gönül eğlendiren erkekler

mavi_ruya57

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Ekim 2018
112
50
48
35
Bazen delicesine sevildiğini, sahiplenildiğini sanıyor insan, ama karşındakinin niyetinin sadece gönül eğlendirmek olduğunu çok sonradan öğreniyor. Bir de uzun mesafe ilişkisiyse bunu anlamak oldukça güç. Karda gezip izini belli etmiyor bazıları. O da öyleydi. Yıllarca oyaladı beni. Gerçek yüzünü ise doğum günümde sözde arkadaşım dediği kadının kalpler içinde vidyosunu paylaşıp üstüne de bugün onun günü diyerek gösterdi bana ve şu an o kadınla evli. Kaç zaman geçti ona öfkem hala geçmedi. Aptal yerine konmak, aldatılmak insana çok acı veriyor. Bana yaşattıklarını o da yaşasın, acımı anlasın, bir gün anlayışımın, sadakatimin ve sevgimin kıymetini görsün istiyorum. Hatta bir gün karşıma çıkıp pişmanım desin ve ben de onun suratına uzun uzun susup öylece çekip gideyim istiyorum. Bir gün o kağıt gibi buruşturup bir kenara fırlattığı kızı her yerde ararken bulsun kendini istiyorum.
Hiç duygularınızla oynayıp, kalbinizi kırıp sonradan gelip af dileyen oldu mu hayatınızda?
 
Çok fazla oldu hem de...

Aradan çok zaman geçti sanırım. Bunu artık atlatman lazım canım. Düşünmemeye çalış... Elbet bir gün pişman olacaktır. Sana hayatımın hikayesinden örnek vereyim;

Lisede bir sevgilim oldu üniversitenin ortalarına kadar devam etti neredeyse. Üniversite için Ankara'dan İstanbul'a taşındım ben o ara yapmadığını bırakmamış. Zaten öncesinde de aldatıyordu yakalıyordum ama çocukluk işte hep affediyordum seviyor diye. Üniversitede yaz tatilinde Ankara'ya gitmiştim annemlerin yanına. Tabi sevgilim de orada diye. Bu da çok kıskanç bir çocuktu.

Neyse telefonunu çaldırdı bende nasılsa hep evdeyim diye telefonumu buna verdim. Bir gün annem alışverişe gidelim dedi. Tamam dedim ama sevgilim olacak şahısa haber veremedim çünkü ablam evde yoktu ve onun telefonunda mesajlaşıyorduk. Annemin telefonundan da mesaj atmak istemedim. Neyse çıktık annem süper markete girdi ben de yanındaki dünyaca ünlü bir hamburgerciden dondurma alayım dedim. Malum yaz çok bunalmışım. Burası da biz lisedeyken sürekli gittiğimiz bir yerdi.

Neyse içeri bi girdim bu kızın tekiyle ağızdan ağza patates kızartması yiyor. 1 dk önce biri gelip sevgilinden ayrılacaksın deseydi inanmazdım çünkü yıllar geçmesine rağmen gerçekten çok seviyordum. Ama o sahneyi gördüğümde birden gülme krizine girdim. Hem de gerçek kriz. Herkes bana bakıyor falan. Dolayısıyla bu da gördü.

1 saniyede aşık olduğun, yıllarını verdiğin adamı unutabilir misin? Ben unuttum. Asla böyle bir şeyi kaldıramam çünkü.

Diğerlerinde affetme sebebim sanırım görmemiş sadece mesajları falan yakalamış olmamdı. Her neyse ben gülerek oradan çıktım eve doğru yürüdüm. İçimden de bu nasıl cesaret evimin 100 metre ilerisinde ve herkes bizi tanıyor falan deyip gülüyorum hala. Bu arkamdan geldi ve inanır mısın kolumdan sıkıca tutup söylediği şey "BEN SANA BENDEN HABERSİZ DIŞARI ÇIKMAYACAKSIN DEMEDİM Mİ?"!!! Ben bunu duyunca iyice yarıldım gülmekten. Kolumu kurtardım ve yürümeye devam ettim. Arkamdan tehdit cümleleri dahil her şeyi söyledi... Hiç umursamadım. Üzüldüğüm tek şey annemi orada bırakmak olmuştu. Kadıncağız poşetleri nasıl taşıyacak diye üzüldüm bir tek

Neyse aradan yıllar geçti ama bunun beni unutamadığını biliyorum. Hatta bir kere yalvar yakar buluşmuştum bununla. Annesi falan da arayıp rica etmişti. Gittim arabada oturuyorduk. Affet falan diyor bu. Ben de dedim ki "İstersen sevgili olalım en az 10 kere de ben seni aldatayım gör bakalım nasıl bir hismiş" dedim. O kıskanç adamın verdiği cevap kocaman umut dolu gözlerle "olurr" dedi. Şok oldum zaten. Yok öylesine söylemiştim falan dedim gittim geri evime. Ve o gün onun için gerçekten çok üzülmüştüm. Çok acımıştım ona.

