Evliyim eşimi balıklardan kıskanıyorum 😅

Siz de kendinize hobiler edinin , eşinize sarmayın.Belli bi' yaştan sonra romantizm kendini dinginlik olarak gösteriyor bence.İşten gelip eşini öpen kaç tane adam kaldı yahu uzun süreli evliliklerde? Bence eşiniz de romantik ama sevgi dilleriniz farklı.Siz illa ki bana güzel olduğumu söylesin gibi şeyler bekliyorsunuz.Ayrıca balığa gitmek de güzel bir hobi.Ne güzel işte kafasını dağıtıyormuş eşiniz.Ben sizi haksız buldum.

Ha bu arada eşimi aldatmaktan korkuyorum gibi bişey yazmışsınız.Evli kadına güzelsin güzel olmuşsun diyen adamlardan uzak durun.Onların sizi asla eşinizin sizi sevdiği gibi seveceklerini düşünmüyorum.Her şey iltifat değil.Bazı davranışlar en güzel sevgi sözcüklerinden daha anlamlıdır.
 
Düşünce yoluyla da aldatma olduğu yönündeki fikrinize katılmıyorum.
Her düşündüğümüzden sorumlu olsaydık ve hesaba çekilseydik halimiz ne olurdu bilmem?
Duygu ve düşünceler bazen biz istemesek de zihnimize üşüşür.
İrade ve otokontrol denilen olgu da burada devreye girer.
İradeli insan,yanlış veya uygunsuz düşüncelerini eyleme dökmez.
Bilir ki bu yanlıştır,yapılmamalıdır,
ahlaki değildir,suçtur vb.
Kamil olma yolunda ilerleyenler veya erdemli insanlar ise bu düşüncelere hiç kapılmamak,
kapıldıysa da değiştirmek için çaba sarfederler.
'Düşündüklerimiz,bizi kötü bir insan yapar' veya 'Aklından bile geçirmek aldatmaktır' şeklindeki bakış açısını,psikoloji eğitimi almış biri olarak sağlıklı bulmuyorum.
Bununla birlikte düşüncelerimiz,duygularımızı,
sonra da davranışlarımızı etkiler ve şekillendirir.
Birbirleriyle olan etkileşimlerini bilmek ve kabul etmek başka bir şey,
düşünce=sorumluluk demek başka bir şey.
çok güzel yazmışsınız
rabbim bile düşündüklerimizi eyleme dökmeyince bize günah yazmıyor yani biz kimiz böyle yargılıyoruz
 
ya bence uzun ilişkilerde oluyor bu
sanırım yani henüz çok da ilişki evlilik vs deneyimim yok ama uzun süren ilişkide insan heyecanı özlüyor gibi
 
Yargılamayın hiç aldatmadım ama hani erkeklerin çapkını olur ya kendimi öyle hissediyorum niye böyle oluyorum kızıyorum kendime eşimi seviyorum şuanlik ilişki durumumuz da iyi ama yılların verdiği yorgunlukla aşk bitip yerini sevgiye bırakıyor ya ben aşk duygusunu çok özledim ne bileyim heyecan bakışlar falan güzel giyinip süslendiğimde bana bakılması çok hoşuma gidiyor egomu bilmiyorum ama başkalarına göre güzelken eşim bana hiç güzelsin gibi iltifatlar etmiyor üstüne üstelik balığa gidiyor ne yapacağım bi yol söyleyin

balığa gidiyorsa sen haklısın, haketmiş.
 
Bu kadar tepki almanızı gerektiren bir durum yok ortada. Siz kendinizi yanlış kelimelerle ifade ettiğiniz için tepki alıyorsunuz.

Hepimiz birkaç yıl evli kaldıktan sonra aşkın o heyecanlı, tutkulu zamanlarını özlüyoruz. Aşkı özlüyoruz. Hepimiz beğenilmekten hoşnut oluyoruz. Hatta hepimiz bir adet kalas ile evliysek "ulan onca insan güzel ve çekici olduğumu düşünürken bu adam niye fark etmiyor" diye düşünüyoruz. Bunları düşünmek sizi çapkın yapmaz. Olağan düşünceler bunlar.

Bu içerikten ziyade, şayet düşündüklerim ve aklımdan geçenler için kendimi suçlayacak olsam idama mahkum olabilirdim :) yaradan bile düşünceler için yargılamayacağını söylüyor. Dile getirme, hesabı yok diyor. Bu kadar kafanızda büyütmeyin. Eyleme çevirmediğiniz sürece kaslıları düşünmenin zararı yok ahsjsjs.
 
İnsanız hepimizin nefsi var sizi yadırgıyorum. Heyecan aşk istemeniz gayet normal. Ama bunu eşinizle paylaşın. İçinizdeki çoşku ve heyecanı eşinize yönlendirin. Dışarısı yasak ilişki peşinde koşup heyecayan arayan sırtlanlarla dolu. İnsanız maalesef bir anlık gafletle her şey oluyor bu dünyada. O yüzden içinizdeki yoğun duyguyu eşinizle yaşayacak bir yol bulun.
 
