Çok zor günler geçirdim. İlk defa yazıcam. Yazsam mı yazmasam mı derken, sizin anlattıklarınızdan cesaret aldım. İlk defa böyle birşey yapıyorm. Fikirlerinizi dört gözle bekliyorum. Benim hikayem biraz uzun. Yeni evli sayılırım. Eşimin ailesiyle yakın oturuyoruz. Eşimin ailesi konusunda bir zayıflğı var. aşağılık kompleksi bile denilebilir. Çünkü küçükken çok zor şartlarda ve aşağılanarak büyümüşler. Babası yok zaten. Evlenmeden önce sürekli kavga ettiği aile bireyleri evlendikten sonra adeta üstümüze yapıştı. İlk zamanlarda görümce ne demek kayınvalide ne demek onu bile karıştırıyordum. Yani benim görümceler kötüdür, kayınvalideler şöyledir hiç haberim yok bu efsanelerden. Ailem sevgi dolu rahat bir ailedir. Çocukken kolejde okudum öyle aşağılık kompleksi yoktu Oyuncaklarım ve birsürü çocukluk fotoğraflarımda oldu ( onların olmamış). İlk başlarda görümceme güvenmemem için bir neden yoktu. sürekli arıyordu, gidiyorduk, evimizin eksiklerini insanı şaşırtan bir şekilde bulup bize getiriyordu (evde dinleme cihazı olduğundan şüpheleniyorum artık), benimle arkadaş gibiydi. Sürekli nereye gittiniz, ne yaptınız, kavga ediyor musunuz, kıskançlık oluyor mu diye bana sorardı. Bende anlatırdım. Arkadaşça. Tabii zayıflıklarımızı tartışma nedenlerimizi öğrendi. Hiç yanlız bırakmazdı bizi. Nereye gitsek mutlaka telefonla konuşurduk onunla. Eşim bir dönem yurt dışına gitmesi gerekti. Ben yanlız kaldım. İşte fikirlerim o zaman değişti. Nasılım ne yapıyorum, beni hiç aramamaya başladılar. Ben aradım. Açmadılar. birgün dedim ki evde tek başıma korkuyorum, gelip kalır mısınız. Gelip kalmadılar. Tabii eşime söylemedim bnle ilgilenmiyorlar diye. O kendisi söylemiş, karımla ilgilenin demiş. Git onda kal demiş. Neyse bize geldiğinde, odadan çıkmıştım, cep telefonumu karıştırıp mesajımı okurken yakaladım. Eşimin attığı sevgi mesajını okudu sanırım. O günden sonra benimle bir hafta konuşmadı. Tabii bunu fark ettikten sonra güvenim sarsıldı. Önceden yaptığı tüm şeyler hesaplı gelmeye başladı. Eşimi bana yalan söyletmeye çalıştı. Sonrada onu bana gelip söyledi. Kavga çıksın diye. Tabii eşim bana yalan söylememişti amacına ulaşamdı. Sessiz gizli telefonlar. Kendimi takip ediliyor gibi hissediyordum. Tabii sonradan öğrendim. Kendi eşini takip ediyormuş. Sokaklarda adamın peşinde, ayrıntılı faturalarına bakmak, şifreleri kırmak. O tip şeyler. Benim hissettiğim şeylerin aynısını eşine de yapıyormuş. Tabii bunlar benim yorumlarım yani gizli numaradan bizi arıyor vs.ler Aramızı bozmak istiyor. Kavga çıkartmak istiyor gibi şeyler. EEE sonuç olarak eşinle ttartışıyorsun çünkü böyle şeylere inanınca ister istemez kadına istediğini veriyoruz. E tabii ben eşime konuştukça eşimde ablasını koruyor. Zaten berbat bir çocukluk yaşamışlar. Kavga etmemek için annemlerin yanına geldim birsüre. annemler şehir dışında, aylar sonra eve geri döndüğümde evimizden eşimin eski tuhaf fotoğrafları, telefon faturaları filan çıktı. Eski eşyaların al diye ben yokken sadece bu birkaç parça şeyi evimize getirmişler. Yatak odama koymuşlar. Eşimin ilk defa başka bir kadınla yanyana görmüş oldum. kötü hissetmedim. Sadece böyle insanlarla sonradan hiçbirşey yokmuş gibi konuşmak zorunda olmaya dayanamıyorum. Özgürlük yok yani. Meğer o ara görümcem eşini başka bir kadınla yakalamış. O gördüğü içn benim de eşimi başka biriyle görmem mi gerekiyor? o mutsuzsa benim de mi mutsuz olmam gerekiyor? Eşimle ikimiz kocaman bir aile oluruz, iyi geçinelim, hep bize gelin derken. Aslında onların bundan mutlu olmadığını anladım. Onların mutluluk kaynağı bana negatif enerji vererek pozitif olmak. Bizimle görüşerek mutlu olamaz ki zaten imkansız doğaya aykırı. Baktım işin içinden çıkamıyorum, sinirlerim oynuyor. Evime aldığım insanlara bak. Beni negatife dönüştürmek ne kadar isterse istesin onları s.. git diyemiyorsun. Ve bunu biliyorlar. Baktım işin içinden çıkamıyorum psikoloğa gittik. Çünkü eşim bazen beni haklı görsede, ben öyle sık ona yansıtıyorum ki durumları, o da onları koruyor. Psikolog şöyle dedi: size