Yüzü güzele kırk günde doyulur huyu güzele bir ömür doyulmaz denmiş...
Eski sevgililerime bakıyorum da , tam bir ay parcasi- zümrüt mavisi ışıl ışıl gözlü , hokkacik burunlu, gördüğüm gibi dibimin düştüğü biri vardı. 26 yıllık hayatıma ilk defa gerçek anlamda yakışıklı birini aldım diye düşünmüştüm.
Ama tanıdıkça çok düz bir insan olduğunu farkettim, benim gibi spontane yaşayan birine göre fazla plan programliydi,pat diye bir kelime söyleyip gözlerimi dolduruyordu, geriyordu beni -konuşurken on düşünüp bir konuşuyordum,rahat değildim...
Hem bunlardan, hem bazı başka sebeplerden, hem de ileride birlikte bir bebek yapmaya karar verirsek adamın güzel genlerini, kendi kara kuru baskin genlerimle harcamamak için ayrıldım, mutluyum

Onun onda biri kadar yakışıklı olmayan , ama kendimi yanında rahat hissettiğim,saçlarımı boyayan- ayakkabim vurdu diye igrenmeden su toplayan yerleri iğneyle delip içindekileri boşaltıp yarabandi yapıştıran eski sevgilimi çok daha güzel hatirliyorum
Önemli olan bence aşırı güzel ya da yakışıklı olmak değil, zaten seven sevdiğine güzel gelir. Önemli olan anlayışlı, nazik, düşünceli olmak, hislerini karşı tarafa güzel aktarabilmek...
Zariflik konusuysa apayrı birşey. Bence herkes zarif olamaz : ) hatta herkes uğraşırsa güzel olabilir, ama zerafet... İçten gelir ya.
Yine de daha zarif olma üzerine-adabi muaşeret kuralları uzerine çokça video var. Onları izleyip içselleştirsen, hiç yoktan oturusunu,bacak bacak üstüne atışını , dik duruşunu bile değiştirsen daha zarif bir görüntü elde edebilirsin...