Gelinlik Modelleri Gelinlik Tarihi (1700 'lerden günümüze)

Rozel62

sevgiler
Kayıtlı Üye
27 Mart 2008
2.523
8
Gelinlikler çok uzun yıllardır düğün törenlerinin vazgeçilmez unsurları arasındadır. Düğün denildiği zaman çoğu kişinin ilk aklına gelen şeylerden biridir. Peki gelinlik ilk olarak kim tarafından düşünülmüş ve giyilmiştir?
GELİNLİK nedir, kadınlar neden gelinlik giyer, Gelinlik kim tarafından ve nasıl çıkarıldı? Gibi sorular insanın aklına gelir.

Gelinlik ilk olarak Türk toplumundan dünyaya yayılmış bir gelenektir. Ortaçağ Avrupa'sında Katolik ve Hıristiyan olan toplumlarda kadınların geneli kapalıydı. Çalışan kadınların bir bölümü açıktı. Avrupa'da evlenecek genç kız veya kadın yeni aldığı kıyafetiyle birlikte, kiliseye gidip evlenirlerdi. Bazen bu kız kapalı da olurdu açıkta olurdu. Genelde dinlerine aşırı derecede bağlı olan Katolik ve Hıristiyan kadınlar kapalı olurlardı.

Türkler oba sistemiyle yaşayan bir topluluktu. Sürekli gezgin oldukları için her türlü kültürü ve yeni gelişmeleri anında bünyesine alırdı. Eski Türklerde din öğeleri hiçbir zaman baskı etkisi olmadığı için gelenekler ön plana çıkardı. Oba sisteminde evlenecek gelin, güzelce giydirilir ve kırmızı bir tül (Kırmızı tül bakireliği, temizliği, namusu ve baba evinden çıkmayı simgeler) ile başı kapatıldıktan sonra damat tarafından at üstünde alınırdı. Kızın başı düğün bitip evine gelene kadar açılmazdı. Türkler yerleşik hayata geçtikten ve Müslümanlığı kabul ettikten sonra, bu geleneği Arap topluluğu almıştır.

Daha sonraları İpek yoluyla tüccarlar Çin'den ipek türü kumaşlarla bu hat zenginlenmiştir. Avrupa'dan gelen gezginler ve sanat adamları Türklerde ki bu geleneği kendi ülkelerine taşımıştır. Avrupalı bu gezginler kendi ülkelerindeki avam kamarasında (zengin ve seçkin insanların bulunduğu topluluk) anlatırlar. İlk başta saten ve ipek kumaşlarla yapılan gelinlik daha sonra da beyaz tülle yapılmaya başlanmıştır. Avrupa beyaz gelinliği benimsedi ve gelinliğin evlenecek kadının düğün gününde onun temizliğine, masumluğuna ve yeni bir hayata güzel girmesini vurgu yapacak bir unsur olarak algılandı...


Eski Roma'da gelinliklerin rengi sarıydı. Gelinler yine sarı renkte peçe takıyorlardı. Peçe evli ve bekar kadınları ayırt ediyordu. Ortaçağlarda ise gelinliğin rengi üzerinde pek durulmadı. Kumaşın kaliteli ve gösterişli olması daha önemliydi. Herkes en iyi elbiselerini giyiyordu, renk de herkesin kendi tercihine göreydi.

Beyaz gelinlik adetinin yaygınlaşması 16. yüzyılda olmuştur. Bu yıllarda kraliyet ailesi gelinlerinin gümüşi renkte gelinlik giymeleri gelenekti. Kraliçe Viktorya bunu reddetti ve beyaz gelinlik giymekte ısrar etti.

Bundan sonra İngiliz ve Fransız yazarlar, beyaz rengin masumiyetin simgesi olduğu konusunu işlemeye başladılar. O dönem ahlakına göre bekaret evliliğin vazgeçilmez koşulu olduğu için beyaz gelinlik adeti tuttu. Evlenirken beyaz giysi giymek genç kızların bekaretlerini topluma ilan etmelerinin vasıtası oldu.