yapılan davranışları yorumlamayı bırakın. Evliliğimi bozdurmak istiyor. Kıskanıyor. Mutsuz olmamızı istiyor. Her neyse yapılan bütün davranışları yorumlamayı bırakın. Yorum yok. Çünkü yorum yapınca ona inanıyorsun, inanıncada kadına istediğini veriyorsun. Yorum yapmadım. Hatta bu sefer işe yaradı. Ama bu sefer de eşimle duygusal bağ kurduğundan onu etkilemeye başladı. Eşimin moralini bozuyor. Kavga ediyor. Yüzüne kapatıyor telefonu. En güzel günlerimizi berbat ediyor. Eşimde bunları bana yansıtıyor. Ben de korktuğum için olay büyüyor. Napıyorsun? Noluyor böyle ablan aramadığı için moralin mi bozuk diyorum. Geçen gün aramış, duymadık telefonu niye açmadın diyor önce sonra beni fatmaya bırak diyor. Eşimde halsiz hasta yatıyor ki ondan 30 dkka önce annesine servislik yapmıştık. Bırak bırakmıcam derken çat dedi yüzüne kapattı kadın kapattı. Kapatır kapatmaz anladım.Eşime kendisini suçlu hissetiricek. 4 hafta aramıyor hiç. Kendini geri çekiyor. Eşimde boşanmak üzere olan mutsuz, zor bir çocukluk geçirmiş ablamı neden arabayla bırakmadım keşke bıraksaydım diye bunalıma giricek. Ve biz de böylece rahat bir şekilde tatil yapamıcaz. Arkadaşlarımızla dolaşamıcaz. Ve ablası aynen dediğim gibi 4 hafta aramadı. 4. hafta aradı. Artık kıymetlendi tabii. Arayınca ben de ddim ki eşime: bak sana söylemiştim 4 hafta sonra aradı işte dedim. Eşim kabul etti suçluluk hissettiğini. Birden bana bağırmaya başladı. Görümce yokken bana yumuşak davranan mulayim insan, birden yok oldu.
Eşim:sus
ben:dediğim çıktı işte
eşim:sus ailem hakkında konuşma, ailemi aşağılayamazsın : )
bende çıktım evden gittim. Kendime bağarttırıcak halim yok. Sonra akşam geldim. Valizlerimi topladım. Annemin evine geldim. Eve gelince telefon ettim geldim diye. Annecinin evine gitmiş. Onlar aramışlar çağırmışlar. Biryere mi ne gidiyorlarmış alışverişe ablasına. Evimde okadar rahatım ki. Stres yok. Hayat bu. Evimizde sakin biryerde, güzel Şartlarım eşimle yşadığımdan daha iyi. Eşimle hep zorluklara katlanıyorum. Geri dönesim hiç yok. Ben onlarla mı uğraşıcam btün hyatım boyunca? Birsüre daha bekleyip dayanmalı mıyım? yoksa psikologun dediği gibi kendimi değiştirmeli, hiçbirşeye aldırış etmeden, yorum yapmadan yaşamalı mıyım. Görümce stres vermesin diye ondan uzak duruyorum. Eşim stres veriyor. Sanki bunlar bir takım, aralarında sözleşmişler.Bu kıza rahat vermicez. Hayat bu mu ya?
Hele yaptığı birşey bunu utancımdan anlatmadım ama anlatıcam şimdi. Bize gelmişlerdi. Görümce ve aile. konu kilolardan açıldı, selülite gitti. BEn görümceye dedim ki sende çok selülit var. O da eteğini çekti yukarı. (biliyor benim bu tip şeylerden hoşlanmadığımı) yoo bende selülit yok diyor. Eşim o anda görmüyordu. ayağa kalktı ve tamda onun görebileceği biryerde, afedersiniz eteğini iç çamaşırına kadar çekti ve bak bende hiç selülit yok dedi. Eşim kafasını çevirdi. Bakmadı. Napıyorsun kapat eteğini dedi. Kadın takar mı göbeğini açtı sonra. Öyle işte. Benim durum hoşuma gitmicek. Senin ablan sapık mı diye eşimle tartışıcam onu bekledı ama tabiiki olmadı öyle birşey ama ben bu insanlarla yaşamak zorunda mıyım. Eşim onları bana çekiştiremiyor. Çünkü açık vermek istemiyor sonuçta onun ailesi ya, kavga edince kullanmıyım sonradan diye. ama biz çok iyiyken, ben onun ailesi hakkında hiç konuşmuyorsam bana güveni artıyor o zaman birazcık konuşuyor. Yani durum bu. Sanki birşekilde hepsi birlik olup beni tuzağa düşürüyorlar. Ve ailecek daha da bu şekilde yakınlaşmış oluyorlar. Beni ezerek. Ben eşimin hayalinde annesinin yarattığı, ya da küçükken aileesini aşağılayan insanları temsil ediyorum. Bana karşı ailesini koruyarakta görevini tamamlamış oluyor ve ailesine karşı borcunu ödüyor. suçluluk duygusundan arınıyor. Beni bu şekilde kullanıyorlar diye düşünüyorum. Oraya geri dönmek istemiyorum. Çok mu şüpheciyim,çok mu inceliyorum. Ne yaparsan bu işin içinden çıkarım. Kadın tüylerimi diken diken yaptı. O olmasa eşim görevi devir alıyor. Napıcamı şaşırdım Lütfen bana akıl fikir verin ve dua edin. Burdaki herkes için ben dua edicem.