Adı Aşk olunca konunun, hepimizin söyleyeceği bir kaç cümle vardır. Sevgiye hasrete özleme mutluluğa acıya ve kaybetmeye dair. Kendimizle yaptığımız uzun sohbetler arasında bazen nerelerde hata yaptığımızı anlamaya çalışırız. İçinden çıkamayacağımız sorular kurcalar zihnimizi. Hata bizde mi yoksa karşı tarafta mı bulamayız. Meseleyi bir başka yönden ele alıyorum artık. Neler yapıyoruz Hayatta Neler yapıyoruz AŞK yolunda. Ve beklentilerimiz nedir ? Son yıllarda en görkemli hayatları diziler magazin programları ile hayatımıza sokuyoruz. Bazen işlenen konuları çok fazla ciddiye alıyor beklentilerimizi bu hayatlara göre şekillendiriyoruz. Oysa ki dışarıda bambaşka bir hayat var. Öğrencileri ile. İşsizleri ile. Yoksulları ile bambaşka bir hayat. Gerçeklerden uzaklaştırılıyoruz. Günlük beraberlikleri çarpık ilişkileri sıradan ve doğal olarak görüyor. Adım adım üzüntüye yelken açıyoruz. Uzun uzadıya yazmak çizmek paylaşmak isterim aslında. Fakat buna ne satırlar fırsat verebilir. Ne de kimilerimizi okumaktan anlamaktan. konuya bakmadan alıkoyabilir. Ne mi yapmalıyız . Gelişen teknoloji, Gelişen dünya, Her türlü yeniliğe açık olmalı takip etmeli yeni dünya ya ayak uydurmalı ama Kişiliğimizi insanlığımızı Masumluğumuzu hanımlığımızı asla unutmamalıyız. Beklentilerimiz hayatın her alanında yüksek olsada Konu AŞK olunca biraz daha mütevazi olmalıyız. Davul her zaman dengi dengine mi çalacak bunu bilmem ama. Renkli hayatlarda pahalı dizilerde başrol oyuncusuymuş gibi hayaller kuracağımıza. Kendi yüreğimizde başrol. Küçücük dünyamızda ise figüran olmayı yeğlemeliyiz. Artık kendimize gelmeli. Çürük ipliklere Hülyalar dizmemeliyiz ((