29 yaşında genç bir hanıma birkaç aylık ilişki bu kadar taviz verdirebiliyor mu?
Bu kadar tavizin üstüne "Sanki ondan öncesi anlamsızmış gibi" dedirtebiliyor mu?
"Aşk" mı bilmiyorum demişsiniz, ben biliyorum, söyleyeyim; artık seçeneklerin azaldığına, sizden yaşça küçük olduğu halde düzgün birliktelikler yaşayan hatta evlenenleri görüp hayatınızı düzene sokmanız gerektiğine dair inancınız ve biyolojik saatiniz size baskı yapıyor... O kadar ki bu yaşınıza kadar makul ve aklı başındaki haliniz (öyle olmasa yaşadığınız yanlış ilişkilere değinirdiniz ve onun bu tavırlarından rahatsız olmazdınız, demek ilk hatanız bu) yerini ufak bir ergen kızın psikolojisine bırakmış...
Liseli kızlara "Aklınızı başınıza alın!" derken bir daha düşünmeli artık...
Yukarıdaki kısım sizin aklınızdan geçen ama anlamlandıramadığınız kısım, şimdi de kendimizi erkek arkadaşınızın yerine koyalım...
Hayatımda sizin gibi biri olsa... Sırf "Ben değişemem!" dediğim, mantıklı bir gerekçe sunmadığım halde her istediğimi kabul etse... Sadece sosyal hayatını değil, kitaplarına el koyarak fikir ve vicdan özgürlüğünü de elinden alabilsem... Hele ki karşımda şimdiye dek özen gösterdiği ve toplumda baskı unsuru oluşturabilecek cinsellik konusunda bile masaya vurduğumda bana rest çekmeyen "sadece kırılan" biri olsa...Başta "Ben neymişim! Ne vazgeçilmezmişim ya!" derdim... Bir süre böyle düşündükten sonra eğer "niyetim bozuksa" faydalanmaya kalkar öyle yol verir, birazcık ahlak, edep sahibiysem de sıkılırdım bu halden... Kim her dediğini yapan birini sever, ona saygı duyar ki?
-Nereye gidelim? -Sen bilirsin...
-Bu film çok güzel. -Bence de...
-Şu senin Ayşe'ye sinir oluyorum. -Ben de...
Ne sıkıcı değil mi?
İşte bu yüzden böyle erkek egemen ilişkiler uzun ömürlü olmuyor... Bu yüzden "Erkektir yapar, kıyafetime karışıyor çünkü beni seviyor, konsere göndermedi beni kıskanıyor" diyen kızların sonu hüsran oluyor... Ağlıyorlar,"Ben nerede hata yaptım, her dediğini yaptım yaranamadım, daha dün beni çok seviyordu!" diye... Adamı boğdun, onun kuklası oldun; o ise oyuncak değil hayat arkadaşı arıyordu sıkıldı senden...(Sanıyor ki adam her dediğini yapınca kul köle olacak, öyle olsa padişahlar da gider sesi soluğu çıkmayan cariyeleri sultan yapardı; ilk resmi nikahı kıydıran Hürrem gibi fettan hatunu değil, değil mi? )
Yukarıda değindim... Hani demişsiniz ya "Onu kaybetmeden bu işi nasıl halledebilirim" diye bunları yaparsanız onu kaybedeceksiniz zaten... Fakat asıl mesele onu kaybedip kaybetmemek mi acaba? Bir ilişki yaşayanın tek kaybedebileceği ve bundan endişe duyacağı şey sevdiği midir?
Konuyu dağıtmış gibi görünsem de kendinizle alakalı kısımların farkında olduğunuzu biliyor, şimdiye kadar bu denli masum baktığınıza göre ve yazdıklarınıza bakılırsa iyi niyetli bir hanım olduğunuzu fark edebiliyorum... Bu devirde en çabuk tüketilen değerdir iyi niyet... Tüketmeyin kendinizi, kullandırmayın...![]()
yazılabilecek herşeyi en ince detaylarıyla arkadaşımız yazmış...katılmamak mümkün değil..bu yorumun üzerine ekleyecek birtek şey var beğenmediği kitapları attırmasının mantığını çözemedim.bu sizin kişisel zevkinizdir onun beğenip beğenmeme lüksü olması biraz ilginç bence...