Gelinlikle ilgili bazı batıl inançlar da var. Bunlara göre gelinin gelinliğini bizzat kendisi dikmesi, damadın düğünden önce gelini gelinlikle görmesi, gelinin gelinliği düğünden önce giymesi uğursuzluk getiriyor.


gelinlik_tarihi_1759jp2.jpg

1759

gelinlik_tarihi_1785xs6.jpg

1785

gelinlik_tarihi_1816_prensescharlotteningelibt4.jpg

1816 (Prenses charlottenin gelinligi)

gelinlik_tarihi_1830nk0.jpg

1830

gelinlik_tarihi_1864vamuseumqi5.jpg

1864
gelinlik_tarihi_1868kk7.jpg

1868

gelinlik_tarihi_1875az8.jpg


1875​
 
OSMANLI'DA GELİNLİK GELENEĞİ
Türkiye’ye ilk gelinlik II. Abdulhamid zamanında Avrupa’da bir düğünde ilk kez bir gelinin üzerinde bembeyaz giysiyi gören prensesin de bu kıyafetin aynısını kendi düğününde giymek istemesi ile oldu.Beyaz kumaştan gelinliği ilk kez 1898'de Kemalettin Paşa ile evlenen II. Abdülhamid'in kızı Naime Sultan giydi. (Türk toplumunda düğün kıyafetinde geleneksel olarak kırmızı kullanılırdı. Medeniyetin beşiği Anadolu’da çok renkli ve nakışlarla işlemeli geleneklere bağlı gelinlikler hâlâ var.)
giyimb8hh1.jpg
Daha sonra bu evlenme türü İstanbul'da yaşayan yabancı uyruklu vatandaşların uygulamasıyla birlikte kentlerde yaşayan Türklere kadar ulaştı.. Böylelikle gelinlik yaşantımıza kadar girdi.

TÜRK giyim ve kuşamın uzun geçmişi, yayıldığı geniş coğrafi alan, kültür etkileşimi ve inanç sistemlerinin etkisi ile oluştu. Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyıl başlarından itibaren üçetek ve dörtetek denilen elbiseler giyinilmeye başlanmıştır.

Bu entarilerin yanında torba şalvar ile sim işli cepkenler ve bellere bağlanan, iki ucu işlemeli kuşaklar zarif ve rahat bir kıyafet oluşturmuştur. İçlerine kol ağızları ve yaka kenarları oyalı bürümcük veya ipekli kumaşlardan gömlekler giyinilmekteydi. Kadife veya atlas üzerine dival işi tekniğinde sırma ve sim işlemeli bindallı elbiseler kına gecesi gibi özel günlerin vazgeçilmez giysileridir.
kinair0.jpg
Avrupa ile gittikçe artan ilişkilere bağlı olarak 18. yüzyılda İstanbullu kadınların Avrupa'dan ithal edilen kumaşları yer yer geleneksel giysilerin yapımında kullandıkları ve 19. yüzyılda üçetek ve şalvar gibi geleneksel kesimi bırakarak, özellikle Paris modasının etkili olduğu kıyafetler giyindikleri görülmektedir.

Vücuda oturan korsajlı kesimler, kabarık uzun kollu bluzlar, uzun fırfırlı etekler geleneksel entarilerin yerini almıştır. Eldiven, ipekli çorap, yelpaze, şemsiye gibi aksesuarlar bu giysileri tamamlamaktadır. Bu değişim içerisinde tüm dönemlerde kadının en önemli tören giysisi hiç kuşkusuz gelinlik oldu.

Gelinlik için seçilen model, renk, kumaş değişse de amaç hep aynı kaldı. Osmanlı geleneği gereği, simli, pullu, işli giyinmeleri ayıp sayıldığından genç kızlar genellikle sade elbiseler giyerdi. Kadınların süslü giyinebilmelerinin yolu evlilikle başladığından, ilk gösterişli elbise olan gelinlik her zaman önemli bir giysi oldu ve gelinin diğer kadınlardan farklılığını belirtmesi açısından da önemsendi. Gelini diğer kadınlardan farklı kılan, gelinliğin yanı sıra gelinliği tamamlayıcı gelin başı, duvağı ve aksesuarlarıydı.
gelinlikjo5.jpg
Dönem modasını yansıtan pahalı kumaşlardan yapılan gelinlikler gösterişli ve süslüydü. Saray, hanedanlık rengi olarak kırmızı rengi benimserken, halk kırmızının yanı sıra mor, mavi, pembe gibi canlı renkleri tercih ediyordu. Gelinin yüzünü örten duvak hep kırmızı oldu.
ottomangelinlikyt2.jpg
Daha önce de belirttiğimiz gibi, 1870'lerden sonra Batı etkisiyle daha açık renkte gelinlikler giyilmeye başlandı. Beyaz kumaştan gelinliği ilk kez 1898'de Kemalettin Paşa ile evlenen II. Abdülhamid'in kızı Naime Sultan giydi. Sarayda başlayan ve zamanla yaygınlaşan beyaz gelinlik 20. yüzyılda artık vazgeçilmez oldu.

