- 1 Kasım 2023
- 1.681
- 1.119
- 63
- 30
- Konu Sahibi BallYilmaz123
-
- #1
Ben ılık suyla temizleme kısmını yazmamışım ama bende yaprim. Hikâyeniz çok güzel üzücü yanları olsa da çok güzel. Anneler böyle durumlarda çabuk pes ediyorlar ama haklılar da size kocaman sarılıyorum. Bende sizin gibi sezaryen doğum yaptım. Kolostrum sütü benimde erkenden gelmişti ama esas sütüm 3.gün indi 4. Gün memem taş kesildi sanki bir şişti o zaman mecbur sağmak zorunda kalmıştım o sütü bebeğe vermedik ama nedense. Bir defa da canım birşey çekmişti ne olduğunu da bilmiyorum memem şişti kıpkırmızı oldu ateşim çıktı ö kadar ağrımıştı kı o gece ağlaya ağlaya emzirdim yavrumu. Bu günler geçici ama kıymeti bilinmeli bu yoldan geçen tüm annelere kocaman sarılıyorumNe kadar güzel yazmışsınız… emzirmek konusunda annelere yeteri kadar destek verilmediğini düşünüyorum. Oysa ki benim tecrübeme göre emzirmek bu işin en en en önem verilmesi gereken, en çok öğretilmesi ve anlatılması gereken kısmıymış. Eğer bilseydim emzirmekle ilgili daha çok kitap okur, daha çok danışır, daha çok öğrenmeye ve anlamaya çalışırdım.
Ben de kendi yaşadıklarımı anlatayım.
Doğumum sezaryen oldu. Doğumdan birkaç hafta önce göğüslerimden damla damla kolostrum gelmeye başladı. Doktorum memeni sıkma dedi, ben de sıkmadım hiç. Doğumu tetikleme ihtimali olabiliyormuş. Doğumum oldu, bebeğimi kucağıma verdiler ve hemen emzirmeye başla dediler. Fakat ne mümkün, küçücük ağzı ile memeyi bir türlü kavrayamıyor. Ağlıyor, ağzını açıyor ama tutup sütü içine çekmiyor. Yardım için odaya giren çıkan hemşirelerin haddi hesabı yok, biri gidiyor biri geliyor. Her gelen mememi öyle bir sıkıyor ki, canımdan can gidiyor. Memeyi sıkıp kızımın ağzına tıkıyorlar ama iki dk sonra kızım memeyi bırakıyor.
Bir hemşire bebek sarılık olmasın, babası mama alıp gelsin dedi. Babamız mama aldı geldi, başladık şırıngayla memenin üstünden damlatmaya. Damlatıyoruz, kızım birazcık emiyor ama sonra bırakıyor. Uyuyakalıyor. Ayaklarının altına vur, ayaklarını sık, onu yap, bunu yap diyorlar ama nafile… Bir yandan ben ağlıyorum neden bebeğim ememiyor diye bir yandan eşim…
Bu arada ben doğumumu kimseye haber vermedim, iyi ki de öyle yapmışım. Bunları yaşarken yanımda birileri sürekli müdahale etseydi herhalde kafayı yerdim.
Her neyse iki gün böyle geçti hastanede. Hastaneden çıkarken bana sütün de var meme uçlarında gayet güzel, böyle böyle bol bol emzir dediler ve gönderdiler.
Eve geldim, göğüs ucu acısından uyumak ne mümkün. Bebeğimi emziriyorum ama nasıl canım yanıyor. Arkadaşım bir pomat önerdi, Allah razı olsun, o pomat sayesinde o göğüs ucu acısından kurtuldum. Bu arada hastaneye kimseyi çağırmadığım gibi eve de kimseyi kabul etmedim zira göğüs uçlarıma o kremleri sürüp sürüp evde hep çıplak gezdim, neredeyse bir ay.
Bu arada göğüs ucu mantarı gerçekten de berbat bir şey, bu konuyla ilgili yapılacak tek şey her beslenmeden sonra bebişin ağız içini karbonatlı suyla temizlemek. Çünkü candida bebişin ağzından annenin memesine bulaşıyor. Yine her beslenme sonrası göğüs ucunu yıkamak da önemli.
Neyse biz eve geldikten on gün kadar sonra ben bebeğimin memeyi emerken çok zorlandığını fark ettim. Yani tutma konusunu aştık fakat bebeğim bir türlü sürekliliği yakalayamıyor. Memeyi emmeye başlıyor 2 dakika sonra kafasını arkaya doğru atıyor. Ağlıyor, kollarını kaldırıyor ve çırpınıyor. Hastane kontrolüne gittiğimizde emzirme danışmanı hemşireye bu durumu anlattım, sütün fazla gelmiş olabilir, bebek küçük olduğu için bunu yönetemiyor, bu yüzden de kendini geriye doğru atıyor dedi. Çözüm olarak da emzirmeden önce sütünü 10 dakika sağ, sonra emzir dedi. Dediği gibi yaptım, fakat her şey daha iyi olacağına daha da kötüye gitmeye başladı. Hiperlaktasyon olmuştum. Bilen bilir süt azlığı ya da yokluğu ne kadar kötüyse süt fazlalığı da o kadar kötüymüş.
