Gebeliğim sonlandırıldı..

eastnbull

Şükürler olsun..
Kayıtlı Üye
21 Mayıs 2012
2.279
2.277
Buraya yazmak için günlerdir düşünüyorum, kimseyle konuşamadığım sürekli içime attığım için yazmaya karar verdim.Belki tanımadığım insanlarla paylaşımlar biraz rahatlamamı sağlar diye düşünerek..
Burada benimle aynı şeyleri veya benzer olayı yaşamış olan herkesi çok iyi tanıyorum sanki. Günlerdir okuyorum yazılanlara ağlıyorum kendime ağlıyorum.

En baştan özetlemek gerekirse;
2012 yılında 6 yıldır birlikte olduğum sevdiğim adamla evlendim. Her şey o kadar güzel kusursuzdu ki. Herkes aylarca düğünümüzü nişanımızı konuştu. (Hala bile). Evliliğimizin 3. ayında sorunlarımız başladı. Maddi manevi sorunlar iş streslerimiz her şey üst üste geliyor sürekli ağlayarak geçiriyorum günlerimi. 1 yıl yaşadıklarımı büyüterek kimseye anlatmadan geçti gitti. O kadar büyümüş ki her şey eşimin yaptığı her şey batar olmuştu benimde her sözüm ona. Güzel sözler davranışlar beklerken tek umudum olan evlilik yıl dönümümüzü unutması yada sallamaması, bir sürü borç yapıp işten çıkması son damla olmuştu. Boşanmaya karar vermiştim. Odalarımızı bile ayırdık. Eşim askerliğini yapmamıştı. Son kez karşıma oturdu boşanmayalım askere gidiyim ikimiz içinde sağlıklı düşünme zamanı olur gelince karar veririz dedi. Ne yaşarsak yaşayalım o benim çocukluğum, gençliğim, kadınlığım her şeyimdi. Kabul ettim. 5 Şubat 2014'te tarifsiz bir burukluk, kalp acısı ve üzüntüyle askere gönderdim. Bu duyguları yaşayacağımı hiç düşünmüyordum. Her gün hasretini çektikçe, 6 aylık dönemde bir kaç günlük görüşmelerimizden sonra ikimizde birbirimizden ayrılmayacağımızı anladık. Her görüşmemiz sonrasında ayrılmamız günlerce travma yaşamamıza sebep oluyordu. Farklı bir bağ vardı aramızda ama hayatı birbirimize zindan ediyormuşuz bunu anladık. Temmuz 2014' te doğum gününde terhis oldu. Evimizi değiştirmiştik. Terhis olduğu günden 2 hafta boyunca tatil yaptık. Başbaşa, elele, gözgöze dipdibe. Birbirimizi kırmayacağımızı, hata yapmayacağımızı dile getirmesekte nefes alışverişimizle bile hissettiriyorduk birbirimize. Bu ayrılık bizim için bir dersti sınavdı başarıyla kalktık altından diye düşünüyorduk.
Ekim 2014' te 2. evlilik yıl dönümümüzü kutladık. Her şey harikaydı. Mutluyduk. Hep istediğim gibi evimizi de almıştık. Yapılıp bitmesini bekliyorduk. Tek bir şey eksikti. Aşkımıza meyve.....

Ekim ayında adetim gecikince hafifte mide bulantım olunca eşim test yapalım kesin hamilesin dedi ama inanmak gelmiyordu içimden. Testi yaptık ve çift çizgiii...... Ben kalakalmıştım. İlk günden beri çocuk isteyen ben duyarsızlaştım sanki. Eşim hüngür hüngür bana sarılıp ağlıyorken ben öylece gülümsüyordum. O gece en yakın hastaneye gidip kan verdik. Sistemsel sorundan dolayı sonuçları veremedikleri ama 5,5 haftalık hamile olduğumu söylediler eve geri döndük ve ben sabah beşe kadar aralıksız istifra ettim. Sabah yeniden hastaneye gidip tahliller ve serumlardan sonra ultrasonda keseyi gördük. 8. haftada kalp atışları için yeniden görüşelim dediler.

O andan itibaren düşündüğüm tek bir şey var nasıl doğum yapacağım. Arkadaşlarıma sorduğumda biz doğumu düşünmüyoruz diyorlardı. Oysa benim aklımdan çıkmıyordu. Normal kesinlikle yapamam söylerken titriyorum diyordum, sezeryan yaparsam sonra acı çekeceğim allahım diyordum.

10 Kasım'da daha önce araştırdığım doktorumdan randevu alarak ilk muaynemizi olduk. Kalp atışlarını duyduk. Her şeyin yolunda olmasıyla serüvenimiz başladı. 18. haftama kadar kilo kaybı yaşayarak sürekli istifra ettim. Ağır geçiriyordum ama verilen zofran ilacını kullanmamak için direniyordum. Ruh halim hala durgun, hala neşe veya heyecanla dolu değildi. Kafama çok takılıyordu bu durum. Benim gibi yavru her şeyi seven, başkalarının çocuklarına ölen birisi nasıl olur da bu kadar isteksiz olabilir aklım almıyordu. Cinsiyet tahminleri başlamıştı. Hep kız isteyen ben herkesin erkek olacak demesiyle kendimi inanılmaz erkek bebeğe bağladım. 15. haftamda hem farklı bir dr muaynesi olsun hemde cinsiyeti öğrenmek için başka bir dra gittik. Her şey yolundaydı Ve bir kızımız olacaktı. Eşiminde benimde yaşadığımız bir şok vardı. Sanki etrafımızdaki herkes sözleşmişti erkek diyorlardı, bizde farkında olmadan etkisi altında kalmıştık ki kız olduğunu duyunca benim içimde bir kopukluk oldu. Zaten kendimde inanamadığım bir durgunluk oluşmayan bir bağ vardı iyice kopup gitmişti sanki.

9 Şubatta 21. hafta detaylı ultrason için kendi doktorumuza gittiğimizde ise dünyamız değişti. Biz hazırlık yapacağız tekrar cinsiyetine bakalım falan diye gülerken doktorumuzdan ses çıkmıyordu. Bazı terslikler var buyrun geçip konuşalım dedi. O masaya geçip konuşmaya başladığımız andan itibaren gözümden yaş, kalbimde ki acı dinmedi.

Bebeğimin ense saydamlığında artış, amniyo sıvısı yetersiz ve kalbinde ki su miktarı fazlaydı. İnanamadık. Bugüne kadar nasıl olur da tüm testler kontroller normal olabilirdi. Anlam veremiyorduk. Kabustu. Uyanmak istiyordum.

