Evlilik, ilişki etc.

Silaslmz83

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
30 Haziran 2015
23
59
41
Arkadaşlar öncelikle merhaba,

Burada ailevi problemlerle ilgili çok fazla gönderi okuyorum. Aslında alanımın çok dışında olmasına rağmen psikolojiye hep ilgi duydum. Bu yurtdışında ve Türkiye'de çeşitli eğitimlere de katıldım. Gözlem yapmayı da çok sevdiğim için size naçizane bazı önerilerim olacak. Dediğim gibi profesyonel olarak aile ilişkileri üzerine uğraşmıyorum, psikolog veya danışman da değilim.

İlk olarak, çok iyi giden bir ilişkiniz var ve siz evlenmek istiyorsunuz bu çok normal. Fakat bunu partneriniz üzerinde bir baskı unsuruna dönüştürmeyin. Evlilik için iki kişinin de psikolojik olarak hazır olması çok önemli. Karşınızdaki kişi sizinle sizin zorlamalarınız/blöfleriniz/acındırmalarınız nedeniyle evliliğe evet derse evliliğinizde sorunlar çıkma ihtimali gerçekten çok fazladır.

Yine ilişki içinde gelecek planları yapmak çok güzel ama lütfen çocuğunuzun odasının rengine kadar her şeyi konuşmayın sevgililerinizle. Gelecek planı yapmaktan anı yaşayamayan pek çok çift tanıyorum. Geleceğinizi onun üzerine inşa etmeyin. Bırakın anı yaşayın.

Sevgilizniz dışında hobileriniz olsun. Ondan ayrı arkadaşlarınız olsun. Sürekli bir arada olmak aradaki bağı kuvvetlendirmez. Kafanız biraz rahat olsun lütfen. Sürekli sevgilinizin hayatıyla meşgul olup kendinize de ona da hayatı zindan etmeyin.

Kırmızı çizgileriniz olsun. Şiddet, aldatma mesela. Ne yazık ki sevgiliyken başlayan şiddet veyaz aldatmaların sonu gelmez. Adamın evlenince değişeceğini beklemeyin kesinlikle. Hoşlanmadığınız huyları varsa ve bunları kaldıramayacağınızdan eminseniz ilişkinizi kesinlikle bitirin.

Şimdi gelelim evlilik sürecine. Bu süreçte her şeyin en iyisi olsun duygularınızı bir kenara bırakın. Instagram'da, Facebook'ta insanlar ne kadar mükemmel eviniz olduğunu görsünler diye veya başkalarına hava atmak için gereksiz masraflara girmeyin. Öyle kişiler görüyorum ki hala damat tarafından ne alırsak kar, en iyisi olsun diye akılalmaz bir borç batağına giriyorlar. O paraları bu kadar şatafata harcamak yerine ikiniz için harcasanız çok daha mutlu olursunuz. Eskiden Türk kadınlarının geneli ev hanımıydı. Bu nedenle evleri onlar için büyük bir statü göstergesi. Ama bu mantıktan kurtulun bence. Yeni evli arkadaşlarımın evine gittiğimde gördüğüm şey eşya kalabalığı, kullanışsız, rahatsız evler. Bunun yerine kendinize özel bir şeyler yapın bence. Bu süreçte paragöz, geleneksel, bilezik falan hesabı yapan bir tipe dönüşmeyin.

Diğer çok üzerinde durulan konu ise kaynanalar. Eşin annesine gereksiz kin beslemek tabi ki çok yanlış. Fakat tanışma aşamasından itibaren mesafenizi koruyun. Tamam o çok sevdiğiniz insanı doğurmuş ve saygıyı hakediyor olabilir. Ama bu hayatınızı tümüyle esir alma hakkını onlara vermiyor. Türkiye'de kadınlar genelde mutsuz evlilikler yaptıkları için oğullarına inanılmaz düşkünler. Evlilik içinde tatminsizlik varsa kadın direk çocuklarına ve evine yöneliyor. Ataerkil bir toplum yapısına sahip olduğumuz için de oğullarına çok fazla kıymet veriyorlar. Eğer böyle bir kayınvalideniz varsa, bunu hissettiğiniz ilk dakikadan tepkinizi koyun. Eşinizin tavırlarını da iyi gözlemleyin. Eğer eşiniz/eş adayınız kayınvalidenize karşı davranışlarının hatalı olduğunu söyleyemiyorsa evlilik kararınızı yeniden gözden geçirin bence. Gelecekte sizi daha büyük sorunlar bekleyebilir. Anneler, babalar da hata yapabilir. Onlarla bunu saygı çerçevesinde konuşmak çok önemlidir. Bu konuşmayı ilk yapması gereken kişi ise hata yapan tarafın çocuğudur.

