Estağfurullah. Siz benden daha farkında birisiniz demek ki. Benim yaptığım hataların farkına varmam için her türlü kötülüğü görmem gerekti. Anca gözüm yaşayınca açıldı. Yuvam yıkılınca fark ettim ki eşim için evliliğimiz hiç yuva olmamış. Sadece benim için yuva imiş. Sinyalleri vardı anlamamışım veya anlamak istemedim. Ama ben gerçekten severek evlenmişim. Evliliğimi yuva görmüşüm.
Kendinize kızmayın. O an öyle olması gerekmiş. Geçenlerde bir kitapta bir söz okudum. "Kendime kızgınlığım bana yapılanlardan dolayı değil, veremediğim tepki, göstermediğim sınırlar ile ilgili idi. " diye çok hakli.
Şu an derdim kendimle. Gösteremediğim tepki ve sınırlar ile ilgili. O yüzden kendimi affedemiyorum.Eğer yapılan kötülüklere tepkimi evlilikte gösterseydim içime bu kadar dert olmazdı. Gene de evlilik bitiyor, eşimi kimseye rezil etmedim,iftira atmadim. Benim ahlaki değerlerim gerçekten güçlüymüş ve eşime karşı hala vefa duygum, merhametim varmış. Hala Allah korkum devrede. Ama Allah korkumu, etik değeri de kaybetmedim. O konuda kendimi tebrik ediyorum. Zaten bir değerimiz var ise en kötü günde belli oluyor.
Bu hayatta hersey bir deneyim. Giden zaman geri gelmiyor o konuda da yapacak hiçbir şey yok. Artık tevekkül ediyorum. Evli ve anne olmayı çok istedim ama olmadı. Hala çok hüzünlüyüm ama bir gün kabule geçmem gerekecek. Daha sindiremedim hala yas sürecindeyim.
Siz bu arada evlendiniz mi? Ayrıldıktan sonra umarım karşınıza iyi biri çıkmıştır.