Osmanlı devrine ait kadın giyimi ve gelinliği, yaşanılan hayat tarzına paralel saray, şehir ve kırsal kesim gibi grupların kendilerine özgü kuralları, gelenek ve göreneklerine göre kullanılan değişik boya, dokuma, işleme ve modellerle zenginleşti.Osmanlılarda düğünün kaç gün süreceği, evlenenlerin sosyal statülerine göre değişim göstermekteydi.

Düğünün her gününde farklı bir kıyafet giyilirdi. Kına gecesinde ve gerdek günü için farklı kıyafetler, gerdek ertesinde ise, 'paçalık' tabir edilen bir kıyafet giyilirdi. Kadınların başlıca giyim eşyaları şalvar, hırka, gömlek, entari ve kaftanlardı. Şalvarla giyilen entariler Türk kadın giyiminin en eski örneklerini teşkil eder.
Peşli entari, belden aşağı doğru etek kısımları genişletilerek biçimlenir. 18. yüzyıl başlarından itibaren bu entarilerin yaka açıklığı, kol kesimi, etek boyu, elbisenin bedene oturması gibi model değişiklikleri, 19. yüzyıl ortalarına kadar etkili oldu. 19. yüzyılın başlarında üç etek ve dört etek denilen modeller gözde oldu. Üç etekler yanları yırtmaçlı, önü açık, belden birkaç adet düğmeli, boyu yere kadar entarilerdir. Üç etek 1875'lere kadar etkiliydi ve kırsal kesimlerde 20. yüzyıla kadar kullanıldı.

]
 
Son düzenleme:
Şık olması sadece görsel değil politik bir amaca da ışık tutmuştur cunkü evlenecek olan kraliçenin gelinliği kendi ulusunun gelenek ve goreneklerini de harmanlayıp kültür elçisi rolu ustlenmesini de sağlamıştır.Tabiki bütünleyici etkenlerden biri de mucevherleridir.
2940413010101608381S600x600Q85.jpg

1820
2532988560101608381S600x600Q85.jpg

Buna bağlı olarak kullanabilecekleri her tur materyali gelinlikte kullanmışlardır.Örneğin saf ipek,saten,altın ve gumuş işleme. Ortaçağ zamanlarında dokuma ve boyama tercih edilen yollardandır.Etek kısımları bol buzgulu,kuyruk ise olabildiğince (metrelerce) uzundur.Renkler de cok zengindir. - kırmızı,mor ve siyah renkler döneme damgasını vurmaktadır.Buna bağlı olarak değerli taşlarla süslenmesi de gelinliğe ayrı bir değer katmaktadır. - elmas, yakut, safir, zümrüt ve inci kullanılan taşlardan bir kısmıdır -Böylelikle gelin bir guneş ışığı gibi parlamaktadır.
M983.123.1.1-3.jpg

15 yüzyılda Margharet Flanders’in gelinliğinin tamamının taşlarla cevrili olması onun yurumesini engellemiştir. Bu da 15 yüzyıldaki lüksü az da olsa bize göstermektedir.
Monarşi ile beraber , kraliyet aileleri ve hanedanlıklar uluslararası bir önem taşımaktadır.Fakat kendi ülkelerinden bir prensesin gelin olarak deniz aşırı bir ülkeye yollanması en önemli olgulardan biri olmuştur.
2565275360101608381S600x600Q85.jpg

1830

2515862340101608381S600x600Q85.jpg

1840
Gelin kendisi ile beraberinde kendi ülkesinin sorumluluğunu da goturmesinden dolayı hazırlanan gelinlikler cok buyuk rol ustlenmiştir. Catherine of Braganza İngiltere prensi Charles ile evlenmiş (1662), kendine has sac tasarımı ve değişik renkteki şık gelinliği ile daha da ünlenmiştir.
2343440670101608381S600x600Q85.jpg


2448194940101608381S600x600Q85.jpg

Tabiki her gelin kraliyet ailesi kadar varlıklı değildir fakat değişik ve şık olmayı yine becermilerdir.Bunu;yüksek statudeki bir başka gelinliği kopyalayarak başarmışlardır. Soylu bir bayan yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışmış ve değişik mucevherlerle gelinliğini süslemiştir.