İçimdekileri buraya döktüm:) Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim!
 
Arkadaşlar öncelikle merhaba,

Burada ailevi problemlerle ilgili çok fazla gönderi okuyorum. Aslında alanımın çok dışında olmasına rağmen psikolojiye hep ilgi duydum. Bu yurtdışında ve Türkiye'de çeşitli eğitimlere de katıldım. Gözlem yapmayı da çok sevdiğim için size naçizane bazı önerilerim olacak. Dediğim gibi profesyonel olarak aile ilişkileri üzerine uğraşmıyorum, psikolog veya danışman da değilim.

İlk olarak, çok iyi giden bir ilişkiniz var ve siz evlenmek istiyorsunuz bu çok normal. Fakat bunu partneriniz üzerinde bir baskı unsuruna dönüştürmeyin. Evlilik için iki kişinin de psikolojik olarak hazır olması çok önemli. Karşınızdaki kişi sizinle sizin zorlamalarınız/blöfleriniz/acındırmalarınız nedeniyle evliliğe evet derse evliliğinizde sorunlar çıkma ihtimali gerçekten çok fazladır.

Yine ilişki içinde gelecek planları yapmak çok güzel ama lütfen çocuğunuzun odasının rengine kadar her şeyi konuşmayın sevgililerinizle. Gelecek planı yapmaktan anı yaşayamayan pek çok çift tanıyorum. Geleceğinizi onun üzerine inşa etmeyin. Bırakın anı yaşayın.

Sevgilizniz dışında hobileriniz olsun. Ondan ayrı arkadaşlarınız olsun. Sürekli bir arada olmak aradaki bağı kuvvetlendirmez. Kafanız biraz rahat olsun lütfen. Sürekli sevgilinizin hayatıyla meşgul olup kendinize de ona da hayatı zindan etmeyin.

Kırmızı çizgileriniz olsun. Şiddet, aldatma mesela. Ne yazık ki sevgiliyken başlayan şiddet veyaz aldatmaların sonu gelmez. Adamın evlenince değişeceğini beklemeyin kesinlikle. Hoşlanmadığınız huyları varsa ve bunları kaldıramayacağınızdan eminseniz ilişkinizi kesinlikle bitirin.

Şimdi gelelim evlilik sürecine. Bu süreçte her şeyin en iyisi olsun duygularınızı bir kenara bırakın. Instagram'da, Facebook'ta insanlar ne kadar mükemmel eviniz olduğunu görsünler diye veya başkalarına hava atmak için gereksiz masraflara girmeyin. Öyle kişiler görüyorum ki hala damat tarafından ne alırsak kar, en iyisi olsun diye akılalmaz bir borç batağına giriyorlar. O paraları bu kadar şatafata harcamak yerine ikiniz için harcasanız çok daha mutlu olursunuz. Eskiden Türk kadınlarının geneli ev hanımıydı. Bu nedenle evleri onlar için büyük bir statü göstergesi. Ama bu mantıktan kurtulun bence. Yeni evli arkadaşlarımın evine gittiğimde gördüğüm şey eşya kalabalığı, kullanışsız, rahatsız evler. Bunun yerine kendinize özel bir şeyler yapın bence. Bu süreçte paragöz, geleneksel, bilezik falan hesabı yapan bir tipe dönüşmeyin.

Diğer çok üzerinde durulan konu ise kaynanalar. Eşin annesine gereksiz kin beslemek tabi ki çok yanlış. Fakat tanışma aşamasından itibaren mesafenizi koruyun. Tamam o çok sevdiğiniz insanı doğurmuş ve saygıyı hakediyor olabilir. Ama bu hayatınızı tümüyle esir alma hakkını onlara vermiyor. Türkiye'de kadınlar genelde mutsuz evlilikler yaptıkları için oğullarına inanılmaz düşkünler. Evlilik içinde tatminsizlik varsa kadın direk çocuklarına ve evine yöneliyor. Ataerkil bir toplum yapısına sahip olduğumuz için de oğullarına çok fazla kıymet veriyorlar. Eğer böyle bir kayınvalideniz varsa, bunu hissettiğiniz ilk dakikadan tepkinizi koyun. Eşinizin tavırlarını da iyi gözlemleyin. Eğer eşiniz/eş adayınız kayınvalidenize karşı davranışlarının hatalı olduğunu söyleyemiyorsa evlilik kararınızı yeniden gözden geçirin bence. Gelecekte sizi daha büyük sorunlar bekleyebilir. Anneler, babalar da hata yapabilir. Onlarla bunu saygı çerçevesinde konuşmak çok önemlidir. Bu konuşmayı ilk yapması gereken kişi ise hata yapan tarafın çocuğudur.

