- 23 Ağustos 2011
- 5.411
- 9.344
- 148
- Konu Sahibi iyotsuztuz
- #1
Pazartesi günü işe başladım. Gayet güzel gidiyordu işim, iki haftaya şirket taşınacak. Çok uzak benim evime, trafik olmazsa 3 vasıtayla 2 saatte gidilecek yer. Servis imkanı yok. Ben bu işe maaşı ve pozisyonu çok iyi diye girmiştim, her gün taksiyle gitmeye kalksam iki bin liraya yakın taksi parası vermem gerekecek. Sabah 8de gidip akşam 9da zor bitiriyorum işimi. Otobüsle minibüsle eve gelmem de sabah gitmem de imkansız. E taksi desem, elime çok bir şey kalmayacak o zaman. Evimin çok yakınında şirketin şöförü var, şirket arabayı vermiyor ona, sebebini bilmiyorum. Arabayı bana vermeyi teklif ettiler ama ehliyetim yok. İşten ayrılmak zorunda kalacağım sanırım.
Eski sevgilim mesaj atıyor bazen. Haftada 2-3 sms ama bu beni sevindiriyor. Bir kaç haftaya görüşeceğiz, görüşme kesin evde olacak. Evcil hayvanlarımızın biraz da onda kalmasını istiyor, kabul ettim mecburen. Barışmamamız lazım, olmuyor çünkü. Anlaşamamak bir yani, aramızda şiddet unsurunun geçmiş olması bir yana. Olmuyor işte, olmamalı. O da çalışmaya başlamış. "Ayrılmamız iyi olmuş desene, ikimiz de iş bulmuşuz bak ne güzel." dedim bugün, "seninle olmayı tercih ederdim" dedi. Cevap atmadım bir daha. Bana irade lazım. Yoksa kaplumbağalar, balıklar derken birbirimizin hayatından hiç çıkmayacağız.
Bir arkadaşımın ameliyatı vardı bugün. Samimi değildik pek, ama severdim. Onu kaybettik. Daha 22 yaşındaydı. Kardeşine neden öldüğünü bile soramadım. Başınız sağolsun deyip kapattım.
Babamla birbirimize girdik bugün telefonda. Ayda bir anca telefonda görüşüyoruz. Eskiden böyle değildi, koptuk tamamen. İşe giderken cüzdanımı evde unutmuştum ve kontörüm bitmişti. Alması için onu aradım, peki dedi. Almadı. Parası yoktur belki diyeceğim ama sanmıyorum. Öyle olsa bile söylese başka bir yolunu bulurdum ben. Annemi uyandırırdım gerekirse, akşama kadar ha aldı ha alacak diye beklemezdim. Açıklama yapmak için hala aramadı. Halamla konuştum akşamüstü, anlattım ona. Keşke benden isteseydin dedi. Benim derdim yirmi lira değil ki, babamın yapmamış olması. Beni hayal kırıklığına uğratmaktan hiç vazgeçmiyor. Ki "peki alırım birazdan" dediğinde ne kadar sevinmiştim. Unutmuş olsa bile unutmamalıydı işte! Bugün odamda dakikalarca ağladım gizli gizli. Umarım gören olmamıştır.
Sabah 7de evden çıkıp gecenin köründe eve giriyorum. Yemek çamaşır bulaşık hep anneme kalıyor. Yardım etmeye bile vaktim yok. Eğer işten ayrılmak zorunda kalmazsam birini tutacağım ama o zamana kadar? Yaşlı değil ama, yemek yapmasına bile içim el vermiyor. O da çalışıyor sonuçta. Kendimi kötü hissediyorum.
Bu akşam annemle konuştum. Bana her şeyin en iyi durumda olması için illa benim yapmam gerekmediğini, fazla mükemmeliyetçi olduğumu söyledi. Ben sadece bir şeyler yolunda gitsin istiyorum. Neden hiçbir işim yolunda gitmiyor benim?
Eski sevgilim mesaj atıyor bazen. Haftada 2-3 sms ama bu beni sevindiriyor. Bir kaç haftaya görüşeceğiz, görüşme kesin evde olacak. Evcil hayvanlarımızın biraz da onda kalmasını istiyor, kabul ettim mecburen. Barışmamamız lazım, olmuyor çünkü. Anlaşamamak bir yani, aramızda şiddet unsurunun geçmiş olması bir yana. Olmuyor işte, olmamalı. O da çalışmaya başlamış. "Ayrılmamız iyi olmuş desene, ikimiz de iş bulmuşuz bak ne güzel." dedim bugün, "seninle olmayı tercih ederdim" dedi. Cevap atmadım bir daha. Bana irade lazım. Yoksa kaplumbağalar, balıklar derken birbirimizin hayatından hiç çıkmayacağız.
Bir arkadaşımın ameliyatı vardı bugün. Samimi değildik pek, ama severdim. Onu kaybettik. Daha 22 yaşındaydı. Kardeşine neden öldüğünü bile soramadım. Başınız sağolsun deyip kapattım.
Babamla birbirimize girdik bugün telefonda. Ayda bir anca telefonda görüşüyoruz. Eskiden böyle değildi, koptuk tamamen. İşe giderken cüzdanımı evde unutmuştum ve kontörüm bitmişti. Alması için onu aradım, peki dedi. Almadı. Parası yoktur belki diyeceğim ama sanmıyorum. Öyle olsa bile söylese başka bir yolunu bulurdum ben. Annemi uyandırırdım gerekirse, akşama kadar ha aldı ha alacak diye beklemezdim. Açıklama yapmak için hala aramadı. Halamla konuştum akşamüstü, anlattım ona. Keşke benden isteseydin dedi. Benim derdim yirmi lira değil ki, babamın yapmamış olması. Beni hayal kırıklığına uğratmaktan hiç vazgeçmiyor. Ki "peki alırım birazdan" dediğinde ne kadar sevinmiştim. Unutmuş olsa bile unutmamalıydı işte! Bugün odamda dakikalarca ağladım gizli gizli. Umarım gören olmamıştır.
Sabah 7de evden çıkıp gecenin köründe eve giriyorum. Yemek çamaşır bulaşık hep anneme kalıyor. Yardım etmeye bile vaktim yok. Eğer işten ayrılmak zorunda kalmazsam birini tutacağım ama o zamana kadar? Yaşlı değil ama, yemek yapmasına bile içim el vermiyor. O da çalışıyor sonuçta. Kendimi kötü hissediyorum.
Bu akşam annemle konuştum. Bana her şeyin en iyi durumda olması için illa benim yapmam gerekmediğini, fazla mükemmeliyetçi olduğumu söyledi. Ben sadece bir şeyler yolunda gitsin istiyorum. Neden hiçbir işim yolunda gitmiyor benim?
