Düşünülmemek

Düşünülmekle , maddiyat arasında sağlıksız bir bağlantı kurmuş olabileceğinizi düşünüyorum.



Peki tüm bunları neden yapıyorsunuz ? Kendinizi mecbur mu hissediyorsunuz ?
Şöyle ki memlekete gittiğimde ailem beklenti içine giriyor. Sağlıksız bir ilişki kurduğumu düşünmüyorum. Ben yapıyorsam, düşündüğümü hem manevi hem maddi olarak gösteriyorsam karşıdaki de yapmalı diye düşünüyorum
 
Ben size hak veriyorum. Bir suru sey yapiyorsun. Sonra diyorsun ki iyi de niye sadece ben yapiyorum. Zamanla da ne kadar ekmek o kadar kofteye dönüşüyor olay. Bir de sunu gördüm toplumda biri hep bir seyler yapiyorsa artik o vazife haline geliyor. Yapmayin... size yapmayana, sizi önemsemeyene yapmayin. En azindab yorulmazsiniz
Benim de vazifem haline dönüştü...
 
Tek isteğim düşünülmek.. İşe girdiğimden beri çevreme hep ben hediyeler, jestler, ödemeler yapıyorum. Az buz da değil. Bir memlekete gidiyorum hediyeler ismarlamalar yol derken binlerce liraya mâl oluyor. Helali hoş olsun... Düşündüm de bana yapılmıyor. Aklınıza ister aile gelsin, ister arkadaş..... Binlerce ödeme yapabilen insanlar bana hiçbir şey yapmıyor. Eski sevgilimden de bu yüzden soğumuştum. Ben sadece düşünülmek bana özenli davranılmasını istiyorum, bir kuru gül de olsa. İş yerime ilk gün çiçeği bile gelmedi. Üzülüyorum..Hep birilerinin doğumgünü, birilerinin özel günü jasemin hediye ayarlasın hiç jaseminler günü yok mu... Ben çıkarcı değilim sadece içimi dökmek istedim. Ailem bile söz konusu eşya ise çok iyisini alırken aylardır istediğim şeyi göz ardı ediyorlar. Ben istediğim şeyi kendim de alırım ama çok çok daha pahalı olan başka bir eşyayı aldıklarını bana söylemeseler keşke haberim olmasa... Sanırım sıfır beklenti sonsuz mutluluk en doğrusu..
Sana tavsiyem kimseye hiç birşey alma böylece sende beklenti içine girmezsin seni sevdiği için yanında olsun insanlar birseyler ısmarladığin yada hediyeler aldığın için değil
 
Yapmayin. Salin gitsin. Bekleyin bakalim bir kac hafta. Kim sizi ariyor, kim size bakiyor ona gore de kiymet verin kiymet verene
Şikayet etmek gibi olmasın da başka şehre taşındım taşınalı ailem sadece 1(bir) eşya aldı bana. Vallahi zoruma gitmeye başladı
 
Yani size yapmayan ailenize siz de yapmazdınız öyle mi doğru mu anladım?

Kesinlikle evet. Ben yapı olarak zaten kendini seven ve kendini dusunen biriyimdir. Her şeyde karşilik beklemek gibi dusunulmesin ama mutluluk almadan mutluluk veremiyorum kimseye oyle bir huyum var. Once deger gordugumu gormem lazim. Bu hep boyle oldu.
 
Şöyle ki memlekete gittiğimde ailem beklenti içine giriyor. Sağlıksız bir ilişki kurduğumu düşünmüyorum. Ben yapıyorsam, düşündüğümü hem manevi hem maddi olarak gösteriyorsam karşıdaki de yapmalı diye düşünüyorum

Anne babanızla sınırlıysa harcamalarınız, bu hemen hemen herkesin yaptığı bir şey zaten. Giderken sevdikleri bir şey alıp götürmekten mi bahsediyorsunuz ?
 
