- 24 Ağustos 2024
- 53
- 51
- 34
- Konu Sahibi vintagelin
- #1
Üniversitede kpss hazırlanırken başlayan anksiyete ve pak atağım 2020 yılında babamı kaybetmemle içinden çıkılmaz bir hale geldi. Çalışan bir anneyim. Kızım 5 yaşında. Çok şükür evliliğimde de öyle aman aman sorunlar yok. İş yerimi iş arkadaşlarımı seviyorum. Gündüz iyi kötü idare ediyorum ama akşam olunca bir iç sıkıntısı saçma düşünceler başlıyor. Psikolojik destekte aldım ilaçta kullandım ama tek bir tetikleyici yetiyor darma duman olmama. Neyi nerede yanlış yaptığımı bilmiyorum yada belki de hastalığın kendisi bu, benim suçum değil. Tek bildiğim galiba kafayı yiyorum yavaştan. Neden böyle düşündüğümü de anlatayım.
Dün bir haber okudum. İstanbulda bir x hastanesinde bebeklerin ihtiyacı olmadığı halde yoğun bakıma gönderilmesi ve onlarla ilgili bir haberdi. Bebeklerden birinin annesiyle hikayemi benzettim. Kaygılar saçma sapan düşüncelerimde böylelikle başladı. Benim kızımda doğduğunda 7 gün küvözde kaldı. Solunum sıkıntısı yoktu ek bir hastalığımız yoktu sadece enfeksiyonu var dendi o kadar. Doğumum genel anestezi ile oldu. Doğduğu anı göremedim. Sonrasında da saatler sonra gece 3te görebilmiştim yavrumu. Yani doğuma ait elimde olan tek şey doğum fotoğrafçısının çektiği fotoğraflar. Onda da zaten çok bişey görünmüyor. Bu 7 günde emzirmeme bile izin vermediler mama verdiler biberon verdiler asla bir kez bile denememe izin vermediler emzirmeyi. Sütümü sağıp eşimle hep hastaneye gönderdim görüş için iki günde bir yarım saat izin vardı. (Bu arada özel hastane) hala sorguluyorum solunum desteği bile almayan bebeğimi neden bir kez olsun kucağıma alamadım diye. Fotoğraflara bakıyorum geceden beri bebeğimi karıştırmışlar mıdır doğduğu fotoğrafa benziyor mu diye salak saçma ağlama krizleri yaşadım. Aslında son zamanlarda yaşadıklarımın patlaması sanırım bu. Yoksa insan hissetmez mi yavrusu gerçekten kendi yavrusu olmasa? Sürekli duyduğumuz kötü haberler psikolojimi çok bozdu. Hiç iyi değilim. Kendimi şuan kızıma karşı çok suçlu hissediyorum. Kendimden nefret ediyorum nasıl böyle bir kaygıya kapılabilirim diye. Nolur yargılamadan cevap yazın böyLe birşeyin olmadığını biliyorum ama nasıl böyle bir durumun içine düştüm anlamadım
Dün bir haber okudum. İstanbulda bir x hastanesinde bebeklerin ihtiyacı olmadığı halde yoğun bakıma gönderilmesi ve onlarla ilgili bir haberdi. Bebeklerden birinin annesiyle hikayemi benzettim. Kaygılar saçma sapan düşüncelerimde böylelikle başladı. Benim kızımda doğduğunda 7 gün küvözde kaldı. Solunum sıkıntısı yoktu ek bir hastalığımız yoktu sadece enfeksiyonu var dendi o kadar. Doğumum genel anestezi ile oldu. Doğduğu anı göremedim. Sonrasında da saatler sonra gece 3te görebilmiştim yavrumu. Yani doğuma ait elimde olan tek şey doğum fotoğrafçısının çektiği fotoğraflar. Onda da zaten çok bişey görünmüyor. Bu 7 günde emzirmeme bile izin vermediler mama verdiler biberon verdiler asla bir kez bile denememe izin vermediler emzirmeyi. Sütümü sağıp eşimle hep hastaneye gönderdim görüş için iki günde bir yarım saat izin vardı. (Bu arada özel hastane) hala sorguluyorum solunum desteği bile almayan bebeğimi neden bir kez olsun kucağıma alamadım diye. Fotoğraflara bakıyorum geceden beri bebeğimi karıştırmışlar mıdır doğduğu fotoğrafa benziyor mu diye salak saçma ağlama krizleri yaşadım. Aslında son zamanlarda yaşadıklarımın patlaması sanırım bu. Yoksa insan hissetmez mi yavrusu gerçekten kendi yavrusu olmasa? Sürekli duyduğumuz kötü haberler psikolojimi çok bozdu. Hiç iyi değilim. Kendimi şuan kızıma karşı çok suçlu hissediyorum. Kendimden nefret ediyorum nasıl böyle bir kaygıya kapılabilirim diye. Nolur yargılamadan cevap yazın böyLe birşeyin olmadığını biliyorum ama nasıl böyle bir durumun içine düştüm anlamadım