İçimdekileri buraya döktüm:) Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim!

teşekkür ederiz :)
ama her şey bu kadar basit değil...
gerçek yaşamda ve insan ilişkilerinde ne yazık ki 2+2=4 etmiyor...
 
Ben psikoloğum.
Hicbir zaman insanlara akil verme yada yonlendirme amacli boyle bir konu acmam diye dusunuyorum. Cunku gercek hayatta öyle olaylar yasaniyor ki insan gercekten nasil bir yol izleyecegini bilemiyor.
Sizin yazdiklarinizi uygulayarak yuzde yuz mutlu olmak yada herseyin yoluna girmesi beklenemez.
 
kadın dergilerinin yüzeysel tavsiye bölümleri gibi olmuş. gerçek hayat böyle değil malesef keşke öyle olsa...
 
Ben psikoloğum.
Hicbir zaman insanlara akil verme yada yonlendirme amacli boyle bir konu acmam diye dusunuyorum. Cunku gercek hayatta öyle olaylar yasaniyor ki insan gercekten nasil bir yol izleyecegini bilemiyor.
Sizin yazdiklarinizi uygulayarak yuzde yuz mutlu olmak yada herseyin yoluna girmesi beklenemez.
Konu sahibi psikolijiyi kadin dergilerinden ogrendigini sandigi icin nosyonunuzun farkli olmasi normal :)))
 
Eleştirileriniz için teşekkür ederim. Burası "bir derdim var" bölümü ve ben de oldukça yüzeysel şekilde ele aldım konuları. Ama kabul edersiniz ki evliliklerde çok fazla sorun bu yüzeysel nedenlerin dallanıp budaklanmasıyla ortaya çıkıyor. Ben de burda temelden anlatmaya çalıştım aslında. Teorik olarak bunları pek çok insan biliyor. Ama gerçek hayatta işler çok farklı işin içine sevgiden tutun da alışkanlığa kadar değişik faktörler giriyor. 2+2=4 olmuyor. Ama son zamanlarda o kadar çok boşanma, ilişkiyi yürütememe gibi sorunlar görüyorum ki bu nedenlerden kaynaklı. Ben de yazmak istedim sadece.
 
Konu sahibi psikolijiyi kadin dergilerinden ogrendigini sandigi icin nosyonunuzun farkli olmasi normal :)))
Kimseye saygisizlik yapmak istemem ama bir kac egitim programina gidip sertifika almakla insan psikolojisi cozumlenemiyor. Boyle kek tarifi veriyormus gibi sunu soyle yapin bunu boyle yapin gibi oneriler 4 yil okuyup psikolog unvani almis kisilerin bile haddine degil.
 
Eleştirileriniz için teşekkür ederim. Burası "bir derdim var" bölümü ve ben de oldukça yüzeysel şekilde ele aldım konuları. Ama kabul edersiniz ki evliliklerde çok fazla sorun bu yüzeysel nedenlerin dallanıp budaklanmasıyla ortaya çıkıyor. Ben de burda temelden anlatmaya çalıştım aslında. Teorik olarak bunları pek çok insan biliyor. Ama gerçek hayatta işler çok farklı işin içine sevgiden tutun da alışkanlığa kadar değişik faktörler giriyor. 2+2=4 olmuyor. Ama son zamanlarda o kadar çok boşanma, ilişkiyi yürütememe gibi sorunlar görüyorum ki bu nedenlerden kaynaklı. Ben de yazmak istedim sadece.

Bu yazdıklarınızı genel olarak hepimiz biliyoruz, yapmaya çalışıyoruz ama zamanla gelişen olaylar karşısında insan sınırını, çizgisini, öfkesini koruyamıyor, mantıklı düşünemiyor, karşıdaki kişi seni anlamıyor vs vs derken hooop BDV dolup taşıyor. :KK55:

Bize terapistler, sosyologlar, psikologlar lazım daha çok, onlarda elimi verince kolumu da kaptırırm diye yazmıyorlar :KK48:
:KK53:
 
Ben psikoloğum.
Hicbir zaman insanlara akil verme yada yonlendirme amacli boyle bir konu acmam diye dusunuyorum. Cunku gercek hayatta öyle olaylar yasaniyor ki insan gercekten nasil bir yol izleyecegini bilemiyor.
Sizin yazdiklarinizi uygulayarak yuzde yuz mutlu olmak yada herseyin yoluna girmesi beklenemez.

