Yaşamın anlamını kavramak için dünyayı dolaşmaya çıkan bir genç, gezdiği ülkelerden birinde ünlü bir bilgeyi ziyarete gitmişti.
Gezgin genç, bilgenin yaşadığı evde, tüm duvarların kitaplarla kaplı olduğunu gördü.
Fakat evi dikkatle gözden geçirdikten sonra , yerde bir kilim, duvar dibinde yatak olarak kullanılan bir sedir, ortada ise bir masa ve sandalyeden başka evde hiçbir eşyanın olmadığını gördü ve merakla sordu:
"-Neden hiç eşyanız yok?" dedi. "Koltuklarınız, kanepeleriniz, büfeleriniz.... Onlar nerede?"
Bilge, bu soruya karşılık olarak kendi bir soru sordu gezgin gence;
"-Senin de yalnızca, sırtında taşıdığın küçük bir çantan var, yavrum" dedi. "Peki, senin eşyaların nerede?"
Gezgin genç, kendini savunurcasına yanıtladı bu soruyu:
Bilge ne kdar doğru söylemiş ama bizlerde habire daha ne alsak diye düşünüyoruz.
Doyumsuzluk bu demekki.
İnsanoğlu her şeyi istiyor almadan da olmuyor ama.
Paylaşım içi teşekkürler Adıvarcım...
çok güzel bir konuya değinmiş gerçekten...
Aslında öyle hepimiz birer yolcuyuz bu dünya da ..
Bir gün biletimiz kesilecek ama bilmiyoruz...
Sürekli bu dünyanın telaşesindeyiz bi şekilde şuda olsun aman buda eksik kalmasın diye...
her bir kullandığımız eşyalar için hesap verilcekmiş,acaba gerceklik payı varmıdır bilmem ama bildiğim az şeyimin olduğu.inşallah,hesabsızca yolculuğumuz güzel olur.
paylaşım güzeldi canım Şeniz