iki farklı insan bir araya gelince anlaşması da bi dert zaten.
burada açılan kimi konularda "oha ben olsaydım çoktan boşanmıştım" diyebileceğimiz çok hikaye olduğu gibi.
saçma sapan şeylerden de biten evlilik hikayelerini de okuduk.
kimse dört dörtlük değil öyle de kimse idda edemez.
uzun evliliklere baktığımızda da kavga dövüş mümkün
insan kısa evlilikleri görünce ne bir arada tutuyor evlilikleri diye düşünüyorum.
zaaflar mı? zayıflık mı ? çocuk evliliği kurtarır diye kendini kandırmak mı?
aşk meşk in ne kadar yalan olduğunu öğrenmek için evlenmek gerekiyor bazen.
bazen sabit gelir, melek gibi kvalde kpeder, güzel bir ev, faturaların az gelmesi ve ödenmesi de huzur ve mutluluğa yetmiyor.
zaten eksiklerinizi anlamayan biri ile dertleşmeye kalkınca "rahat mı battı" diyorlar dolaylı doğrudan.
artık iyicene öğrendik( 30 yaş ve üstü aklı başında bayanlar için diyorum) adamı değiştirmek için evlenilmiyor.
bunu başaran hanımların çoğuda başarılarının tadını bile çıkaramadan başka sorunlar çıkıyor.
işte bu noktada şunu merak ediyorum.
evlilik yürümesi için (şiddet kişilere bağlı hatalardan gelirin heba olması durumları hariç)gamsız mı olmak lazım.
evlilikte gamsızlıkla ilgilenmenin sınırı nedir?
evliliği düzene sokmak için(adamı değiştirmek için demiyorum) sınır nedir.
benim gördüğüm bir erkek babası nasıl bi evlilik hayatı yaşıyorsa bilerek bilmeyerek onun gibi yapıyor.(istisnalar da var tabi)
adamın ilgisini çekmek için kendini geri çekmek
kaybetmeyi göze alıp sarsıp kendine getirmenin sınırı nedir?
(anana git bi ay iki ay demeyin anamın kendisi de ayrı dert.)
burada açılan kimi konularda "oha ben olsaydım çoktan boşanmıştım" diyebileceğimiz çok hikaye olduğu gibi.
saçma sapan şeylerden de biten evlilik hikayelerini de okuduk.
kimse dört dörtlük değil öyle de kimse idda edemez.
uzun evliliklere baktığımızda da kavga dövüş mümkün
insan kısa evlilikleri görünce ne bir arada tutuyor evlilikleri diye düşünüyorum.
zaaflar mı? zayıflık mı ? çocuk evliliği kurtarır diye kendini kandırmak mı?
aşk meşk in ne kadar yalan olduğunu öğrenmek için evlenmek gerekiyor bazen.
bazen sabit gelir, melek gibi kvalde kpeder, güzel bir ev, faturaların az gelmesi ve ödenmesi de huzur ve mutluluğa yetmiyor.
zaten eksiklerinizi anlamayan biri ile dertleşmeye kalkınca "rahat mı battı" diyorlar dolaylı doğrudan.
artık iyicene öğrendik( 30 yaş ve üstü aklı başında bayanlar için diyorum) adamı değiştirmek için evlenilmiyor.
bunu başaran hanımların çoğuda başarılarının tadını bile çıkaramadan başka sorunlar çıkıyor.
işte bu noktada şunu merak ediyorum.
evlilik yürümesi için (şiddet kişilere bağlı hatalardan gelirin heba olması durumları hariç)gamsız mı olmak lazım.
evlilikte gamsızlıkla ilgilenmenin sınırı nedir?
evliliği düzene sokmak için(adamı değiştirmek için demiyorum) sınır nedir.
benim gördüğüm bir erkek babası nasıl bi evlilik hayatı yaşıyorsa bilerek bilmeyerek onun gibi yapıyor.(istisnalar da var tabi)
adamın ilgisini çekmek için kendini geri çekmek
kaybetmeyi göze alıp sarsıp kendine getirmenin sınırı nedir?
(anana git bi ay iki ay demeyin anamın kendisi de ayrı dert.)