Esimin iş arkadasi samimiyeti cok acil lütfen bi akıl verin

Sorun eşinizde. Kalkıp böyle bir durum karşısında sakin kadına bisey söyleyip kendinizi küçültmeyin. Pardon hatta sorun eşinizde de değil direk sizde. Kusura bakmayın buna müsade eden sizsiniz. Böyle durumlarda nasıl tepki vereceğinizi eşiniz bilmiyorsa sizin sorununuz.
 
Kiz birak o kadin daga gitsin. Sen niye orda yasayacakmissin? Aday ogretmenlik yaptigim okuldaki erkek ogretmenlerin esinden bosanan bir bayan ogretmenimizden bahsederken acik kapi gibi igrenc bie tabir kullandiklarina kulak misafiri olmustum. Aninda tiksindim ve selam sabahi kesmistim. Hepsi 30 yas ustu adamlar. Birak daga onlar gitsin. Cunku tam bir dag ayisi onlar.
Öyle gerçekten ki normalde de böyle düşünürüm, sadece üst üste böyle durumlar yaşadığım bir döneme geldi kızgınım bu aralar. Yoksa her dağ ayısına anlam yükleseydik ohoo hastalık sahibi olurduk.
 
Arkadaşlar benimde ailemde dul var onlara kasetten bir şey demedim ki ben biz evliyken bile dikkat ediyoruz erkeklerle samimiyetimize onun daha çok dikakt etmesi geliri manasında söyledim ne diyeceğim dul diye aşağılamak vs niyetim yok
Bende dulum ve gerçekten samimi olduğum evli ya da sevgilisi olan normal erkek arkadaşlarım var derdimi sevincimi paylaştığım. O arkadaşlarımın eşleri ya da sevgilileri hakkımda böyle düşünse gerçekten çok üzülürdüm.
 
Yada neyse kısaca sorayım, sabahtan beri insanlar dul sıfatına bunca tepkiyi neden verdi? Sadece bir dil yanlışını mı düzeltiyorlardı? Yoksa arkasında başka bir şey mi var?
Dil yanlisi da var, bununla birlikte toplumun esinden bosanmis kadinlara karsi bakis acisinda da var. Sanki defolu ya da onune gelen her erkege kur yapan, evli erkeklerin yuvasini yikabilecek kapasitede gozuyle bakiliyor. Bu gozle bakanlar da ustelik hemcinslerimiz. Evli bir kadin evli bir adama yanasmaz, ama bosanmis ise kesinnbenim kocama yanasacak gozuyle bakiliyor. Oysa bosanmis kadin guclu kadindir. Tek basina cocugunu buyutur, tek basina kendi ayaklari uzerinde durur. Yapamaz saniliyor. Ille bir erkege ihtiyaci var hayatta kalmasi icin ve bunu da benim erkegimin sirtina dayanarak yapabilir diye dusunen kadinlarimiz var malesef. Konu sahibi bile demis: dul ise daha cok dikkat etneli diye. Bu kaliplari yikmak zor.
 
Şu aralar boşanmış olmamla sınandığımdan olsa gerek hassasım bu konuda, ne yazık ki birçok insan sizin gibi sağlıklı düşünmüyor. Öyle şeylerle karşılaştım ki takılmamaya çalışsanız bile polyannacılık da bir yere kadar. Hayatımın ne bekar, ne evli ne de boşanmış döneminde erkek bir iş arkadaşımı arayıp sevincimi paylaşmadım, mesai saati dışında mesaj atmam için işle ilgili çok çok önemli bir şeyin olması gerek yoksa bekler ertesi gün söylerim. Zaten mesajla lak lak etmem mümkün değil ona rağmen bazı kadınların kişisel güvensizliğinin ya da eşlerine güvensizliğinin öznesi olabiliyorsunuz. Buyrun son yaşadığım olay, geçenlerde attığım bir storyde arkamda çıkan (birlikte poz falan vermiş bile değiliz yani) bir iş arkadaşımın eşinin -takipteydik birbirimizi- günlerce evde arıza çıkarttığını öğrendikten sonra pes artık yıldım böyle insanlardan dedim. Çok üzüldüm, bunlar 50 yaşına yakın insanlar düşünebiliyor musunuz? Ve sevdiğim insanlardı hiç beklemezdim. Koskoca kadının kendini benimle bir tutup bu duruma düşürmesine ayrı, eşinin de tutup evlerindeki olayı bana taşımasına ayrı kızdım. Kol gibi mesafe koydum bundan böyle. Ben onların yanında çoluk çocuğum derken neyle karşılaştım. Bazen konu sahibi gibi insanlar yüzünden dağda yaşayasım geliyor ama fıtratıma uygun değil.
Maalesef konu sahibi istediği kadar "yanlış anlaşıldım" diye kendini ıspatlamaya çalışsın ama ülkemizde çoğu kadının zihniyeti böyle. Verdiğiniz örnek de bunun en iyi ıspatı ve kendi çevremden buna benzer yüzlerce olay biliyorum. Kendine güvensizlik, cehalet ve ataerkil düşünce yapısı bunun en büyük sebebi. Umarım başta siz olmak üzere hiçbir kadın bu tarz zihniyete sahip insanlarla karşılaşmaz. Bir örnek de kendi iş yerimden vereyim; eşinden yeni boşanmış, 2 çocuğu olan bir kadın var, gerçekten çok bakımlı ve son derece eğitimli kibar biri fakat bazı "kocişkolarının prensesleri" kadına potansiyel tehlike olarak bakıyorlar. Kadını kıskanmalar, bi garip imalar vs... Sorun kadında değil; başta nefsini tutmaktan aciz adamlarda ve onların özgüvensiz hasta ruhlu eşlerde.
 