Tek isteğim düşünülmek.. İşe girdiğimden beri çevreme hep ben hediyeler, jestler, ödemeler yapıyorum. Az buz da değil. Bir memlekete gidiyorum hediyeler ismarlamalar yol derken binlerce liraya mâl oluyor. Helali hoş olsun... Düşündüm de bana yapılmıyor. Aklınıza ister aile gelsin, ister arkadaş..... Binlerce ödeme yapabilen insanlar bana hiçbir şey yapmıyor. Eski sevgilimden de bu yüzden soğumuştum. Ben sadece düşünülmek bana özenli davranılmasını istiyorum, bir kuru gül de olsa. İş yerime ilk gün çiçeği bile gelmedi. Üzülüyorum..Hep birilerinin doğumgünü, birilerinin özel günü jasemin hediye ayarlasın hiç jaseminler günü yok mu... Ben çıkarcı değilim sadece içimi dökmek istedim. Ailem bile söz konusu eşya ise çok iyisini alırken aylardır istediğim şeyi göz ardı ediyorlar. Ben istediğim şeyi kendim de alırım ama çok çok daha pahalı olan başka bir eşyayı aldıklarını bana söylemeseler keşke haberim olmasa... Sanırım sıfır beklenti sonsuz mutluluk en doğrusu..
Mutlu olmak istiyorsan sıfır beklenti.Kimseye değerinden fazla davranılmamalı.
 
Anne babanızla sınırlıysa harcamalarınız, bu hemen hemen herkesin yaptığı bir şey zaten. Giderken sevdikleri bir şey alıp götürmekten mi bahsediyorsunuz ?
Onu zaten yapıyorum da, memlekette de sürekli harcamak ismarlamak vs
 
Bende senin gibiydim. Hep verici taraf oldum bugüne kadar. Bir yerde bişey yersem hemen evde kim varsa ona da götürmek geliyor içimden. Kendime bir şey aldığımda kardeşime de almak istiyorum. Arkadaşım yanımda beğendiği bir şeyden bahsetse unutmam özel bir gününde almaya çalışırım mebla çok yüksek değilse, arabayı işi olana ilk ben koşarım özel şöför gibi. Bir gün durdum ve baktım. Kimse benim yaptığımı yapmıyor ve artık sürekli yaptığım şeyi görevim olarak görüyor. İnsanın ailesi tabi başımızın üstünde yerler var. Fakat bir gün yediğim tatlıdan aileme de aldığımda evden bir kişi bile teşekkür etmeyince aksine her tadına bakan nerden buldun bunu, ne diye aldın bunu diye söylenince ben artık bu huyumdan vazgeçtim. Hala içimden geliyor ama durduruyorum kendimi.
 
Tek isteğim düşünülmek.. İşe girdiğimden beri çevreme hep ben hediyeler, jestler, ödemeler yapıyorum. Az buz da değil. Bir memlekete gidiyorum hediyeler ismarlamalar yol derken binlerce liraya mâl oluyor. Helali hoş olsun... Düşündüm de bana yapılmıyor. Aklınıza ister aile gelsin, ister arkadaş..... Binlerce ödeme yapabilen insanlar bana hiçbir şey yapmıyor. Eski sevgilimden de bu yüzden soğumuştum. Ben sadece düşünülmek bana özenli davranılmasını istiyorum, bir kuru gül de olsa. İş yerime ilk gün çiçeği bile gelmedi. Üzülüyorum..Hep birilerinin doğumgünü, birilerinin özel günü jasemin hediye ayarlasın hiç jaseminler günü yok mu... Ben çıkarcı değilim sadece içimi dökmek istedim. Ailem bile söz konusu eşya ise çok iyisini alırken aylardır istediğim şeyi göz ardı ediyorlar. Ben istediğim şeyi kendim de alırım ama çok çok daha pahalı olan başka bir eşyayı aldıklarını bana söylemeseler keşke haberim olmasa... Sanırım sıfır beklenti sonsuz mutluluk en doğrusu..
Siz insanlara verdiğiniz mutluluk ile mutlu olmaya odaklanın bu sizi mutlu etmiyorsa(beni annem dışımdakiler etmedi) kimseye vermeyin o mutluluğuda. Hatta siz kendinize verin o hediyeleri inanın onlarda size daha çok değer vermeye başlayacaklar.
 
