• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bir derdim var anlatacak kimsem yok..

İllaki bir yolu vardır. Bende bulacağım. Sadece kimseye anlatamadigim için, İçim biraz olsun rahatlasın diye buraya yazdım.
Bazen insan çatlayacak gibi olur kimseye bir derdini anlatamaz birşey dese seninki de dertmi vs ya akıl verirler ya küçük görürler
Ama size bir abla tavsiyesi ayrılmaya durumunuz yoksa telefon karıştırmayı bırakın
 
Yaşadıklarınıza çok üzüldüm. Bazı arkadaşlar eşelemeyin, karıştırmayın falan demiş hayretler içerisinde kaldım. Bir kadının bunları bilirken evliliğini sürdürmesini, kocasına eş gibi davranabilmesini nasıl mümkün görmüşler pes doğrusu.
Açıkçası durumunuz zor, bunda ailenizin payı büyük. Sizi okutmadan, meslek sahibi yapmadan gencecik yaşta evlendirmişler şimdi de arkanızda durmuyorlar ama bunları düşünüp ailenize bilenmeyin çünkü şu an onlara ihtiyacınız var. Kesinlikle boşanmalısınız. Bu adam bunu alışkanlık haline getirmiş ve belki fiziksel olarak da eyleme dökmüş olabilir. Şu an yapmasa bile sizin gidemediğinizi gördüğü her seferinde cesareti artacaktır. Kenarda birikmiş paranız varsa ya da ailenizden vs para alabilecekseniz bir avukatla görüşüp delil toplama konusunda sizi yönlendirmesini isteyin sonrasında da nafaka+tazminatla boşanma davası açın.

Bir süre ailenizin yanında yaşamak zorundasınız. Anneniz çocuğa bakmazsa belediyelerin kreşleri oluyor bunu araştırın. Siz de o sırada bir işe girip çalışabilirsiniz. Bunlar size zor gelebilir anlıyorum ama saygı sevgi görmediğiniz, aldatıldığınız bir evde yaşamak daha zordur diye düşünüyorum. Üstelik bundan sonranız hep paranoyayla geçecek.
 
Yaşadıklarınıza çok üzüldüm. Bazı arkadaşlar eşelemeyin, karıştırmayın falan demiş hayretler içerisinde kaldım. Bir kadının bunları bilirken evliliğini sürdürmesini, kocasına eş gibi davranabilmesini nasıl mümkün görmüşler pes doğrusu.
Açıkçası durumunuz zor, bunda ailenizin payı büyük. Sizi okutmadan, meslek sahibi yapmadan gencecik yaşta evlendirmişler şimdi de arkanızda durmuyorlar ama bunları düşünüp ailenize bilenmeyin çünkü şu an onlara ihtiyacınız var. Kesinlikle boşanmalısınız. Bu adam bunu alışkanlık haline getirmiş ve belki fiziksel olarak da eyleme dökmüş olabilir. Şu an yapmasa bile sizin gidemediğinizi gördüğü her seferinde cesareti artacaktır. Kenarda birikmiş paranız varsa ya da ailenizden vs para alabilecekseniz bir avukatla görüşüp delil toplama konusunda sizi yönlendirmesini isteyin sonrasında da nafaka+tazminatla boşanma davası açın.

Bir süre ailenizin yanında yaşamak zorundasınız. Anneniz çocuğa bakmazsa belediyelerin kreşleri oluyor bunu araştırın. Siz de o sırada bir işe girip çalışabilirsiniz. Bunlar size zor gelebilir anlıyorum ama saygı sevgi görmediğiniz, aldatıldığınız bir evde yaşamak daha zordur diye düşünüyorum. Üstelik bundan sonranız hep paranoyayla geçecek.
Çok teşekkür ederim. Soyledikleriniz o kadar iyi geldiki şuan
 
Yaşadıklarınıza çok üzüldüm. Bazı arkadaşlar eşelemeyin, karıştırmayın falan demiş hayretler içerisinde kaldım. Bir kadının bunları bilirken evliliğini sürdürmesini, kocasına eş gibi davranabilmesini nasıl mümkün görmüşler pes doğrusu.
Açıkçası durumunuz zor, bunda ailenizin payı büyük. Sizi okutmadan, meslek sahibi yapmadan gencecik yaşta evlendirmişler şimdi de arkanızda durmuyorlar ama bunları düşünüp ailenize bilenmeyin çünkü şu an onlara ihtiyacınız var. Kesinlikle boşanmalısınız. Bu adam bunu alışkanlık haline getirmiş ve belki fiziksel olarak da eyleme dökmüş olabilir. Şu an yapmasa bile sizin gidemediğinizi gördüğü her seferinde cesareti artacaktır. Kenarda birikmiş paranız varsa ya da ailenizden vs para alabilecekseniz bir avukatla görüşüp delil toplama konusunda sizi yönlendirmesini isteyin sonrasında da nafaka+tazminatla boşanma davası açın.

Bir süre ailenizin yanında yaşamak zorundasınız. Anneniz çocuğa bakmazsa belediyelerin kreşleri oluyor bunu araştırın. Siz de o sırada bir işe girip çalışabilirsiniz. Bunlar size zor gelebilir anlıyorum ama saygı sevgi görmediğiniz, aldatıldığınız bir evde yaşamak daha zordur diye düşünüyorum. Üstelik bundan sonranız hep paranoyayla geçecek.
Niye hayretler içinde kaldınız? Annesi çocuğun küçük otur gelme, iki sene bekle demiş. Siz ne anlıyorsunuz bu tavırdan? Aynen, kocası gidemediğini gördüğü için adam canı nasıl istiyorsa öyle takılmış. Nasıl boşanacak, siz mi maddi yardımda bulunacaksınız, siz mi evinizi açacaksınız? Destek olmayan, kır dizini otur diyen aile, kuyusunu kazan kayınvalide, sadakatsiz bir koca ve 20 sinde koşarak koca bulmuş eğitimsiz mesleksiz beş kuruş parası olmayan bir kadın. Tazminatlar avukatlar... neyle tutacak avukatı? Siz sadece 1 kez aldatıldı diye mi okudunuz ? Bir değil iki değil kaç defa delil elde etmiş ama kullanmamış. Kaç defa yakalamış her defasında bir şekilde susmuş, görmezden gelmiş, neyse demiş, evi terk etmiş geri dönmüş.

Bu kadının yapması gereken ilk şey sıkı sıkı korunup ikinci çocuğu yapmamak. Çocuğu büyüyüp kreş okul yaşına gelince de iş bulup çalışmak. Ya evlilik yürümezse ya anlaşamazsak ya adam göründüğü gibi çıkmazsa demeyip okula üniversiteye gitmesi gereken yaşta evlenmenin, hamile kalmanın bedeli böyle ağır oluyor. Kendi yetmiyor çocuğu da ortak etmiş. Ailesi aile olsa çocuk denecek yaşta başlarından atar gibi evlendirmezdi. Kadın gelme istemem bakmam demiş okudunuz mı o kısmı?
 