1870 lerde beyaz yine yerini sağlamlaştırmış,bekareti ve masumiyeti simgelemeye devam etmiştir.Fakat sadece beyaz değil soldaki resimde de goruldugu gibi mavi renkte gelinlik 1870 yılında kullanılmıştır.Şuan Londra Müzesinde yerini almıştır.Mavi gelinlik safir taşlar ile beraber geleneksel sembol olarak guveni ve ölümsüz aşkı temsil etmiştir.1870 Yıllarındaki inanca gore mavi gelinlik giyen bayanların eşleri onlara her zaman sadık ve ölümsüz bir aşkla bağlanmışlardır.
gelinlik1875az8.jpg

1875

2811194330101608381S600x600Q85.jpg

1880
Pembe gelinlikte diğer tercih edilen renktir.Fakat bagzı inanışlara gore pembe renk ugursuzdur ve bir atasozune göre kim pembe giyerse hayalleri suya düşmektedir.

Joseph Nollekens 1772 yılında beyaz gelinliğini pembe ciceklerle bezetmiş ve dikkatleri üzerine cekmeyi başarmıştır.
Yeşil renk ugursuz olarak gorulmuş ve cok nadir kullanılmıştır.İnanışa göre yeşil renk yagmuru tetikler ve düğün gununu kötü etkilemektedir.

O donemde etekler kabarık ve renkler canlıdır,bel olabildiğince dar , saclar ise topuzun farklı modelleriyle süslenmiştir.
1842 de daha düşük seviyede olan gelinliklerin rengi gridir.Bunun sebebi;gelinliğe kullanılmış bir giysi süsü(ikinci el) vermek ve kiliseye duyulan saygıdandır.. Mary Brownfield gri bir gelinlik secmiştir.(1842).Bu devirde canlı renklere ara verilmiş özellikle kırmızı renk utanc veren renk olarak düşünülmüştür sebebi ise gelinin ilk gecesini akıla getirmesidir.
2247502730101608381S600x600Q85.jpg
 
M83_231_20a-b.jpg


M67_54_1a-c-_2.jpg


1910 yılında çiçeklere önem verilmiş ve zamana da uygun olarak modernize edilen gelinlikler giyilmiştir.1830 yılında gelinlik çiçeği olarak portakal agacı ön plana çıkmıştır fakat 19 yuzyılda cicekler aksesuar olarak daha da önem kazanmıştır
2649545500101608381S600x600Q85.jpg

Geleneksel gelinliklerin çağı 18. yuzyıldır ve İngiltere’de başlamıştır.Makineli dönemin başlaması ve Hindistan’dan gelen kumaşların da kullanılmasıyla ana renk beyaz olarak gorulmuştur
2927378540101608381S600x600Q85.jpg

. Princess Charlotte beyaz gelinliği ile(sağda). 1840 tarihinde Queen Victoria beyaz ipeği tercih etmiştir.Kraliçenin ilk kez kuyrugunu taşıtması için nedime kullanması modaya da yanmıştır.
19. yuzyılda beyaz gelinlik giyen gelinler bu kıyafetlerini yeniden giyme arzuları içindedirler ve bir dönem gelenege uygun olarak başka kişinin düğün merasiminde nedime olarak kendi gelinliklerini de giymişler hatta gelin ziyareti adı altında aileleri de bu kıyafetlerle ziyaret etmişlerdir.Çiçek atma olayı da bu donemde cıkmıştır. Evlendikten sonra gelinin attıgı cicek kime gelirse o evlensin anlayışı buyuk bir olay olarak tarihe yansımıştır.Bu olayın öncüsü Queen Victoria’dır.
2117004480101608381S600x600Q85.jpg