Bahsettiğim şey aslında içi kötü manada doldurulmuş bir kelimenin başka bir kadına söylenmesi gerektiğinin ısrarla üzerine basılıyor olması. Ben boşandı dul değilim bekarım eşi ölen duldur diye özel olarak belirtmedeki yersizlik.

Geçmişte çokça savaş görmüş insanlar boşanmalar pekte yaygın değil. Kocalar genellikle başa ölüm gelirse aileden ayrılıyorlar. Doğal olarak bunu toplum tanımlıyor. Lakin yıllar içinde başka ayrılma şekilleri ortaya çıkıyor ve yine toplum bunu tanımlama ihtiyacı hissediyor. Kocası ya da karısı olmayana dul demeyi seçiyor. Dul tanımının devlette tanımlanması yine toplum vasıtasıyla oluyor.

Kişi plansız ve ani bir şekilde felakete uğradığında yardıma ihtiyacı olduğundan kişilere maaş bağlanmak zorunda kalıyor ama kimlikte bekar yazıyor. Devlet geçmiş yıllardan kalma bir tanımlamayla bu maaşın adını koymuş diye kişi toplumun içine kötü anlamlar yüklediği bir sıfatı kabul etmek zorunda mı?

Kaldıki bu sıfat kötü şeyler çağrıştırmıyorsa boşanmış olanlar neden büyük tepki gösteriyor? Büyük tepki gösterip hakarete uğramış gibi davranan insanlar neden ısrarla kocası ölmüş kadına yöneltiyor bu sıfatı?
Sanirim mesele su: eger esiniz öldü ise bu Allah'tan geldi. Ve esi olen kadin acisini yasar. Onlara kotu gozle bakilmiyor. Ancak bosanmis iseniz defolusunuzdur.iyi olsa evliligi yururdu gozuyle bakiliyor. Kelime bulamiyorum anlatmak icin. Toplum icin esinizin olmesi normal. Ama bosanmis iseniz bu pek kaniksanmiyor. Cocuklarda bile babasi olmus cocuk icin yetim denir ve hatta o cocuga merhametle yaklasir insanlar. Oysa bosanmis bir annw babanin cocugu icin problemli gozuyle bakilir.
Mesele dul kelimesinin kim icin kullanildigi degil bana gore, mesele bosanmis kadinlarin toplumdaki yeri.
 
Maalesef konu sahibi istediği kadar "yanlış anlaşıldım" diye kendini ıspatlamaya çalışsın ama ülkemizde çoğu kadının zihniyeti böyle. Verdiğiniz örnek de bunun en iyi ıspatı ve kendi çevremden buna benzer yüzlerce olay biliyorum. Kendine güvensizlik, cehalet ve ataerkil düşünce yapısı bunun en büyük sebebi. Umarım başta siz olmak üzere hiçbir kadın bu tarz zihniyete sahip insanlarla karşılaşmaz. Bir örnek de kendi iş yerimden vereyim; eşinden yeni boşanmış, 2 çocuğu olan bir kadın var, gerçekten çok bakımlı ve son derece eğitimli kibar biri fakat bazı "kocişkolarının prensesleri" kadına potansiyel tehlike olarak bakıyorlar. Kadını kıskanmalar, bi garip imalar vs... Sorun kadında değil; başta nefsini tutmaktan aciz adamlarda ve onların özgüvensiz hasta ruhlu eşlerde.
Halbuki o kocişkolarının prensesleri kimbilir hangi zorlukları yaşamış o hanıma bir hal hatır sorsalar, iyi misin senin için yapabileceğimiz bişey var mı deseler hem o kadının gözünde yücelirler minnetini kazanırlar hem de kendileri iyi ve özgüvenli bir insan olmanın ne kadar güzel bir his olduğunu öğrenirlerdi. Ama malesef kimi insanlar kendilerini aşağıda görüp başkalarını da oraya çekmeye çalışıyorlar. Ben böyle insanlara kızıyorum, üzülüyorum ama en çok da hallerine acıyorum.
 
