Güzel arkadaşım inan seni o kadar iyi anlıyorum ki… Birde bu durumu soran insanlara anlatmaya çalışmak ve uzun bir süreç olduğu için insanların tam olarak sorunun ne olduğunu anlayamaması… inanın çok zorlu oluyor.
Ben herkese mesafe koymak zorunda kalmıştım. İlk zamanlar bebek arabası bile görsem kahroluyordum. Fakat Rabbim sonra dayanma gücü veriyor. Gün geldi 2 sene geçti artık etkilenmiyordum. Tabiki bebeğim aklıma geldikçe ağladığım geceler oluyordu hala daha oluyor.
Cennette bizi bekleyen bir meleğimiz var. Bu dünya gelip geçici ve Allah ne isterse o olur. Öbür tarafta onları göreceğiz şefaatçi olacaklar inşallah. Ben ilk zamanlar kendimi katil olarak görüyordum. Bebeğimin canının sonlandırılmasına onay vermiştim. O zamanlar idrak edemiyordum. Odası bile hazırdı düşünün. Nasıl hazır olmaz ki… 29 hafta olmuştu neredeyse. Fakat sonra bebeğimin durumuna yakın görseller gördüm (kendi bebeğimi bana hiç göstermediler) anladım ki tam anlamıyla acı çekecekti. Düşünün zaten nefes almayacaktı. Makinalara bağlı olacaktı. Diyelim ki doğsaydı, 2-3 gün sonra büyük Maraş depremini yaşadığımızda ve makinalar bozulduğunda kollarımda vefat edecekti. Maalesef büyük depremide yaşadık işte. Tek düşündüğüm bu oldu.
Sizi iyi anlayan biri olarak bebek isteğinizi çok iyi anlıyorum inanın. Ama Çapadaki doktorlar bile bize gidin kendinize baktırın üzerine düşün demedi.
Keşke deseydiler. Çünkü inanın bilemeyiz. Bizim durumda hala şaibe devam ediyor sonuç olarak gerilik var. Yani %100 sağlıklı değil ama doktor ümitli. Bu arada işinde en iyi genetik doktorlardan biriyle görüştük. Sırf bu tür değişik genetik sorunlarla ilgilenen nadir rastlanan durumları araştırıyor. Evet maddiyat olarak tuzlu ama dediğim gibi bunu yaptıracağız mutlaka.
Burdan bebeğimiz doğana kadar ve doğduktan sonrada gelişmeleri yazmaya devam edeceğim. Hayırlısıyla tabi.