Sana iki tane kadının hikayesini anlatmak istiyorum.
İlk kadın hiçbir maddi gücü olmayan, iş deneyimi olmayan, eşiyle kaçarak evlenen biri.
Doğuda, yaşadığı ilin merkezini bile sayılı defa görmüş. Evlendikten sonra eşinin iş
bulma potansiyeli nedeni ile batıdaki büyük şehre göç etmişler. Kadın ilkokul mezunu.
İki çocuğu var. Yaklaşık 15 yıl boyunca eşinden şiddet de gördü, hakarete de uğradı,
ihanet ile suçlanıp resmen işkencelere boyun eğdi. Ayrıca eşinin işsizliği ve eşinin ailesinin
vurdumduymazlığı da cabasıydı. İkinci çocuğa korunurken hamile kaldı ve aldıramayacağı
kadar büyüktü fark ettiğinde. Hatta hamileliğini öğrendiğinde çok ağladı... Sonra aldatıldı da.
Hatta eşi o denli yüzsüzlüğü ele aldı ki, o kadını eve bile getirdi. Kadın tüm bunlara ses
çıkarmadı, çocukları için ve ailesinden gelecek tepkiler yüzünden hep sustu. Hiçbir yolu
çözüm olarak kabul etmedi. Sonra bir gün yine hiç olmayacak bir nedenden ötürü şiddete
maruz kalınca yıllar önce vermesi gereken kararı verip, çocuklarını da alıp evi terk etti.
Adam her türlü kötülüğü yapabilecek sapkının biriydi ama onun ne tehditlerine, hakaretlerine
ne de yıllardır esirgediği tatlı sözleri onu kararından vazgeçirmek için kullanmasına kandı.
Hatta adam ona pahalı hediyeler alsa bile kanmadı... Şimdi ailesinin olduğu ilde ama ailesinden
ayrı bir evde kalıyor. Çocuklarını okutmak için çalışıyor. Kaybettiği zaman için pişman ama
oldukça huzurlu.
Diğer kadın oldukça sıcak bir ailede yetişmiş. Şiddet vs gibi olgular ona çok uzak. Babası
çocukları iyi birer meslek sahibi olsun diye her şeyi yapmış, varını yoğunu ortaya koymuş.
Başarılı da olmuş. Kadın memuriyete atanmış, iyi bir mesleği var. Ama işi gücü okumak olduğu
için aşkı tanımaya zamanı olmamış hiç. Atandığı ücra yerde de bazı teşviklerle tanıştığı adama
hemen kanmış. Apar topar evlenmiş, ailesinin rızasını bile sorgulamamış. Adam çalışmayı sevmeyen,
oldukça cahil ve ketum biri. Ayrıca hem psikolojik hem de fiziksel şiddet uygulayan da biri. Daha
evliliğinin ilk günlerinde başlamış ızdırabı. İki yıl içinde iki çocuk sahibi olmuşlar. Adamın zorlamalarıyla
doğuda küçük bir ile giderken o dönem yeni doğan çocuğuna bakıcı bulamadığı için annesine
bırakmak zorunda bile kalmış kadın. Çektiği acıyı siz düşünün. Bunlara rağmen göz yummuş her şeye,
çocuklarım için deyip katlanmış. Yıllar sonra korunduğu halde bir çocuk sahibi daha olmuş. Her şeyden
ötesi adamdan korkmuş. Bu arada adam ilkokul mezunu, kadın üniversite. Ne eğitimi ne de garanti
mesleği onun korkularının önüne geçemedi. Şimdi hala o adamla evli. Adam eski gaddarlığını yapamıyor
ama hiçbir şey o geçen yılları geri getiremiyor. Karı-koca gibi değil, zoraki ev paylaşımı aralarındaki.
Ne rahatça gezebiliyor kadın ne de evde huzurlu. Hiçbir şey olmasa da yıllardır yaşadıkları yetiyor ona.
Uğruna savaştığı çocuklarından biri evli, diğeri yıllarca kıyamadığı, tek kalacağına üzüldüğü babası için
annesine boşanma diye baskı yaptığı günleri unutup, babasıyla yaşadığı bir tartışmada evi terk etti...
Al sana iki gerçek hayat. Herkes seçtiğini yaşıyor. Durumun eğitim, meslek, aile vs. gibi şeylerle ilgisi yok.
Cesaret ve kararlılıkla ilgili. Allah herkesin yardımcısı olsun, sizin de...