ben hayatımda sadece bır kere sorguladım anneme karsı hakkımı aradım evlat kayırdıgı ıcın , bır abım var bır ben , bana haksızlık yapıldıgını dusundugum bır konuda
kıskanclıkta ıtham ettı benı

zaten hep kucukler buyuklerı kıskanır dedı

yuzune fener tutulmus tavsan gıbı kaldım , ustelık benım hakkım abıme daha cok gecmıstır az malımı yemedı anlatsam nıye dava acmadın dıye kızarsınız,bana maddı manevı asırı zararı oldu mahkemeye vermedıgıme sukretmesı gerek senelerdır gorusmuyorum
acıkca evlat kayıran ebeveynlerının bakıs acıları enteresan ,onlarla hıc bır sorunun cozulebılecegını sanmam... daha cok huzursuzluk cıkarırlar
İşte o dava açma eşiği varya ben o eşiği geçtim sanırım. Benim başıma gelen durumda ailem ses çıkardığımda; ay yavrum biz bilemedik diyip bağırlarına basmadılar tabi, önce kötü niyetli olmakla sonra kıymet bilmemekle ve kıskançlıkla suçlandım, bende çektim kendimi, çıktım hayatlarından, ama hayat işte geçen zaman sonunda kardeşimden bencillikleri görmeye devam edip, birde onların arkasını toplayan ben olmayınca, anladılar bazı şeyleri, anlamasalarda çok umrumda değildi zaten. Annemim tiradı hep belliydi, anne olunca anlarsın, anne oldum ve kesinlikle anlamıyorum onu, bunu yüzünede söyledim zaten.
Bakın bende anneyim, hatta şu an kızımın isteği ile mesleğimi bile bıraktım tüm zamanımı ona adadım. En az bir yıl daha aktif çalışmaya dönmek aklımda yok, kızımın birey olmaya başladığı şu dönemde onunla olmak şuan benim için en güzel şey, ama işimi bir süre için bırakmak kızımın isteği olsada benim kararım , bu bana kesinlikle ilerde ben senin için kariyerimi erteledim deme hakkı vermiyor, evladım ilerde bana minnet duymasın, sevsin ama sevdiği içinde eğer ona yanlış yaparsam, kendini savunmaktan çekinmesin.
Bizim memleketin sorunu bu zaten, biz çocuklarımıza daha bebeklikten sadece itaat etmeyi dayatıyoruz, sorgulamayı öğretmiyoruz, bir kural koyarken nedenini anlatıp onu ikna etmeye çalışmıyoruz,onların bize güven duyması için uğraşmıyoruz, biz onlara güvenmiyoruz, haklarını aramalarına izin vermiyoruz, sonrada eğitimli bile olsa , haksızlık oldu mu ses çıkaramayan , çoğu çocukluğunun psikolojik tranvalarını atlatamayan, kendine yapılan zulmü evladına yapmaya devam eden bireyler yetiştiriyoruz. En basit örneği bizim ülkemizde iş güç sahibi kadınlar bile kocasından ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet görmesine rağmen boşanmıyor, şikayetçi olmuyor, önünü ardını bir araştırıyorsun, bir bakıyorsun kadın zaten anne babasından bunun bin beterini görmüş oluyor, kocanın yaptığını normalleştiriyor o yüzden.
Ben anne olmaya karar verdiğimde kendine bir söz verdim. Benim evladım asla ona büyütüyorum diye bana minnet duymasını gerektirir tek laf etmeyeceğim, hatta onun dünyaya gelmesinin bana ödül olduğunu hissettireceğim ve en önemlisi bana karşı bile olsa hakkını aramaktan çekinmeyecek diye. Şuana kadar geçen zamanda büyük ölçüde dediklerimi uyguladım ve kızımla Allah bozmasın mükemmel bir ilişkim var, annemin bana yapmasını istediğim ne varsa ( çocukluk günlüklerim var, hala saklıyorum ve okudukça hüzünleniyorum)kızımla yaşıyorum, ona öyle yaklaşıyorum ve bu benim içimide iyileştiriyor. Hatta anneme bile bulaştı annemde son beş altı aydır, kızımla ilişkimi görünce kendi yanlışlarını sorguluyor.