Çok enteresan şekilde denk geldi.. Elti'nin karakteri ve yaşam tarzı ve arada ki yaş farkı tam tutmadığı için anladığım kadarıyla benim eltim değilsiniz. Zaten buraya üye olduğunu da sanmıyorum ama garip.. Belki tanınmamak için başka parametreler mi girdi... Şaka yapıyorum.. Ben size diğer ağızdan yazayım. Bu arada dobralığınız için tebrik ederim. Bu bir maharettir. Eltim, bu hezeyanlarını sosyal bir site yerine kayınvalideme yaptığı için, onu utandırmamak adına bir şey söyleyemedim.. Bu arada dikkat edin, bazı kayınvalideler laf taşır, herkes benim kadar anlayışlı olmayabilir. Sonra eltim bana niye böyle soğuk demeyesiniz..
Benim eltim benden on üç yaş civarı genç.. Toyluğundan ötürü de keyif aldığım bir alana çekilmeye çalışıyorum.. Kayınvalidem pek sever kendi deyimiyle "yumurta tokuşturmayı".. Gelini olmasan zevkli bir aile bizimkiler... Bizim ki senin sosyal alanda yazdığın şeyleri ortak akrabamıza biraz daha süsleyerek söylemiş... (kayınvalidenin ki daha hafifti..) Belki burayı da okuyuverir... Yazayım.. Öncelikle benim bulanık veya ağzımda lokmayla çekildiğim resimleri konulardan bağımsız olsa bile beni etiketleyerek sosyal medyada paylaşması, biraz komik geliyor.. Ayakta olduğumuz zamanlarda kilo problemi olduğu için de, çekilmesi gereken bir resimde olsa (düğün, dernek) mütemadiyen ya kaçıyor, ya arkalarda duruyor.. Anlaşılmıyor sanıyor ama sanırım ben de bir çok sebepten ötürü artık bundan gizli bir keyif almaya başladım.. lütfen beni suçlamayın, böyle bir insan değilim aslında ama bir yerde negatiflikten, bir yerde de olayın "hareket ve mimikleri yüzünden" akraba ve hısımca da artık ayyukta olması dolayısıyla sanırım çekilip izlemeye başladım... Belli olmuyor sanıyorsunuz değil mi... Oysa bizler kaç yıl devirdik, kaç farklı insan ve kültürde... Mecburen çözüyorsun...
Benim bu duruma kırılma nedenlerim var aslında.. Gerek küçüğümdür diyerek hediyelerle, gerek sofralarla ona bir değer vermeye gayret ettik. Erken evlenmeyi tercih ettiği için de okumaktan vazgeçmesi dahi, bu durumları takan eşim tarafından bir miktar dillendirilse de, aile içinde kıymet vermeyi misyon edinmeyi gayret ettik. Ona verilen kıymet, toplum içinde eşimin ailesine verilen kıymet demek.. Ama toyluklar yapılanı görmeyi engelliyor.. Bu kötü bir şey değil.. Elbette olacaktır.. Ama bir adım gerekiyor.. Sizden oldukça büyük bir kadını, güzelliği ile hırpalamak yerine, gençliğinizin asıl servet olduğunu bilmeniz, yapıcı olmaya gayret etmeniz gerekiyor... Hiç bir şey eksilmez sizden.. aksine, küçük olduğunuz için kaçırdığınız çok detay var.. Hele grift bir yapı olan evlilikte, evlilik bağlarında.. Bir, iki kere şans verin bakalım, büyüklük sizde kalsın.. Belki kötü biri değildir ve iyi bir ilişkiniz olur... Evlilik elti ile çekişme kurumu değil, kayınvalide ile didişme durumudur.. Şaka yapıyorum tabi ki..
Görüşün... İki erkek kardeşin bağını saçma sapan kadın kaprisleriyle zayıflatmayın... Yola iyi niyetle çıkmaya, yolda olgunlaşarak ilerlemeye gayret edin... Onun güzelliği, sizin gençliğiniz geçici... Kalıcı olanlara eğilmek daha doğru.. Maharet de zamanla olur... Ben sana yazıyorum ama inşallah bizim ki de bu durumu çabuk fark eder... Zira 50% kayınvalideyi evinde zor tutuyorum.. Yakında evliliklerine geri dönülmez biçimde burun sokmaya başlar... Bizim ki şunun da farkında değil.. On sene boyunca ilk gelinliğin verdiği acı ve tatlı çok anılar yaşadılar benimle.. Ağızları yandığı için bizim gelin şimdi daha rahat... Biraz da ben, benim yaşadıklarımı yaşamasın diye emek vermiyor değilim.. Bunlara odaklansa gözlerini benden çekip, sanırım sıkı bir ilişkimiz olacaktır...
Güzel olur ya.. Neden olmasın...
Selamlar,