Yetişkin dönemde ortaya çıkan hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları gibi hastalıkların görülme sıklığı ile doğum ağırlığı zıt bir orana sahiptir.
Bir bebek 2,5 kilogramın altında doğduğunda anne karnında beslenme yetersiz olduğundan erişkin hayatında bir takım problemlere neden olmaktadır.
Bebeklik döneminde ki yetersiz beslenme, büyümede ki yetersizlikler kalp-damar hastalıklarına, hormonal sistemde ki hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Genetik olaylarda erişkin dönemde ki hastalıkların bebeklik döneminde programlanması ile oluşur.
Beslenme bebek gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Beslenme yetersizliği çocukluk döneminde de erişkin dönemde de kişinin birçok rahatsızlıkları mücadele etmesine neden olmaktadır. Beslenme de oluşan değişiklikler organ ve sistemlerde ki büyüme ve gelişmeye birincil etkiye sahiptir.
Annenin gebelik sürecinde 12.5 kilogramdan daha az kilo alması bebek gelişimini, beslenmesini olumsuz yönde etki eder. Bebeğin hastalıklara karşı daha yatkın hale getirir. Özellikle hamilelik döneminde folik asit takviyesi almalıdır.
Bebeğin 2 yaşına kadar olan dönemde ki beslenmesi bireyin obezite adayı olup olmayacağını belirler. Düşük doğum ağırlığı olan bebeklerin 2 yıl sürecinde hızla kilo alması obeziteyle birlikte kalp-damar hastalıklarına da zemin hazırlar. Anne sütüyle beslenen bebeklerin mamayla beslenen bebeklere göre daha sağlıklı bir yaşamları olduğu ortaya konuldu.
KAYNAK:Kadınlar haklı
