Bizim Gaziler
“Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit” diye göndermektedir evladını askere o şanlı analarımız. Şehitliğin ne yüce bir mertebe olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Kur’an da şehitler için; ” Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.” ayeti vardır.(Bakara-154) Peki gazi ne demektir ve gazilik nasıl bir şeydir?
Gazi iki ana başlıkta açıklanmaktadır.
1- Muharip Gazi
2- Malul Gazi
Bu tanımlar şöyle açıklanmaktadır:
MUHARİP GAZİ: Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarından harbe fiilen katılanları, ifade eder.
MALUL GAZİ : Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarından; Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarını korumak ve güvenliğini sağlamak görevi ile harpte veya Devletin bekasını hedef alan terör örgütlerine karşı yurtiçi ve yurtdışı mücadelede her çeşit düşman veya terörist silahlarının tesiriyle veya harp bölgesindeki harekat ve hizmetler sırasında, bu harekat ve hizmetlerin sebep ve tesiriyle yaralanarak tedavileri sonucunda sakatlığı rapor ile kesinleşenleri ifade eder.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ de bir gazidir.
Sakarya Meydan savaşının kazanılmasından sonra Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya Millet Meclisi 19 Eylül 1921’de kanunla “Gazi” unvanı vermiştir.
Bu unvanın verilmesi üzerine bir bildiri yayınlayarak, unvanı onur ve şerefle taşıyacağını bildirmiş, ”…Zaferden dolayı sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakârlıklar pahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetlerin millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve unvanı, ancak size mal ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftihar sermayesi olarak taşıyacağım” demiş ve bu unvanı çokta kullanmıştır.
Gazilerimiz bizim canlı kahramanlarımızdır. Onların sayesinde bizler bu vatanda yaşamaktayız. Peki bu kadar değerli olan gazilerimize Millet olarak, Devlet olarak yaklaşımımız nasıl olmalı? Onlar sadece gaziler gününde mi hatırlanmalı?