Sanırım memleket konusunda birçok insan aynı şeyi yapıyor o konuda yalnız olduğunuzu düşünmüyorum.
Onun haricinde artık sizi başkalarıyla paylaşmak mutlu etmiyorsa gerçekten kendinize sürprizler yapın ben çok severim ve bana iyi hissettirir deneyin. Siz de severseniz bundan sonra sizi mutlu eden bir şey yaparsınız en azından. :)
 
Ben de bir zamanlar benzer hisler yaşardım , çoğu insan yaşamıştır. Ama sonra kendimce bir karar aldım, on sene kadar önce. Gerçekten de uyguluyorum, sana da tavsiye ederim.
Karar da şu; kesinlikle karşılık beklemeden ve içinden gelerek bir şey yapmak/ yapmamak. böylece beklentiye girmemiş oluyorsun.
Şöyle birkac örnek vereyim; mesela ben mektup atmayı çok severim. Yurtiçi, yurtdışı...her ay birkaç mektup atarım. Ama posta kutusu kiraladığım halde attığım mektup sayısı 10sa, bana gelen cevap sayısı 3, 4. Eger az da olsa karşılık bekleyerek atsam bu aktivite beni mutlu etmek yerine üzecek. Çünkü gelen şey çoğu zaman sadece WhatsApptan teşekkür mesajı oluyor:) ve ben posta kutusu kiraladığım için her fırsatta evime 2 km postaneye gidip kutuma bakıyorum, çoğu zaman boş oluyor. Eğer beklenti icine girecek olsam mutsuz olurdum. Ama hem mektup yazmayı seviyorum, hem zarfa bir şeyler çizmeyi seviyorum, hem pul seçmeyi seviyorum, hem de mektubumun gidince yaşadıkları heyecanı düşünmek beni mutlu ediyor. Bu yüzden asla cevap alacağımı düşünmeden yolluyorum. Hatta bu kutuyu kiralamadan önce adreimi yazmazdim bile
Daha bugün bana henüz bir mektup bile atmamış birine yeni postkart gönderdim,çünkü uzun zamandır başka ulkedeydi,dönünce birikmiş faturaları arasında görünce sevinir diye düşündüm. Mantığım bu olduğu için de asla gelmeyen cevaba takılmıyorum,çünkü bunu tamamen kendi isteğimle ve yapmak beni mutlu ettigi için yapıyorum.
Ya da bir başka örnek, ablam evleneceği zaman ceyiz yerleştirme bilmemne,bir sürü angaryasi vardı. Bunlar yapmaktan keyif alacağım şeyler değil ama tabii ki canım ablam için yaparım. Ama şunu farkettim, eğer istemediğim halde bu davranışı yaparsam bir beklenti içine girecegim. Ve ablamı tanıyorum. Bugün ben bekarım diye her şeyine kossam yarın ben evlenirken o evli,çocuklu,iş güç sahibi olduğu için benim hiç bir şeyime
Vakit ayirip da yardıma gelmeyecek birisi:) onun angaryalarini yapip da beklenti içine girip sıra bana geldiğinde içten içe uyuz olacağıma yapmadım daha iyi:) sadece canımın istediği kadarına eşlik ettim . Sıra bana geldiğinde o da canının istediği kadarına eşlik edebilir,ya da misafir gibi gelip oturup gidebilir. Benim için problem yok:)
Düğün takılarında da...iş yerinde evlenenler icin para toplarlardi , haraç keser gibi birkaç yüz lira. Ben de vermezdim . Çünkü neden o kadar para haracayayim ki,kendi düğünüme cagirmayacagim insana. Ya da altin ucuzken bile insanlara çeyrek falan takmazdim . Çünkü bugün ben takıyorum, yarın ne o kişi tatilini bölüp düğünüme gelecek ne de ev bark gecindiren insan bana çeyrek takacak. Onun yerine ayirdigim parayla kendi altın hesabıma para atıyorum, düğünde de gidip oynuyorum,arkadaşımın davetine icabet edip kalabalik oluşturuyorum, kafam rahat 🤩
Ha hiç mi çeyrek takmıyorum? Bu sene çok sevdiğim bri arkadaşım için hem başka şehre gittim hem çeyrek taktım. Sıra bana gelince biliyorum ki evli barkli arkadaşım şehir değiştirip bana gelmez yani:) ama olsun, kendim çok istedim ve gittim,gitmisken de hazır oraya gittim diye fırsat yaratıp üç günlük bir tatil ayarladım . Arkadaşıma dair hiç beklentim yok :)
Yani ne demek istediğimi anlatabildim mi?
İse yeni baslayana belki sana da gelir diye çiçek yolluyorsan Parana yazık,hiç yollama.
Ama 'yaaa arkadaşım mutlu olsun' diye yollayacaksan yolla,ama o zaman da "geri gelmedi" diye üzülme.
Tek kriterin sadece kendi isteğin için yapmak olsun.
Dediğim gibi, bu düşünce yapısıyla onuncu yılıma girdim, o kadar rahat ki. Kazık bile yesen 'ben şunu yaptım bunu yaptım o bana böyle yaptı ' demiyorsun çünkü ne yaptıysan o an öyle istedigin için yaptın:)
 
