bu tip yorumlara da gülüyorum valla. yani kendi cografyasını, ırkını hakir görenler var elbette ama bu tarz konularda dogruya dogru konuşmak lazım. yok avrupa banyoyu müslümanlardan, Türklerden falan ögrenmiş de... o zaman antik yunan'daki banyolar neyin nesi diye sorarlar. roma ve bizans dönemi şehir altı su sistemlerini sarnıçları sorarlar. tuvalet yapıları... vs.
batı medeniyeti roma'dan sonra çöküşe geçti falan iyi de... ondan öncesi? romayı napacaksın? bizansı? hatta yunan medeniyetini ne yapacagız? yunan medeniyeti dedigimiz şey, islam medeniyetini tepeden tırnaga etkiledi. senin o islam alimi zannettigin kişilerin çogu hem müslüman degildiler, hem de iliklerine kadar yunan kaynaklarını kullandılar. yunanlılar da eski mısırdan etkilendi, fi tarihi öncesi mezopotomya kalıntılarından etkilendi... vs. yani sürekli etkilendi birbirinden medeniyetler. ama yunanlıları bunlar arasında açıkçası ayrı yere koyarım. felsefeyi ve mantıgı sistematik hale sokmuşlar, bunlar felaket önemli şeyler.
bak sana şöyle anlatayım. islam cografyasında dogmuş bilim adamları (ibni sina, hayyam, farabi... vs.) aslında müslman degildiler. bunlar koyu aristocular, yani yunan hayranları. bu adamlar dinle çok ilgilenmeyip bilimle ilgilendiler, ve ekseriyeti de mutezile mezhebi zihniyetinde idiler, az ya da çok. mutezile dedigim şöyle ''eger aklıma uymazsa vahyi yok sayar, aklıma uyarım'' görüşü... bu görüş ile bilim ilerledi.
sonra gazali çıktı ortaya ve ''aklıma uymasa bile vahyi esas alırım'' görüşünü yaydı... bu yüzden bilimin yerine hurafeler, saçma şeylerle ugraşan hocalar türedi... keramet peşinde koşan insanlar ve kerameti kendisinden menkul sözde veliler türedi... ve islam cografyasından bilim bi daha gelmemek üzere yok oldu gitti. avrupa da aldı başını yürüdü, dinde reform yaparak.