O zamanlar daha sevgiliyiz.Biraz kilo aldığım bir dönem.Buluştuğumuzda öğlen ayıptır söylemesi çiğköfte yemişiz iki koca tas.Üstüne de ayran.Bulgur şiştikçe şişmiş, göbeklerimiz de şişmiş.Yedikten sonra bir alışveriş merkezine gittik.Saçım başım yapılı, şımşıkırdak giyinmişim, ayakta topuklular falan dünyanın 8. harikası gibi dolanıyorum.Kontrol cihazının önünde 8-10 kişi var.Güvenlikçi adam bana kaş göz yapıyor.Kafamı çeviriyorum.Sonra el hareketi falan yapmaya başlıyor, sapığa bak diyorum.Sonra haykırıyor: "Hanımefendi, sizin kuyrukta beklemenize gerek yok, burdan geçebilirsiniz"
Nasıl kırıta kırıta geçiyorum anlatamam.Adam benim ne kadar asil, elit ve kuyrukta bekletilmemesi gereken bir şahsiyet olduğumu anladı ki beni direk geçirdi hahaaayt diye ben kendimi cumhurbaşkanı ilan ediyorum adeta.Eşim kuyruğu bekleyip, sıradan geçip geliyor, ağzı kulaklarında.Ve açıklıyor : "Hayatım, adam seni hamile sandı, bu cihazlar hamileler için zararlı, ondan seni yandan geçirdi, muhahahaha" diye.
Hazmetmek kolay olmasada evde ağlarım diye kendimi sakinleştiriyorum.Öğlen yemeğini o ısmarlamış diye akşam da ben tatlı ısmarlamak istiyorum. O, pastanenin giriş kapısının yanında sigara içerken ben içeri tek girip "2 profiterol" lütfen diyorum.O an görevli adam tek olduğumu görmesine rağmen pastanede haykırıyor :" Burda mı yiyeceksiniz? Yoksa paket mi yapayım?".
"2 profiterol kesmez, yanına bir tepsi baklava da koy burda yiyeceğim, kardeşim manyak mısın? İki profiterolü tek başıma nasıl yiyeyim? Ha keyif benim yiyecek olsam da alır evimde yerim manyak" diye bağırmaya başlıyorum tabii tartışmamı da eşim duyuyor ve yerlere yatıyor.
Aynı gün hem pisboğaz, hem hamile bir pis şişko oluveriyorum !