Günlük yaşamınızda;engelli bireylerle muhakkak karşılaşmışsınızdır..kimi zaman elindeki beyaz bastonuyla yürüyenleri,kimi zaman işaretlerle etrafındakilere derdini anlatmaya çalışanları,tekerlekli sandalye ile kaldırımları ve pek çok engelleri aşmak için zahmet çekenleri, vs.vs..işte bu kişilerin ne gibi dertleri,sıkıntıları var? hiç düşündünüz mü?
Engelli bireylerimizi; topluma kazandırmak ve hayatlarını kolaylaştırabilmek için inanın küçük,büyük bütün bireylerin yapabileceği pek çok şey vardır..örneğin;çevre düzenlemelerinin engelli bireylere uygun şekilde yapılması,günlük yaşamımızda sürekli kullandığımız alışveriş merkezlerinin engelli bireylere uygun olarak dizayn edilmesi,trafik ışıklarına kurulan sesli düzeneklerin yaygınlaştırılması engelli bireylerimizin hayatlarını bir nebze de olsa kolaylaştıracaktır..
Bir engellinin eğitim görebilmesi;hastaneye,kursa yada işe gitmesi ulaşım göz önüne alındığında neredeyse imkansızdır..bu nedenle şehirlerin mimarileri engellilerin hayatını kolaylaşıracak şekilde yeniden düzenlenmelidir..örneğin;rampalı ve düşük kaldırımlar yapılmalı,metro,alt geçit,üst geçit gibi projelerde asansör,yürüyen merdiven hizmetleri verilmeli,kamu binaları ve toplu konutlarda,binalarda engellilere yönelik fiziki düzenlemeler yapılmalıdır..yollar,kaldırımlar,kamu binaları,parklar ve bahçeler,okullar,içinde yaşanılan konutlar,ulaşım araçları ve bunun gibi daha bir çok fiziksel çevre unsuru,engellilerin topluma katılmasının önünde ciddi birer engel oluşturmaktadır..sahip olduğu engeli nedeniyle hareket yeteneği sınırlanmış insanların bu ve benzeri sebeplerle yaşadıkları sınırlama daha da pekişmektedir..bunun anlamı hareket yeteneği sınırlanan bireyin toplumsal yaşamdan dışlanmasıdır..oysa bütün bunlar,engellilerin topluma katılmasını, toplumla bütünleşmesini kolaylaştıracak bir biçimde tasarlanabilir ve geliştirilebilir..bu nedenle engelli olmadan önce bir engelli gibi düşünerek herşey onlara göre de uygun dizayn edilmelidir..ulaşım sorununun çözülmesi,mimari alanların düzenlenmesi,insanların engelli birini iş yerinde görmekten rahatsız olmaması ve iş imkanı sunulması gerekmektedir..
Engelliler,sokaklarda engelleri ile var olma mücadelesi verirken,gündelik yaşama uyum sağlamak için çaba sarfederken,aynı zamanda beyinleri engelli birçok insanla savaşmak zorundalar..oysa engelliler;sosyal yaşama adapte olmak,sosyal yaşamın bir parçası olmak istiyorlar..
Engelliler;yaşamımızın bir parçası ancak her nedense çığlıkları duyulmuyor,sorunları göz ardı ediliyor,sesleri kısılmaya çalışılıyor..onlar için en büyük engel,engellerle dolu dış dünya..kısacası;engelliler;duyamamaktan,yürüyememekten,konuşamamaktan,görememekten değil,varlıklarının görmezden gelinmesinden,karşılaştıkları insanlarınsa kendilerine acıyan gözlerle bakmasından şikayetçiler..
5 dakikalığına,empati kurun ve kendinizi bir engelli olarak düşünün,çıkın sokağa ve karşılaştığınız sorunlarla nasıl baş ettiğinizi yaşayarak görün..engelli insanların bu hayatta nasıl unutulduğunu ve sanki onlar yokmuş gibi herşeyin dizayn edildiğine bizzat kendiniz tanık olun..bunlara bizzat tanıklık ettikten sonra,oturup bir kere daha düşünün..bir şeyleri üretirken,hayata geçirirken,sadece kendinizi değil tüm insanları düşünerek inşa edin,üretin,dizayn edin unutmayın ki;sizde bir engelli adayısınız..kolaylaştırmak varken zorlaştırmak niye? hayata sıkı sıkı bağlanmaları sağlamak dururken,onları görmezden gelmek,yokmuş gibi davranmak niye? üstüne bir de acıyarak bakmak niye yapmayın bunu..engelli bireylerimize yardımcı olmak istiyorsanız,onlara acıyarak yaklaşma yerine Konfiçyus’un dediği gibi onlara balık verme yerine,balık tutmayı öğretmeliyiz..engellilerin beceri ve yetenekleri doğrultusunda iş imkanı sağlayarak onları üretken ve verimli hale getirebiliriz..unutulmamalıdır ki,aynı engel bir gün bizlerinde,sizlerinde başına gelebilir..bu nedenle engelli sorunlarına karşı herkes duyarlı davranmalıdır..
Engelli olmak;insanın kendi tercihi değildir..engelli,engelini,özrünü,hastalığını,bedensel eksikliğini kendisi istemedi,satın da almadı..Rabbimiz ona bir hediye olarak,bir imtihan olarak verdi..hiç birimizin yarını,hatta 5dk.sonrası belli değil..evet,sağlıklı insanlar da birer engelli adayı..unutmayalım ki hepimiz birer engelli adayıyız..bütün bu olumsuzluklara rağmen herşey bir gün düzelecek umuduyla,engel bedenlerde olsa bile yüreklerde olmadığı sürece hayat iyisiyle,kötüsüyle yaşamaya değer..yeter ki yürekler de engel olmasın..yerimseniben