Erkeğin Tek Yönlü Sevgisi
Erkekler sevgi konusunda kadınlar gibi değildirler. Onlar sevilip sevilmedikleri ile pek ilgilenmezler. Kendilerinin seviyor olmaları yeterlidir.
Kadın ise sevmekten çok, sevilmek ve sevildiğini bilmekten mutlu olurken, onlar sevilip sevilmediklerine bakmaksızın, sevdiklerine sahip olmak ve öylece mutlu olmak isterler. Hedefleri, sevdikleri ile birlikte olmaktır.
Bir delikanlı kızı sevdiğinde, çoğu zaman; “Sen de beni sever misin?” diye sormaz.
Halbuki bir kadın için, bir erkeği sevmek yetmez, onun da kendisini sevmesini ve bunu kendisine söylemesini arzular.
Hiçbir kadın, kendisini sevdiğinden emin olmadığı bir erkeğin yanında mutlu olamaz, onu eşi olarak da görmek istemez.
Kadın için, “sevildiğini bilme ihtiyacı” evlendikten sonra da devam eder ve kocalarına; sık sık; “Bana, beni sevdiğini söyle!” derlerken, erkeğin buna benzer bir soru sorduğu görülmez.
“Yıllardır senin ağzından bir sevgi sözcüğü duymadım; bana, en son ne zaman beni sevdiğini söyledin?” diye sitem eden kadınlar çoktur.
Eğer bir kadın, bunu kocasından istemiyorsa çok aşağılanmış, kırılmış, eşinden soğumuş ve artık kendisi için onun sevgisinin bir önemi kalmamıştır.
Erkeğin ise, birini sevip sevmediğini, kendisinin biliyor olması yeterlidir. Bundan ötesi anlamsızdır. Bu sebeple, bir erkek, eşine; “beni seviyor musun?” diye sormaz. Onun böyle bir ihtiyacı yoktur. Bu onun için çok saçma bir soru olur. Çünkü erkekte sevgi tek yönlüdür. Seviyor olması ve sevdiğine kavuşması kendisini mutlu hissetmesi için yeterlidir.
Erkeğin Sevgisinde Sadakat Duygusu
Erkeğin kadınlarla ilgili tek taraflı sevgisi, sadakat duygusunda da etkilidir.
Kadın hem sever, hem de sevilmek ister. Ondaki bu iki taraflı sevgiye paralel olarak, sadakat duygusu da iki yönlü gelişir. Hem sevdiğine sadık olmak, hem de sevdiğinden aynı derecede sadakat beklemek durumundadır. Buna karşılık erkek, sadakati karşısındakinden bekler. Kendisinin de ona sadık olması şeklinde bir duygusu pek gelişmemiştir.
Kadında ise sadakat duygusu doğuştan gelen bir özelliktir. Bir genç kız, bir delikanlıyı, o delikanlının haberi olmadan sevdiğinde bile başkasına bakmayı haksızlık ve sevdiğine ihanet olarak görür. Delikanlının henüz onun tarafından sevildiğinden haberi olmasa bile.!
Bu sadakat duygusuyladır ki, seven kadın, bir ömür sevgisinin arkasında durur.
Genç yaşta bir-iki çocuğuyla dul kalmış bir kadının bile, birkaç yıl sürmüş evliliğin hatırına oturup çocuklarını yetiştirmeye uğraştığı ve bir rahibe gibi hayat sürdüğü ve bir daha asla evlenmeye yanaşmadığı çok sık rastlanan bir durumdur.
Erkekler sevgi konusunda kadınlar gibi değildirler. Onlar sevilip sevilmedikleri ile pek ilgilenmezler. Kendilerinin seviyor olmaları yeterlidir.
Kadın ise sevmekten çok, sevilmek ve sevildiğini bilmekten mutlu olurken, onlar sevilip sevilmediklerine bakmaksızın, sevdiklerine sahip olmak ve öylece mutlu olmak isterler. Hedefleri, sevdikleri ile birlikte olmaktır.
Bir delikanlı kızı sevdiğinde, çoğu zaman; “Sen de beni sever misin?” diye sormaz.
Halbuki bir kadın için, bir erkeği sevmek yetmez, onun da kendisini sevmesini ve bunu kendisine söylemesini arzular.
Hiçbir kadın, kendisini sevdiğinden emin olmadığı bir erkeğin yanında mutlu olamaz, onu eşi olarak da görmek istemez.
Kadın için, “sevildiğini bilme ihtiyacı” evlendikten sonra da devam eder ve kocalarına; sık sık; “Bana, beni sevdiğini söyle!” derlerken, erkeğin buna benzer bir soru sorduğu görülmez.
“Yıllardır senin ağzından bir sevgi sözcüğü duymadım; bana, en son ne zaman beni sevdiğini söyledin?” diye sitem eden kadınlar çoktur.
Eğer bir kadın, bunu kocasından istemiyorsa çok aşağılanmış, kırılmış, eşinden soğumuş ve artık kendisi için onun sevgisinin bir önemi kalmamıştır.
Erkeğin ise, birini sevip sevmediğini, kendisinin biliyor olması yeterlidir. Bundan ötesi anlamsızdır. Bu sebeple, bir erkek, eşine; “beni seviyor musun?” diye sormaz. Onun böyle bir ihtiyacı yoktur. Bu onun için çok saçma bir soru olur. Çünkü erkekte sevgi tek yönlüdür. Seviyor olması ve sevdiğine kavuşması kendisini mutlu hissetmesi için yeterlidir.
Erkeğin Sevgisinde Sadakat Duygusu
Erkeğin kadınlarla ilgili tek taraflı sevgisi, sadakat duygusunda da etkilidir.
Kadın hem sever, hem de sevilmek ister. Ondaki bu iki taraflı sevgiye paralel olarak, sadakat duygusu da iki yönlü gelişir. Hem sevdiğine sadık olmak, hem de sevdiğinden aynı derecede sadakat beklemek durumundadır. Buna karşılık erkek, sadakati karşısındakinden bekler. Kendisinin de ona sadık olması şeklinde bir duygusu pek gelişmemiştir.
Kadında ise sadakat duygusu doğuştan gelen bir özelliktir. Bir genç kız, bir delikanlıyı, o delikanlının haberi olmadan sevdiğinde bile başkasına bakmayı haksızlık ve sevdiğine ihanet olarak görür. Delikanlının henüz onun tarafından sevildiğinden haberi olmasa bile.!
Bu sadakat duygusuyladır ki, seven kadın, bir ömür sevgisinin arkasında durur.
Genç yaşta bir-iki çocuğuyla dul kalmış bir kadının bile, birkaç yıl sürmüş evliliğin hatırına oturup çocuklarını yetiştirmeye uğraştığı ve bir rahibe gibi hayat sürdüğü ve bir daha asla evlenmeye yanaşmadığı çok sık rastlanan bir durumdur.
dr hamdi kalyoncu'dan alıntıdır.