• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hayatım yerinde sayıyor ama yaşım?

Ben de aynı duygular içerisindeyim.. Sanki son üç senem yaşanmamış gibi benim de.. Mesela 22 yaşımı hatırlamıyorum.. Boş benim için..birden 23'e, 24'e geçtim sanki..

Hayat bizlerden alıyor hep.. Bir şey verirken başka bir şeyi alıyor.. Evlenmeden önce sevdiğin adama hasret kalırsın, evlenir ailene hasret kalırsın.. Çocuk yokken çocuğa, varken çocuksuz günlere.. İşteyken alarmsız günlere, iş yokken düzenli hayata..

Topluca bunalıma mı girdik yoksa ben mi bu kadar dipteyim bilemiyorum.. Ama yalnız değilsin..
 
Nerden söyledim :KK53:

Boşverin şimdiye bakın elimizde olanların kıymetini bilmek lazım.

Hem sizin imrenilecek güzel bir hayatınız var en azından benim gördüğüm eşinle 9 yıl birbirini sevip kavuşmanız en sevdiğim kısmı:nazar:

Da işte gene de insanoğlu merak ediyo
Yeniden 17 diye bir film vardı orda da er kişi mevcut hayatından pişmandı ve bir mucize oldu 17 yaşına döndü, ama sonuç gene değişmedi aynı şeyleri seçti

Kaderden kaçış yok belki de
 
Evet burada gelinlik modelini seçtiği günlerinden bildiğim üyeler var.
Yıllandık, yaşlandık..

Pek çoğu bugün çocuklu, hatta kimi 2. ye hamile.
Kimi boşandı, kimi meslek sahibi oldu.
Kimi ev aldı, kimi araba..

Öyle ya da böyle yıllar yaşamlarına bir şey kattı.

Vayy bee diyorum bu kızın gelinlik seçimine yorum yapmıştım ya ben.
Şimdi 2. yavrusunu bekliyor demek..

Bense 4 yıl önce neysem bugün o hislerde, o belirsizlikte, o benlikte ama artık 30 um..
Dolu dolu 30 hem de.

Beni gören, eskilerden bilen üyeler ne düşünüyordur benim için acaba?

Yıllar geçiyor, hayatımda değişen tek şey oturduğum ev, yaşadığım şehir falan.
Benim yaşamıma da şöyle bir artı eklendi diyemem, eksi eklendi diyebilirim ama..

Yeni tanıştığım kişiler yaşımı sorduğunda umutsuz bir 30 çıkıyor ağzımdan..

Bu aralar kafamda hep aynı sorular..
Nasıl bir hayat yaşadım?
Şimdi ölsem ardımdan mutlu bir hayat yaşadı diyen olur mu?
İsteklerimin ne kadarını elde ettim?
Ne ürettim?

Falan..
30 yaş sendromu yaşıyorum galiba :KK43:

Seneye de beni aynı görürseniz, bir dürtün olur mu?

Hoooppp napıyon böyle diye :KK43:
belki de büyük kararlar alman gerek. boşanmak veya çocuk sahibi olmak gibi.
 
bir arkadaş mükemmelliyetçi olduğunu yazmış.
bu yüzden mi acaba evliliği sürdürme çaban, kocanı terketmemen? yanlış eş, yanlış evlilik, hatalı da olsalar kimseyi yarı yolda bırakamama hislerin mi galip geliyor? mükemmelliyetçi yanından dolayı mı kabullenemiyorsun bir şeyler istediğin gibi gitmeyince olduğu gibi bırakmayı?
 
