En yakın arkadaşımın eşi, her akşam sehpanın üzerine bıraktığı telefonlarını yatak odasındaki kutunun içine, hemde kapatarak koymaya başladığında ( "bu kadar net, açık verecek kadar beyinsiz olup birde macera aramıyolar mı?") arkadaşım şüphelendi takibe aldı...
Çok geçmeden bir gece kontrol maksatlı telefonu kurcalarken "günaydın canım" yazan bir mesaj buldu....
Fakat numara telefona eşinin iş yerindeki bir erkeğin adına kayıtlı idi...
Sesini çıkarmayıp takibe devam etti....
Bir kaç akşam sonra yeni bir mesaj, biraz anlamsız veya şifreli, neyse numarayı kaydedip telefonu yerine koyan arkadaşım ertesi gün bana numarayı arattırdı, yaptığım görüşme sonunda numaranın eşinin işyerinde çalışan bekar bir bayan tarafından kullanıldığını öğrendik
Kızılca kıyamet koptu tabii, eşi yeminler etti, Kur'ana el bastı hatta arkadaşımın yanında numarayı arayıp eline verdi telefonu, telefonu bu sefer bir erkek açıp kendisinin kullandığını arkadaşımın eşinin iş yerinde çalıştığını söyledi...
(daha sonra bunun o an için planlanmış bir düzen olduğunu da öğrendik fakat çoook uzun bir zaman sonra)
Arkadaşım inanmak durumunda kaldı fakat içi rahat etmediği için takibe devam etti...
Mailinde şiir yakaladı...
Cebinde sinema bileti...
Geç gelmeler..
Pazar gününü evde geçiren adam için birden icad olunan pazar günü mesaileri.... ( "bu arada iş yeri kendisine ait") ("patron ve eleman aşkı!!!")
İş için gittiği şehirlerde gecenin bir yarısı msn açmalar...
Ne arkadaşımın keşfettikleri bitti nede eşinin yeminleri, yalanları, hikayeleri....
İki senelik bu süreçte arkadaşımın sinirleri yıprandı psikolojisi bozuldu defalarca eşine onu aldatıp aldatmadığını, boşanmak isteyip istemediğini sordu eğer sevilmiyorsa başka biri varsa aradan çekilebileceğini dahi söyledi ama eşi her zamanki gibi onu sevdiğini böyle bir şeyin aslaaaa!!! olmadığını söyledi
Ne huzurları kaldı ne mutlulukları, eşinin ilgisiz tavırları, ihmalkarlıkları had safhaya ulaştı arkadaşım bir kaç sefer evi terketti
fakat her seferinde geri geldi çünkü eşini seviyordu "düzeltiriz" zannediyordu....
Sonra..........
Arkadaşım bir gün hamile olduğunu öğrendi!....
Hamile olduğunu öğrendiğinin ikinci günü bir mail aldı!.....
O gün, en mutlu olduğu günlerden biriydi, 6 sene sonra yeni bir bebek!....
Mail daha önce telefon numarasını kullandığını tespit ettiğimiz bayan müsveddesinden.....................
Arkadaşımın eşi ile yaptıkları msn görüşmelerini önceden kaydedip ("uzun vadeli planları olmalı ki bu msn görüşmelerini kaydedip saklamış! enteresan") yollamış, içerikte birbirlerine olan aşklarını paylaşıp bol bol da arkadaşımı çekiştirmişler...
Kazanova bu sefer inkar edemedi (msn yazışmalarında öyle şeyler vardıki yalnızca arkadaşım ve eşi arasında geçen olaylar, uydurulması imkansız yani) hepsini kabul etti ve o bayanı artık hayatından çıkardığını söyledi aynen kendi tabiri ile yazıyorum (kıçına tekmeyi basmış) doğacak bebeğin hatırına yuvamızı kurtaralım falan.....