Bizi farklı profesöre yönlendirdi doktorum. 10 Şubat akşam saat 5'te randevumuz vardı. 9 Şubat akşam saat 9 ile 10 Şubat akşam saat 5 arasında tam 2,5 kilo kaybetmiştim. Allah'a dua ede ede yalvara yalvara ağlaya ağlaya muayneye gittik ama sonuç hüsrandı. Amniyosentez yapılması gerektiği söylendi. 13 Şubat'ta amnisyosentez yapıldı. 5 gün sonra ilk sonuçlar tertemiz çıktı. İlk down vb hastalıklar yani kromozom sayılarında sorun yok dendi. İçime bir umut, bir ışık doğdu sanki. Bir sürü hikayeler duymaya başladım bize de şöyle oldu, böyle oldu ama çocuğumuz sapasağlam vs. Amniyosentezin diğer sonuçlarını beklerken kendimi toparladım. Beslenmeme dikkat ettim kaybettiğim kiloyu geri aldım. Bebeğimin hareketlerini hissetmeye başladım. Allah'ım dedim uyanıyorum. Kızım sağlıkla doğacak. Babanesi battaniyeler patikler örmeye devam ediyor. Annanesi halaları isim düşünüyorduk.

28 Şubatta evde otururken annem aradı. Aşırı kanaması olduğunu 10 şubatta adet olduğunu ay bitmeden yeniden kanaması başladığını hatta çok şiddetli olduğunu söyledi. cumartesi olduğu için acil devlet hastanesine gittik. ilk kontrollerinde dikkat çeken bir şey yoktu ama kadın doğum uzmanına görünmekte fayda olduğunu söylediler. hemen kendi doktorumu aradım. pazartesiye randevu aldık. pazartesi sabah işe gittim ama sürekli internette bebeğim durumuyla ilgili araştırma yapıyorum. aklım hep bebeğimde. elim hep karnımda. bir umut arıyorum. kendimi tutamıyorum sürekli ağlıyorum. birden kara bulutlar çökmüştü yine bana. Pazartesi muayneye gittik. Annem için rahim duvarında hafif kalınlaşma olduğunu parça alınması gerektiğini söyledi. Bana da diğer sonuçların bir iki gün içinde çıkacağını söyledi. Ağlaya ağlaya eve döndüm. Annem, bebeğim Allah'ım bu nasıl bir sınavdır. Ertesi gün parça için gittik. Sonuçlarımız çıkmıştı. Bebeğimin 13. kromozomunda kopma meydana gelmiş ve yeniden birleşmiş. Bebek anne karnında ölecek veya doğduktan sonra en fazla 3 ay yaşayabilecekti. Hastalık tanısı için detaylı araştırma istenmişti. Dr um beklememize gerek yok karar verin hemen gebeliği sonlandıralım dedi.

Bütün gece ağlaya ağlaya geçti. Sabah işe gidip yöneticime durumu anlattım. Geri eve döndüm.
Kalbimden içimden canımdan bir parça kopuyordu. Hiç bağım yok dediğim bebeğimle ayrılacaktım. Farkında olmadan hayaller kurduğum kızımla kavuşamayacaktım.

5 Mart sabahı hastaneye yattım. Suni sancıyla akşam saat 9-10 civarında normal doğumla (!) kızımla kavuşmak yerine ondan ayrıldım.
Bugün tam bir hafta oldu.Ne yattığımdan ne kalktığımdan ne yediğimden ne içtiğimden anlıyorum. Göğsümden gelen süt kahrıma kahır katıyor. Bu nasıl bir sınavdır. Nasıl bir acıdır tarifi yokmuş.

Şuanda eşimle birbirimize yaşattığımız o kötü günlerin ne kadar anlamsız olduğunu düşünüp ağlıyoruz.
Allah'ın bize bahşettiği hediyesine hiç saygı duymadık sahiplenemedik bir kere şükür etmedik ona bakamadık diye kendimizi yiyip bitiriyoruz.
Bir daha nasıl yeni bebek düşüneceğiz Allah bize sağlıklı bir bebek verecek mi diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Burda çok benzer hikayeler okudum ama ben kendimi suçlamaktan onu sevmedim, ona bakamadım, bize küstü hastalandı diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Allah'ım sen beni affet. Beterinden koru yarabbim. Benzer durumu yaşayan bebeğini kaybeden herkese sabır diliyorum. Allah inşallah hepimize sağlıklı evlatlar kucağımıza almayı nasip eder...
 
Buraya yazmak için günlerdir düşünüyorum, kimseyle konuşamadığım sürekli içime attığım için yazmaya karar verdim.Belki tanımadığım insanlarla paylaşımlar biraz rahatlamamı sağlar diye düşünerek..
Burada benimle aynı şeyleri veya benzer olayı yaşamış olan herkesi çok iyi tanıyorum sanki. Günlerdir okuyorum yazılanlara ağlıyorum kendime ağlıyorum.

En baştan özetlemek gerekirse;
2012 yılında 6 yıldır birlikte olduğum sevdiğim adamla evlendim. Her şey o kadar güzel kusursuzdu ki. Herkes aylarca düğünümüzü nişanımızı konuştu. (Hala bile). Evliliğimizin 3. ayında sorunlarımız başladı. Maddi manevi sorunlar iş streslerimiz her şey üst üste geliyor sürekli ağlayarak geçiriyorum günlerimi. 1 yıl yaşadıklarımı büyüterek kimseye anlatmadan geçti gitti. O kadar büyümüş ki her şey eşimin yaptığı her şey batar olmuştu benimde her sözüm ona. Güzel sözler davranışlar beklerken tek umudum olan evlilik yıl dönümümüzü unutması yada sallamaması, bir sürü borç yapıp işten çıkması son damla olmuştu. Boşanmaya karar vermiştim. Odalarımızı bile ayırdık. Eşim askerliğini yapmamıştı. Son kez karşıma oturdu boşanmayalım askere gidiyim ikimiz içinde sağlıklı düşünme zamanı olur gelince karar veririz dedi. Ne yaşarsak yaşayalım o benim çocukluğum, gençliğim, kadınlığım her şeyimdi. Kabul ettim. 5 Şubat 2014'te tarifsiz bir burukluk, kalp acısı ve üzüntüyle askere gönderdim. Bu duyguları yaşayacağımı hiç düşünmüyordum. Her gün hasretini çektikçe, 6 aylık dönemde bir kaç günlük görüşmelerimizden sonra ikimizde birbirimizden ayrılmayacağımızı anladık. Her görüşmemiz sonrasında ayrılmamız günlerce travma yaşamamıza sebep oluyordu. Farklı bir bağ vardı aramızda ama hayatı birbirimize zindan ediyormuşuz bunu anladık. Temmuz 2014' te doğum gününde terhis oldu. Evimizi değiştirmiştik. Terhis olduğu günden 2 hafta boyunca tatil yaptık. Başbaşa, elele, gözgöze dipdibe. Birbirimizi kırmayacağımızı, hata yapmayacağımızı dile getirmesekte nefes alışverişimizle bile hissettiriyorduk birbirimize. Bu ayrılık bizim için bir dersti sınavdı başarıyla kalktık altından diye düşünüyorduk.
Ekim 2014' te 2. evlilik yıl dönümümüzü kutladık. Her şey harikaydı. Mutluyduk. Hep istediğim gibi evimizi de almıştık. Yapılıp bitmesini bekliyorduk. Tek bir şey eksikti. Aşkımıza meyve.....