Bir yere yetismiyoruz merak etme. Geç kalıyorum korkusuyla saçma şeyler yaşama. Bir yarış içinde görme kendi. O onu yaptı da ben yapamadım, o onu aldı da ben alamadım derdine düşme. Merak Etme hiç kimse hiç bir şeye sahip değil. Hepsi bırakıp gidecek.:KK25: Ancak kendi istediğin şeyleri yasa. Eğer yarışın içinde olmazsan kaybetmezsin. :KK66:
 
Ya bu hayat öyle garip ki bir kaç arkadaşında dediği gibi bir şeye sahipken diğerinin de sahip olmak bir başka şeye de sahip olmak öbürüne de sonra diğerine de sahip olmak her şeye sahip olmak istiyoruz ama imkansız. Çok klişe ama her şeye sahip olan insanlar da mutsuz. Tek derdimiz yetinmeyi bilmiyoruz. tüketmek için yaşıyoruz. tek derdimiz bitirmek tüketmek...
Yeni başlangıçlar lazım eğer evliliğin de gerçekten mutsuzsan bu çileyi çekme bile isteye mutsuz olma!!! yok biraz iyiye gidiyor diyorsan patlat bir çocuk evine neşe gelsin.
Haaaa sakın haaaa çocuk evliliğin kurtarıcısı değildir. aksine mutlu değilsen ayak bağıdır senin için...
Belli ki aklı başında mantıklı bir kadınsın inancın da sağlam görünüyor yaşadığın sadece 30 yaş sendromu da olabilir ve geçici diyebilirim...
Bende 29 yaşındayım evliyim ve bebek istiyorum... Hiç böyle düşünmedim hiç geriye baktığımda bir şeye sahip miyim değil miyim sorgulamadım sanırım bu yüzden mutluyum bide çok şükür kocamı seviyorum o da beni seviyor belki bu yüzden hiç bunları düşünmeye yeltenmedim bilemiyorum.
Sorgulamadan mı daha iyi sorgulasam mı bilemedim şimdi...
Kafam çok karıştı sabah sabah yaaaaa...
 
Bundan 4 yıl öncesine kadar yakın arkadaşlarımın hiç birinde sevgili dahi yokken ,ben evlilik tarihi belirliyordum .
Sonra çark döndü,ben ayrıldım o arkadaşlarım tek tek evlendiler.Birinin nikah şahidi bendim,diğerinin her şeyinde ben vardım.
Kendi yaşayamadığım bir şeyin,hep içinde oldum.
Sonra Neden ben? diye sordum kendime..Aylarca çıkamadım o dipden.Hani kısmet dedikleri ve benim duymaktan çok sıkıldım o tek kelime gerçeğini kabullendim.
Kabullenince oluyormuşş herşey.Akışına bırakıp çok da düşündünmediğinde yolunu buluyor hayat.
Biz debelendikçe,sarpasarıyoruz ..

Beni çok etkileyen bir yazı,umarım size de iyi gelir..

ÖLÜM DÖŞEĞİNDEYDİ
Efsane Wimbledon'un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS'den ölüm döşeğindeydi...
Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı.
Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:
-Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi:
-Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir.
500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır.
Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı'ya 'Neden ben?' diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Tanrı'ya nasıl 'Niye ben' derim? "Mutluluk insanı tatlı yapar.
Başarı ışıltılı. Zorluklar güçlü.
Hüzün insanı insan yapar,Yenilgi mütevazi.
Tanrı'ya asla 'Neden ben?' diye sormayın. Ne olacaksa zaten olur..." .
 
Evet burada gelinlik modelini seçtiği günlerinden bildiğim üyeler var.
Yıllandık, yaşlandık..

Pek çoğu bugün çocuklu, hatta kimi 2. ye hamile.
Kimi boşandı, kimi meslek sahibi oldu.
Kimi ev aldı, kimi araba..

Öyle ya da böyle yıllar yaşamlarına bir şey kattı.

Vayy bee diyorum bu kızın gelinlik seçimine yorum yapmıştım ya ben.
Şimdi 2. yavrusunu bekliyor demek..

Bense 4 yıl önce neysem bugün o hislerde, o belirsizlikte, o benlikte ama artık 30 um..
Dolu dolu 30 hem de.

Beni gören, eskilerden bilen üyeler ne düşünüyordur benim için acaba?

Yıllar geçiyor, hayatımda değişen tek şey oturduğum ev, yaşadığım şehir falan.
Benim yaşamıma da şöyle bir artı eklendi diyemem, eksi eklendi diyebilirim ama..

