Evimizdeki sinsi düşman: TELEVİZYON!!

vuslata hasretim

En güzel dua "M"
Kayıtlı Üye
17 Şubat 2015
282
402
103
Hanım kardeşlerim ne zamandır aklıma takılan bir meseleyi konuşmak istiyorum sizlerle. Hemen hemen hepimizin evlerinde televizyon var. Türlü türlü sapıklıkları, ahlaksızlıkları salonumuzun orta yerinde sergiliyoruz. Eslerimiz belki de tv de gördüğü taş hatunlarla kıyaslıyor bizi(evli değilim henüz). Çocuklarımız asla gormelerini istemedigimiz manzaralar izliyor her gün. Ha belki diyeceksiniz tv olmasa da dışarda zaten görüyoruz aynı şeyleri. Evet maleesef doğru ahlaksizliklar her yere yayılmış durumda. Ama en azından bunları evimize sokup sokmamak bizim elimizde. Kısmet olur da evlenirsem evime televizyon almamayı dusunuyorum. Çünkü kendi elimizle haramlari normellestirmeye, masum görmeye başladık.
Sizler ne dusunuyorsunuz bu konuda merak ediyorum açıkçası. Son olarak alıntı yaptığım şu yazıyı paylasiyorum sizlerle. Umarım durumun önemini anlayıp dikkate alırsınız. Sevgiler...
 
Şunu düşünün; Komşunuz karı koca evinize geldi.Hanım ciddi kısa bir etek giymiş.Adam da atletli.Siz buna "Hasbünallah " çekerken ayıp olmasın diye ses çıkarmıyorsunuz.Salona davet ediyorsunuz. Koltuğa oldukça uygunsuz bir şekilde oturuyorlar. O sırada çocuğunuz salona geliyor.Adam çocuğunuza bir kaç küfür öğretiyor. Sonra geçen sene faiz ve hırsızlık yoluyla birilerinden yürüttüğü yüklü miktardaki bir paranın hikayesini ballandıra ballandıra anlatıyor. Sonra çocuğunuza bir kaç adam öldürdüğünü ama buna değdiğini çünkü bunun çok havalı bir şey olduğunu anlatıyor.O sırada salona giren kızınıza ,komşunuzun hanımı;"Ne kadar da uzun bir etek giydiğini,güzel olduğu için açılmasının,erkeklere güzel görünmesinin hayatının tek amacı olduğunu ve bir an önce çok zengin bir aşık bulması gerektiğini söylüyor. Sonra da karı koca veya iki aşık bilemiyorum nikahlılar mı bu komşular oldukça uygunsuz şeyler yapmaya başlıyorlar sizin salonunuzda ve sizin koltuğunuzda sizin gözlerinizin önünde.Ne yaparsınız?
"Yavrum siz bakmayın.Biz de biraz tavana bakalım.Teyzeyle amca işlerini bitirince sohbetimize kaldığımız yerden devam ederiz" mi dersiniz?
Sanırım ve eğer yeterince mide sahibiyseniz balkondaki evladiyelik baltayı veya yorgan dolabındaki dededen kalma tüfeği çekip bu çifti evinizden kovalarsınız.Sonra da etkisinden uzun süre kurtulamayıp kan ter içinde arkalarından küfürler savurup "Böyle bir densizliği nasıl da utanmadan yapabildiklerini" söylersiniz.Uzun süre etkisinden kurtulamayıp morali bozuk dolaşır belki de bu olayı polise şikayet edersiniz.
Şimdi tekrar düşünelim; Televizyonu açıp zap yapmaya başladığımızda salonumuzun tam orta yerine bütün koltukların baktığı kral köşesine yerleştirdiğimiz televizyon vesilesiyle bin bir yabancıyı davet ediyoruz.Baş köşeye hırsızlıkla övünen,açık-saçıklığı özendiren,adam öldürmeyi racon kesmek kabul eden, zinayı -öpüşüp-sevişmeyi sevimli bir aşk macerası olarak kabul eden,eşcinselliğin veya transeksüelliğin ne kadar da şirin ve normal olduğunu aktaran yapıdaki karakterleri davet ediyoruz.Onları ağırlayıp onlara gülüp,özenip ,onlarla eğleniyoruz. Bu terbiyesizlikler cereyan ederken arka taraftan gelen fon müziği ile o zina anındaki duyguya bürünüp yakın zoom yapıldığında asla gözden kaçamayacak olan 81 cm lik ekranlarda dev iki suratın veya vücudun birbirine yapıştığını görüyoruz.Anlık(!) açık-saçıklıklar için gözümüzü veya çocuğumuzun gözünü kapatsak da beyinde filim kendini tamamlıyor bile. 3 saat boyunca ve istatistiklere göre Türkiye'de her 5 evden 4 ünde günde 2 dizi seyredilerek bu durum cereyan ediyor.
Tekrar düşünün! Gerçekten midemiz var mı? Gerçekten bir hırsızın, katilin, gayin, küfürbazın, kafirin,imansızın,masonun,yalancının,büyücünün,zaninin, iffetsizin, edepsizin çocuklarımızı yetiştirmesi konusunda rahat mıyız? Çocuk eğleniyor gerçi.Sizi mutfakta iş yaparken rahat bırakıyor değil mi? Peki o zaman.Siz bilirsiniz.
 