Neyse bu bir kızla evlendi bir kaç sene önce. Haberleri geliyor bana hiç sormuyorum kimseye. Yıllardır o kadar çok ortak arkadaşımız var ki geliyor bi şekilde kulağıma. İyi dedim Allah mesut etsin. İnşallah akıllanmıştır.

Neyse geçen sene bir arkadaşımın düğününe gittim. Orada da Gizem diye bir kızla tanıştım. Kız baya üzgün ve dertliydi. Birine çok aşıkmış ama adam evliymiş. O bırakmış kızı düğüne 1 saat önce. Arabada konuşmuşlar adamla kız da üzülmüş baya ağladı ağlayacak. Adam karısını sevmiyormuş ayrılacakmış ama ayrılamıyormuş. Önceden biri varmış onu çok sevmiş unutamıyormuş. Kız İstanbul Üniversitesini kazanıp gitmiş falan. Anlatıyor kız. Ben de çok sevdim kızı baya iyi anlaştık falan. Neyse bu anlatıyor hala adamı. Dünya ne küçük... Ben bi anda o kızın ben olduğumu fark ettim. Dedim çocuğun adı bu mu. Evet dedi. Fotosunu gösterdi. Dedim o anlattığı kız benim. Uzak dur o pisliğin tekidir dedim. Uzun lafın kısası hala beni anlatıyormuş. Bunu zaten tahmin ediyordum da o kızla karşılaşmam ve sohbet etmeye başlamam, kızla birbirimize ısınmamız ve bana açılması? Gerçekten dünya çok küçük. Onu da geçtim bu adam hala karısını aldatıyormuş.

Uzun lafın kısası asla değişmiyorlar arkadaşım. Hiç o yüzden üzülme. Allah kurtarmış de şükret. Ya evlenseydin çoluğun çocuğun olsaydı ve o zaman aldatılsaydın?

Bir de önemli bir not. Ben bunu öyle o kızla dudak dudağa gördüğümde sevgim tamamen bitti ama nefret de hissetmedim. Kinlenmedim. Hiç bir şey hissetmedim. Yemin ederim 1 damla göz yaşı bile dökmedim. NEFRET AŞKIN DOSTUDUR derler. Nefretinden kurtulamazsan aşkından kurtulamazsın. O nefret seni yer bitirir. O orada mutlu mesut gezer, sen buralarda her gününü cehenneme çevirirsin. Nefretinden kurtul ve şükret.

Bu arada evliyim ben çok çok sevdiğim ve çok acayip güvendiğim kocamla birlikte mutlu mesudum. O oralarda beni anlatsın dursun

Baya uzun oldu kusura bakma. İnşallah anlatmak istediğim her şeyi anlar ve bu kendine yaptığın işkenceye son verirsin
 