Ben de sizinle aynı konuyu okudum emin olabilirsiniz. Karıştırmamak, kurcalamamak çözüm değil benim için. Görmeyecek ama adamın bunları yaptığını da bilecek. Nasıl hiçbir şey yokmuş gibi davranacak peki bu şekilde? Adam da demeyecek mi ne senin bu tavrın diye? Böyle bir adam bu tavırları çekecek mi peki zaten kaybetme korkusu olmadığı bir kadın için hiç sanmıyorum. Tabii ki en büyük suçlu aile ve ben de anlıyorum kucaklarını açmış kızlarını beklemediklerini. Sadakatsiz saygısız sevmeyen bir koca mı yoksa kadının ailesi mi arasında bir seçim yapmak gerekirse ideal koşullar olmamasına rağmen konu sahibinin bulunduğu koşullardan dolayı ailesinin yanında geçici olarak yaşamasını kadınlık onuru adına daha doğru buluyorum. Ki kusurlu taraf eşi olduğu ve çocuktan dolayı nafaka ve tazminat alacaktır. Bu süreçte de işe girmesini, annesinin de minnetini minimum çekmesi için belediye kreşlerini önerdim. Hayatı toz pembe görmüyorum bu söylediklerimin maddi güvencesi olmayan bir kadın için bu ülkede çok zor olduğunun farkındayım fakat yaşı kocasını böyle kabul edip bir ömür tüketmek için de çok genç.
Niye hayretler içinde kaldınız? Annesi çocuğun küçük otur gelme, iki sene bekle demiş. Siz ne anlıyorsunuz bu tavırdan? Aynen, kocası gidemediğini gördüğü için adam canı nasıl istiyorsa öyle takılmış. Nasıl boşanacak, siz mi maddi yardımda bulunacaksınız, siz mi evinizi açacaksınız? Destek olmayan, kır dizini otur diyen aile, kuyusunu kazan kayınvalide, sadakatsiz bir koca ve 20 sinde koşarak koca bulmuş eğitimsiz mesleksiz beş kuruş parası olmayan bir kadın. Tazminatlar avukatlar... neyle tutacak avukatı? Siz sadece 1 kez aldatıldı diye mi okudunuz ? Bir değil iki değil kaç defa delil elde etmiş ama kullanmamış. Kaç defa yakalamış her defasında bir şekilde susmuş, görmezden gelmiş, neyse demiş, evi terk etmiş geri dönmüş.

Bu kadının yapması gereken ilk şey sıkı sıkı korunup ikinci çocuğu yapmamak. Çocuğu büyüyüp kreş okul yaşına gelince de iş bulup çalışmak. Ya evlilik yürümezse ya anlaşamazsak ya adam göründüğü gibi çıkmazsa demeyip okula üniversiteye gitmesi gereken yaşta evlenmenin, hamile kalmanın bedeli böyle ağır oluyor. Kendi yetmiyor çocuğu da ortak etmiş. Ailesi aile olsa çocuk denecek yaşta başlarından atar gibi evlendirmezdi. Kadın gelme istemem bakmam demiş okudunuz mı o kısmı?
 