Yeni tanıştığım kişiler yaşımı sorduğunda umutsuz bir 30 çıkıyor ağzımdan..

Bu aralar kafamda hep aynı sorular..
Nasıl bir hayat yaşadım?
Şimdi ölsem ardımdan mutlu bir hayat yaşadı diyen olur mu?
İsteklerimin ne kadarını elde ettim?
Ne ürettim?

Falan..
30 yaş sendromu yaşıyorum galiba :KK43:

Seneye de beni aynı görürseniz, bir dürtün olur mu?

Hoooppp napıyon böyle diye :KK43:
sanki ben yazmışım tek fark yaşım 37 :(
 
ahaha bizde bir arkadaşımla 30 yaşımıza geldiğimizde şu şu olacak diye mektup yazmıştık geleceğimize:))
hayat o kadar çabuk akıyor ki .. kazandıklarımız aslında gerçekten kazanç mı o bile şüpheli..
42 yaşındayım şu da benim bu dünyaya mirasım diyebileceğim 2 çocuğumdan başka birşey yok..
hayat gailesi içinde kazanıp kaybettiklerimin bana hiçbir faydası yok.. ha beni ben yapan şeyler var tabi ama onlar bir yere götürülmüyor giderken..

pöff bende arabeske bağladım ha :))
Bende bundan 13 sene önce ne yazdıysam oldu. Şimdi diyeceksin ki aaa ne güzel. Ben galiba çok realistmişim. :D Yaşamım gerçekten o yönde ilerliyor. Hayat mücadelesi, geçim sıkıntısı...
 
Mutlu olmak icin ne gerekiyor baskalariyla ayni olmak mi?
Kendimizde hep kotulere konsantre olurken , baskalarinda hep iyilere odaklaniyoruz.
Belki de ana neden budur.

Tok tok konusmuyorum. Senin gectigin yollardan gectim belki daha kotusudur belki daha iyisidir bilemezsin. Sadece evli degilim.

... ama dunya sen uzuldugun icin durmuyor devam ediyor , en kotusu de bu sanirim. Ya uzulerek yasarsin hayati ya da sorgulamadan kendine farkli yonler cizersin.
 
Bundan 4 yıl öncesine kadar yakın arkadaşlarımın hiç birinde sevgili dahi yokken ,ben evlilik tarihi belirliyordum .
Sonra çark döndü,ben ayrıldım o arkadaşlarım tek tek evlendiler.Birinin nikah şahidi bendim,diğerinin her şeyinde ben vardım.
Kendi yaşayamadığım bir şeyin,hep içinde oldum.
Sonra Neden ben? diye sordum kendime..Aylarca çıkamadım o dipden.Hani kısmet dedikleri ve benim duymaktan çok sıkıldım o tek kelime gerçeğini kabullendim.
Kabullenince oluyormuşş herşey.Akışına bırakıp çok da düşündünmediğinde yolunu buluyor hayat.
Biz debelendikçe,sarpasarıyoruz ..

Beni çok etkileyen bir yazı,umarım size de iyi gelir..

ÖLÜM DÖŞEĞİNDEYDİ
Efsane Wimbledon'un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS'den ölüm döşeğindeydi...
Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı.
Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:
-Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi:
-Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir.
500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır.
Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı'ya 'Neden ben?' diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Tanrı'ya nasıl 'Niye ben' derim? "Mutluluk insanı tatlı yapar.
Başarı ışıltılı. Zorluklar güçlü.
Hüzün insanı insan yapar,Yenilgi mütevazi.
Tanrı'ya asla 'Neden ben?' diye sormayın. Ne olacaksa zaten olur..." .
Beni mi anlattın ?
Arkadaşlarımın sevgilisi dahi yokken ben evlilik hayali kuruyordum
Çark döndü
Onlar evlendi çoluk çocuğa karıştı
Bende aday adayı bile Yok
Hem çocuk isteyip hem evlilikten korkuyorum
Yaş 26 oldu, etrafın baskısı çoğaldı, evli arkadaşlar birbirine gidip gelmeye başladı eee sen teksin çift olarak da takılamıyorsun..
İşin kötüsü arkadaş da kalmıyo hepsi evli nişanlı vs
Offff bazen sadece arkadaş olsun diye evlenmeyi düşünüyorum
 