Kabus gibi geceler geçirdim, bebeğim bir türlü ememiyordu. Krizler geçirdim geceler boyu ağladım. Bebeğim ağladı ben ağladım. Her emzirme öncesi süt sağıyordum. Bir süre dolapta süt koyacak yer kalmadı. Hatta artık sütlerimi dökmeye başladım. Bir anne için sütünü lavaboya dökmek kadar vicdanın sızlatan başka bir şey var mıdır bilmiyorum. Yaklaşık bir ay boyunca böyle devam etti. Mama vermiyordum, bebeğimin kilo alması da gayet güzeldi ama süt fazlalığı yüzünden bebeğim sürekli tıkanıyordu ve sürekli hava yuttuğu için aşırı derecede gazı oluyordu.
Bu böyle devam etmez deyip bir emzirme danışmanına yazdım sosyal medyadan. Allah ondan razı olsun, iki hafta içerisinde bu durumu toparladı. Meğer benim her emzirmeden önce sütümü sağmam, zaten fazla olan sütü daha da fazlalaştırmış. Fazla sütle birlikte tazyik de olunca emmek bebeğim için işkence haline gelmişti. Meme reddi olacak diye çok korkmuştum. Neyse ki uzman yardımıyla bu sorun çözüldü.
Şimdi geriye dönüp baktığımda keşke bebeğim doğmadan önce süt azlığı durumunda ne yapmalı, süt fazlalığı durumunda ne yapmalı bunları bilseydim. Sosyal medyada sürekli karşıma süt sağma videoları çıkıyordu. Oysa ki bilinçsiz süt savmak hiç iyi bir şey değilmiş. Eğer bana emzirme ile ilgili ne tavsiye verirsin diye soran olursa bilinçsiz sağım yapmayın ve ilk bir ay evinize kimseyi kabul etmeyin derdim. Çünkü göğüs ucu yarası kıyafet giydikçe, yani sürtünme oldukça daha çok acıyor. Bu yüzden de lohusa kadın evinde rahat rahat çıplak gezebilmeli.
Şimdi bebeğim dört aylık oldu ve yaşadığım bütün bu olumsuzluklardan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki emzirmek dünyanın en güzel şeyi. Bebeğimle kurduğum en güzel bağ… Anneliğimi sonuna kadar hissettiren mükemmel bir bağ… Bebeğimi emzirirken onun çıkardığı sesleri dinlemek, onun yüzünü dudaklarını izlemek, elleriyle yüzümü keşfetmeye çalışması o kadar güzel ki… Tarif edemiyorum. Allah isteyen herkese nasip etsin.
Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim emzirmek kadar emzirmemek, emzirememek ve emzirmeyi istememek de normal. Bir annenin her ne şekilde olursa olsun bebeğini doyurması önemli olan.
Bütün anneleri kucaklıyorum
Mastit olmuşsunuzmemem şişti kıpkırmızı oldu ateşim çık
Anuuvv neler yaşamışsın bacımNe kadar güzel yazmışsınız… emzirmek konusunda annelere yeteri kadar destek verilmediğini düşünüyorum. Oysa ki benim tecrübeme göre emzirmek bu işin en en en önem verilmesi gereken, en çok öğretilmesi ve anlatılması gereken kısmıymış. Eğer bilseydim emzirmekle ilgili daha çok kitap okur, daha çok danışır, daha çok öğrenmeye ve anlamaya çalışırdım.
Ben de kendi yaşadıklarımı anlatayım.
Doğumum sezaryen oldu. Doğumdan birkaç hafta önce göğüslerimden damla damla kolostrum gelmeye başladı. Doktorum memeni sıkma dedi, ben de sıkmadım hiç. Doğumu tetikleme ihtimali olabiliyormuş. Doğumum oldu, bebeğimi kucağıma verdiler ve hemen emzirmeye başla dediler. Fakat ne mümkün, küçücük ağzı ile memeyi bir türlü kavrayamıyor. Ağlıyor, ağzını açıyor ama tutup sütü içine çekmiyor. Yardım için odaya giren çıkan hemşirelerin haddi hesabı yok, biri gidiyor biri geliyor. Her gelen mememi öyle bir sıkıyor ki, canımdan can gidiyor. Memeyi sıkıp kızımın ağzına tıkıyorlar ama iki dk sonra kızım memeyi bırakıyor.
Bir hemşire bebek sarılık olmasın, babası mama alıp gelsin dedi. Babamız mama aldı geldi, başladık şırıngayla memenin üstünden damlatmaya. Damlatıyoruz, kızım birazcık emiyor ama sonra bırakıyor. Uyuyakalıyor. Ayaklarının altına vur, ayaklarını sık, onu yap, bunu yap diyorlar ama nafile… Bir yandan ben ağlıyorum neden bebeğim ememiyor diye bir yandan eşim…
Bu arada ben doğumumu kimseye haber vermedim, iyi ki de öyle yapmışım. Bunları yaşarken yanımda birileri sürekli müdahale etseydi herhalde kafayı yerdim.