Ekim ayında adetim gecikince hafifte mide bulantım olunca eşim test yapalım kesin hamilesin dedi ama inanmak gelmiyordu içimden. Testi yaptık ve çift çizgiii...... Ben kalakalmıştım. İlk günden beri çocuk isteyen ben duyarsızlaştım sanki. Eşim hüngür hüngür bana sarılıp ağlıyorken ben öylece gülümsüyordum. O gece en yakın hastaneye gidip kan verdik. Sistemsel sorundan dolayı sonuçları veremedikleri ama 5,5 haftalık hamile olduğumu söylediler eve geri döndük ve ben sabah beşe kadar aralıksız istifra ettim. Sabah yeniden hastaneye gidip tahliller ve serumlardan sonra ultrasonda keseyi gördük. 8. haftada kalp atışları için yeniden görüşelim dediler.

O andan itibaren düşündüğüm tek bir şey var nasıl doğum yapacağım. Arkadaşlarıma sorduğumda biz doğumu düşünmüyoruz diyorlardı. Oysa benim aklımdan çıkmıyordu. Normal kesinlikle yapamam söylerken titriyorum diyordum, sezeryan yaparsam sonra acı çekeceğim allahım diyordum.

10 Kasım'da daha önce araştırdığım doktorumdan randevu alarak ilk muaynemizi olduk. Kalp atışlarını duyduk. Her şeyin yolunda olmasıyla serüvenimiz başladı. 18. haftama kadar kilo kaybı yaşayarak sürekli istifra ettim. Ağır geçiriyordum ama verilen zofran ilacını kullanmamak için direniyordum. Ruh halim hala durgun, hala neşe veya heyecanla dolu değildi. Kafama çok takılıyordu bu durum. Benim gibi yavru her şeyi seven, başkalarının çocuklarına ölen birisi nasıl olur da bu kadar isteksiz olabilir aklım almıyordu. Cinsiyet tahminleri başlamıştı. Hep kız isteyen ben herkesin erkek olacak demesiyle kendimi inanılmaz erkek bebeğe bağladım. 15. haftamda hem farklı bir dr muaynesi olsun hemde cinsiyeti öğrenmek için başka bir dra gittik. Her şey yolundaydı Ve bir kızımız olacaktı. Eşiminde benimde yaşadığımız bir şok vardı. Sanki etrafımızdaki herkes sözleşmişti erkek diyorlardı, bizde farkında olmadan etkisi altında kalmıştık ki kız olduğunu duyunca benim içimde bir kopukluk oldu. Zaten kendimde inanamadığım bir durgunluk oluşmayan bir bağ vardı iyice kopup gitmişti sanki.

9 Şubatta 21. hafta detaylı ultrason için kendi doktorumuza gittiğimizde ise dünyamız değişti. Biz hazırlık yapacağız tekrar cinsiyetine bakalım falan diye gülerken doktorumuzdan ses çıkmıyordu. Bazı terslikler var buyrun geçip konuşalım dedi. O masaya geçip konuşmaya başladığımız andan itibaren gözümden yaş, kalbimde ki acı dinmedi.

Bebeğimin ense saydamlığında artış, amniyo sıvısı yetersiz ve kalbinde ki su miktarı fazlaydı. İnanamadık. Bugüne kadar nasıl olur da tüm testler kontroller normal olabilirdi. Anlam veremiyorduk. Kabustu. Uyanmak istiyordum.

Bizi farklı profesöre yönlendirdi doktorum. 10 Şubat akşam saat 5'te randevumuz vardı. 9 Şubat akşam saat 9 ile 10 Şubat akşam saat 5 arasında tam 2,5 kilo kaybetmiştim. Allah'a dua ede ede yalvara yalvara ağlaya ağlaya muayneye gittik ama sonuç hüsrandı. Amniyosentez yapılması gerektiği söylendi. 13 Şubat'ta amnisyosentez yapıldı. 5 gün sonra ilk sonuçlar tertemiz çıktı. İlk down vb hastalıklar yani kromozom sayılarında sorun yok dendi. İçime bir umut, bir ışık doğdu sanki. Bir sürü hikayeler duymaya başladım bize de şöyle oldu, böyle oldu ama çocuğumuz sapasağlam vs. Amniyosentezin diğer sonuçlarını beklerken kendimi toparladım. Beslenmeme dikkat ettim kaybettiğim kiloyu geri aldım. Bebeğimin hareketlerini hissetmeye başladım. Allah'ım dedim uyanıyorum. Kızım sağlıkla doğacak. Babanesi battaniyeler patikler örmeye devam ediyor. Annanesi halaları isim düşünüyorduk.