Arkadaşlar. Boğazım düğüm düğüm. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Kendimde bu yükün altında ezildikce eziliyorum. Ben 25 yaşındayım 4 yıllık evleyim. 1 tane de çocuğum var 2 yaşında. Biz eşimle görücü usulü tanıştık. 1 sene içinde de evlendik. Çok erken atıldık bu evlilik hayatına. Belkide en baştaki yanlışımız buydu. Evlenmeden önce bana davranışları o kadar hoştu ki. Beni bulutların üstüne çıkartıyordu sanki. Sürekli hediyeler, işinin arasında bile beni aramalar. Ben bunlarla mutlu oluyordum. Beni sevdiğini iliklerime kadar hissettirdi. Bende onu çok sevdim. Ben biraz zor biriyim kabul ediyorum bunu. En ufak birşeye sinirlenirim, bazen hicbirsey yokken kavga çıkarmaya yer ararım. Tabi biraz törpülemistim bu huylarımı. Evliliğimizin ilk 3 senesinde eşimle aramda güven kırıcı hiçbir problemimiz yoktu. Sıkıntılarımız ailesinden kaynaklıydı. Biz evlendigimiz sırada benim haberim olmadan eşim butun altınlarımızı babasına vermişti. Ben bunu balayından dönünce öğrenmiştim. O zamana kadar zaten iş işten geçmişti. Ben bunu bayağı bir süre atlatamadim. Çünkü borçlar hem bizim ustumuze kalmıştı hem de altınlarımızda gitmişti. Neyse tabi bayağı bir süre geçti bunun üzerinden. Eşimin annesi sürekli bir arada olalım istedi. Ben ona gideyim o bana gelsin. Benim biraz soğuk bir yapım vardır hemen ısınamam insanlara. Isınamam dediğim can ciğer olamam. Beni bununla suçladı annesi. Sürekli oğluna bu konuda beni şikayet etti. Ben bunu yazışmalarından gördüm. Ve eşimde beni savunacak benim arkamda duracak birşey yazmamış hiç. Bu benim aşırı zoruma gitti. Kendisine sordum kaç kez bana ben onlarla konuşuyorum merak etme gibisinden cümleler kurdu. Bende her defasında konuyu kapattım. Kayınvalidem için en önemli şey oğlunun mutlulugudur. Buluştuğumuz zaman sürekli bana oğlum şöyle oğlum böyle. Ağzından ismini eksik tutmaz. Bana gelince de ben kimsem kimim. Böyle 1 seneyi geçirdik. Ben zaten o sıralar küçüğüm neye uğradığımı şaşırdım. Neyse sonra ben hamile kaldım. Hiç istemedim çocuğumu. Allah mi içime bir hissiyat verdi ama kendime bile zor itiraf ediyorum. Hamilelik zamanında da çok çektim eşimin ailesinden. Eşimin babası her gece içerdi ve eşimi arayıp ağzına alınmayacak küfürler ederdi. Zor kapatirdi eşim telefonu. Hafta da bir iki kez yaşardık bu olayı. Ben hamileliğim sırasında özele gidiyordum. Eşimin annesi, eşimi arayıp oğlum Parana yazık herkes hamile kaldı bizde doğurduk ne gerek var özele diyerek eşimi doldururdu kendince. Tabi ben bunları çok sonradan duyuyorum. Hamileliğimin 3 ayı çok zor geçti kalkamiyordum bile. O sıra eşimin babası rahatsızlandı. 1 hafta kadar hastanede kaldı. Refakatçi olarak da eşim kaldı yanında. Bende doğal olarak annemin yanında kaldım. Eşimin annesi ben onlarda kalmadım da annemlerde kaldım diye bana küstü. Kendisi kocasının yanına refakatçi kalmaya gitmiyor beni kendi evine çağırıyor. Hiç takmadım ne aradı ne sordu. Dediğim gibi ben zor gecirdim hamileligimi. Sonra ben doğum yaptım. Sancılarımin olduğu sıra gece 3 civarıydı. Bizde annemi çağırdık yanıma. Refakatçi alırlar yanıma doğuma kadar yardımcı olur diye. Kadın ona bile küstü. Anlatamadik. Hastaneye geldi çocuğu gördü bir hoşçakal demeden çekip gitti. Yine takmadım. Eve geldik. Ben kimse kalsın istemedim yanımızda. Kadın illada benim evimde kalmak istedi. Ben izin vermeyince de kafayı taktı bana. Bir iki gün gündüzleri geldi eve sonrada annem geldi diyerek daha da gelmedi evime. O sırada benim kendi annem geliyordu yardıma gündüzleri. O da evde ekmek yapıyormuş annesiyle. Bebeğim yıkanacak artık 2 haftayı geçti. Biz annemle yıkadık çocuğu. Buna bile taktı. Vay efendim biz niye çağırmamisiz onu diye. Boşver dedim geçtim kendi kendime. Bu arada lohusalığımda benim epey ağır geçti. Çocuğu istemiyordum. Kabullenememistim bir türlü. Bu da beni korkutuyordu doğal olarak. Evladım bu benim nasıl kabullenemem. Hep içimden ben sevemeyecek miyim bu çocuğu diye gecirirdim. Bu durumları yaşayamayan anlayamaz bu kafayı. Bende böyle şeyleri düşüneceğim hiç aklıma gelmezdi. Eşime dedim beni götür psikolağa ben iyi değilim diye. Tamam dedi geçti. Bu arada eşim bana çok yardımcı oldu bebek doğduktan sonra. Gece 3lere 4lere kadar ayakta durdu sen uyu dedi. Bazen hiç uyumadan ise gitti. İstem gelirdi hemen çocuğu alırdı benden ben dinleneyim diye. Asla hakkını yiyemem. Neyse bu zamanlar kaynanamın kuslukleriyle bazen ufak tartismalarimizla geçti. Geldik buraya kadar. Diyorum ya herşeye rağmen iyidim onunla. Bundan 3 4 ay önce eşimin telefonunu aldım elime. İnstaya girdim, kesfetine bi baktım ki ne göreyim çıplak kadın resimleri ama nasıl varya ful. Tabi gösterdim hemen eşime bunlar ne diye. Bana bi anlik gaflete düştüm bilmem ne. Bir sürü şey söyledi. Tamam dedim bende ne diyeyim. Ne dediğimi de hatırlamıyorum tam olarak. Sonra üzerinden 1 ay gibi bir süre geçti. Ben bir gece eşim uyurken telini aldım. Baktım birşey bulamadım. Ama içime kurt düştü. Telegrama girdim. Bir kadınla yazışmalarını gördüm 3 haftadır yazisiyorlarmis. Kaldırdım eşimi. Bu ne dedim. Yalan söylemeye çalıştı bu erkek işletiyorum falan diye. Salak mıyım ben. Beni suçladı ne alıyorsun telefonu diye. Ben sabahına çocuğumu da alıp gittim. Akşam gelip beni evde göremeyince gel konusalim dedi ısrar ettim gittim. Yalvardı yakardı. Arkadaşlar benim küçük bir çocuğun var. Ben daha 24 yaşındayım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ben kurslarda büyümüş bir kızım. Çalışma hayatım yok. Nalet olsun ki nasıl tek başına ayak da durulur bilmiyorum. Mecbur gibi hissettim bu adama tamam dedim bir daha görmeyeceğim. O da tamam dedi. Bundan 1 ay önce yine gece vakti bu uyudu. İçim kaynıyor benimde. Aldım yine telefonu girdim heryere. Instagram'dan bazı kadınların kanalına üye olmuş. Bir baktım ki kadınlar çıplak resimlerini atıyor o kanala. Sustum söylemedim birşey. Tabi takipteyim hala 2 hafta öncede yine aldım telefonunu. Bir tane uygulama yüklemiş bu. Ve hiçbir şeyini de saklamamis. Profil fotoğrafından ismine kadar herşey açık açık. Birsuru kadınla konuşmuş. Ama ozellikle bir kadınla geceki gündüzlü konuşmalar görüntülü aramalar. Tek bir yerdende değil. Hem bu uygulamadan hem tiktoktan hem Twitter dan. Beynimden vurulmusa döndüm. Ben hersine katlandim bu adamın benim evimde yemege yemek yoktu halılarımin yıkamaya verilmesi gerekiyordu parası yok diye hiç üstüne bile gitmiyordum. Adam uygulamalardan para yediriyormus millete. Beni aramaz sormazdi iş yerindeyken çok yoğunum diye. Kadınla konuşuyormus her fırsatta. O kadar zoruma gitti ki. Kaldırdım bunu saydım agizima geleni. Sustu sadece sustu. Açıklama yapmak istemiyorum dedi. Ben cirpindim karşısında o sustu. Sonra sen kendine bakmiyorsun eve bakmiyorsun ne yapabilirim dedi. Kovdum evden gitmedi. Kaç kere kovdum. Sabaha kadar karşılıklı oturduk ne o birşey söyledi ne de ben. İşe gitmesine 1 saat kala ayaklarıma kapandı ne oldu bana bilmiyorum dedi. Seviyorum seni dedi. Neler neler söyledi. Sustum sadece birşey demedim. Bu olayin üzerinden bir hafta geçti. Hicbirsey olmamış gibi davranmaya calisiyor. Dediğim gibi ayrılmak istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Çocuk olmasa herşey daha kolay olacak benim için. Ayrıldıktan sonra çocuğuma nasıl bakarım, nasıl yetinirim. Sürekli bunlar aklımda. İşe girsem çalışsam çocuğumu bırakacak kimsem yok. Yanımda surukleyemem de. Ne yapacagim bilmiyorum. Elim kolum bağlı..
Bu yaşadıklarına susulmaz unutulmaz da lütfen ailenin yanina dön annene konuyu açmışsın geçiştirmiş belki de kararinin arkasinda durup bosanmayacagini saniyor o yüzden ortalik karismasin diye biraz daha çocuğun büyüsün demiştir çünkü bazi kizlarimiz evlenirlen aileyi tanımıyor her seyi gormezden gelip ailesini küçümsuyo sonra gerceklere uyanınca yardim istemeye de utanıyor ailen bence sana kucak acacaktir bir tane cocugun varken ayril ikincisi de olmadan
 