Her neyse iki gün böyle geçti hastanede. Hastaneden çıkarken bana sütün de var meme uçlarında gayet güzel, böyle böyle bol bol emzir dediler ve gönderdiler.
Eve geldim, göğüs ucu acısından uyumak ne mümkün. Bebeğimi emziriyorum ama nasıl canım yanıyor. Arkadaşım bir pomat önerdi, Allah razı olsun, o pomat sayesinde o göğüs ucu acısından kurtuldum. Bu arada hastaneye kimseyi çağırmadığım gibi eve de kimseyi kabul etmedim zira göğüs uçlarıma o kremleri sürüp sürüp evde hep çıplak gezdim, neredeyse bir ay.
Bu arada göğüs ucu mantarı gerçekten de berbat bir şey, bu konuyla ilgili yapılacak tek şey her beslenmeden sonra bebişin ağız içini karbonatlı suyla temizlemek. Çünkü candida bebişin ağzından annenin memesine bulaşıyor. Yine her beslenme sonrası göğüs ucunu yıkamak da önemli.
Neyse biz eve geldikten on gün kadar sonra ben bebeğimin memeyi emerken çok zorlandığını fark ettim. Yani tutma konusunu aştık fakat bebeğim bir türlü sürekliliği yakalayamıyor. Memeyi emmeye başlıyor 2 dakika sonra kafasını arkaya doğru atıyor. Ağlıyor, kollarını kaldırıyor ve çırpınıyor. Hastane kontrolüne gittiğimizde emzirme danışmanı hemşireye bu durumu anlattım, sütün fazla gelmiş olabilir, bebek küçük olduğu için bunu yönetemiyor, bu yüzden de kendini geriye doğru atıyor dedi. Çözüm olarak da emzirmeden önce sütünü 10 dakika sağ, sonra emzir dedi. Dediği gibi yaptım, fakat her şey daha iyi olacağına daha da kötüye gitmeye başladı. Hiperlaktasyon olmuştum. Bilen bilir süt azlığı ya da yokluğu ne kadar kötüyse süt fazlalığı da o kadar kötüymüş.
Kabus gibi geceler geçirdim, bebeğim bir türlü ememiyordu. Krizler geçirdim geceler boyu ağladım. Bebeğim ağladı ben ağladım. Her emzirme öncesi süt sağıyordum. Bir süre dolapta süt koyacak yer kalmadı. Hatta artık sütlerimi dökmeye başladım. Bir anne için sütünü lavaboya dökmek kadar vicdanın sızlatan başka bir şey var mıdır bilmiyorum. Yaklaşık bir ay boyunca böyle devam etti. Mama vermiyordum, bebeğimin kilo alması da gayet güzeldi ama süt fazlalığı yüzünden bebeğim sürekli tıkanıyordu ve sürekli hava yuttuğu için aşırı derecede gazı oluyordu.
Bu böyle devam etmez deyip bir emzirme danışmanına yazdım sosyal medyadan. Allah ondan razı olsun, iki hafta içerisinde bu durumu toparladı. Meğer benim her emzirmeden önce sütümü sağmam, zaten fazla olan sütü daha da fazlalaştırmış. Fazla sütle birlikte tazyik de olunca emmek bebeğim için işkence haline gelmişti. Meme reddi olacak diye çok korkmuştum. Neyse ki uzman yardımıyla bu sorun çözüldü.
Şimdi geriye dönüp baktığımda keşke bebeğim doğmadan önce süt azlığı durumunda ne yapmalı, süt fazlalığı durumunda ne yapmalı bunları bilseydim. Sosyal medyada sürekli karşıma süt sağma videoları çıkıyordu. Oysa ki bilinçsiz süt savmak hiç iyi bir şey değilmiş. Eğer bana emzirme ile ilgili ne tavsiye verirsin diye soran olursa bilinçsiz sağım yapmayın ve ilk bir ay evinize kimseyi kabul etmeyin derdim. Çünkü göğüs ucu yarası kıyafet giydikçe, yani sürtünme oldukça daha çok acıyor. Bu yüzden de lohusa kadın evinde rahat rahat çıplak gezebilmeli.
Şimdi bebeğim dört aylık oldu ve yaşadığım bütün bu olumsuzluklardan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki emzirmek dünyanın en güzel şeyi. Bebeğimle kurduğum en güzel bağ… Anneliğimi sonuna kadar hissettiren mükemmel bir bağ… Bebeğimi emzirirken onun çıkardığı sesleri dinlemek, onun yüzünü dudaklarını izlemek, elleriyle yüzümü keşfetmeye çalışması o kadar güzel ki… Tarif edemiyorum. Allah isteyen herkese nasip etsin.
Fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim emzirmek kadar emzirmemek, emzirememek ve emzirmeyi istememek de normal. Bir annenin her ne şekilde olursa olsun bebeğini doyurması önemli olan.
Bütün anneleri kucaklıyorum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?