Basbayağı ilgisizlikten monotonluktan bahsediyor konu sahibi kendini çapkın olarak nitelendirsede.
Namus bekçisi arkadaşların kafa başka bişeye çalışmadığından direk kadının evliliğini bitirmiş olay nerelere gelmiş.
Kadınlar klübünden ayrılacağım sanırım sırf bu sığ varoş düşünceli insanlardan dolayı
 
esinizle birlikte birseyler yapmayi deneseniz
hayati monotonlasmis her insan ozluyordur sanirim boyle duygulari
bazen bende dusunurum eskiden mesaj gelince heyecanla acardim mesela simdi ust ekrani indirip konuya bakiyorum 2 ekmek 1 kilo sogan yaziyorum 😁😁😁
herşey bizim elimizde aslinda ama hayat koşusturmacasindan heyecan kalmiyor
hadi disarda kahvalti yapalim acik havada mesajlarini bile ozledim bende
simdi acik hava kahvaltiyi ancak balkondan yapiyoruz
 
Tam kocalarımızı kollamamız gereken kadın tıpı. Kusura bakma ama yargılanmayı haketmıssın. Ne dıyelım yanı gıyın suslen elın adamları oran guzel buran guzel gıydıgın yakıssın desın mı dıyelım. Böyle mazbut duran ama ıcınde sacma sapan tatmın edılmeyı bekleyen egolu bır tıp. Allah esını tez zamanda senden kurtarsın
 
Yargılamayın hiç aldatmadım ama hani erkeklerin çapkını olur ya kendimi öyle hissediyorum niye böyle oluyorum kızıyorum kendime eşimi seviyorum şuanlik ilişki durumumuz da iyi ama yılların verdiği yorgunlukla aşk bitip yerini sevgiye bırakıyor ya ben aşk duygusunu çok özledim ne bileyim heyecan bakışlar falan güzel giyinip süslendiğimde bana bakılması çok hoşuma gidiyor egomu bilmiyorum ama başkalarına göre güzelken eşim bana hiç güzelsin gibi iltifatlar etmiyor üstüne üstelik balığa gidiyor ne yapacağım bi yol söyleyin
Balığa gitmesi ne gibi bir sorun size göre onu anlayamadım? Balığa gitmek kötü birşey mı? Ne kadar garip derdiniz var.
 
Düşünce yoluyla da aldatma olduğu yönündeki fikrinize katılmıyorum.
Her düşündüğümüzden sorumlu olsaydık ve hesaba çekilseydik halimiz ne olurdu bilmem?
Duygu ve düşünceler bazen biz istemesek de zihnimize üşüşür.
İrade ve otokontrol denilen olgu da burada devreye girer.
İradeli insan,yanlış veya uygunsuz düşüncelerini eyleme dökmez.
Bilir ki bu yanlıştır,yapılmamalıdır,
ahlaki değildir,suçtur vb.
Kamil olma yolunda ilerleyenler veya erdemli insanlar ise bu düşüncelere hiç kapılmamak,
kapıldıysa da değiştirmek için çaba sarfederler.
'Düşündüklerimiz,bizi kötü bir insan yapar' veya 'Aklından bile geçirmek aldatmaktır' şeklindeki bakış açısını,psikoloji eğitimi almış biri olarak sağlıklı bulmuyorum.
Bununla birlikte düşüncelerimiz,duygularımızı,
sonra da davranışlarımızı etkiler ve şekillendirir.
Birbirleriyle olan etkileşimlerini bilmek ve kabul etmek başka bir şey,
düşünce=sorumluluk demek başka bir şey.
Tabi ki her düşündüğümüzden sorumluyuz ve hesaba çekiliyoruz buna vicdan deniyor.
Akıldan geçirmek de benim için aldatmaktan farksız ve çirkin. Eyleme dökmenin ön safhasıdır, dökülmüyorsa da bastırılıyordur, sorun zihinde bunun neden oluştuğu eşini ya artık beğenmiyorsun yada senin de dediğin gibi artık heyecan vermiyor bunlar başlı başına problem zaten
 
