Diyet Kola ne kadar masum

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.301
42.836
Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın yorumu

Mesane kanserine neden olabileceği için sakkarin isimli tatlandırıcı yasaklanmış, onun yerini büyük ölçüde başka bir tatlandırıcı olan aspartam almıştır. Dünyada yaklaşık 6,000 hazır yiyeceğin içinde aspartam bulunmaktadır. Yaklaşık 4,000 hazır yiyecekte de diğer tatlandırıcılar kullanılmaktadır.

Aspartam içeren tatlandırıcının özellikleri

Aspartamın formülü

* Aspartik asit (%40)
* Fenilalanin (%50)
* Metil alkol(=ispirto) (%10)

Metilalkol, kanserojen formaldehite dönüşür


Fare-aspartam- beyin tümörü

Çalışma fareler 4 haftalık iken başlamış ve 104 hafta sürmüştür. Aspartam firması tarafından yaptırılan bu çalışmanın diğer verileri açıklanmamıştır. FDA bu verilere göre aspartam kansere neden olmuyor sonucunu çıkarmıştır!

Aspartam verilenlerde beyin tümörü

Erkek:7/155 (%4.5)

Dişi:5/158 (%3.2)




Aspartam verilenmeyenlerde beyin tümörü

Erkek:1/59 (%1.7%)

Dişi:0/59 (0 of 59 (0%)



aspartamın kansere yol açmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yaklaşık iki yıl süren bu çalışmaların da ayrıntılı verileri ise nedense açıklanmamıştır!!!!!!
Fare-aspartam-lösemi-lenfoma

Ramazzini Kanser Enstitüsü 1600 fare üzerinde yaptıkları araştırmada aspartamın insanların kullandıklarına çok yakın dozlarında lösemi ve lenfomalara neden olduğunu göstermiştir.

Bu çalışmada hem fare sayısı çok fazladır hem de çalışma süresi iki değil üç yıldır (normal fare ömrüne yakın).
Aspartam’ın Zararları

Baş ağrısı

Unutkanlık

Eklem ağrısı

Bulantı

Uyuşukluk

Kas spazmları

Şişmanlık(!!!)

Döküntü

Migren


Depresyon

Yorgunluk

Huzursuzluk

Konvülsiyon

Uykusuzluk

Görme kaybı

İşitme kaybı

Çarpıntı

Soluk zorluğu


Korku atakları

Ağzı dolanma

Tat Kaybı

Tinnitus

Baş dönmesi

Parkinson

Mültipl skleroz

Kanser


--------------------------------------------------


Dünyada yaklaşık 6,000 hazır yiyeceğin içinde aspartam adlı tatlandırıcı bulunmaktadır. Yaklaşık 4,000 hazır yiyecekte de diğer tatlandırıcılar kullanılmaktadır. İtalya’nın Bolonya şehrinde kanser araştırmaları yürüten Dr. Morando Soffritti ve ekibi yedi yıllık bir aspartam araştırmasının sonuçlarını açıkladılar. Araştırmaya göre Nutra-Sweet ve Equal markalarıyla satılan ve diyet Coca-Cola, diyet Pepsi gibi çok tüketilen içecekler de dahil olmak üzere birçok üründe kullanılan aspartam “kansere” yol açabiliyor. Melanie Warner’in 12 Şubat 2006 New York Times’taki yazısını kaçırmayın.
Derin Aspartam

İtalya’nın Bolonya şehrinde kanser araştırmaları yürüten Dr. Morando Soffritti ve ekibi yedi yıllık bir aspartam araştırmasının sonuçlarını açıkladılar. Araştırmaya göre Nutra-Sweet ve Equal markalarıyla satılan ve diyet Coca-Cola, diyet Pepsi gibi çok tüketilen içecekler de dahil olmak üzere birçok üründe kullanılan aspartam “kansere” yol açabiliyor.

Araştırmada farelere 70 kg ağırlığında bir insanın günde 4-5 şişe 200 mL’lik diyet içecek tüketmesine eşdeğer dozda diyet içecek verildi. 1900 fare üzerinde yapılan araştırmanın sonucunda farelerde yüksek oranda lösemi, lenfoma ve diğer kanser türleri görüldü. Araştırmayı gerçekleştiren kuruluş ise kanser konusunda araştırmalar yapan ve kâr amacı gütmeyen Ramazzini Onkoloji ve Çevre Bilimleri Vakfı.