Son düzenleme:
Haklıyım değil mi abartmiyorum. Bazen kendime saçmalama bunda alınacak ne var diyorum ama hislerime laf anlatamıyorum
Elbette haklısınız deger vermek,deger görmek çok normal ama size veriliyorsa karşılığını verin.
Sizin gb duygusal bag kurardım insanlarla ama asla karşılığı olmazdı şimdi onlar gibi davranıyorum rahatım kendime veriyorum degeri, önemi sizde öyle yapın
 
Ben de bir zamanlar benzer hisler yaşardım , çoğu insan yaşamıştır. Ama sonra kendimce bir karar aldım, on sene kadar önce. Gerçekten de uyguluyorum, sana da tavsiye ederim.
Karar da şu; kesinlikle karşılık beklemeden ve içinden gelerek bir şey yapmak/ yapmamak. böylece beklentiye girmemiş oluyorsun.
Şöyle birkac örnek vereyim; mesela ben mektup atmayı çok severim. Yurtiçi, yurtdışı...her ay birkaç mektup atarım. Ama posta kutusu kiraladığım halde attığım mektup sayısı 10sa, bana gelen cevap sayısı 3, 4. Eger az da olsa karşılık bekleyerek atsam bu aktivite beni mutlu etmek yerine üzecek. Çünkü gelen şey çoğu zaman sadece WhatsApptan teşekkür mesajı oluyor:) ve ben posta kutusu kiraladığım için her fırsatta evime 2 km postaneye gidip kutuma bakıyorum, çoğu zaman boş oluyor. Eğer beklenti icine girecek olsam mutsuz olurdum. Ama hem mektup yazmayı seviyorum, hem zarfa bir şeyler çizmeyi seviyorum, hem pul seçmeyi seviyorum, hem de mektubumun gidince yaşadıkları heyecanı düşünmek beni mutlu ediyor. Bu yüzden asla cevap alacağımı düşünmeden yolluyorum. Hatta bu kutuyu kiralamadan önce adreimi yazmazdim bile
Daha bugün bana henüz bir mektup bile atmamış birine yeni postkart gönderdim,çünkü uzun zamandır başka ulkedeydi,dönünce birikmiş faturaları arasında görünce sevinir diye düşündüm. Mantığım bu olduğu için de asla gelmeyen cevaba takılmıyorum,çünkü bunu tamamen kendi isteğimle ve yapmak beni mutlu ettigi için yapıyorum.
Ya da bir başka örnek, ablam evleneceği zaman ceyiz yerleştirme bilmemne,bir sürü angaryasi vardı. Bunlar yapmaktan keyif alacağım şeyler değil ama tabii ki canım ablam için yaparım. Ama şunu farkettim, eğer istemediğim halde bu davranışı yaparsam bir beklenti içine girecegim. Ve ablamı tanıyorum. Bugün ben bekarım diye her şeyine kossam yarın ben evlenirken o evli,çocuklu,iş güç sahibi olduğu için benim hiç bir şeyime
Vakit ayirip da yardıma gelmeyecek birisi:) onun angaryalarini yapip da beklenti içine girip sıra bana geldiğinde içten içe uyuz olacağıma yapmadım daha iyi:) sadece canımın istediği kadarına eşlik ettim . Sıra bana geldiğinde o da canının istediği kadarına eşlik edebilir,ya da misafir gibi gelip oturup gidebilir. Benim için problem yok:)