28 Şubatta evde otururken annem aradı. Aşırı kanaması olduğunu 10 şubatta adet olduğunu ay bitmeden yeniden kanaması başladığını hatta çok şiddetli olduğunu söyledi. cumartesi olduğu için acil devlet hastanesine gittik. ilk kontrollerinde dikkat çeken bir şey yoktu ama kadın doğum uzmanına görünmekte fayda olduğunu söylediler. hemen kendi doktorumu aradım. pazartesiye randevu aldık. pazartesi sabah işe gittim ama sürekli internette bebeğim durumuyla ilgili araştırma yapıyorum. aklım hep bebeğimde. elim hep karnımda. bir umut arıyorum. kendimi tutamıyorum sürekli ağlıyorum. birden kara bulutlar çökmüştü yine bana. Pazartesi muayneye gittik. Annem için rahim duvarında hafif kalınlaşma olduğunu parça alınması gerektiğini söyledi. Bana da diğer sonuçların bir iki gün içinde çıkacağını söyledi. Ağlaya ağlaya eve döndüm. Annem, bebeğim Allah'ım bu nasıl bir sınavdır. Ertesi gün parça için gittik. Sonuçlarımız çıkmıştı. Bebeğimin 13. kromozomunda kopma meydana gelmiş ve yeniden birleşmiş. Bebek anne karnında ölecek veya doğduktan sonra en fazla 3 ay yaşayabilecekti. Hastalık tanısı için detaylı araştırma istenmişti. Dr um beklememize gerek yok karar verin hemen gebeliği sonlandıralım dedi.

Bütün gece ağlaya ağlaya geçti. Sabah işe gidip yöneticime durumu anlattım. Geri eve döndüm.
Kalbimden içimden canımdan bir parça kopuyordu. Hiç bağım yok dediğim bebeğimle ayrılacaktım. Farkında olmadan hayaller kurduğum kızımla kavuşamayacaktım.

5 Mart sabahı hastaneye yattım. Suni sancıyla akşam saat 9-10 civarında normal doğumla (!) kızımla kavuşmak yerine ondan ayrıldım.
Bugün tam bir hafta oldu.Ne yattığımdan ne kalktığımdan ne yediğimden ne içtiğimden anlıyorum. Göğsümden gelen süt kahrıma kahır katıyor. Bu nasıl bir sınavdır. Nasıl bir acıdır tarifi yokmuş.

Şuanda eşimle birbirimize yaşattığımız o kötü günlerin ne kadar anlamsız olduğunu düşünüp ağlıyoruz.
Allah'ın bize bahşettiği hediyesine hiç saygı duymadık sahiplenemedik bir kere şükür etmedik ona bakamadık diye kendimizi yiyip bitiriyoruz.
Bir daha nasıl yeni bebek düşüneceğiz Allah bize sağlıklı bir bebek verecek mi diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Burda çok benzer hikayeler okudum ama ben kendimi suçlamaktan onu sevmedim, ona bakamadım, bize küstü hastalandı diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Allah'ım sen beni affet. Beterinden koru yarabbim. Benzer durumu yaşayan bebeğini kaybeden herkese sabır diliyorum. Allah inşallah hepimize sağlıklı evlatlar kucağımıza almayı nasip eder...
Kesinlikle kendini suçlama, bunun seninle alakası yok, sen sonuç olarak kendine bakmışsın, çocuğuna zarar gelmesin diye ilaç bile almamaya gayret göstermişsin. Belki de hazır hissetmediğin bir anda hamile olduğunu öğrendiğin için bahsettiğin o heyecanı ve sevinci hissetmemiş olabilirsin. Zaten bulantı ve istiğfralarla geçtiğini söylüyorsun, öyle bir haldeyken insanın gözü pek bir şey görmüyor, kendimden biliyorum (bu arada ben zofran'ı kullanmak zorunda kaldım, o derece berbat hale gelmiştim.) Aslında bebekle bağın bebeğin hareketlenmesiyle güçleniyor. Ben onu içimde hissedene kadar çok da bilincinde değildim ne olduğunun. Senin de kaderin böyle yazılmış, senin yapabileceğin bir şey yoktu. Ve kendin de demişsin, Allah beterinden korusun, bu bir imtihandı, şükredip hep hayırlısını istemek gerekiyor. Burada yazan herkesin farklı hikayeleri var. Gerçekten iyi geliyor, tanımasan da seninle aynı ya da benzer acıyı paylaşan insanlarla konuşmak. Allah'ım inşallah hepimize yardımcı olur.
Bu arada süt gelmemesi için doktorun bir ilaç vermedi mi?
 
Kesinlikle kendini suçlama, bunun seninle alakası yok, sen sonuç olarak kendine bakmışsın, çocuğuna zarar gelmesin diye ilaç bile almamaya gayret göstermişsin. Belki de hazır hissetmediğin bir anda hamile olduğunu öğrendiğin için bahsettiğin o heyecanı ve sevinci hissetmemiş olabilirsin. Zaten bulantı ve istiğfralarla geçtiğini söylüyorsun, öyle bir haldeyken insanın gözü pek bir şey görmüyor, kendimden biliyorum (bu arada ben zofran'ı kullanmak zorunda kaldım, o derece berbat hale gelmiştim.) Aslında bebekle bağın bebeğin hareketlenmesiyle güçleniyor. Ben onu içimde hissedene kadar çok da bilincinde değildim ne olduğunun. Senin de kaderin böyle yazılmış, senin yapabileceğin bir şey yoktu. Ve kendin de demişsin, Allah beterinden korusun, bu bir imtihandı, şükredip hep hayırlısını istemek gerekiyor. Burada yazan herkesin farklı hikayeleri var. Gerçekten iyi geliyor, tanımasan da seninle aynı ya da benzer acıyı paylaşan insanlarla konuşmak. Allah'ım inşallah hepimize yardımcı olur.
Bu arada süt gelmemesi için doktorun bir ilaç vermedi mi?


Evet neredeyse 1 aydır sürekli buradayım,okuyorum kah seviniyorum kah üzülüyorum. Sende mi benzer durum yaşadın?
Dostinex verdi dr süt için iki gün iç bir hafta bekle devam ederse yine iki gün iç dedi. şişlik indi gibi çok az kaldı. hafif hafif akıyor. sanırım kesilecek.
 
Benim sonuna kadar sorunsuz bir gebeliğim vardı. Ancak 20 gün önce, 40.haftamda gece ani bir kanamayla bebeğim plasentadan ayrıldı. Tabi ben bilmiyordum ne olduğunu, yolunda gitmeyen bir şey olduğunu anlamıştım ama yine de böyle sonuçlanacağını hiç düşünmemiştim. Hastaneye gittik ve genel anestezi yapıp sezaryanla aldılar bebeğimi. Uyandığımda kızımın solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakımda olduğunu ve durumunun kritik olduğunu öğrendim. Doktorun tahminine göre 15 dk kadar oksijensiz kalmış, yani beyin hasar görmüş. Nitekim 1 gün ancak yaşayabildi. Çok ağladım ve aynen senin gibi kendimde suç arayıp durdum. Ama işte elden bir şey gelmediğini görünce eninde sonunda kabullenip Allah'ın takdiri diyorsun.
 