Ailesi destek vermiyor bu çok kötü birşey yaşayan bilir çocuğa bakmayı annesi kabul etmezse nasıl çalışacak ? İş yerine götürse nasıl işini yapacak iş sahibi izin verecek mi ?
Kenarda bir birikimi yoksa ?
Bir mesleği yoksa malesef ayakta kalması çok zor
Hayat acı ama gerçekler bunlar
TAbi ki hiç bir kadın aldatildigini bilerek yaşamak istemez ama ne yapılabilir bunu düşünmemiz lazım gerçekçi bir bakış açısıyla
 
Çekişmeli veya boşanmali dava için avukat tutmak istese en azından bir 50 bin TL gerekiyor yeni bir düzen vs içinde para lazım
Annesi destek olmazsa eve çıkması gerekse ona da para lazım
Mecburen çocuk büyüyene kadar sessiz kalıp sabretmesi gerekiyor
Dışardaki insan görünümlü çakal ve canavar tipli insanları da unutmamak lazım

Parası olmadan işi olmadan arkasında destek vereni olmadan çok zor
 
Arkadaşlar. Boğazım düğüm düğüm. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Kendimde bu yükün altında ezildikce eziliyorum. Ben 25 yaşındayım 4 yıllık evleyim. 1 tane de çocuğum var 2 yaşında. Biz eşimle görücü usulü tanıştık. 1 sene içinde de evlendik. Çok erken atıldık bu evlilik hayatına. Belkide en baştaki yanlışımız buydu. Evlenmeden önce bana davranışları o kadar hoştu ki. Beni bulutların üstüne çıkartıyordu sanki. Sürekli hediyeler, işinin arasında bile beni aramalar. Ben bunlarla mutlu oluyordum. Beni sevdiğini iliklerime kadar hissettirdi. Bende onu çok sevdim. Ben biraz zor biriyim kabul ediyorum bunu. En ufak birşeye sinirlenirim, bazen hicbirsey yokken kavga çıkarmaya yer ararım. Tabi biraz törpülemistim bu huylarımı. Evliliğimizin ilk 3 senesinde eşimle aramda güven kırıcı hiçbir problemimiz yoktu. Sıkıntılarımız ailesinden kaynaklıydı. Biz evlendigimiz sırada benim haberim olmadan eşim butun altınlarımızı babasına vermişti. Ben bunu balayından dönünce öğrenmiştim. O zamana kadar zaten iş işten geçmişti. Ben bunu bayağı bir süre atlatamadim. Çünkü borçlar hem bizim ustumuze kalmıştı hem de altınlarımızda gitmişti. Neyse tabi bayağı bir süre geçti bunun üzerinden. Eşimin annesi sürekli bir arada olalım istedi. Ben ona gideyim o bana gelsin. Benim biraz soğuk bir yapım vardır hemen ısınamam insanlara. Isınamam dediğim can ciğer olamam. Beni bununla suçladı annesi. Sürekli oğluna bu konuda beni şikayet etti. Ben bunu yazışmalarından gördüm. Ve eşimde beni savunacak benim arkamda duracak birşey yazmamış hiç. Bu benim aşırı zoruma gitti. Kendisine sordum kaç kez bana ben onlarla konuşuyorum merak etme gibisinden cümleler kurdu. Bende her defasında konuyu kapattım. Kayınvalidem için en önemli şey oğlunun mutlulugudur. Buluştuğumuz zaman sürekli bana oğlum şöyle oğlum böyle. Ağzından ismini eksik tutmaz. Bana gelince de ben kimsem kimim. Böyle 1 seneyi geçirdik. Ben zaten o sıralar küçüğüm neye uğradığımı şaşırdım. Neyse sonra ben hamile kaldım. Hiç istemedim çocuğumu. Allah mi içime bir hissiyat verdi ama kendime bile zor itiraf ediyorum. Hamilelik zamanında da çok çektim eşimin ailesinden. Eşimin babası her gece içerdi ve eşimi arayıp ağzına alınmayacak küfürler ederdi. Zor kapatirdi eşim telefonu. Hafta da bir iki kez yaşardık bu olayı. Ben hamileliğim sırasında özele gidiyordum. Eşimin annesi, eşimi arayıp oğlum Parana yazık herkes hamile kaldı bizde doğurduk ne gerek var özele diyerek eşimi doldururdu kendince. Tabi ben bunları çok sonradan duyuyorum. Hamileliğimin 3 ayı çok zor geçti kalkamiyordum bile. O sıra eşimin babası rahatsızlandı. 1 hafta kadar hastanede kaldı. Refakatçi olarak da eşim kaldı yanında. Bende doğal olarak annemin yanında kaldım. Eşimin annesi ben onlarda kalmadım da annemlerde kaldım diye bana küstü. Kendisi kocasının yanına refakatçi kalmaya gitmiyor beni kendi evine çağırıyor. Hiç takmadım ne aradı ne sordu. Dediğim gibi ben zor gecirdim hamileligimi. Sonra ben doğum yaptım. Sancılarımin olduğu sıra gece 3 civarıydı. Bizde annemi çağırdık yanıma. Refakatçi alırlar yanıma doğuma kadar yardımcı olur diye. Kadın ona bile küstü. Anlatamadik. Hastaneye geldi çocuğu gördü bir hoşçakal demeden çekip gitti. Yine takmadım. Eve geldik. Ben kimse kalsın istemedim yanımızda. Kadın illada benim evimde kalmak istedi. Ben izin vermeyince de kafayı taktı bana. Bir iki gün gündüzleri geldi eve sonrada annem geldi diyerek daha da gelmedi evime. O sırada benim kendi annem geliyordu yardıma gündüzleri. O da evde ekmek yapıyormuş