Ne acılar yaşarmış doğan, dünyaya gelen herkes. mutlulukların içine düşüverirmiş kor alevden acılar.
İçinde büyürken senden bir şeyler, her dokunduğunda hissederken o minicik elleri, minicik kalbi... Acıların en büyüklerindenmiş bir gece vakti yitirivermek dokunamadığın elleri.
Bir çığlık koptu sanki gecenin bir buçuğunda. Dünya durdu sanki, ben durdum, zaman, mekan, sesler, ger şey durdu.
Zaten gece yatmadan önce, Allah ile konuşmuştum ben güzelce. " Allah'ım" diyordum. " ben hazırım her şeye , senden gelene, olacak olan olan her şeye" Kalbimle konuşuyordum ben Allahla; ama beynim neyin vedası olduğunu bilmiyordu. hatta birazdan elveda diyeceği minik bedenin ayrılığına hazırlık olduğunu tahmin bile edemezdi.
yataktan kalkalı saniyeler olmuştu. eşime karnım ağrıyor şeker şerbeti yapayım hemen geçer demiştim. Evet şerbeti içecektim ve ağrılarım bitecekti. Öyle olmalıydı. Ama olmadı. kanadı minik yürek. Çığlıklar attım gecenin ortasına. Ne o benden düşen parçalar. Herşeyim olabilir. Ciğerim, midem, beynim, kalbim.... ama meleğim değildi o parçalar, hayır hayır olamazdı. sonra her yer kan...
Ellerim, yatak, yorgan, ayaklarım, içim dışım... ama en çok da kalbim kanıyordu sanki....
Bir hastane odasında bilincim yerine geldi. Bebeğimin üç buçuk aydır atan kalbi durmuştu. yine ve yine baktılar ama, elveda demişti göremediği hayata...
Çok tuvaletim vardı. Ama gidemezdim Eğer gidersem....
Sonra bile bile gittim tuvalete ve her anına tanık oldum benim biricek mucizevi parçamın benden ayrışına. aldım onu ellerime. Yavrum ilahi bir kalkanın içinde sonsuz korumayla sonsuz uykuya dalmıştı. Elleri, işte o tutamadığım minicik elleri karşımdaydı.kulakları, gözleri burnu, ayakları ve her şeyiyle tastamam. 7-8 santimlik mucizem.
ilk ve son kez " Elveda Annem" dedi. " Elveda Dedim YAVRUM ELVEDA"....
okurken çok duygulandim, Allah sabir versin...