Bende iki yil uc aylik evliyken hamile kaldim dis gebelik oldu bir suru doktora gitmistik hersey normal olxugu halxe olmuyordu bu gebeligi ogrenince bende sevinememistim nedense insan hissediyor galiba gidecegini sonra doktor kan degerlerin dusuk az artiyor dedi bir hafta biyunca kan verdim artmaxi fazla ultrasyonla dis gebelik oldugunu ogrendim aglaxim uzuldum ama nedense o kadar cok degil aradan bir yil uc ay gecdi adetim gecdi hic beklemedigimiz bir zamanda adetim gecdi derken aslinda hep kahverengi leke oluyordu kan olmuyordu sonra kesildi suphelendik test yaptik cift cizgi cikti sevincxen agladik esimle buna cok sevindik simdi oglum iki yasinda uzulme insallah Allahim bu guzel cuma gecesi hurmetine sana en kisa zamanda yeniden bir evlat verir isyan etmemeye calis kendini suclama Allahin taktiri bu
 
Benim sonuna kadar sorunsuz bir gebeliğim vardı. Ancak 20 gün önce, 40.haftamda gece ani bir kanamayla bebeğim plasentadan ayrıldı. Tabi ben bilmiyordum ne olduğunu, yolunda gitmeyen bir şey olduğunu anlamıştım ama yine de böyle sonuçlanacağını hiç düşünmemiştim. Hastaneye gittik ve genel anestezi yapıp sezaryanla aldılar bebeğimi. Uyandığımda kızımın solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakımda olduğunu ve durumunun kritik olduğunu öğrendim. Doktorun tahminine göre 15 dk kadar oksijensiz kalmış, yani beyin hasar görmüş. Nitekim 1 gün ancak yaşayabildi. Çok ağladım ve aynen senin gibi kendimde suç arayıp durdum. Ama işte elden bir şey gelmediğini görünce eninde sonunda kabullenip Allah'ın takdiri diyorsun.[/QUO

Allah sabır versin, yardımcın olsun. Çok zor duygularmış. Nasıl geçer, nasıl unutulur yeniden nasıl bebek düşünülür bilemiyorum. Her şerde bir hayır vardır derler. İnşallah buda bizim en büyük şerimiz olsun hayatımız boyunca.
 
Bende iki yil uc aylik evliyken hamile kaldim dis gebelik oldu bir suru doktora gitmistik hersey normal olxugu halxe olmuyordu bu gebeligi ogrenince bende sevinememistim nedense insan hissediyor galiba gidecegini sonra doktor kan degerlerin dusuk az artiyor dedi bir hafta biyunca kan verdim artmaxi fazla ultrasyonla dis gebelik oldugunu ogrendim aglaxim uzuldum ama nedense o kadar cok degil aradan bir yil uc ay gecdi adetim gecdi hic beklemedigimiz bir zamanda adetim gecdi derken aslinda hep kahverengi leke oluyordu kan olmuyordu sonra kesildi suphelendik test yaptik cift cizgi cikti sevincxen agladik esimle buna cok sevindik simdi oglum iki yasinda uzulme insallah Allahim bu guzel cuma gecesi hurmetine sana en kisa zamanda yeniden bir evlat verir isyan etmemeye calis kendini suclama Allahin taktiri bu


Allah bağışlasın yavrunu , bende diyorum içime o neşe sevinç gelmemesinin sebebi bu muydu acaba? İnşallah yüce Allah'ım nasip eder bana da kucağıma bir bebek. İsyan etmiyorum hiç neden ben demedim niye demedim. ama gözümün yaşı dinmiyor.
 
Gecmis olsun Allah'im sabir versin ben de ayni seyleri yasamis biri olarak sizi cok iyi anliyorum .Beni tarif ettiniz sanki cunku ben de bebegimi istememistim surpriz olmustu hic isinamamistim bu sucluluk duygusu cok agir 2 yili gecti biran olsun aklimdan cikmiyor hic bir seyi haketmiyorum niye yasiyorum ki O na kiydiktan sonra dusunuyorum hep oyle iste! cok zor gorunce yazmak istedim aslinda sayfalar yetmez de daha fazla uzatmayayim, insaalah siz cabuk toparlanirsiniz hoscakalin.
 
Gecmis olsun Allah'im sabir versin ben de ayni seyleri yasamis biri olarak sizi cok iyi anliyorum .Beni tarif ettiniz sanki cunku ben de bebegimi istememistim surpriz olmustu hic isinamamistim bu sucluluk duygusu cok agir 2 yili gecti biran olsun aklimdan cikmiyor hic bir seyi haketmiyorum niye yasiyorum ki O na kiydiktan sonra dusunuyorum hep oyle iste! cok zor gorunce yazmak istedim aslinda sayfalar yetmez de daha fazla uzatmayayim, insaalah siz cabuk toparlanirsiniz hoscakalin.



Amin inşallah yigidnaz tekrar çocuk düşünmedin mi?
 
Canım bende Çarşamba günü kürtaj olucam boş gebelikten dolayı. Üzülmek, ağlamak çok doğal ama kendimizi suçlarsak nasıl tekrar yaşayacağız. Herşey bizim elimizde değil birçok değişken var bizim kontrolümüz dışında. Senin düşündüğün gibi olsaydı bebeklerini sevmeyen hatta nefret eden her annenin bebeğinin ölmesi gerekirdi. Ben tam aksinin olduğuna şahitlik ederim. Yaşadığımız herşey tecrübe hayat bize hergün birşeyler öğretiyor. Bunları sana yazarken bile hamilelik takvimimi imza bölümünden kaldıramamam canımı sıkıyor. Acını paylaşıyor seni kocaman kucaklıyorum
 
Buraya yazmak için günlerdir düşünüyorum, kimseyle konuşamadığım sürekli içime attığım için yazmaya karar verdim.Belki tanımadığım insanlarla paylaşımlar biraz rahatlamamı sağlar diye düşünerek..
Burada benimle aynı şeyleri veya benzer olayı yaşamış olan herkesi çok iyi tanıyorum sanki. Günlerdir okuyorum yazılanlara ağlıyorum kendime ağlıyorum.