annesiyle. Bebeğim yıkanacak artık 2 haftayı geçti. Biz annemle yıkadık çocuğu. Buna bile taktı. Vay efendim biz niye çağırmamisiz onu diye. Boşver dedim geçtim kendi kendime. Bu arada lohusalığımda benim epey ağır geçti. Çocuğu istemiyordum. Kabullenememistim bir türlü. Bu da beni korkutuyordu doğal olarak. Evladım bu benim nasıl kabullenemem. Hep içimden ben sevemeyecek miyim bu çocuğu diye gecirirdim. Bu durumları yaşayamayan anlayamaz bu kafayı. Bende böyle şeyleri düşüneceğim hiç aklıma gelmezdi. Eşime dedim beni götür psikolağa ben iyi değilim diye. Tamam dedi geçti. Bu arada eşim bana çok yardımcı oldu bebek doğduktan sonra. Gece 3lere 4lere kadar ayakta durdu sen uyu dedi. Bazen hiç uyumadan ise gitti. İstem gelirdi hemen çocuğu alırdı benden ben dinleneyim diye. Asla hakkını yiyemem. Neyse bu zamanlar kaynanamın kuslukleriyle bazen ufak tartismalarimizla geçti. Geldik buraya kadar. Diyorum ya herşeye rağmen iyidim onunla. Bundan 3 4 ay önce eşimin telefonunu aldım elime. İnstaya girdim, kesfetine bi baktım ki ne göreyim çıplak kadın resimleri ama nasıl varya ful. Tabi gösterdim hemen eşime bunlar ne diye. Bana bi anlik gaflete düştüm bilmem ne. Bir sürü şey söyledi. Tamam dedim bende ne diyeyim. Ne dediğimi de hatırlamıyorum tam olarak. Sonra üzerinden 1 ay gibi bir süre geçti. Ben bir gece eşim uyurken telini aldım. Baktım birşey bulamadım. Ama içime kurt düştü. Telegrama girdim. Bir kadınla yazışmalarını gördüm 3 haftadır yazisiyorlarmis. Kaldırdım eşimi. Bu ne dedim. Yalan söylemeye çalıştı bu erkek işletiyorum falan diye. Salak mıyım ben. Beni suçladı ne alıyorsun telefonu diye. Ben sabahına çocuğumu da alıp gittim. Akşam gelip beni evde göremeyince gel konusalim dedi ısrar ettim gittim. Yalvardı yakardı. Arkadaşlar benim küçük bir çocuğun var. Ben daha 24 yaşındayım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ben kurslarda büyümüş bir kızım. Çalışma hayatım yok. Nalet olsun ki nasıl tek başına ayak da durulur bilmiyorum. Mecbur gibi hissettim bu adama tamam dedim bir daha görmeyeceğim. O da tamam dedi. Bundan 1 ay önce yine gece vakti bu uyudu. İçim kaynıyor benimde. Aldım yine telefonu girdim heryere. Instagram'dan bazı kadınların kanalına üye olmuş. Bir baktım ki kadınlar çıplak resimlerini atıyor o kanala. Sustum söylemedim birşey. Tabi takipteyim hala 2 hafta öncede yine aldım telefonunu. Bir tane uygulama yüklemiş bu. Ve hiçbir şeyini de saklamamis. Profil fotoğrafından ismine kadar herşey açık açık. Birsuru kadınla konuşmuş. Ama ozellikle bir kadınla geceki gündüzlü konuşmalar görüntülü aramalar. Tek bir yerdende değil. Hem bu uygulamadan hem tiktoktan hem Twitter dan. Beynimden vurulmusa döndüm. Ben hersine katlandim bu adamın benim evimde yemege yemek yoktu halılarımin yıkamaya verilmesi gerekiyordu parası yok diye hiç üstüne bile gitmiyordum. Adam uygulamalardan para yediriyormus millete. Beni aramaz sormazdi iş yerindeyken çok yoğunum diye. Kadınla konuşuyormus her fırsatta. O kadar zoruma gitti ki. Kaldırdım bunu saydım agizima geleni. Sustu sadece sustu. Açıklama yapmak istemiyorum dedi. Ben cirpindim karşısında o sustu. Sonra sen kendine bakmiyorsun eve bakmiyorsun ne yapabilirim dedi. Kovdum evden gitmedi. Kaç kere kovdum. Sabaha kadar karşılıklı oturduk ne o birşey söyledi ne de ben. İşe gitmesine 1 saat kala ayaklarıma kapandı ne oldu bana bilmiyorum dedi. Seviyorum seni dedi. Neler neler söyledi. Sustum sadece birşey demedim. Bu olayin üzerinden bir hafta geçti. Hicbirsey olmamış gibi davranmaya calisiyor. Dediğim gibi ayrılmak istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Çocuk olmasa herşey daha kolay olacak benim için. Ayrıldıktan sonra çocuğuma nasıl bakarım, nasıl yetinirim. Sürekli bunlar aklımda. İşe girsem çalışsam çocuğumu bırakacak kimsem yok. Yanımda surukleyemem de. Ne yapacagim bilmiyorum. Elim kolum bağlı..
Bunda anlamayacak ne var ki? Çok ama çok küçük evlenmişsiniz. Daha zevkleriniz, sevdikleriniz, nefret ettikleriniz her şey ama her şey değişecek. Daha karakteriniz oturmadan, ne doğru ne yanlış anlamadan yapılan bir evlilikten bir şey beklenmeli mi bilmiyorum.
Bir yanım üzülüyor diğer yanım nasıl da herkesi hiçe sayıp koşa koşa evlenmeye gidilirse sonuç bu olur diyor.
Yapılacak bir şey yok. Boşanacak durumda değilseniz kurcalamayı bırakmanız gerekiyor (ki boşanmak en mantıklısı).
 
