Estağfurullah, niye beceriksiz olasınız, sadece daha eliniz alışmamıştır.
Fasulyenin yıkama suyunu iyice süzdürerek denediniz mi acaba? Ya da bazı domates çok sulu olur, öyle mi denk geldi bu ilk denemelerde size ki.
Benim ilk kullandığım düdüklüm, çok, çok kısa bir sürede pişirirdi, ona kahve fincanıyla falan koyardım suyu, belki sizin ki de öyle olabilir.
Bir de ben kırmızı mercimek hariç, tüm düdüklü ile pişireceğim şeyleri en büyük gözde pişiriyorum. Önce tam açık oluyor ateş, düdüğü ötünce, ya da artık uyarısı ne şekilde oluyorsa, o zaman, ocağı kısıyorum. Denemediyseniz bir de bunları deneyin. Ayrıca, kullanım kılavuzunu mutlaka okumuşsunuzdur, ama hiç okumamış gibi bir daha bakın isterseniz, bazen insan çok bariz bir şeyi farkedememiş olabiliyor.
Düdüklü acaip rahat bir şey, hiç gözünüz yılmasın, deneye, deneye olur mutlaka. Ondan sonra da ben bugüne kadar düdüklüsüz nasıl yaşamışım dersiniz belki de.