Bizimkilerle dişçide sıramızı beklerken, karşımıza bi' amca oturdu. Amca dediğime bakmayın, yaşı 82 ama göstermiyordu pek.
Dişini çektirmiş, peçete yetmiyordu kanamalarına. Birden bi' şeyler anlatmaya başladı.
Anlattıkça, anlattı. Nerede oturduğunu, nereli olduğunu, ne zaman evlendiğini, kaç çocuğu olduğunu...
Belli ki konuşacak birilerini arıyordu. Annem öfledi, pöfledi bana doğru. Kadın sıkıldı, kalktı hekime "daha bekleyecek miyiz?" dedi.
Ciddi ciddi sıkıldı ve bunu gözümüze sokarak yaptı.
Baktım onun dinlemeye niyeti yok, "ben dinliyorum" dedim. Bazen anlamadığım oldu ama belli etmedim, gülümsedim sadece.
Babam da rahatsız olmuş olacak ki, gazetede baktığı bi' iş ilanını göstermeye çalıştı bana.
"Daha sonra" dedim.
Devam etti sonra.
Karşımda bildiğiniz ak saçlı Forrest duruyordu.
Arada başımı sallıyordum, dinlemediğimi düşünmesin diye.
Artık kalkması gerektiğini söyledi ve onu dinlediğim için teşekkür etti.
Benim için keyif olduğunu söyledim ve iyi günler diledim.
Gerçekten de keyifti. Ne güzel anlattı işte, fena mı oldu? :78:
Anneme de pes doğrusu.
Bi' an yaşlandığımda anlatacak çok şeyim olduğunu ama dinleyecek birilerinin olmadığını düşündüm...
Ne yapardım?
Uuu...
Karnımdan sesler gelmeye başladı
.
Yorgunum diye attım kendimi yatağa direkt ama onu bi' an önce sustursam iyi olacak.