Tabi ki her düşündüğümüzden sorumluyuz ve hesaba çekiliyoruz buna vicdan deniyor.
Akıldan geçirmek de benim için aldatmaktan farksız ve çirkin. Eyleme dökmenin ön safhasıdır, dökülmüyorsa da bastırılıyordur, sorun zihinde bunun neden oluştuğu eşini ya artık beğenmiyorsun yada senin de dediğin gibi artık heyecan vermiyor bunlar başlı başına problem zaten
Anladığım kadarıyla,
ben ne söylemek istediğimi size tam aktaramamışım.
Vicdan başka bir boyutu bu işin.
Onu yok saymıyorum elbette.
Herkes akşam yattığında vicdanıyla başbaşa kalır,kimi onunla hesaplaşır,
kimi duyarlılığını kaybetmiştir,önemsemez.
Belli ki siz fazlasıyla önemseyen gruptasınız.
'Aldatmayı bırak,akıldan geçirmek de benim için çirkin ve kabul edilemez' demek başka bir şey, 'düşündün,öyleyse aldattın' demek başka bir şey.
İkisi arasında ince bir nüans farkı var.
Konuya dini içerikli bir yorum katmayı hiç istemiyordum ama yazmak durumunda kaldım.
Bizi yaradan Allah bile düşüncelerimizden dolayı bizi hesaba çekmeyeceğini söylerken,
biz kulların birbirimizi düşüncelerinden dolayı hesaba çekip,kesin kanıya varmamız ve ceza kesmemiz ne kadar doğru?
Üstelik bu yaklaşım,
insana taşıyabileceğinden daha ağır bir yük yüklemek bana göre.
Hem psikolojik açıdan,
hem de inanç ve yükümlülükleri bakımından.
Son cümlenize katılıyorum,bu düşüncelerin oluşmaya başlaması bir problemin göstergesidir.
Bununla birlikte bizim,sizinle ayrıştığımız nokta siz bu düşüncelerin akla gelmesini bile kabullenemiyorsunuz.
Bunu eyleme dökmekle aynı kefeye koyuyorsunuz.
Umarım hayatı hep stabil yaşamayı ve bu tip 'sakıncalı' düşüncelerden uzak kalmayı başarabilirsiniz.
Ben 'beşer,şaşar' olarak başarabildiğimi iddaa edemeyeceğim.
 
Anladığım kadarıyla,
ben ne söylemek istediğimi size tam aktaramamışım.
Vicdan başka bir boyutu bu işin.
Onu yok saymıyorum elbette.
Herkes akşam yattığında vicdanıyla başbaşa kalır,kimi onunla hesaplaşır,
kimi duyarlılığını kaybetmiştir,önemsemez.
Belli ki siz fazlasıyla önemseyen gruptasınız.
'Aldatmayı bırak,akıldan geçirmek de benim için çirkin ve kabul edilemez' demek başka bir şey, 'düşündün,öyleyse aldattın' demek başka bir şey.
İkisi arasında ince bir nüans farkı var.
Konuya dini içerikli bir yorum katmayı hiç istemiyordum ama yazmak durumunda kaldım.
Bizi yaradan Allah bile düşüncelerimizden dolayı bizi hesaba çekmeyeceğini söylerken,
biz kulların birbirimizi düşüncelerinden dolayı hesaba çekip,kesin kanıya varmamız ve ceza kesmemiz ne kadar doğru?
Üstelik bu yaklaşım,
insana taşıyabileceğinden daha ağır bir yük yüklemek bana göre.
Hem psikolojik açıdan,
hem de inanç ve yükümlülükleri bakımından.
Son cümlenize katılıyorum,bu düşüncelerin oluşmaya başlaması bir problemin göstergesidir.
Bununla birlikte bizim,sizinle ayrıştığımız nokta siz bu düşüncelerin akla gelmesini bile kabullenemiyorsunuz.
Bunu eyleme dökmekle aynı kefeye koyuyorsunuz.
Umarım hayatı hep stabil yaşamayı ve bu tip 'sakıncalı' düşüncelerden uzak kalmayı başarabilirsiniz.
Ben 'beşer,şaşar' olarak başarabildiğimi iddaa edemeyeceğim.

Yine benzer cümleleri sarf etmişiz bir konuda. Bu sitede birkaç ruh ikizim olduğunu görüyorum :) sevgiler.
 
Tam kocalarımızı kollamamız gereken kadın tıpı.

Ne kadar çirkin bir yakıştırma bu böyle. Ben de düşünüp tartmadan böyle yakıştırmalarda bulunan insanları gösterip "çocuklarımızı kollamamız gereken düşünce tipi" diyorum mesela. Ki konu içeriğinden daha tehlikeli bir durum bu.
 
Yargılamayın hiç aldatmadım ama hani erkeklerin çapkını olur ya kendimi öyle hissediyorum niye böyle oluyorum kızıyorum kendime eşimi seviyorum şuanlik ilişki durumumuz da iyi ama yılların verdiği yorgunlukla aşk bitip yerini sevgiye bırakıyor ya ben aşk duygusunu çok özledim ne bileyim heyecan bakışlar falan güzel giyinip süslendiğimde bana bakılması çok hoşuma gidiyor egomu bilmiyorum ama başkalarına göre güzelken eşim bana hiç güzelsin gibi iltifatlar etmiyor üstüne üstelik balığa gidiyor ne yapacağım bi yol söyleyin
Canm seninki kocandan ilgi alaka sevgi bekliyosun begenilmek her kadinin hosuna gider.bu sorunu cozseniz hersey hallolur
 
Back
X