Senin gibi olmak isterdim ben de, çok doğru yapmışsın. Bugün sadece geçmişinde sana zarar vermiş, ama aynı zamanda da bugün daha güçlü hissetmene sebep olmuş bir insan o senin için. Onun için hayallerinden vazgeçmemişsin, ne bilim o orada diye İstanbul yerine Ankara'da okumamışsın mesela. Keşke ben de bunu yapabilseydim. Benim en büyük hatam hayatımı ona göre şekillendirmek oldu. Onunla tanıştığımız şehirdeydi benim hayallerim, okuldan sonra aynı şehirde yüksek lisansımı yapıp orada iyi bir işte çalışıp kariyer yapmayı planlıyordum. Eğer onunla iş yerinde hiç karşılaşmamış olsaydım, böyle de yapardım. Kısa süreliğine gelmişti aslında ofise, biraz eğitim alıp sonra da yurt dışındaki projeye gidecekti. Keşke de hiç gelmez olaydı. Kısa sürede işten dolayı çok yakınlaştık ve zamanla birbirimizden hoşlanmaya başladık. Ya da ben onun da bana gerçekten değer verdiğini sandım, bilmiyorum. Onunla tanışınca adeta tüm dünyam değişti. Normalde mantıklı biri olan ve işini, kariyerini her şeyin üstünde tutan ben aptal bir aşığa dönüştüm. O yurt dışına gittikten sonra hep kalmak istediğim şehre sığamaz oldum adeta, sanki artık oraya ait değildim. Sonra önüme bir fırsat çıktı ve önce başka bir şehre gidip onun ardından da onun yanına yurt dışındaki projeye gitmenin hayali peşine düştüm. Durum böyle olunca yüksek lisansımı erteledim, büyük bir firmaya girme hayallerimden vazgeçtim ve bir gölgenin peşine takılarak sonunu bile bilmediğim bir yola çıktım. Bir nevi intiharmış bu, çok sonradan anlıyor insan. O kadar pişmanım ki bu amansız yolculuğum yurt dışında değil, asla geleceğimi tahmin edemediğim ve adeta ruh gibi,sadece nefes alarak yaşadığım şehirde bitti. Şirketin yaşadığı ekonomik sıkıntılardan ötürü hiç gitmek istemediğim yere gitmek zorunda kaldım. Şirketin sıkıntıları, ülkedeki ekonomik sıkıntılar derken iş değiştirmem de zorlaştı ve iki senedir onca şey yapmama rağmen bir türlü başka bir işe geçemedim. Bu yaşadıklarımdan öğrendiğim şu ki hayatta hiç kimseye göre hayatını şekillendirmemek gerektiği. Bazen oturup düşünüyorum onun peşine takılmasaydım şu an hayatım nasıl olurdu diye ve o an çok kızıyorum kendime. Bugün yaşadığım sıkıntılarda o kadar büyük payı var ki. Kimseye güvenmemeyi ben ondan öğrendim, sana dünyanın en güzel hislerini yaşatan insanın, seni bir gün bir kağıt gibi buruşturup bir kenara atabileceğini gördüm. Hepsinin acısı geçiyor, aşk bitiyor, sevgi bitiyor, özlem bitiyor, hatta nefret bile bir zaman sonra yerini hiçliğe bırakıyor, ancak boşa göze aldıklarının acısı geçmiyor. ona güvendiğim için kızıp duruyorum kendime.
Evet eden bulur bunu biliyorum, ilahi adalet bir gün mutlaka işliyor. Ondan yana hiçbir şüphem yok, ama bugün geldiğim nokta beni çok üzüyor, iki yıldır bir şeylerin düzelmesi için bekliyorum ve bu süreç beni çok yordu.
 
Dilerler ama yine kandırabilmek için o yapıda bir erkekse arkana bakmadan git ve adını anma erkekler bu kadınları oyuncak gibi görüyorlar fakat buna maalesef bizde fırsat veriyoruz fazlaca değer vererek ve dünyanın merkezine onları koyarak insan zamanla hissizleşiyor erkeklerden nefret ediyor gerçekten üzücü bir durum
 

Yok, onu bir daha hayatımda istemiyorum, kalbimden kovuldu artık o. Sadece bugün yaşadığım sıkıntılarda çok büyük payı olduğu için, bir düşman misali bir türlü aklımdan çıkaramıyorum onu. Bir erkeğin bana bunu yapmasına izin verdiğim için, onun için boş yere onca şeyi göze aldığım için çok kızıyorum kendime. Bir de aptal yerine konmak çok ağır geliyor insana. Geçenlerde sosyal medyada fotoğrafını gördüm, benim için bir zamanlar dünyanın en yakışıklısı olan o, çirkin sevimsiz birine dönüşmüş sanki, adeta midem bulandı fotoğrafını görünce. Gönülden düşünce artık bir güzelliği, yakışıklılığı da kalmıyor insanın demek ki. Koca bir üç sene zalim bir oyun oynadı benimle, bense tüm o saçmalıklarına bana aşık olduğunu düşündüğüm için katlandım. Şimdiki aklım olsa tüm gerçeği öğrendiğimde dünyayı başına yıkardım onun ama o zaman nedense sustum ve susarak sildim her şeyi. Susmak mesaj atmak ya da aramaktan daha doğru gibi geldi.
Evet ben de hissizleştim sanırım, birinden hoşlansam bile saman alevi gibi gelip geçiyor, en ufak harekette soğuyorum, ondan hoşlandığımı kendime yediremediğim için hatta bazen sebepsiz yere soğuk davranıyorum karşımdakine. Birini sevmek, birinden hoşlanmak acizlik gibi geliyor artık, eskisi gibi güvenemiyorum artık bir de, ya da aşk beni hiçbir zaman mutlu etmediği için var gücümle kaçıyorum sevmekten, bilmiyorum.
 
