Benim de eşimle kültür farklılığımız var ben Istanbul'da doğdum büyüdüm keza babam ve büyükbabam vs 13 kuşak Istanbul'luyuz eşim ise tipik Karadeniz erkeği ve doğduğu büyüdüğü ortam ve köy bana ve aileme çok ters.
Benim eşim de en baştan bana pazarlık yaptı sen kadınsın ben erkeğim muhabbeti yani

Yok izin alacakmışım yok o yok bu tıpkı sizin durumunuz gibi yani.Ama eşimi öyle çok seviyordum ki o rahat hayatımı elimin tersiyle itip evlendim.
Kıyafetlerimi çöpe attı onun zevkine göre giyinmeye başladım evde çorabını bile kaldırmazdı vs. eşimle hiç pazarlık yapmadım evlenince şöyle yaparsın demedim. Evliliğimin ilk 2 yılı çok zorlandım ve sonra eşimin evlenmeden önceki sözü aklıma geldi "Sen kadınsın ben erkeğim" doğru ya ben kadındım ve eşimi nasıl yola getireceğimi iyi bilmem gerekiyordu ve yaptım da.
Şu an geldiğimiz nokta çöpleri eşim atar kirli eşyalarını çamaşır sepetine kendi atar temizlik yaparken ortak yaparız camları o siler evi de süpürür yemek olmadığın da yemek yokmu demez yumurta kırsam oh mis der :)
Sabahları çayı o yapar beni uyandırır dışarı çıkarken izin almam sadece bir gün önce yarın dışarı çıkacağım Bişeye ihtiyacın varmı senin? derim
Güzel kardeşim evlilik aynı evde yaşamadan pazarlık yapılacak bir durum değil aksine evlenmeden önce çok şirin çok mantıklı çok mükemmel görünen bir çok erkek evlendikten sonra aslında öyle olmadığı ortaya çıkıyor. En azından senin ki rengini belli etmiş.Madem o böyle diyor sen HE dersin yine bildiğini okursun.Yaptığınız meslek sizi öyle bir noktaya getirir ki inan yok onu yapmam yok bunu yapmam diye bir durum olacağını sanmıyorum.
Bu benim şahsi fikrimdir kimse benim gibi düşünmek zorunda değil ben yorumumu size yazıyorum.
Bir ilişki de karşılıklı saygı sevgi ve sadakat en önemlisidir.Bir ilişki de emek ve güven varsa ötekiler sadece teferruattır.
Ayrıl demek kolay asıl olan senin nasıl mutlu olacağındır.
Hayatta başarılar ve mutluluklar diliyorum kardeşim.