En baştan özetlemek gerekirse;
2012 yılında 6 yıldır birlikte olduğum sevdiğim adamla evlendim. Her şey o kadar güzel kusursuzdu ki. Herkes aylarca düğünümüzü nişanımızı konuştu. (Hala bile). Evliliğimizin 3. ayında sorunlarımız başladı. Maddi manevi sorunlar iş streslerimiz her şey üst üste geliyor sürekli ağlayarak geçiriyorum günlerimi. 1 yıl yaşadıklarımı büyüterek kimseye anlatmadan geçti gitti. O kadar büyümüş ki her şey eşimin yaptığı her şey batar olmuştu benimde her sözüm ona. Güzel sözler davranışlar beklerken tek umudum olan evlilik yıl dönümümüzü unutması yada sallamaması, bir sürü borç yapıp işten çıkması son damla olmuştu. Boşanmaya karar vermiştim. Odalarımızı bile ayırdık. Eşim askerliğini yapmamıştı. Son kez karşıma oturdu boşanmayalım askere gidiyim ikimiz içinde sağlıklı düşünme zamanı olur gelince karar veririz dedi. Ne yaşarsak yaşayalım o benim çocukluğum, gençliğim, kadınlığım her şeyimdi. Kabul ettim. 5 Şubat 2014'te tarifsiz bir burukluk, kalp acısı ve üzüntüyle askere gönderdim. Bu duyguları yaşayacağımı hiç düşünmüyordum. Her gün hasretini çektikçe, 6 aylık dönemde bir kaç günlük görüşmelerimizden sonra ikimizde birbirimizden ayrılmayacağımızı anladık. Her görüşmemiz sonrasında ayrılmamız günlerce travma yaşamamıza sebep oluyordu. Farklı bir bağ vardı aramızda ama hayatı birbirimize zindan ediyormuşuz bunu anladık. Temmuz 2014' te doğum gününde terhis oldu. Evimizi değiştirmiştik. Terhis olduğu günden 2 hafta boyunca tatil yaptık. Başbaşa, elele, gözgöze dipdibe. Birbirimizi kırmayacağımızı, hata yapmayacağımızı dile getirmesekte nefes alışverişimizle bile hissettiriyorduk birbirimize. Bu ayrılık bizim için bir dersti sınavdı başarıyla kalktık altından diye düşünüyorduk.
Ekim 2014' te 2. evlilik yıl dönümümüzü kutladık. Her şey harikaydı. Mutluyduk. Hep istediğim gibi evimizi de almıştık. Yapılıp bitmesini bekliyorduk. Tek bir şey eksikti. Aşkımıza meyve.....

Ekim ayında adetim gecikince hafifte mide bulantım olunca eşim test yapalım kesin hamilesin dedi ama inanmak gelmiyordu içimden. Testi yaptık ve çift çizgiii...... Ben kalakalmıştım. İlk günden beri çocuk isteyen ben duyarsızlaştım sanki. Eşim hüngür hüngür bana sarılıp ağlıyorken ben öylece gülümsüyordum. O gece en yakın hastaneye gidip kan verdik. Sistemsel sorundan dolayı sonuçları veremedikleri ama 5,5 haftalık hamile olduğumu söylediler eve geri döndük ve ben sabah beşe kadar aralıksız istifra ettim. Sabah yeniden hastaneye gidip tahliller ve serumlardan sonra ultrasonda keseyi gördük. 8. haftada kalp atışları için yeniden görüşelim dediler.

O andan itibaren düşündüğüm tek bir şey var nasıl doğum yapacağım. Arkadaşlarıma sorduğumda biz doğumu düşünmüyoruz diyorlardı. Oysa benim aklımdan çıkmıyordu. Normal kesinlikle yapamam söylerken titriyorum diyordum, sezeryan yaparsam sonra acı çekeceğim allahım diyordum.

10 Kasım'da daha önce araştırdığım doktorumdan randevu alarak ilk muaynemizi olduk. Kalp atışlarını duyduk. Her şeyin yolunda olmasıyla serüvenimiz başladı. 18. haftama kadar kilo kaybı yaşayarak sürekli istifra ettim. Ağır geçiriyordum ama verilen zofran ilacını kullanmamak için direniyordum. Ruh halim hala durgun, hala neşe veya heyecanla dolu değildi. Kafama çok takılıyordu bu durum. Benim gibi yavru her şeyi seven, başkalarının çocuklarına ölen birisi nasıl olur da bu kadar isteksiz olabilir aklım almıyordu. Cinsiyet tahminleri başlamıştı. Hep kız isteyen ben herkesin erkek olacak demesiyle kendimi inanılmaz erkek bebeğe bağladım. 15. haftamda hem farklı bir dr muaynesi olsun hemde cinsiyeti öğrenmek için başka bir dra gittik. Her şey yolundaydı Ve bir kızımız olacaktı. Eşiminde benimde yaşadığımız bir şok vardı. Sanki etrafımızdaki herkes sözleşmişti erkek diyorlardı, bizde farkında olmadan etkisi altında kalmıştık ki kız olduğunu duyunca benim içimde bir kopukluk oldu. Zaten kendimde inanamadığım bir durgunluk oluşmayan bir bağ vardı iyice kopup gitmişti sanki.

9 Şubatta 21. hafta detaylı ultrason için kendi doktorumuza gittiğimizde ise dünyamız değişti. Biz hazırlık yapacağız tekrar cinsiyetine bakalım falan diye gülerken doktorumuzdan ses çıkmıyordu. Bazı terslikler var buyrun geçip konuşalım dedi. O masaya geçip konuşmaya başladığımız andan itibaren gözümden yaş, kalbimde ki acı dinmedi.

Bebeğimin ense saydamlığında artış, amniyo sıvısı yetersiz ve kalbinde ki su miktarı fazlaydı. İnanamadık. Bugüne kadar nasıl olur da tüm testler kontroller normal olabilirdi. Anlam veremiyorduk. Kabustu. Uyanmak istiyordum.

