Okuyunca aklıma geldi.
Sebze yemem, sevmem de.Eşim de aynı.Eşimin uzaktan bir akrabası bir koli ot falan yollamış bize.İçinden tanıdığım bir maydonoz çıktı bir de taze fasülye.Diğerleri ege otları falanmış.Yok kavrulcak, yok haşlancak.Bize uymaz sonuçta dedim koydum köşeye.Taze fasülyenin zeytinyağlısını yerim bir.Tarifler karıştırıldı, internetten bakmalar derken yaptım, bol da halis mulis zeytinyağıyla.Düdüklü fobim olduğu için mum ışığı alevinde 3 saat pişirdim nerdeyse.Bitti tadına baktım bir garip.Dolaba koydum, ertesi gün baktım hala bir garip.Dedim Allah'ın gücüne gidecek ama yenmeyecek bir şey bu.Dedim ege fasülyesi, organik falan demek bana lezzetli gelmedi.
Ertesi gün alışverişe gittim.Baktım bir teyze benim kabus fasülyelerin başında, torbaya dolduruyor.Gidip kadına "lezzetli değiller" desem, "sanane" diyecek, dedim belki küçüğü makbuldür, nasıl seçiyor bir bakayım.Tezgaha yaklaşınca ne göreyim : BAKLA 3.50 TL.
Yarım litre zeytinyağı, onca domates, soğan, 3 saatlik pişirme çabam, ilk zeytinyağlı deneyimim ve bakla ile taze fasülyeyi ayırdedemeyen bir minik beynin varoluşu...Hangisine yanayım bilemedim.