Hayır Hocam, bu karakterde bir iki kişi ile karşılaştım...
Ben çok şükür ki bu düşünce yapısında olan hiç kimseyle muhatap olmadım,olmak da istemem.
Geçtiğimiz hafta boyunca beş akşam görümcemi ve kızlarını akşam yemeğine aldım.
Küçük yeğenimiz bizim bulunduğumuz şehre evleniyor ve onun evini yerleştiriyorlar,
normalde memlekette yaşıyorlar.
Evi de bize yakın.
Onlar 'hiç gerek yok,biz evde hallederiz'
deseler de eşimle ısrar ederek,zorla getirttik.
Perşembe işten erken çıktım,birlikte gelinlik provasına gittik,tüm yemek hazırlığımı o sabah erken kalkıp yaptım.
Diğer günler eşimle hallettik.
Yeğenler de sofrayı toplama,çay servisi işini bana bırakmadılar sağolsunlar.
Cuma günü işleri bitti ve döndüler,
o gün gelinimiz aradı,
'hafta sonu size gelmek istiyoruz,
ne zaman gelelim abla?' Diye.
Cumartesi akşam yemeğine gelin dedim,
dün de onları ağırladık.
Ne öldüm,ne bayıldım.
İnsan sevdikleriyle birlikte olmaktan,
aynı sofraya oturmaktan,misâfir ağırlamaktan keyif alır.
Hem misâfir berekettir,nasibiyle gelir,
on nasipten birini yer dokuzunu misâfir olduğu eve bırakır.
Biz böyle gördük,böyle öğrendik.