dostluk emek ister. yeri gelir stresini dinlersin yeri gelir gözyaşını silersin yeri gelir 36 kere anlattigi tırt ask hikayesini dinlersin, yeri gelir tüm rahatini bozacak birsey ister tamam dersin, yeri gelir zor durumdadir "ne isin var gitme" diyen ev halkiyla kavga edip yanina gidersin.
emek olmayınca dostluk da surmez
bence mesele bu kadarcik.
şükür cok fazla sevdigim arkadasim var, ihtiyac duyduğumda yanibasimda bulabiliyorum. ama hicbiri tesaduf degil. hepsine cok emek verdim, elimden gelen birsey varsa hayatin alma verme dengesini de cok bozmadan kostum yaptim.
misal çocukluktan kalma bir arkadasimin cok baskici bir ailesi var. sirf o uzak mesafe iliskisiyle daha rahat görüşsün, ailesi tüm gün salsin kizi diye pazar pazar sabhin köründe kapisindan alirdim "adaya gidiyoruz" diye, arka sokaktan evime doner uyurdum

hic etik bulamadığım bir davranis, basina birsey gelse benim de sorunum olur. ama iste dost zor durumdayken beni de zor duruma sokabilir yeri gelir :) ya da sevdigim bir arkadasim var tiyatrolarda buluşuyoruz. bir belediye bilet veriyormus tiyatro günü icin ve normalde asiri pahali olan ama harika oldugunu bildiğimiz bir oyuna. o belediye bana yakin ama cok ters, 3 vasitayla gidebilirim anca. normalde kendim icin olsa izlemem olur biter, ama bana rica eden arkadasim olunca erkenden kalkip yuruye yuruye gidip bir de sira bekleyip almistim:)
gibi gibi... yeri gelir ameleligimi de yaparim. ama yeri gelir yanimda da bulurum.
biraz boyle olusur arkadaslik iliskileri.