Hic evlenmemis bir kadin iseniz problem yok. Sevgilileriniz olabilir. Istediginiz gibi hesapsiz yasayabilirsiniz.
Ya da esiniz ölmüş ve siz kendi basiniza hayata tutunuyorsaniz onda da problem yok. Hatta toplum merhamet eder, yardim eder. Onlar baskasinin erkegine asilmaz gozulme bakilir.
Ancak bosanmis iseniz ille bir erkegin kanatlarina ihtiyaciniz vardir gozuyle bakiliyor. Kadin siddet gordugu icin dayanamayip ayrilsa da "kimbilir niye ayrildi, iyi olsa idi ayrilmazdi. Biz hic mi cekmiyoruz yani, insan yuvasini bile bile yikmaz" gozuyle bakiliyor. Hayatta kalabilmesi icin bir kadinin ille bir erkegin kanadina ihtiyaci var diye dusunuluyor. Oysa o kadinin kendi kanatlari var. Buna guvenerek zaten kendi basina ucmaya karar vermis ve bosanma cesaretini gosterebilmistir.
Herkes olmasa bile toplumun bu genel bakis acisi yuzunden bircok evli kadinimiz o dayagi yiyip bosanma cesareti gosteremiyor. Burada evliligi yolunda gitmeyip bosanma cesareti gosteremeyen, bosanan kadinlardan cesaret almak icin konu acan kadinlarimiz icin bu konu bence onlarin cesaretinin kirilmasi icin cok kotu ornek oldu.
Konu sahibi gibi kendi hemcinslerimizin bazilarinin kafasinda kadinin ezik bir varlik olarak dusunulmesi beni cok uzdu. Lafa gelince, ozellikle de kadinlar gunu ya da anneler gununde kadin icin methiyeler dizen biz kadinlar, iş kendi kocalarinin ona buna sarkmasina gelince kocasini aklamak icin "benim kocam yapmaz, benim kocam beni cok seviyor, erkegimi ayartan karsi taraftir" diyip sucu kadinda buluyor.
Mesele evli, bekar, dul olmakta degil. Mesele karakter yapisinda. Kadin erkek farketmez, insanin karakteri bozuksa her halti yapar.
Evli olmak da bir prestij degil. Kendini evlilik yaparak "sinif atlamis" sanan kadinlarimiz var. Hatta evlenmenin marifet oldugunu dusunenler de...Bu insanlar icin bosanma ihtimalleri onlara gore yuzde sifir. Kocasiyla bir omur surecek tipki masallardaki gibi diye dusunuyorlar. Hepimiz bir omur diye dusunduk ama oyle de olmadi....
 
Ben işin dışından konuşmuyorum yalnız.Eşimi kaybettim yıllar önce, hiç kimsenin merhametini görmedim, bakkala gitmem ekmek almam bile sıkıntı oldu, sürekli gözlerin üzerimde olduğunu, kadınların koca kıskanma telaşına düştüklerini gördüm.Siz derdinizle uğraşırken insanlar başka bir şeyin derdine düşüyorlar, üstelik onurunuz da inciniyor, bir anda statünüz değişmiş oluyor.uzaktan görüldüğü gibi değil aslında durum.Bu sadece bana has bir durumda değildi, ailemde ve çevremde de gördüm eşini kaybetmiş insanları, işler daha sarpa sarıyor hatta.Kişiler sizin üzerinizde bir güç uygulayabileceklerini, yalnız kaldığınız için sineceğinizi düşünüyorlar.Boşanmış ve eşini kaybetmişler arasında böyle bir ayrım yapmadıklarını kendim gördüm.Erkek var mı hayatınızda yok mu, bakire misiniz değil misiniz ona göre şekil alıyorlar.
 