Haklısınız yaşadığınız hayal kırıklığı buna sebep aldanmış olmak fakat biz Kadınlar olaylara daha duygusal yaklaşıyor aşık olunca karşımızdakinide kendimiz gibi görüyoruz o yüzden erkekler bu konuda çok kurnaz kadınların zaaflarını çok iyi bilip kullanıyorlar onlar için çoğu şey laylaylom kırmışım dünyayı başına yıkmışım umurlarına gelmiyor ,başka dala zıplayı veriyorlar ,bende benzer şeyleri yaşadım ve emin olun çoğu kadında yaşamıştır ve yaşıyordur ,kalbimiz bir anda katılaşıyor ve herşeyden soğuyoruz maalesef benzer durumu yaşayan on binlerce kadın var ,adam gibi adam tabiri artık boş bir lugat en iyisi çalışmak güçlü durmak ve kolay kolay erkeklere güvenmemek birde yaptıkları şeyleri çapkınlık adı altında erkek meclisinde utanmadan dillendiriyorlar aşk bir masaldı oda geride kaldı yaşadıklarımızı ders çıkarıp önümüze bakmaktan başka çare yok
 

Evet çok haklısınız, çoğu erkekler bizim gibi düşünmüyor. Ben onun bana yaptığını yapsam, birini o kadar incitsem vicdan azabından uyuyamazdım, ama o onlarca yalan söyledi, beni o kadar ağlattı, duygularımla oynadı, üstüne bir de dalga geçer gibi doğum günümde başka bir kadının fotoğrafını paylaşıp üzerine de bugün onun günü yazdı. Gidip sorsan eminim hiç bir şey yapmamıştır. Neyse şimdilik mutlu mesut hayatlarına devam etsinler onlar, bir gün kalbimize attıkları oklar kendilerine saplanacak ne de olsa. Bildiğim bir şey varsa kimsenin yaptığı kötülük yanına kalmıyor bu hayatta.
 
Kesinlikle katılıyorum
 
Ben cok bencildim , iliskilerde tam bir drama queen idim. Cok kalp kirdim, daldan dala atladim, ailemi, annemi cok uzdum. Annem yillar once beddua etmisti benim cektiklerimi sen de cek diye.... Simdi buyudum cok iyi bir evlilik yaptim. Karsima simarikliklarimi cekmeyen , sınırını cizen, karakterli bir adam cikti. Lakin kizimin karsisina ayni sizi uzdukleri gibi uzen erkekler cikti. Bir tanesi icin iki yil yandim, uzuntumden bos mideyle kusardim. Simdi son olayda 7 aydir yasama sevincimi yitirdim. Cayir cayir yaniyorum. Ozellikle sabahlari kalkmak , yasamak istemiyorum. BEN VAKTI ZAMANINDA kime ne cektirdiysem cekiyorum iste..... Sizi uzenler de cekecek , ama simdi ,ama 30 yil sonra. Ahiniz yerde kalmayacak.
 

Üzüldüm sizin adınıza umarım sıkıntılarınızı atlatırsınız. Ah yerde kalmıyor evet, adımlarımızı çok dikkatli atmamız, kimseyi kırmamaya özen göstermemiz gerekiyor. Kendinizi yıpratmayın yine de, yaşadıklarınızdan ders almaya bakın.
 
Benim başıma gelmedi ama gelseydi sanırım dönse de benim için artık birşey ifade etmezdi. Evlenmiş artık tercihini yapmış, sonradan pişman olsa ne yazar
 
Bu gönül eğlendiren erkeklere maalesef biz kadinlar olanak veriyoruz da eğlendiriyorlar.Çünkü kadin cok aşık olur .Bu sizin anlattiginiz ilişkilerde önceleri gözleri gormeyecek kadar körce sever.Adam mutlaka sinyal veriyordur iyi bir adam olmadigina dair mutlaka küçük de olsa! Ama kadin o kadar kör ki önce görmez...Sonra görür. Bu gibi seyleri milyonlarca kadin yasadi,yasiyor ve yasayacak da..Önünüze bakin,aldiginiz ders yaniniza kalsın.Diger erkekleri de böyle kişiliksizler icin itelemeyin.Herkes bir olmaz!
O insanin enerjisini hayatinizdan cikarin.Adam zaten kişiliksiz ,size gelse ayaklariniza kapansa nolucak? Inanacak misiniz??....
 
Evet çok haklısınız, insan aşık olunca hiçbir şeyi görmüyor gözü, asla hoş görmem dediğin şeyi hoş görüyorsun, asla söylemem dediğini söylüyorsun. Aşk sigara gibi adeta, seni zehirliyor ama farkına çok sonradan varıyorsun, yaşadım ve gördüm. Normalde mantıklı biri olduğumu söylerler, ama ilk defa duygularımın resmen esiri oldum ve hala da inanamıyorum bu kadar saçmalığa nasıl katlandığıma.
Evet çok açık vermiş, ama hiçbirini görmedi gözüm, ama aşk bitince hepsini birer birer görmeye başladım. Ondan kurtulduğuma seviniyorum. Güvenim oldukça sarsıldığından uzun süredir hayatımda hiç kimse yok, öyle herkes onun gibi bir ön yargım yok aslında ama galiba soğudum sanırım artık sevmekten, o yüzden bir süre kimseyi istemiyorum. Şu an daha çok işime ve kariyerime sarıldım, yeni bir sayfa açmaya çalışıyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…