canım, sanırım eşin seni kırıyor. bebeğinizi aldırmanızı istemiş anladığım kadarıyla. aranızda ne yaşandı bilemiyorum.
kültür farkı dediğin maalesef eğitimle, memleketle vb. olmuyor ki. seninle aynı memleketten, aynı ünide hatta aynı bölümü okumuş da olsanız farklılıklar olabiliyor. hayata aynı pencereden bakabileceğin insanlar bulmak zor. sadece eş değil arkadaş seçerken bile insan aynı pencereden bakabileceği aynı değerlere sahip insanlar arıyor. ama insan çözümlemek öyle kolay mı? hele ki işin içinde aşk varsa. ne kadar gerçekçi olabiliyor ki insan? çoğu insan daha kendini tanımadan evleniyor. bırak ki karışısındakini anlayasın. daha sen ne istediğini ne olduğunu tam olarak çözememiş olabiliyorsun.
"ben vicdansızım" diyen insan ben aha görmedim zaten. insanlar her şartta kendini kayırır. kötü bir şey bile yaptıysa "şartları suçlar". halbuki düzgün şartlarda iyi olmak ne kadar kolar. önemli olan zor şartlarda iyi olabilmek. ama bunu yapana da "saf" deniyor.
eşin belki de anlattığın gibi merhametsiz ama kendisini çok iyi niyetli sıfatlandırmasına hiç şaşmadım. kalbimizi kıran pek çok insan kendini iyi ve haklı görür ki... iyi-kötü o kadar keskin ayrılmıyor maalesef. herkes kendini iyi zannediyor. kimse sorsan vicdanım rahat der... ama bakıyorsun herkes birileri tarafından üzülüyor. ee hepimizin vicdanı rahat ise kim üzüyor bizleri?