Sizi aldattığını ıspatlayacak herşeyi toplayın hesaplar yazışmalar resimler herşeyi. Sonra da tazminat ve boşanma davası aç. Her ay nafakanı vermek zorunda kalacak. Çübkü kusurlubtaraf kendisi.
 
Arkadaşlar. Boğazım düğüm düğüm. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Kendimde bu yükün altında ezildikce eziliyorum. Ben 25 yaşındayım 4 yıllık evleyim. 1 tane de çocuğum var 2 yaşında. Biz eşimle görücü usulü tanıştık. 1 sene içinde de evlendik. Çok erken atıldık bu evlilik hayatına. Belkide en baştaki yanlışımız buydu. Evlenmeden önce bana davranışları o kadar hoştu ki. Beni bulutların üstüne çıkartıyordu sanki. Sürekli hediyeler, işinin arasında bile beni aramalar. Ben bunlarla mutlu oluyordum. Beni sevdiğini iliklerime kadar hissettirdi. Bende onu çok sevdim. Ben biraz zor biriyim kabul ediyorum bunu. En ufak birşeye sinirlenirim, bazen hicbirsey yokken kavga çıkarmaya yer ararım. Tabi biraz törpülemistim bu huylarımı. Evliliğimizin ilk 3 senesinde eşimle aramda güven kırıcı hiçbir problemimiz yoktu. Sıkıntılarımız ailesinden kaynaklıydı. Biz evlendigimiz sırada benim haberim olmadan eşim butun altınlarımızı babasına vermişti. Ben bunu balayından dönünce öğrenmiştim. O zamana kadar zaten iş işten geçmişti. Ben bunu bayağı bir süre atlatamadim. Çünkü borçlar hem bizim ustumuze kalmıştı hem de altınlarımızda gitmişti. Neyse tabi bayağı bir süre geçti bunun üzerinden. Eşimin annesi sürekli bir arada olalım istedi. Ben ona gideyim o bana gelsin. Benim biraz soğuk bir yapım vardır hemen ısınamam insanlara. Isınamam dediğim can ciğer olamam. Beni bununla suçladı annesi. Sürekli oğluna bu konuda beni şikayet etti. Ben bunu yazışmalarından gördüm. Ve eşimde beni savunacak benim arkamda duracak birşey yazmamış hiç. Bu benim aşırı zoruma gitti. Kendisine sordum kaç kez bana ben onlarla konuşuyorum merak etme gibisinden cümleler kurdu. Bende her defasında konuyu kapattım. Kayınvalidem için en önemli şey oğlunun mutlulugudur. Buluştuğumuz zaman sürekli bana oğlum şöyle oğlum böyle. Ağzından ismini eksik tutmaz. Bana gelince de ben kimsem kimim. Böyle 1 seneyi geçirdik. Ben zaten o sıralar küçüğüm neye uğradığımı şaşırdım. Neyse sonra ben hamile kaldım. Hiç istemedim çocuğumu. Allah mi içime bir hissiyat verdi ama kendime bile zor itiraf ediyorum. Hamilelik zamanında da çok çektim eşimin ailesinden. Eşimin babası her gece içerdi ve eşimi arayıp ağzına alınmayacak küfürler ederdi. Zor kapatirdi eşim telefonu. Hafta da bir iki kez yaşardık bu olayı. Ben hamileliğim sırasında özele gidiyordum. Eşimin annesi, eşimi arayıp oğlum Parana yazık herkes hamile kaldı bizde doğurduk ne gerek var özele diyerek eşimi doldururdu kendince. Tabi ben bunları çok sonradan duyuyorum. Hamileliğimin 3 ayı çok zor geçti kalkamiyordum bile. O sıra eşimin babası rahatsızlandı. 1 hafta kadar hastanede kaldı. Refakatçi olarak da eşim kaldı yanında. Bende doğal olarak annemin yanında kaldım. Eşimin annesi ben onlarda kalmadım da annemlerde kaldım diye bana küstü. Kendisi kocasının yanına refakatçi kalmaya gitmiyor beni kendi evine çağırıyor. Hiç takmadım ne aradı ne sordu. Dediğim gibi ben zor gecirdim hamileligimi. Sonra ben doğum yaptım. Sancılarımin olduğu sıra gece 3 civarıydı. Bizde annemi çağırdık yanıma. Refakatçi alırlar yanıma doğuma kadar yardımcı olur diye. Kadın ona bile küstü. Anlatamadik. Hastaneye geldi çocuğu gördü bir hoşçakal demeden çekip gitti. Yine takmadım. Eve geldik. Ben kimse kalsın istemedim yanımızda. Kadın illada benim evimde kalmak istedi. Ben izin vermeyince de kafayı taktı bana. Bir iki gün gündüzleri geldi eve sonrada annem geldi diyerek daha da gelmedi evime. O sırada benim kendi annem geliyordu yardıma gündüzleri. O da evde ekmek yapıyormuş annesiyle. Bebeğim yıkanacak artık 2 haftayı geçti. Biz annemle yıkadık çocuğu. Buna bile taktı. Vay efendim biz niye çağırmamisiz onu diye. Boşver dedim geçtim kendi kendime. Bu arada lohusalığımda benim epey ağır geçti. Çocuğu istemiyordum. Kabullenememistim bir türlü. Bu da beni korkutuyordu doğal olarak. Evladım bu benim nasıl kabullenemem. Hep içimden ben sevemeyecek miyim bu çocuğu diye gecirirdim. Bu