Benim ablam da asla kimsenin düğününe nisanına gitmezdi (gerci ben de gitmedim teyzemin nikahina bile

) , bayram seyran akraba ziyaretine gitmezdi, mahalledekilere de uyuz olurdu. Kulakligi kulaginda, kimseyle temas etmeden yasar giderdi. Ergenken misafir gelince odadan cikmazdi-ergenlik bitince de 5 yil uzakta okudu-haliyle kimseyi gormedi etmedi.
Derken okul bittigi gibi evlendi.
Nisan toreninde de kendi arkadaşları ile takildi. Oyle masa masa gezmedi.
Herneyse kina günü alana gittik.
Tabii biraz erken, ses sistemi icin falan.
Hersey bitti gelen giden yok. Bi biz,bir sehir disindan gelen arkadaşları. Eglence 8de baslayacaksa 8.30 oldu gelen misafir sayısı bir elin parmagini gecmez. Onda da keske gelmeselerdi,herkes nerede deyip deyip bizi gerdiler :)))
Sonra aniden bizim mahallenin kadınlari geldi toplaşıp. Bir alani onlar doldurdular. Erkek tarafinin tuttugu minubus geldi. Derken akrabalar sunlar bunlar falan, yarim saatte doldu mekan.
Ama insanlarin kapidan girmeye başladigi zamana kadar anladik ki düğün, cenaze... insanla güzel.
O yuzden akrabalarını sevmesen de, komsularla samimi olmak istemesen de, is arkadasina kil da olsan :) insanlarin ozel gunlerine iştirak etmek gerekiyor.
Bizim salonun sonradan dolmasinin tek sebebi ailemin herkesin her etkinligine gitmesiydi bence.
bu isler boyledir. Sana gelindiyse sen de gidersin.
Eger ailen nasilsa uzak sehirdeyim diye,masraf olmasin diye insanlarin özel günlerini atladiysa millet de hakli olarak der ki "o benimkine gelmedi,hic kendimi yorup masraf yapamam"
O yuzden insallah esinizle siz "ama o da bize gelmedi" demezsiniz de bu döngüyü kırarsınız:))
Konuya gelince. "Yakin zamanda bir aile buyugumuz vefat etti. Ben de düğünü iptal etmek istedim ama esim kabul etmedi. O yuzden pek gelen olmadi bizde" diyebilirsiniz. Eger biraz gerceklik payi varsa. Konuda bir taziye lafi gecti cunku. Eger boyle derseniz insanlarin "basin sag olsun" demekten baska caresi kalmaz. Ya da "amaaaaaan bugun benim günüm' de, eglen cos:)