Anlam kargaşası ve kavramların yanlış anlaşılmasından kaynaklanıyor herşey. nasıl mi?
İlk önce '' sabır'' kelimesini irdelemek lazım.Sabır,size sıkıntının ve diğer olumsuz şeylerin geldiği andaki tutumunuzdur.Ve evliliğin ilk yılları genelde 0-1 yıl arası alışma dönemidir.O dönemde fikir ayrışmazlığının olması gayet doğaldır.Ki canınızın parçası olan çocuğunuz bile rahme düştüğü andan itibaren vücut savaşmaya başlar.Ta ki vücut alışana kadar.İşte evliliğinin de ilk yılları böyle geçer.
ikinci olarak ise ''balayı'' kavramını irdelemek lazım.Eski de kalmış bir deyimdir.Çünkü görücü usulü evliliklerde yaşanmışlıkları olmayan çiftlerin o yaşanmamışlıkları-yani balları yedikleri

- yaşamasından ötürü böyle söylenmiş.Lakin zamanımızda ne yazık ki evlenmeden önce birçok şey tüketildiğinden buna '' balayı '' diyemiyoruz.
üçüncü olarak '' eşim beni sevmiyor algısı''.bu çok yanlış bir düşüncedir.Çünkü sevmeseydiniz evlenmezdiniz ya da evlenene kadar beklemezdiniz.Ancak ilk yıllardaki bunalım bunu söyletiyor insana.Ama bunu aşmanın da yolu son paragrafta saklı
dördüncü olarak '' eşlerin aşırı beklentisi ''.Böyle beklenti hem kişilerin özel hayatında hemde sosyal ve iş hayatında hayal kırıklıklarına sebep olur.unutulmamalıdır ki ! karşımızdaki de insan ve o kişide evliliğe alışmaya çalışıyor.Ve o da aynı soruları soruyor.Ve ne yazık ki efsane anlatımlar ve diziler evlilikten beklentiyi en yüksek seviyeye çekiyor.Bu da kişilerde memnuniyetsizlik ve şükürsüzlüğe sebep oluyor.Ve tabiiki geri dönüşü olmayan ve kapanmayan yaralar açıyor.UNUTMAYIN !!! EŞİNİZDE SİZİN GİBİ BİR İNSAN.
beşinci olarak ''mükemmel evliliği ve sonsuz mutluluğu hemen yakalama sevdası''.Ne yazık ki emeksiz rahmet olmayacağı gibi çabalamadan ve bir takım sıkıntıları yaşayıp onlardan kurtulmadan bunu yakalamak imkansız.bunu kabullenmek gerekir.
altıncı olarak '' diğer çifler.... '' olgusu.Unutmayın ki herkes evliliğinde yani o kapalı kapılar arkasında sıkıntılar yaşamakta.Ancak bazıları dışarı vuruyor bazıları ise kendi aralarında çözüyor.
Yedinci olarak '' evliliğe pişmanlık''.bu da zihninizin size oynadığı bir oyundur.Bu oyuna/tuzağa asla düşmeyin.Asla kötü şeyler olacağını düşünmeyin.İyi düşünün ki iyi olsun.Aksinde kötü birşey olmasa dahi kötüye sebebiyet verirsiniz.
sekizinci olarak '' zamana bırakamamak'' ki bu da sabırla ilgili aslında.Zamana bırakın ve o anın tadını yaşayın.Bırakın da zamanda görevini yapsın.
sonuç olarak
Mutlu bir evlilik SABIR-ÇABA-EMPATİ-SAYGI dörtlüsünden geçer