durumları yaşayamayan anlayamaz bu kafayı. Bende böyle şeyleri düşüneceğim hiç aklıma gelmezdi. Eşime dedim beni götür psikolağa ben iyi değilim diye. Tamam dedi geçti. Bu arada eşim bana çok yardımcı oldu bebek doğduktan sonra. Gece 3lere 4lere kadar ayakta durdu sen uyu dedi. Bazen hiç uyumadan ise gitti. İstem gelirdi hemen çocuğu alırdı benden ben dinleneyim diye. Asla hakkını yiyemem. Neyse bu zamanlar kaynanamın kuslukleriyle bazen ufak tartismalarimizla geçti. Geldik buraya kadar. Diyorum ya herşeye rağmen iyidim onunla. Bundan 3 4 ay önce eşimin telefonunu aldım elime. İnstaya girdim, kesfetine bi baktım ki ne göreyim çıplak kadın resimleri ama nasıl varya ful. Tabi gösterdim hemen eşime bunlar ne diye. Bana bi anlik gaflete düştüm bilmem ne. Bir sürü şey söyledi. Tamam dedim bende ne diyeyim. Ne dediğimi de hatırlamıyorum tam olarak. Sonra üzerinden 1 ay gibi bir süre geçti. Ben bir gece eşim uyurken telini aldım. Baktım birşey bulamadım. Ama içime kurt düştü. Telegrama girdim. Bir kadınla yazışmalarını gördüm 3 haftadır yazisiyorlarmis. Kaldırdım eşimi. Bu ne dedim. Yalan söylemeye çalıştı bu erkek işletiyorum falan diye. Salak mıyım ben. Beni suçladı ne alıyorsun telefonu diye. Ben sabahına çocuğumu da alıp gittim. Akşam gelip beni evde göremeyince gel konusalim dedi ısrar ettim gittim. Yalvardı yakardı. Arkadaşlar benim küçük bir çocuğun var. Ben daha 24 yaşındayım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ben kurslarda büyümüş bir kızım. Çalışma hayatım yok. Nalet olsun ki nasıl tek başına ayak da durulur bilmiyorum. Mecbur gibi hissettim bu adama tamam dedim bir daha görmeyeceğim. O da tamam dedi. Bundan 1 ay önce yine gece vakti bu uyudu. İçim kaynıyor benimde. Aldım yine telefonu girdim heryere. Instagram'dan bazı kadınların kanalına üye olmuş. Bir baktım ki kadınlar çıplak resimlerini atıyor o kanala. Sustum söylemedim birşey. Tabi takipteyim hala 2 hafta öncede yine aldım telefonunu. Bir tane uygulama yüklemiş bu. Ve hiçbir şeyini de saklamamis. Profil fotoğrafından ismine kadar herşey açık açık. Birsuru kadınla konuşmuş. Ama ozellikle bir kadınla geceki gündüzlü konuşmalar görüntülü aramalar. Tek bir yerdende değil. Hem bu uygulamadan hem tiktoktan hem Twitter dan. Beynimden vurulmusa döndüm. Ben hersine katlandim bu adamın benim evimde yemege yemek yoktu halılarımin yıkamaya verilmesi gerekiyordu parası yok diye hiç üstüne bile gitmiyordum. Adam uygulamalardan para yediriyormus millete. Beni aramaz sormazdi iş yerindeyken çok yoğunum diye. Kadınla konuşuyormus her fırsatta. O kadar zoruma gitti ki. Kaldırdım bunu saydım agizima geleni. Sustu sadece sustu. Açıklama yapmak istemiyorum dedi. Ben cirpindim karşısında o sustu. Sonra sen kendine bakmiyorsun eve bakmiyorsun ne yapabilirim dedi. Kovdum evden gitmedi. Kaç kere kovdum. Sabaha kadar karşılıklı oturduk ne o birşey söyledi ne de ben. İşe gitmesine 1 saat kala ayaklarıma kapandı ne oldu bana bilmiyorum dedi. Seviyorum seni dedi. Neler neler söyledi. Sustum sadece birşey demedim. Bu olayin üzerinden bir hafta geçti. Hicbirsey olmamış gibi davranmaya calisiyor. Dediğim gibi ayrılmak istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Çocuk olmasa herşey daha kolay olacak benim için. Ayrıldıktan sonra çocuğuma nasıl bakarım, nasıl yetinirim. Sürekli bunlar aklımda. İşe girsem çalışsam çocuğumu bırakacak kimsem yok. Yanımda surukleyemem de. Ne yapacagim bilmiyorum. Elim kolum bağlı..
Ah ahh önce istikbal önce istikbal diyoruz hep malesef ne denir ? Önünde 2 tane yol var bunu sen de iyi biliyorsun ya eşinin seni aldatmasına göz yumup görmemiş duymamış bilmiyormuş gibi yapacaksın öyle yaşayıp gideceksin ya da boşanıp ayakta duracaksın . Maddiyat herşeydir maddiyatın yoksa adım atmaktan korkarsın zehir zemberek bir evde yaşar gidersin. Şimdi ben sana söyleyeyim çocuk küçük değil 1 aylık 1 yaşında değil kreşe de gidebilir illa boşanıp iş bulup komple herşeyi aynı anda düzeltmeye çalışmak önce iş bul bir süre iş hayatına alış bak öğren gör çok zor ama imkansız değil bunu yapabilen kadınlar var . Seçim senin hayat senin ama ne yapsrsan yap ikinci çocuğu yapma
 
