi taşımak saçmalamanın nirvanası artık. Gerçekçi bile bulmuyorum o yorumu. Nasıl olsa öleceğiz diye arabada giderken emniyet kemeri de takmayalım o zaman.Kimseyi korkutmak değil derdim ama bazı binalar toprak gibi dökülüyor, yaşam üçgeni oluşmuyor pek o binalarda. Kuzenlerimin cenazelerini çıkardığımız binada katlar arasında neredeyse boşluk kalmamıştı mesela. Evet bir gün hepimiz öleceğiz ama sağlam binalarda yaşamak varken bir gün öleceğiz diye bunu kabullenmek saçma.
Kendi adıma konuşayım, deprem anında ölüm korkusu aklıma bile gelmedi. Enkazda kalmaktan korktum.
Bende adanada yım aynı psikolojideyim küçük kızım bile sürekli anne sallanıyor muyuz diyorDaha önce de konu açmıştım hanımlar. Adana’dayız biz. 6 şubattaki hatırlamak bile istemediğim depremden sonra bir süre İç Anadolu’da akrabaların yanında kaldık, daha sonraki süreçte ise köy evi, araba, çadır arasında mekik dokuduk çünkü artçılar devam etti hep.
Bu süreçte uzmanlar Adana’da çok büyük bir tehlike beklemediklerini söylediler ve apartmanımız da 2 farklı uzman tarafından kontrol edilip güvenli denilince (aradan da 1 ay geçtiği için) biz mecburen eve yerleştik diğer herkes gibi.
Ancak dün akşam saat 11’e doğru bir anda yerden garip bir gürültü geldi ve deprem oldu, derecesi çok fazla değildi ama yüzeye yakındı, çok korktuk ve herkes aşağılara indi sarsıntı bitince.
Psikolojim darmadağın vaziyette. Her an tetikte olmak, acaba sallanıyor muyuz acaba bir şey olacak mı diye düşünmek çok zor. Üstelik geçen depremdeki kayıplar hala çok taze ve onları da düşündükçe çok kötü oluyorum. Ailesini, nişanlısını, arkadaşlarını, evini kaybedenler… Bizim de tanıdığımız bir aile vefat etti mesela.
Bilmiyorum sadece yazmak ve içimi dökmek istedim. Belki biraz moral vermek istersiniz veya “seni anlıyorum” deseniz bile yeterli olur. Teşekkür ederim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?