Bizi farklı profesöre yönlendirdi doktorum. 10 Şubat akşam saat 5'te randevumuz vardı. 9 Şubat akşam saat 9 ile 10 Şubat akşam saat 5 arasında tam 2,5 kilo kaybetmiştim. Allah'a dua ede ede yalvara yalvara ağlaya ağlaya muayneye gittik ama sonuç hüsrandı. Amniyosentez yapılması gerektiği söylendi. 13 Şubat'ta amnisyosentez yapıldı. 5 gün sonra ilk sonuçlar tertemiz çıktı. İlk down vb hastalıklar yani kromozom sayılarında sorun yok dendi. İçime bir umut, bir ışık doğdu sanki. Bir sürü hikayeler duymaya başladım bize de şöyle oldu, böyle oldu ama çocuğumuz sapasağlam vs. Amniyosentezin diğer sonuçlarını beklerken kendimi toparladım. Beslenmeme dikkat ettim kaybettiğim kiloyu geri aldım. Bebeğimin hareketlerini hissetmeye başladım. Allah'ım dedim uyanıyorum. Kızım sağlıkla doğacak. Babanesi battaniyeler patikler örmeye devam ediyor. Annanesi halaları isim düşünüyorduk.

28 Şubatta evde otururken annem aradı. Aşırı kanaması olduğunu 10 şubatta adet olduğunu ay bitmeden yeniden kanaması başladığını hatta çok şiddetli olduğunu söyledi. cumartesi olduğu için acil devlet hastanesine gittik. ilk kontrollerinde dikkat çeken bir şey yoktu ama kadın doğum uzmanına görünmekte fayda olduğunu söylediler. hemen kendi doktorumu aradım. pazartesiye randevu aldık. pazartesi sabah işe gittim ama sürekli internette bebeğim durumuyla ilgili araştırma yapıyorum. aklım hep bebeğimde. elim hep karnımda. bir umut arıyorum. kendimi tutamıyorum sürekli ağlıyorum. birden kara bulutlar çökmüştü yine bana. Pazartesi muayneye gittik. Annem için rahim duvarında hafif kalınlaşma olduğunu parça alınması gerektiğini söyledi. Bana da diğer sonuçların bir iki gün içinde çıkacağını söyledi. Ağlaya ağlaya eve döndüm. Annem, bebeğim Allah'ım bu nasıl bir sınavdır. Ertesi gün parça için gittik. Sonuçlarımız çıkmıştı. Bebeğimin 13. kromozomunda kopma meydana gelmiş ve yeniden birleşmiş. Bebek anne karnında ölecek veya doğduktan sonra en fazla 3 ay yaşayabilecekti. Hastalık tanısı için detaylı araştırma istenmişti. Dr um beklememize gerek yok karar verin hemen gebeliği sonlandıralım dedi.

Bütün gece ağlaya ağlaya geçti. Sabah işe gidip yöneticime durumu anlattım. Geri eve döndüm.
Kalbimden içimden canımdan bir parça kopuyordu. Hiç bağım yok dediğim bebeğimle ayrılacaktım. Farkında olmadan hayaller kurduğum kızımla kavuşamayacaktım.

5 Mart sabahı hastaneye yattım. Suni sancıyla akşam saat 9-10 civarında normal doğumla (!) kızımla kavuşmak yerine ondan ayrıldım.
Bugün tam bir hafta oldu.Ne yattığımdan ne kalktığımdan ne yediğimden ne içtiğimden anlıyorum. Göğsümden gelen süt kahrıma kahır katıyor. Bu nasıl bir sınavdır. Nasıl bir acıdır tarifi yokmuş.

Şuanda eşimle birbirimize yaşattığımız o kötü günlerin ne kadar anlamsız olduğunu düşünüp ağlıyoruz.
Allah'ın bize bahşettiği hediyesine hiç saygı duymadık sahiplenemedik bir kere şükür etmedik ona bakamadık diye kendimizi yiyip bitiriyoruz.
Bir daha nasıl yeni bebek düşüneceğiz Allah bize sağlıklı bir bebek verecek mi diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Burda çok benzer hikayeler okudum ama ben kendimi suçlamaktan onu sevmedim, ona bakamadım, bize küstü hastalandı diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Allah'ım sen beni affet. Beterinden koru yarabbim. Benzer durumu yaşayan bebeğini kaybeden herkese sabır diliyorum. Allah inşallah hepimize sağlıklı evlatlar kucağımıza almayı nasip eder...


geçmiş olsun.Allahm sabır versin.bende senin gibi çok şey düşündüm ama düşün düşün bi sonuca ulaşamıyorsun işte bunun bir sonu yok.kendini sorgulamanında anlamı yok.4 ay oldu ben yavrumdan ayrılalı.hep onun şimdi daha iyi daha mutlu olduğunu düşündüm düşünüyorumda.beni bekliyor bende ona kavuşacağım gün için yatırım yapıyorum ona daha kolay nasıl ulaşabilirim onun için ne yapabilirim bütün günüm bu şekilde geçiyor hergün dua ediyorum ibadetlerimi ona göre yapıyorum.ona layık bi anne olmak için çabalıyorum.başka yapılacak hiç bir şey yok.senin daha çok yeni zamanla anlayacaksın nedemek istediğimi.bir avuç diken yutmuşum gibi içim acıyor zaman geçtikçe de alışıyosun bu acıya.acıyla yaşamaya devam ediyorsun.geçmiyor dinmiyor.bu şekilde hayat devam ediyor işte.Allahm daha beterinden korusun inşallah.en doğru zamanda da yavrularımızın kardeşleriyle buluşmamızı nasip etsin rabbim.dilinden duayı eksik etme boş durdukça dua et beynin dua ile meşgul olsun ki kötü şeyler düşünme.
 
Öncelikle çok geçmiş olsun ... bende 8 ocakta bebegimden ayrılmak zorunda kaldım dr'um karnımda öldüğünü söylediğinde dünya başıma yıkıldı sanki hastaneden hıçkıra hıçkıra ağlayarak çıktım bir gün sonra alınacağını söyledi dr ... O gece hiç uyumadım eşimde aynı şekilde sarıldık ağladık ağladık beni teselli etmek için elinden geleni yaptı ama onunda içi yanıyordu bunu o kadar derinden hissetmiştim ki ve en son bana onun bize ahirette şefaat edeceğini söyledi ve biz ahirette onu genç kız yada erkek halini göreceğiz dedi... sabah olmuştu ve ben zaten hiç uyumamistim elimi karnıma götürdüm meleğim günaydın dedim ... şimdi babanla birlikte uzun bir yolculuğa çıkıcaz dedim hiç korkma dedimmmm ben senin yanındayım dedim bu bi ayrılıkçı değil annem dedimm biz yine bulusucaz dedim kokunu duyuyorum suan dedim sende biliyorum ki anneciğim üzülme lütfen diyorsun dedim ...içim cigerlerim paramparça olmuştu o günü hayatım boyunca unutmicammmm suan meleğim ahirette beni beklio biliyorum... rabbim herkese yardım etsin ... ben onu kucaklayamadim opemedim ama çok sevdimmmmm ..... Bu Bi Ayrılık Değil ...... Bu Bi Ayrılık değil ......
 