Halbuki olay şöyle imiş, daha sonra öğrendik, çok sevgili sevgilisine"biz eşimle yatmıyoruz onunla aramızda bir şey kalmadı" dediği için
kadın bebeği duyunca bunu terkedip o sinirle arkadaşıma maileri yollamış......
Adamda yalan madeni var iki tarafada yetişiyo bol bol........
Söylemeden geçemeyeceğim, anlattıklarım anlatmadıklarımın yanında devede kulak kalır hepsini yazmaya kalksam sabahlarım her halde......
Arkadaşım ilk çocuğunun ve bebeğinin hatırına kalmaya razı oldu kırık bir kalp, eşine yitirdiği güven duygusu, en çokta aşık olduğu adamı asla tanıyamamış olduğu hissi....
Fakat hiç bir şey eskisi gibi olmadı, düzelmedi defalarca denediği halde arkadaşım artık düzelecek veya yaşanacak bir evliliği olmadığını anladığı için kendi! büyüklerininde desteğini alarak babasının kendisine bırakmış olduğu eve dönüp boşanma davası açtı 7 aylık hamile iken boşandı...
Şimdi diyeceksiniz ki bu kadın neden bütün şüphelerine ve kavgalara rağmen iki sene bekleyip daha önce gitmedi....
Çünkü bu kadının ikinci evliliği idi ve aynı şekilde eşinin de.
Çünkü evlendiği zaman eşinin biri 3 diğeri 4 yaşında olan, eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarına annelik yapmayı kabul ederek evlenmişti.
Çünkü o çocuklara 7 sene annelik yaptı, onların bütün sıkıntılarına tek başına katlandı elinden geldiği kadar adil olmaya çalıştı..
Bu süreçte eşinin desteği sadece ve sadece eve para bırakmaktan ibaretti.....
O çocuklara 7 sene bakıp nice sıkıntıları atlatıp onlarla gerçekten sağlıklı bir iletişim kurmaya başladında ise eşinin ihaneti ile yüzyüze geldi..
Çünkü olaylar başladığında 5 yaşında olan bir kızı daha vardı..
Çünkü bu evliliğe emek vermişti, çünkü sevmişti, sevildiğini zannetmişti...
Çünkü beyfendi müsveddenin, çevresinde, özü sözü bir, adam gibi adam olarak tanınan karakterli rolü yapan bir tiyatrocu olduğunu yeni anlamıştı...
Ama daha fazla dayanamadı, her şeyi göze aldı boşandı, ikinci evladını boşandıktan iki ay sonra kucağına aldı, düzenini kurdu, binbir kıyametle olsa da her ay nafakasını alıyo bir şekilde geçinip gidiyo...
Eşi olacak müsvedde ise 4 çocuğun hayatını nasıl darma dağın ettiğinden bi haber, o insanlıktan nasibini almamış, 4 çocuğu olan bir adamla evlenmek için elinden geleni ardına koymayan, iki çocuğu annesiz iki çocuğu babasız bırakmayı gönül rahatlığı ile göze alan, nasipsiz ile evlilik planları yapıyor.
Ev tutmuşlar, nikah tarihi almışlar falan...
Bizlerde şimdi bekliyoruz, bu adamda, bu karakter, bu tıynet, bu yalan madeni olduktan sonra elbet o bayandan da iki çocuk daha yapıp onu da aldatır....
Ne yalan söyleyeyim o kadının perişan olduğunu, arkadaşımın geçtiği yollardan geçtiğini görmek için sabırsızlanıyorum, hatta dua ediyorum bunun için.....
Sakın kimse o kadının da bir nevi kurban falan olduğunu söylemeye kalkmasın!
Sonradan arkadaşıma yolladığı diğer mailler hala duruyo, bunlar arkadaşıma karnındaki bebeğini kullandığını, bu evliliğin bitmiş olduğunu, o bebeği aldırıp arkadaşımın boşanması gerektiğini ve daha nice hakareti içeren mailler....
Böyle işte, durum bu......
Her şey, telefonların gizlenmeye başlaması ile başlamıştı!......