2897828950101608381S600x600Q85.jpg

1920 lere kadar gelinlikler o anın stili ile hazırlanmıştır.Eğer dönem lüks ile yaşanıyorsa gelinlikler de ona gore uygulanmaktadır.Baştan tırnağa herşeye özenilmiştir.Dönemlerdeki kraliyet gelinlikleri modaya ışık tutmuş ve gelinliklerden etkilenerek kıyafetler de tasarlanmıştır.İlk gelinlikler ayak bileğini gösterecek sekile hazırlanmıştır.Fakat eteklerin kısaltılması kilise anlayışına ters geldiği için birçok gelin etek boyunu uzun tutmuştur.
Fakat bu anlayış 20 yy da değişmiş ve ve farklı tarzlarda gelinliklerle kişisel zevkler harmanlaşarak kiliseden bagımsız bir tavır sergilenmiştir.Bu anlayış özellikle ikinci dunya savası sonrası ağır basmış ve hatta savas kıyafetleri bile gelinliğe yon vermiştir.Rahatlık kıyafette ön plana cıkmış,spor cizimler 19 yy da gorulmeye başlanmıştır.
20. YUZYIL
1920 ler.
Lady Elizabeth Bowes-Lyon 1923 te York Dukuyle evlendiğinde Westminster Abbey de seremoni yapılmıştır ve gelinlik tamamiyle geleneksel cizgilerle hazırlanmıştır.Kuyruk olabildiğine uzun ve dar kesimli olan bu gelinlik hem sade hem de spor cizgileriyle dikkat cekmiştir.Bu tasarım ortacaga ait bir tasarım olarak nitelendirilmiştir.
Fakat hem eskiyi yansıtırken,uzun duvak haric spor cizim de dikkatten kaçmamıştır. Elsie Pennell Charles Locking ile Cleethorpes’da evlenmiştir. (1925)Kendini yaşından dolayı olgun olarak nitelendiren Pennell bekareti simgeleyen beyazı az kullanmış ve kostumunu bu güzel olay dışında dans salonlarında da giymek için altın rengini tercih etmiştir.
Stil serbest ve ozgur kadın anlayışından ortaya cıkmış,ikili etek kullanılarak kıyafet tamamlanmıştır.Şapka ebatını buyuterek uyumu yakaladıgına inanmıştır ve bu gelinliği kendisi tasarlayıp dikmiştir. Zamanın ucreti olan 1.50 paunda ona mal olmuştur.Haftalarını alan bu gelinlikte gelin çiçeği olarak gumuş kasımpatı kullanmıştır.

1930lar
20 li yılların canlılığından sonra 30 lu yılların depresifliği karsımıza cıkmaktadır ve bu depresif hava modayı da etkilemiştir. Eteklerdeki kabarıklık gitmiş sadelik ön plana cıkmıştır.Etek uzunluğu bir hayli uzundur.Kabarıklığın yerini bayanın kendi vucut seklinin ortaya cıkarılması damgasını vurmuştur.Bu da 30 lu yıllarda kadının cocuksu gorunumden dişi gorunume burundugunun bir kanıtıdır. Nora Pennell ,1931 tarihinde Arthur Williams Cleethorpes’da evlenmiş, istridye pembesi ve ipek kumaşından bir gelinlik giyinmiştir.Vücudu saran gelinliğini pembe karanfil çiçekleri taşıyarak sergilemiştir. Pennell’in nedimeleri mavi,yeşil ve sarı giyinmişlerdir.Bunun sebebi ise şeker gorunumunu vermektir.

1940lar
Beyaz gelinlik savas yıllarından dolayı kaybolmaya başlamıştır.Ve gelinlerin cogu uniforma tarzında gelinlik giymişlerdir. Betty Hutton,Cary Grant ile 1942 deki evliliğinde mavi ipek kumaş tercih etmiştir.Savas bitince etkileri bir sure daha devam etmiştir.Fakat kimse Princess Elizabeth în 1947 de Philip Mountbatten ile evlenirken gelinliğinin bu kötü dönemden etkilenmesini istememiş aksine gosterişli olmasını tercih etmiştir.Bu da 1940 lardaki “Yeni Görünüş” ilkesini gosteren dar omuz,ince bel ve geniş etek tarzını savunan Dior markasına öncülük etmiştir.

1950 ler

Joyce Holmes Gerald Locking ile 1951 tarihinde evlenmiştir, gelinliği 40 ların ve dar düşünceli 50 li yılların cizgilerini taşımaktadır. Buna tezat olarak 1955 te , kuzeni olan Jill Wringe ,Victor Savage ile olan düğününde tamamıyle “Yeni Gorunus” akımına gore bir eglinlik giymiştir.Balerin adlı gelinliği ile bilekleri gostermiş ve vucuda yapışan bir ceket ile gelinliğini tamamlamıştır. ,

1960lar

60 lı yıllarda gelinliklerin önünde ufak değişiklikler olmuştur.Bayanlar oval etek giymeye devam etmişlerdir. En buyuk fark duvakların sekilleridir.Sac modelleri kısa veya topludur. Bu dönemde küçük taçlar kullanılmış,dagınık buketler aksesuarı tamamlamıştır. Prenses Margaret’in gelinliği ( 1960) donemin en mükkemmel ornegidir.Tek fark arkadaki duvagın uzunluguDUr. 60lı yılların ortalarına dogru “Canlı 60 lı Yıllar” ın etkisiyle Mary Quant ile yeni tarzlar ortaya cıkmıştır. Eileen Bessant’ın gelinliği (1965) daha dar kalıplı ve daha gosterişlidir.Eteklerde bolluk yine one cıkmıştır.Ve katedral tarzına donuş vardır.