Allah evladini kaybeden tum annelere ve size sabir versin bu acinin tarifi yok, ve en onemlisi yasamayan asla sizi anlayamaz, sinav buyuk olunca acisida o kadar yakiyor, ama aciyi veren Rabbim sasirtici bir sekilde sabrinida veriyor ki kullarim bana isyan etmesin diyor, ve en onemlisi arkadaslar bizim icin neyin hayirli oldugu asla bilemiyoruz, hayirli gorunen pek cok sey aslinda bize ileride aci veren bir izdirap olabilir, iste evladin sagliklisini ve hayirlisini dilemek hep buyuzden, hepimize Allahtan daha cok sabir ve tevekkul diliyorum, zamanla kullenecek olan acilarimizin yepyeni umutlarla yesermesi dilegiyle...
 
Allah evladini kaybeden tum annelere ve size sabir versin bu acinin tarifi yok, ve en onemlisi yasamayan asla sizi anlayamaz, sinav buyuk olunca acisida o kadar yakiyor, ama aciyi veren Rabbim sasirtici bir sekilde sabrinida veriyor ki kullarim bana isyan etmesin diyor, ve en onemlisi arkadaslar bizim icin neyin hayirli oldugu asla bilemiyoruz, hayirli gorunen pek cok sey aslinda bize ileride aci veren bir izdirap olabilir, iste evladin sagliklisini ve hayirlisini dilemek hep buyuzden, hepimize Allahtan daha cok sabir ve tevekkul diliyorum, zamanla kullenecek olan acilarimizin yepyeni umutlarla yesermesi dilegiyle...
 
Hepimize sabır versin Allah. Dün gece yatmadan Allah'a dua ettim kızlar bana sabır ver umudum olacak bir ışık ver diye uyudum.
Rüyamda bebeğimin ölmediğini yaşadığını söylüyorlar. hemen alıyorum kucağıma altını değiştiriyorum giydiriyorum. küçücük bebekken altını değiştirip üzerini giydirine kadar yürümeye başlıyor ben poposuna vurup yürümesine yardımcı oluyorum. Ama yüzüne hiç bakmıyorum nedense.sonra alışveriş merkezi gibi bir yerde eşime diyorum ki kızımız burda ölmemiş sana göstericem. uzaktan gösteriyorum eşim gibi esmer siyah saçlı kara bir kız çocuğu 3-4 yaşlarında. eşim ay bumuymuş çok çirkinmiş diyor gülerek. ikimizde gülüyoruz. enteresan bi şekilde bugün bir huzurluyum. hiç ağlamadım. Allah'ım sen büyüksün diyorum, hayırlısını istedim benim için hayırlısı buymuş demek ki. Hiç bir zaman unutamayacağız ama inşallah yeni bebeklerimizin sağlıkla kucağımızda olacağı umudu bizi huzura eriştirsin inşallah....
 
Allah evladini kaybeden tum annelere ve size sabir versin bu acinin tarifi yok, ve en onemlisi yasamayan asla sizi anlayamaz, sinav buyuk olunca acisida o kadar yakiyor, ama aciyi veren Rabbim sasirtici bir sekilde sabrinida veriyor ki kullarim bana isyan etmesin diyor, ve en onemlisi arkadaslar bizim icin neyin hayirli oldugu asla bilemiyoruz, hayirli gorunen pek cok sey aslinda bize ileride aci veren bir izdirap olabilir, iste evladin sagliklisini ve hayirlisini dilemek hep buyuzden, hepimize Allahtan daha cok sabir ve tevekkul diliyorum, zamanla kullenecek olan acilarimizin yepyeni umutlarla yesermesi dilegiyle...


aynen canım çok ağladığım için bir büyüğüm haftalardır sağlıkla hayırlısını ver Allah'ım diye dua ettin dedi. Allah dualarını kabul etti demek ki hayırlısı böyle oldu dedi. Düşündüm hak verdim.Allah Hepimizi daha beter acılardan kaldıramayacağımız yüklerden uzak tutsun inşallah.
 
geçmiş olsun.Allahm sabır versin.bende senin gibi çok şey düşündüm ama düşün düşün bi sonuca ulaşamıyorsun işte bunun bir sonu yok.kendini sorgulamanında anlamı yok.4 ay oldu ben yavrumdan ayrılalı.hep onun şimdi daha iyi daha mutlu olduğunu düşündüm düşünüyorumda.beni bekliyor bende ona kavuşacağım gün için yatırım yapıyorum ona daha kolay nasıl ulaşabilirim onun için ne yapabilirim bütün günüm bu şekilde geçiyor hergün dua ediyorum ibadetlerimi ona göre yapıyorum.ona layık bi anne olmak için çabalıyorum.başka yapılacak hiç bir şey yok.senin daha çok yeni zamanla anlayacaksın nedemek istediğimi.bir avuç diken yutmuşum gibi içim acıyor zaman geçtikçe de alışıyosun bu acıya.acıyla yaşamaya devam ediyorsun.geçmiyor dinmiyor.bu şekilde hayat devam ediyor işte.Allahm daha beterinden korusun inşallah.en doğru zamanda da yavrularımızın kardeşleriyle buluşmamızı nasip etsin rabbim.dilinden duayı eksik etme boş durdukça dua et beynin dua ile meşgul olsun ki kötü şeyler düşünme.

saol cnm sanada geçmiş olsun. Allah sağlıkla hayırlı evlatlar nasip etsin inşallah.
 
Canım bende Çarşamba günü kürtaj olucam boş gebelikten dolayı. Üzülmek, ağlamak çok doğal ama kendimizi suçlarsak nasıl tekrar yaşayacağız. Herşey bizim elimizde değil birçok değişken var bizim kontrolümüz dışında. Senin düşündüğün gibi olsaydı bebeklerini sevmeyen hatta nefret eden her annenin bebeğinin ölmesi gerekirdi. Ben tam aksinin olduğuna şahitlik ederim. Yaşadığımız herşey tecrübe hayat bize hergün birşeyler öğretiyor. Bunları sana yazarken bile hamilelik takvimimi imza bölümünden kaldıramamam canımı sıkıyor. Acını paylaşıyor seni kocaman kucaklıyorum


geçmiş olsun canım. :KK43:
 
X