Aspartam hakkında ortaya çıkarılan gerçekler, beklendiği üzere, aspartam lobicileri tarafından karalanmakta gecikmedi.

Dr. Soffritti’ye destek veren doktorlar ve araştırmacılar ise, aspartamın baş ağrısı, baş dönmesi, körlük gibi şikâyetlere yol açabilecek bir toksin olduğunu belirttiler


beslenmebulteni .com
 
Marketlerde gezerken görüyorum hocam, gazlı içecek reyonlarının önü çok dolu. Çoluk çocuk herkes bunları sepetine dolduruyor. Çok da ucuzlar, nerdeyse suyla aynı fiyatta satılıyor bunlar. Nedir bu gazlı içeceklere düşkünlük?

Genellikle gazoz, kola, isimleri ile satılan gazlı içecekler şekerli suların karbondioksit gazı ile doyurulması esasına göre üretiliyor. Benim çocukluğumda (50li yıllarda) cam şişede satılan (o zamanlar pet şişelere izin verilmezdi) gazozların metalik kapakları vardı. Sinemaya gittiğimizde satıcılar gazoz açacağı ile kapağı öyle açarlardı ki gazoz köpürür ve taşardı. Satıcının da fiyakasından geçilmezdi. Biz de zevkle o gazozları içerdik. Ama içtiğimiz miktar yılda 3-5 taneyi geçemezdi; hatta ancak bayramdan bayrama içebilirdik. Gazozuna maçlar yapardık. O zamanların başlıca içecekleri ayran, boza ve şerbetlerdi. Kolayı sadece yabancı filmlerde görüp imrenirdik. 60’lı yılların başında kolayla da tanıştık. Daha sonra bir kola çılgınlığı başladı ve kola sade gazozun krallığını ele geçirdi. Bu arada meyveli (pardon boyalı!) gazozlar da çıktı. Kola çılgınlığı hiç ivmesini kaybetmedi. 1960'larda 200mL'lik cam şişelerden günümüzde 2500mL'lik dev plastik ambalajlara geçildi.

ABD’de durum daha da vahim; gazlı kişi başına içecek tüketimi yılda 700 kutu (üstelik onların kutuları 360mL, bizimkiler ise 330ml). Son 30 yılından beri gazlı içecek tüketimi kadınlarda iki, erkeklerde üç katına çıkmış. 12-29 yaş arası erkekler gazlı içeceklerin en büyük müşteri kitlesi.

Tüketim niçin bu kadar artıyor?

Tüketimin artması tesadüf değil. Mesela kola firmaları yıllık tüketimini yılda en az %25 artırmaya çalışıyorlar. Ürünlerinin reklâmı için milyarca dolar harcıyor, M. Jackson ve Tarkan gibi pop ilahlarına konser verdiriyorlar, rock festivalleri yaptırıyorlar. Fakat son yıllarda yetişkin pazarı doymuş olduğu için hedef çocuklara yöneldi. Bu pazarlama faaliyetleri için oyuncaklar, çizgi filmler, filmler, yarışmalar, oyunlar ve televizyon, radyo, dergi, internet kulüpleri gibi birçok enstrüman kullanılıyor. Yani tam anlamı ile bir beyin yıkaması. Televizyonlarda 3-4 reklamdan biri çocuklara yönelik. Ama bu çabaların karşılığını da alıyor, karlarına kar katıyorlar. Bu zehirli içecekler her markette, bakkalda, büfede, okullardaki, istasyonlardaki makinelerde serbestçe satılıyor. Hem de Tarım ve Hayvancılık bakanlığının izni ile. Hâlbuki gazlı içecekler diğer uyuşturucular gibi bağımlılık yapıyor ve haz duygusuyla birlikte vücuda zarar veriyor.

Çok yazık. Hocam gerçekten de gazlı içecekler söylendiği kadar zararlı mı?

Gazlı içeceklerle en fazla ilişkilendirilen sağlık sorunların başında obezite, diyabet, diş çürümesi, kemik erimesi, koroner kalp hastalığı ve nöropsikiatrik bozukluklar geliyor. Gazlı içecekleri içen çocukların (hatta büyüklerin!) nerdeyse hiç biri doğru dürüst taze sebze ve meyve yemiyorlar. Bu nedenle vitamin ve mineral yetersizlikleri çok yaygın (1).