Bundan 4 yıl öncesine kadar yakın arkadaşlarımın hiç birinde sevgili dahi yokken ,ben evlilik tarihi belirliyordum .
Sonra çark döndü,ben ayrıldım o arkadaşlarım tek tek evlendiler.Birinin nikah şahidi bendim,diğerinin her şeyinde ben vardım.
Kendi yaşayamadığım bir şeyin,hep içinde oldum.
Sonra Neden ben? diye sordum kendime..Aylarca çıkamadım o dipden.Hani kısmet dedikleri ve benim duymaktan çok sıkıldım o tek kelime gerçeğini kabullendim.
Kabullenince oluyormuşş herşey.Akışına bırakıp çok da düşündünmediğinde yolunu buluyor hayat.
Biz debelendikçe,sarpasarıyoruz ..

Beni çok etkileyen bir yazı,umarım size de iyi gelir..

ÖLÜM DÖŞEĞİNDEYDİ
Efsane Wimbledon'un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS'den ölüm döşeğindeydi...
Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı.
Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:
-Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi:
-Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir.
500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50'si Wimbledon'a kadar gelir, 4'ü yarı finale, 2'si finale kalır.
Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Tanrı'ya 'Neden ben?' diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Tanrı'ya nasıl 'Niye ben' derim? "Mutluluk insanı tatlı yapar.
Başarı ışıltılı. Zorluklar güçlü.
Hüzün insanı insan yapar,Yenilgi mütevazi.
Tanrı'ya asla 'Neden ben?' diye sormayın. Ne olacaksa zaten olur..." .

Çok güzel bir hikaye teşekkür ederim paylaşım için 10 kişiye yolladım valla 1 dakikada
 
Evet burada gelinlik modelini seçtiği günlerinden bildiğim üyeler var.
Yıllandık, yaşlandık..

Pek çoğu bugün çocuklu, hatta kimi 2. ye hamile.
Kimi boşandı, kimi meslek sahibi oldu.
Kimi ev aldı, kimi araba..

Öyle ya da böyle yıllar yaşamlarına bir şey kattı.

Vayy bee diyorum bu kızın gelinlik seçimine yorum yapmıştım ya ben.
Şimdi 2. yavrusunu bekliyor demek..

Bense 4 yıl önce neysem bugün o hislerde, o belirsizlikte, o benlikte ama artık 30 um..
Dolu dolu 30 hem de.

Beni gören, eskilerden bilen üyeler ne düşünüyordur benim için acaba?

Yıllar geçiyor, hayatımda değişen tek şey oturduğum ev, yaşadığım şehir falan.
Benim yaşamıma da şöyle bir artı eklendi diyemem, eksi eklendi diyebilirim ama..

Yeni tanıştığım kişiler yaşımı sorduğunda umutsuz bir 30 çıkıyor ağzımdan..

Bu aralar kafamda hep aynı sorular..
Nasıl bir hayat yaşadım?
Şimdi ölsem ardımdan mutlu bir hayat yaşadı diyen olur mu?
İsteklerimin ne kadarını elde ettim?
Ne ürettim?

Falan..
30 yaş sendromu yaşıyorum galiba :KK43:

Seneye de beni aynı görürseniz, bir dürtün olur mu?

Hoooppp napıyon böyle diye :KK43:
30 yaş ne ki?
Hayat 20 li yaşlarda evlenip çocuk sahibi olmaktan ibaret mi.
İnsanlar okuyor çalışıyor kariyer yapıyor yaş anca 35 i bulup evleniyorlar.Hayatını değiştirmek sadece evlilikle mi oluyor.
Evet yuva kurmak güzel ama hayırlısını dile yoluna bak.Kendini bu kadar karamsarlığa itme hem de en güzel yaşın başlarındayken.
 
Back
X