1970ler

70 li yıllarda artık ust bedendeki darlık daha da iyi gorulmeye başlanmıştır.Ve kollarda abartı yılına girilmiştir. Çizgilerin daha belirgin olması 1960ların sonları ile one cıkmıştır. . Trudy Pope Stephen Hutchings ile Mayıs 1976′da evlenmiştir Değişik ve boyunu saran bir yaka biçimi kullanıştır.Ayrıca kollardaki abartıya da önem vermiş,beyaz laleyi gelin cicegi olarak taşımıştır. Elizabeth Locking Edward Davies ile evlendiğinde (1976), kalın ve yuksek yaka kullanmış,bronz kasımpatını gelin cicegi olarak sergilemiştir.

1980ler

Prenses Anne’in gelinliği 70 li yılların gelinliklerini etkilerken Wales Prensesi’nin gelinliği ise 80 yılları etkilemiştir. 80 li yıllarda bel yeri yavas yavas doğal pozisyonunu almaya başlamıştır. Glynnis Davies Thomas Barnes ile 1979 tarihinde evlendiğinde , etekler yavas yavas dolgunlaşmaya başlamıştır. Glynnis’in gelinliği kurdela ile zenginleştirilmiş doneme ornek olmuştur.Sarı gulleri gelin cicegi olarak kullanmıştır. Diana’ın gelinliği ile beraberherkes dolgun etek tarzını benimsemiş,ve kadınsı hatlara onem vermiştir.Gelinliğinde ipek tafta kullanılmıştır .

1990lar
Nicola Holmes 1990 yılında giydiği gelinlik ile kollardaki farklı modele bir yenisini eklemiştir.90 yıllar ile beraber etek bolluğu kişiye gore değişmiş ve kiloya gore sekil almaya başlamıştır. Lady Sarah Armstrong-Jones Daniel Chatto ile 1994 tarihinde evlendiginde, dar korse kullanmış ve ince ipekli kumaş tercih etmiştir.90 yılların gelmesiyle abartılıktan sadelige geciş başlamış ve gelin gorunumu de sadelik kazanmaya yuz tutmuştur.

YENİ YUZYIL

HİÇ ŞÜRHESİZ YENİ YUZYIL İLE BERABER FORM OLARAK DA BUYUK DEĞİŞİKLİKLER OLMUŞTUR.1990 lı yıllar ile yururluge giren sivil ve sade evlenme torenleri ile beraber düğün yerlerinde kısıtlama kalkmış ve kişiler rahatlığı tercih etmeye başlamışlardır.Dini inanışların etkisinin cogu kişide farklı gorulmesi ornegin kilisedeki toren zorunlulugunu benimsemeyen tarafların, kıyafette de cok geleneksel yolu secmemelerine sebep olmuştur.Değişmeyen tek sey gelinlik tarzı her ne olursa olsun, her bayanın o mutlu gununde gunes gibi ışıma isteğidir ve yuzyıllar gecse de bu istek değişmeyecektir.
 
380842b7fc.jpg

queen victoria 1840
380842a2uf.jpg

queen alexandra 1863

380842e8yg.jpg

queen mary 1893

dress0ff.jpg

prenses matilda

mid03300015025mb6kg.jpg

prenses margaret 1960
mid03300015025mb0xd.jpg

mid03300015045mb1bo.jpg

queen mary 1983
mid03300015245mb3yb.jpg

Princess Charlotte in 1816
 
23_1879_eliza_hassell.jpg

1879
eliza hassel in gelinligi


2255.jpg

gümüs islemeli gelinlik
25_1907_mary_meux.jpg

1907
mary meux un gelinligi

3036.jpg


8_grace_kelly_1956.jpg

-Grace kelly 1956
10_a_1953.jpg
 
Güzel bir konu olmuş teşekkürler :) Ama ben iürkütür hep böyle eski giyilmiş gelinlikler ve cansız mankenler:KK33:
 
X