Gazlı içeceklerin en görünür zararı şişmanlık. Çünkü çok miktarda hızlı emilen şeker içeriyorlar. Bu nedenle diğer uyuşturucular gibi bağımlılık yapıyor ve haz duygusuyla birlikte vücuda zarar veriyor. Son yıllarda normal şeker yerine çok daha ucuz olan mısır şurubu (früktoz) kullanılıyor ki şişmanlık salgınının en önemli etkeni bu tip şekerler. Mısır şurubu şişmanlık, hipertansiyon, şeker hastalığı, gut, karaciğer sirozu ve depresyon gibi hastalıkların ana nedeni. Toplumun büyük bir bölümü bu hastalıklardan müzdarip. Ama ortodoks ticari tıp, bu hastalıkların gerçek nedenlerini ortaya koyarak bunları önleyecek tedbirleri alacağına, çok karlı olduğu için sadece hastalık belirtilerinin üstünü geçici olarak gizleyen ilaçları reçete ediyor. Aşırı şekerli gıda yenilmesi ticari tıbbın müşteri portföyünü devamlı genişletiyor. Tabii ki bu gıdaların içinde sadece şeker değil kötü olan; ayrıca çok sayıda toksik olabilecek kimyasallar da var.

Gazlı içecekler asit nitelikte, bu durum da vücudumuzdaki çok hassas olan asit-alkali dengesini bozuyor. Bunlar da devamlı asit bir ortam oluşmasına neden oluyor. Uzun süreli asit ortam ise midede yanma ve ağrı olmasına sebep veriyor. Diş çürükleri, kemik erimesi ve kemik kırıklarına neden oluyorlar. Bunun sorumlusu ise, diş çürümesinin yanı sıra sindirim sorunları ve kemik kaybına da yol açabilen fosforik asit. Asit ortamı tamponlamak için vücut dişlerden ve kemiklerden kalsiyum iyonlarını çekiyor. Bu nedenle ABD’de bazı eyaletler okullarda gazlı içeceklerin satılmasını yasaklamışlar. Ama öğretmenlerimizin çok azı sorunun vahametinin bilincindeler.

Gazlı içeceklerin sebep olduğu bir diğer problem ise çay, kahve ve alkol gibi idrarı arttırmaları, su kaybı yapmaları. Fakat insanın dil ve dudakları ıslandığı için susuz kaldıklarını anlamıyorlar. Susamış kişiler şeker içeren bu içecekleri içtiğinizde şekerin sindirimi için kan mideye hücum eder. Kanın yerinin değişmesi vücudun diğer organlarında kan hacmini düşürür. Bu da kramplara veya ısı nedeniyle ortaya çıkan rahatsızlıklara neden olur. Gizli susuzluğun baş ağrısı, astım, alerji, böbrek taşı, kalp hastalığı ve depresyon gibi çok sayıda sağlık sorununa yol açtığını su konusunda tartışmıştık.

Bir de light kolalar var, fazla kilo almamak için

Enerji alımını azaltmak adına aspartam ve sakarin gibi yapay tatlandırıcılarla yapılan light gazlı içeceklerin içilmesi şişmanlık sorununu gidermediği gibi son derece zararlı yan etkilere de neden oluyor. Tatlandırıcılar konusundaki bu durumu daha önce geniş geniş konuşmuştuk.

Anerji içecekleri için düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?

Enerji içecekleri gazlı içecek endüstrisinin son keşfi. Bu içecekler şeker yanında koladan çok daha yüksek oranda kafein ve diğer uyarıcıları içeriyor. Enerji içecekleri başlangıçta reaksiyon hızını biraz artırıyor ve enerjiyi gerçekten de artırıyor. Enerji içecekleri kullanan kişilerde şiddet eğiliminin arttığı gösterilmiş. Fakat zaman geçtikçe enerji içeceklerinin enerji arttırıcı etkisi ortadan kalkıyor. Hatta böbrek üstü bezlerini zorladığı için enerji kaybına da yol açıyor. Sağlıksız beslenen ve yaşayan bu insanlar enerjilerini artırabilmek için uyuşturucu da kullanabiliyorlar.
 
herşey ticari düşünüyüyor, şimdiye kadar hep işte günde 10 taneyi geçmezsen bi zararı yok denirdi, ama bağımsız araştırmalarda ne kadar zararlı olduğu ve ayrıca kan şekerini düşürüp insanı açıktırdığı ortaya çıktı tatlandırıcıların
 
X