tam benlik bir konu olmus. esim (esimdiyorum nisanlim) tv asla izlemez izleyemez bir,ben yokken de izlemez benim iki dizi var persembe cuma onlari izlerim. tvye kafasini kaldirip dahi bakmaz.zaten bakamaz ama bakmaz da kendisi merak etmez.arada der su macin ozeti var beraber izleyelim mi canim isterse tamam derim yoksa hayir.o da izleyemez bu tv konusunda her konuda oldugum gibi cok katiyim
 
evet maalesef tv deki çoğu yapım böyle ben de bu durumdan çok şikayetçiyim (özellikle de dizilerden) ama sonuçta kumanda sizin elinizde. yararlı programlar da bulup izleyebilirsiniz. eve televizyon almamak çözüm değil bence.
 
benım gibi,alakasız olcak bişey sormak istiyorum,15gündür farklı ınsnalarla tanıştım,iş gereği,kadın erkek,yenı modamı bu merak ettim,bir kadında nişanlandım de,sonra eşim diye söz etti,dedim evlendınızmı,yok nışan,sonra bır erkek doktor,iş arkadşaı bayanın sevgisili ile ilgili konuşuyor,arada kızın eşi dıyor,bırıde sevgilis için seşim diyor arada,tamda sneın sözün bunun üstüne geld,artık ölemi,cahıllığıme ver,15 gündür çok duyar oldum
 
merhaba:) estağfurullah ne cahilligi insanlari bilemiyorum ama muhtemelen ayni bizim gibi bir cok sey yasamis uzun sureli iliski yasayan insanlar ayni evde yasayan insanlar oyle diyor olabilir.kisaca esim yani sevgilim nisanlim demek basit kaciyor ya biraz ondan herhalde:) benim icin hicbi onemi yoktu ama ilk zamanlar bile esim cevresine nisanlim diyordu simdi de benim hanim diyor..
 
çok mutlu ol canım
 
Kumanda elbette bizim elimizde faydalı progeamlar elbette var ama insan bi süre sonra saçma sapan dizileri izlerken buluyor kendini. Tv bütün günümüzü işgal ediyor. Eş eve gelince bütün gece tv başında pinekleyebiliyor. Bir de ilerde çocuk olunca durum daha da zorlaşıyor. Bunun sonucunda en mantıklı karar eve hiç sokmamak. Ha bi de bazı insanlar tv almak istemem fikrime oldukça şaşırıyorlar sanki hayatımızın olmazsa olmaz bir parcasiymis gibi o olmazsa yasayamazmisiz gibi!
 
Tv ve benzeri teknolojik aletler,insan ilişkilerini kısıtlıyor. Özellikle eşler arasındaki. Ahlaksızlık diz boyu. Çocuklar da varsa,bunun etkileri çocuklarda daha fazla etkisi oluyor maalesef. Özellikler diziler berbat. Şehvetten başka bir şey yok.. ! Ya dizi edinmicez kendimize ya da evimizde süreklı daha yararlı kanalları açıcaz . Dizi izliceksek,çocuklar uyuduktan sonra internetten izlicez :) (çokta bir gereği yok ya neyse..)
 
Aynen oyle hatta hiç gereği yok tamamen zaman israfı.
Bir tanıdığım çocuğunu doktora götürmüş rutin kontrol için evde tv olmadığını söylemiş. Doktor o zaman çocuğunuz erken konusmaya başlar demiş. Düşünün bu kadar etki ediyor çocuğun zihnine
 
Tercihlerinizi doğru yapamamanızın nedeni, televizyonun 'şeytan icadı' olması değildir.
Dünyadaki en yaygın kitle iletişim aracı olan tv, nasıl kullandığınız ile yarar sağlaması doğrudan ilişkilidir.
Açıp pembe dizi izlemek ya da bilim kanallarını izleyip, dünyayı keşfetmek sizlerin elinde.
Ahlaksızlık diye nitelendirdikleriniz de unutmayın ki, kendi ahlak anlayışınızdır.
Bir başkasına örneğin bana ahlaksız bir şey gibi gelmiyor, çünkü seyretmeyi seçtiklerim, dünyaya bakış açımla aynı doğrultuda.
Kısaca, tü kaka yapmadan önce, seçimlerinizi gözden geçiriniz.
 