Ben işin dışından konuşmuyorum yalnız.Eşimi kaybettim yıllar önce, hiç kimsenin merhametini görmedim, bakkala gitmem ekmek almam bile sıkıntı oldu, sürekli gözlerin üzerimde olduğunu, kadınların koca kıskanma telaşına düştüklerini gördüm.Siz derdinizle uğraşırken insanlar başka bir şeyin derdine düşüyorlar, üstelik onurunuz da inciniyor, bir anda statünüz değişmiş oluyor.uzaktan görüldüğü gibi değil aslında durum.Bu sadece bana has bir durumda değildi, ailemde ve çevremde de gördüm eşini kaybetmiş insanları, işler daha sarpa sarıyor hatta.Kişiler sizin üzerinizde bir güç uygulayabileceklerini, yalnız kaldığınız için sineceğinizi düşünüyorlar.Boşanmış ve eşini kaybetmişler arasında böyle bir ayrım yapmadıklarını kendim gördüm.Erkek var mı hayatınızda yok mu, bakire misiniz değil misiniz ona göre şekil alıyorlar.
 
Ben işin dışından konuşmuyorum yalnız.Eşimi kaybettim yıllar önce, hiç kimsenin merhametini görmedim, bakkala gitmem ekmek almam bile sıkıntı oldu, sürekli gözlerin üzerimde olduğunu, kadınların koca kıskanma telaşına düştüklerini gördüm.Siz derdinizle uğraşırken insanlar başka bir şeyin derdine düşüyorlar, üstelik onurunuz da inciniyor, bir anda statünüz değişmiş oluyor.uzaktan görüldüğü gibi değil aslında durum.Bu sadece bana has bir durumda değildi, ailemde ve çevremde de gördüm eşini kaybetmiş insanları, işler daha sarpa sarıyor hatta.Kişiler sizin üzerinizde bir güç uygulayabileceklerini, yalnız kaldığınız için sineceğinizi düşünüyorlar.Boşanmış ve eşini kaybetmişler arasında böyle bir ayrım yapmadıklarını kendim gördüm.Erkek var mı hayatınızda yok mu, bakire misiniz değil misiniz ona göre şekil alıyorlar.
Nastasya oncelikle basin sagolsun. Sanirim insan kendi basina geliyor durumu. Esi olmus ya da esinden bosanmis da olsa kadin icin durum degismiyor sanirim. Hatami duzelttigin icin tesekkur ederim.
 
Nastasya oncelikle basin sagolsun. Sanirim insan kendi basina geliyor durumu. Esi olmus ya da esinden bosanmis da olsa kadin icin durum degismiyor sanirim. Hatami duzelttigin icin tesekkur ederim.
estafurullah, ben teşekkür ederim anlayışınız için.

Kadının birisi bir haftalık ekmek al hergün gitmen yanlış anlaşılır demişti de hala içimden çıkmaz söylediği söz. ekmeği bile bayat yemek zorundayım demekki diye düşünmüştüm .
 
estafurullah, ben teşekkür ederim anlayışınız için.

Kadının birisi bir haftalık ekmek al hergün gitmen yanlış anlaşılır demişti de hala içimden çıkmaz söylediği söz. ekmeği bile bayat yemek zorundayım demekki diye düşünmüştüm .
Cok aci. Kadinin zihniyetinin ne kadar kotu oldugunu gosterir bu durum.
Ben boyle bir durumla karsilasmadim henuz. Kucuk bir sehirde yasiyorum ama karsilassa idim de sanirim tepkimi verirdim. Sevgiyle kal.
 
Cok aci. Kadinin zihniyetinin ne kadar kotu oldugunu gosterir bu durum.
Ben boyle bir durumla karsilasmadim henuz. Kucuk bir sehirde yasiyorum ama karsilassa idim de sanirim tepkimi verirdim. Sevgiyle kal.
dokuz yıl geçti bu söylediğimin üzerinden, evet küçük yerler daha sıkıntı, birine tepki verseniz diğeri ortaya çıkıyor, sürekli enerjiyi buna harcamak, kırılmak çok yorucu olmaya başlıyor açıkçası.
yedi senedir de evliyim, sanırım güvenilir kadın sınıfına terfi etmişimdir artık, uzaklaştım o küçük yerden de.Ama pek çok kadın hala bunları yaşıyor ne yazıkki. sizde sevgiyle kalın .
 
Back
X