Arkadaşlar. Boğazım düğüm düğüm. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Kendimde bu yükün altında ezildikce eziliyorum. Ben 25 yaşındayım 4 yıllık evleyim. 1 tane de çocuğum var 2 yaşında. Biz eşimle görücü usulü tanıştık. 1 sene içinde de evlendik. Çok erken atıldık bu evlilik hayatına. Belkide en baştaki yanlışımız buydu. Evlenmeden önce bana davranışları o kadar hoştu ki. Beni bulutların üstüne çıkartıyordu sanki. Sürekli hediyeler, işinin arasında bile beni aramalar. Ben bunlarla mutlu oluyordum. Beni sevdiğini iliklerime kadar hissettirdi. Bende onu çok sevdim. Ben biraz zor biriyim kabul ediyorum bunu. En ufak birşeye sinirlenirim, bazen hicbirsey yokken kavga çıkarmaya yer ararım. Tabi biraz törpülemistim bu huylarımı. Evliliğimizin ilk 3 senesinde eşimle aramda güven kırıcı hiçbir problemimiz yoktu. Sıkıntılarımız ailesinden kaynaklıydı. Biz evlendigimiz sırada benim haberim olmadan eşim butun altınlarımızı babasına vermişti. Ben bunu balayından dönünce öğrenmiştim. O zamana kadar zaten iş işten geçmişti. Ben bunu bayağı bir süre atlatamadim. Çünkü borçlar hem bizim ustumuze kalmıştı hem de altınlarımızda gitmişti. Neyse tabi bayağı bir süre geçti bunun üzerinden. Eşimin annesi sürekli bir arada olalım istedi. Ben ona gideyim o bana gelsin. Benim biraz soğuk bir yapım vardır hemen ısınamam insanlara. Isınamam dediğim can ciğer olamam. Beni bununla suçladı annesi. Sürekli oğluna bu konuda beni şikayet etti. Ben bunu yazışmalarından gördüm. Ve eşimde beni savunacak benim arkamda duracak birşey yazmamış hiç. Bu benim aşırı zoruma gitti. Kendisine sordum kaç kez bana ben onlarla konuşuyorum merak etme gibisinden cümleler kurdu. Bende her defasında konuyu kapattım. Kayınvalidem için en önemli şey oğlunun mutlulugudur. Buluştuğumuz zaman sürekli bana oğlum şöyle oğlum böyle. Ağzından ismini eksik tutmaz. Bana gelince de ben kimsem kimim. Böyle 1 seneyi geçirdik. Ben zaten o sıralar küçüğüm neye uğradığımı şaşırdım. Neyse sonra ben hamile kaldım. Hiç istemedim çocuğumu. Allah mi içime bir hissiyat verdi ama kendime bile zor itiraf ediyorum. Hamilelik zamanında da çok çektim eşimin ailesinden. Eşimin babası her gece içerdi ve eşimi arayıp ağzına alınmayacak küfürler ederdi. Zor kapatirdi eşim telefonu. Hafta da bir iki kez yaşardık bu olayı. Ben hamileliğim sırasında özele gidiyordum. Eşimin annesi, eşimi arayıp oğlum Parana yazık herkes hamile kaldı bizde doğurduk ne gerek var özele diyerek eşimi doldururdu kendince. Tabi ben bunları çok sonradan duyuyorum. Hamileliğimin 3 ayı çok zor geçti kalkamiyordum bile. O sıra eşimin babası rahatsızlandı. 1 hafta kadar hastanede kaldı. Refakatçi olarak da eşim kaldı yanında. Bende doğal olarak annemin yanında kaldım. Eşimin annesi ben onlarda kalmadım da annemlerde kaldım diye bana küstü. Kendisi kocasının yanına refakatçi kalmaya gitmiyor beni kendi evine çağırıyor. Hiç takmadım ne aradı ne sordu. Dediğim gibi ben zor gecirdim hamileligimi. Sonra ben doğum yaptım. Sancılarımin olduğu sıra gece 3 civarıydı. Bizde annemi çağırdık yanıma. Refakatçi alırlar yanıma doğuma kadar yardımcı olur diye. Kadın ona bile küstü. Anlatamadik. Hastaneye geldi çocuğu gördü bir hoşçakal demeden çekip gitti. Yine takmadım. Eve geldik. Ben kimse kalsın istemedim yanımızda. Kadın illada benim evimde kalmak istedi. Ben izin vermeyince de kafayı taktı bana. Bir iki gün gündüzleri geldi eve sonrada annem geldi diyerek daha da gelmedi evime. O sırada benim kendi annem geliyordu yardıma gündüzleri. O da evde ekmek yapıyormuş annesiyle. Bebeğim yıkanacak artık 2 haftayı geçti. Biz annemle yıkadık çocuğu. Buna bile taktı. Vay efendim biz niye çağırmamisiz onu diye. Boşver dedim geçtim kendi kendime. Bu arada lohusalığımda benim epey ağır geçti. Çocuğu istemiyordum. Kabullenememistim bir türlü. Bu da beni korkutuyordu doğal olarak. Evladım bu benim nasıl kabullenemem. Hep içimden ben sevemeyecek miyim bu çocuğu diye gecirirdim. Bu durumları yaşayamayan anlayamaz bu kafayı. Bende böyle şeyleri düşüneceğim hiç aklıma gelmezdi. Eşime dedim beni götür psikolağa ben iyi değilim diye. Tamam dedi geçti. Bu arada eşim bana çok yardımcı oldu bebek doğduktan sonra. Gece 3lere 4lere kadar ayakta durdu sen uyu dedi. Bazen hiç uyumadan ise gitti. İstem gelirdi hemen çocuğu alırdı benden ben dinleneyim diye. Asla hakkını yiyemem. Neyse bu zamanlar kaynanamın kuslukleriyle bazen ufak tartismalarimizla geçti. Geldik buraya kadar. Diyorum ya herşeye rağmen iyidim onunla. Bundan 3 4 ay önce eşimin telefonunu aldım elime. İnstaya girdim, kesfetine bi baktım ki ne göreyim çıplak kadın resimleri ama nasıl varya ful. Tabi gösterdim hemen eşime bunlar ne diye. Bana bi anlik gaflete düştüm bilmem ne. Bir sürü şey söyledi. Tamam dedim bende ne diyeyim. Ne dediğimi de hatırlamıyorum tam olarak. Sonra üzerinden 1 ay gibi bir süre geçti. Ben bir gece eşim uyurken telini aldım. Baktım birşey bulamadım. Ama içime kurt düştü. Telegrama girdim. Bir kadınla yazışmalarını gördüm 3 haftadır yazisiyorlarmis. Kaldırdım eşimi. Bu ne dedim. Yalan söylemeye çalıştı bu erkek işletiyorum falan diye. Salak mıyım ben. Beni suçladı ne alıyorsun telefonu diye. Ben sabahına çocuğumu da alıp gittim. Akşam gelip beni evde göremeyince gel konusalim dedi ısrar ettim gittim. Yalvardı yakardı. Arkadaşlar benim küçük bir çocuğun var. Ben daha 24 yaşındayım. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ben kurslarda büyümüş bir kızım. Çalışma hayatım yok. Nalet olsun ki nasıl tek başına ayak da durulur bilmiyorum. Mecbur gibi hissettim bu adama tamam dedim bir daha görmeyeceğim. O da tamam dedi. Bundan 1 ay önce yine gece vakti bu uyudu. İçim kaynıyor benimde. Aldım yine telefonu girdim heryere. Instagram'dan bazı kadınların kanalına üye olmuş. Bir baktım ki kadınlar çıplak resimlerini atıyor o kanala. Sustum söylemedim birşey. Tabi takipteyim hala 2 hafta öncede yine aldım telefonunu. Bir tane uygulama yüklemiş bu. Ve hiçbir şeyini de saklamamis. Profil fotoğrafından ismine kadar herşey açık açık. Birsuru kadınla konuşmuş. Ama ozellikle bir kadınla geceki gündüzlü konuşmalar görüntülü aramalar. Tek bir yerdende değil. Hem bu uygulamadan hem tiktoktan hem Twitter dan. Beynimden vurulmusa döndüm. Ben hersine katlandim bu adamın benim evimde yemege yemek yoktu halılarımin yıkamaya verilmesi gerekiyordu parası yok diye hiç üstüne bile gitmiyordum. Adam uygulamalardan para yediriyormus millete. Beni aramaz sormazdi iş yerindeyken çok yoğunum diye. Kadınla konuşuyormus her fırsatta. O kadar zoruma gitti ki. Kaldırdım bunu saydım agizima geleni. Sustu sadece sustu. Açıklama yapmak istemiyorum dedi. Ben cirpindim karşısında o sustu. Sonra sen kendine bakmiyorsun eve bakmiyorsun ne yapabilirim dedi. Kovdum evden gitmedi. Kaç kere kovdum. Sabaha kadar karşılıklı oturduk ne o birşey söyledi ne de ben. İşe gitmesine 1 saat kala ayaklarıma kapandı ne oldu bana bilmiyorum dedi. Seviyorum seni dedi. Neler neler söyledi. Sustum sadece birşey demedim. Bu olayin üzerinden bir hafta geçti. Hicbirsey olmamış gibi davranmaya calisiyor. Dediğim gibi ayrılmak istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Çocuk olmasa herşey daha kolay olacak benim için. Ayrıldıktan sonra çocuğuma nasıl bakarım, nasıl yetinirim. Sürekli bunlar aklımda. İşe girsem çalışsam çocuğumu bırakacak kimsem yok. Yanımda surukleyemem de. Ne yapacagim bilmiyorum. Elim kolum bağlı..
Tam anlamıyla hepsini okuyamadım ama bebeğin yıkanmasına kadar okuduklarımdan çıkardığım şu hep boşver dedim takmadım dediğiniz şeyleri takmış içinize atmışsınız. Çok üzüldüm. Devamını okuyup güncelleyeceğim.

Boşanacaksın tabi ki ne yapmalıyım bilmiyorum diye bir şey yok. Seni seviyorum falan ulan it, karını aldatırken aklın neredeydi demezler mi adama. Aldattığı yakalanınca seni seviyorum ayakları var ya oskarlık.

Evlenirken eşime dedim ki bak asla affedemeyeceğim tek bir şey var o da ihanet. Çünkü bir kere aldatılan erkekte şöyle bir imaj bırakıyor aman nasıl olsa gitmiyor benden devam ederim. Senin itin (itlere de hakaret ediyorum ama...) de böyle yapmış bacım. Bir ailen var sahip çıkarlar elbet. Kimse aldatılan kızını bir şerefsizle aynı evde bırakmaz. Onların yanına git yeni hayat kur.
 
Son düzenleme:
Back
X