Bu bir yönlendirme yazısı değil. Ben kendi çerçevemden olaylara baktım ve bir yazı yazdım. O zaman bir derdim var tipi topiclerin de kapatılması lazım. Her cevap bir yönlendirme oluyor çünkü. Herkes kendi perspektifinden olaylara bakıyor ve çeşitli yorumlar, analizler yapıyor. Bu da benim yaptığım analizimsi. Burda makale yazmam beklenemez. Zaten psikolog veya danışman olmadığımı da belirttim. Sadece temel konular, bu aralar sıklıkla karşılaştığım.
 
Bu kadar Türk sosyal hayatını irdelerken neden Türkçemizden kaçıp da vesaire yerine etc yazdınız hanımefendiciğim?

Ayrıca söylediklerinize katılıyorum. Denedim saygı gördüm. Bi de denemediğim bi deneyimim var ki özgüvenimi anca toparladım. Tam da söylediğiniz gibiyken 2+2 4 etti şahsen.

Ama tabii ki şanstı belki de. Her zaman hayat bizim kurallarımıza göre işlemiyor..
 
Konuyu yanlis yere acmissin, buradan tasinir, burasi derdi olanin dert anlattigi bolum etc etc :d

Benim de derdim bu. Kadınların üzülmesini gerçekten istemiyorum. O kadar kadın cinayeti, kötü evlilikler yapan mutsuz insanlar görüyorum ki. Ayrıca kadınların eşlerinden ayrı birey olamamaları da beni çok üzüyor. Bu konuda çeşitli derneklere de üyeyim. Buradaki konuları okuyorum bir süredir. Gerçekten bazılarının çaresizliğine içim parçalanıyor. Keşke herkes kendi ayakları üzerinde durabilse, maddi manevi bağımsız olabilse...
 
Bu bir yönlendirme yazısı değil. Ben kendi çerçevemden olaylara baktım ve bir yazı yazdım. O zaman bir derdim var tipi topiclerin de kapatılması lazım. Her cevap bir yönlendirme oluyor çünkü. Herkes kendi perspektifinden olaylara bakıyor ve çeşitli yorumlar, analizler yapıyor. Bu da benim yaptığım analizimsi. Burda makale yazmam beklenemez. Zaten psikolog veya danışman olmadığımı da belirttim. Sadece temel konular, bu aralar sıklıkla karşılaştığım.
Foruma daha yeni uye olmussun daha nasil kullanilir ne nerde paylasilir onu idrak edememissin, yaptigin ilk is topic acip uzmanlik alanin olmayan konuda fikir vermek. Peki senin okudugun kadin dergilerine gore ay pardon katildigin sertifika programlarindan yaptigin cikarima gore kisiligini nasil anlatirsin bu minvalde etc
 
Vs yazsam çok kişi okumazdı. Ama etc çok da fazla kullanılmadığı için belki biri bana kızmak için bile gelip mesajımı okuyacak ve mesajım o kişinin bazı düşüncelerini değiştirip kendini daha fazla sevmesini sağlayacak. Amacım buydu yani.
 
Bu bir yönlendirme yazısı değil. Ben kendi çerçevemden olaylara baktım ve bir yazı yazdım. O zaman bir derdim var tipi topiclerin de kapatılması lazım. Her cevap bir yönlendirme oluyor çünkü. Herkes kendi perspektifinden olaylara bakıyor ve çeşitli yorumlar, analizler yapıyor. Bu da benim yaptığım analizimsi. Burda makale yazmam beklenemez. Zaten psikolog veya danışman olmadığımı da belirttim. Sadece temel konular, bu aralar sıklıkla karşılaştığım.
BDV bolumlerinin kapatilmasi lazim degil. Cunku burada kisi basindan gecmis bir olayi anlatiyor. Burdaki hanimlarda ayni durumda ben olsam ne yapardim dusuncesiyle konuyu kendine gore yorumluyor. Sizin konunuzla bdv konulari bir degil.
Bende bir cok kisisel gelisim, quantum, nlp kitaplari okudum fakat gercek hayatla kitaptaki bilgiler bire bir uyusmuyor.
Bu nedenle bu tarz tavsiyelere hep biraz soguk bakmisimdir. Tavrim size degil genel bir yorum yaptim.
 
X