Kendinizce haklı olabilirsiniz ama bana göre tv bilinçsiz kullanıma davetiye cikariyor. Dünyaya açılmak faydalı şeyler öğrenmek istedigimde kitaplara basvuruyorum. Zira bence insanın ufkunu daha çok genisletiyor.
Herkesin kendi gorusu tabi saygı duyuyorum.
 
Televizyonum var, bence gerekli de.
Tv de bir sürü faydalı program var aslında.
Gündüz asla tv izlemiyorum artık, midem bulanıyor boş programlardan. Radyo programlarım var, onları dinliyorum.Bikaç dizim var onlara bakıyorum. Tvde faydalı bişey bulamazsam açıyorum interneti, hele şu aralar Türklerin İzinde diye bi belgesel buldum ona taktım, onu seyrediyorum. Yani yapılacak o kadar çok şey var ki aslında. Sadece tercih hakkının bizde olduğunu bilmemiz lazım. Kumanda bizde sonuçta
 

Ahlaksızlık ve sapıklık olarak gördüğünüz televizyon denen icatın kumanda denilen bir aleti var ..
Sizin tercihiniz bu yönde olabilir ama,bir çok belgeseller var mesela denizin dbindeki yada havada uçan kuşlar diyelim.
Bunları öğrenmek bence güzel,tv yi sadece dizi filimden yada sinemadan ibaret görmeyin..
 
Sirf belgesel ya da yararlı bir program izlemek istesem internetten de pekala izleyebilirim. Benim esas takıldığım nokta neden bu kadar hayatımızın merkezinde neden onsuz olmaz anlayışı icerisindeyiz?
 
evet evinize tv almayın.. olup bitenlerden, haberlerden, hayattan bağlantınızı kesin.. 4 duvar arasında, kendi dünyanızda yaşayın.. çocuğunuz olduğu zaman hiçbir şey bilmeyerek büyüsün, ilgisini arkadaşlarının anlattığı yalan- yanlış bilgilerle tatmin etsin..
 
Sizin bu tezinize gore tvnin icatindan önce yaşayan insanlar komple cahil hic bisey bilmeyen insanlar. Geçmişte yaşayan düşünürlere bi göz atın derim.
 
Dünyaya açılmak demedim, dünyayı keşfetmek dedim.
Kitaplar, ansiklopedi ya da bilimsel içerikte olmadığı sürece kurgusaldır.
Yani size ufkunuz hariç bir keşif sağlamaz.
Tv de bulunan belgeseleler, bilim ve teknoloji programları, bilgi yarışmaları, özellikle yabancı kanallardan takip ettiğim günceler, eğlence programları gibi türler kitaplarda değil tv de bulunuyor.
Ben çok sıkıcı programlardan bahsetmiyorum, okuyanlar yanlış anlamasın, bilgi küpü falan değilim.
Bir sihirbazın dünyayı dolaştığı ve o ülke insanlarının kendi ilüzyonuna verdiği tepkileri, kültürlerle inceleyen çok severek takip ettiğim bir programım var mesela.
Aynı şekilde, farklı ülkelerde dedikoku sirkülasyonu ile olmayan bir şey karşısında o toplulukların ve şehrin, nasıl yerinden oynadığını gösteren bir programım da var.
Zamanında Amerika'da radyo programında marslı istilası tiyatrosunun, günümüzde hala işleyip işlemediğini toplumlara göre inceleyen bir seri.
Çılgın buluşlardan, mastercheften, temizlik hastalarından, çözülememiş sırlardan, yerel işletme programlarından bahsetmiyorum bile.
Bunlar gibi nice eğlenceli, bilgi dolu ve size kitaplarda öğretilemeyecek ve de hayatınız boyunca belki de hiçbir zaman yaşayamacağınız, göremeyeceğiniz şeyleri önünüze seren içerikler mevcut.
Kitap evet, bir insan için zorunluluktur, okunmaması düşünülemez.
Ama aynı şekilde çağımızın en yaygın iletişim araçlarını görmezden gelmek, global dünyayı reddetmekle bence eşdeğerdir.
Bu sebeple, seçimlerimizin esiri olmak yerine, patronu olmayı bir şekilde öğrenmemiz gerekiyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…