Düğün takılarında da...iş yerinde evlenenler icin para toplarlardi , haraç keser gibi birkaç yüz lira. Ben de vermezdim . Çünkü neden o kadar para haracayayim ki,kendi düğünüme cagirmayacagim insana. Ya da altin ucuzken bile insanlara çeyrek falan takmazdim . Çünkü bugün ben takıyorum, yarın ne o kişi tatilini bölüp düğünüme gelecek ne de ev bark gecindiren insan bana çeyrek takacak. Onun yerine ayirdigim parayla kendi altın hesabıma para atıyorum, düğünde de gidip oynuyorum,arkadaşımın davetine icabet edip kalabalik oluşturuyorum, kafam rahat 🤩
Ha hiç mi çeyrek takmıyorum? Bu sene çok sevdiğim bri arkadaşım için hem başka şehre gittim hem çeyrek taktım. Sıra bana gelince biliyorum ki evli barkli arkadaşım şehir değiştirip bana gelmez yani:) ama olsun, kendim çok istedim ve gittim,gitmisken de hazır oraya gittim diye fırsat yaratıp üç günlük bir tatil ayarladım . Arkadaşıma dair hiç beklentim yok :)
Yani ne demek istediğimi anlatabildim mi?
İse yeni baslayana belki sana da gelir diye çiçek yolluyorsan Parana yazık,hiç yollama.
Ama 'yaaa arkadaşım mutlu olsun' diye yollayacaksan yolla,ama o zaman da "geri gelmedi" diye üzülme.
Tek kriterin sadece kendi isteğin için yapmak olsun.
Dediğim gibi, bu düşünce yapısıyla onuncu yılıma girdim, o kadar rahat ki. Kazık bile yesen 'ben şunu yaptım bunu yaptım o bana böyle yaptı ' demiyorsun çünkü ne yaptıysan o an öyle istedigin için yaptın:)
Bence Uyguladığın şeyin içinde sadece keyfilik yok mantık da var. Geleceği öngörmek var. Mesela ablam ilerde ben evlenirken yardım etmeyecekti ben de ona etmedim, iş arkadaşımı düğünüme çağırmam çeyrek muhabbettine girmedim’ lerinden bazı şeyleri aslında az yada çok karşılık beklenerek yaptığını anlıyorum. Ki doğru olan da bu, ben değer veriyorsam karşıdaki de vermeli.Yoksa verdiğim değer kendimi değersiz hissetmeme sebep olabilir. Düşüncen kazık yemeye karşı bir kalkan işlevinde 👏🏻
 
Aileye bişey diyemem de arkadaş dost sevgili falan salla bunlara jest yapma olayını. Hiç yapma. Ben senelerdir şu taktiği uyguluyorum, öyle hediye mediye almam mesela doğum günü vs değilse ama atıyorum hesap ödeme. Bir iki ben ödüyorum, bakıyorum sıra ona geldiğinde o nasıl davranıyor. İkiye falan mı bölüyor yoksa kendisi mi ödüyor. Nasıl yapıyorsa öyle ilerliyorum. Ya da bazen en başından yanımdaki kişi ne yapmışsa aynısını yapıyorum. Bana bi jest mi yaptı, yaparım mutlaka altta kalmam. Kahve mi ısmarladı, ben de ısmarlarım. Ama artık kendiliğimden yaptığım şeylerin sayısı aşırı azaldı. Şu kriz ortamında sokağa dökecek param yok.
 
Back
X