İç dökme.. Boşanma ikilemi

Boşanmamda bu saydiklarin büyük etkendi. Kendince ilgilendiğini ,çabaladığını düşünen bir adam ama aslında hicbir şekilde mücadele etmeyen biriydi .bir sarılma , bir tatlı söz zor degil .
Onlar bizi ailelerinin onlari büyüttüğü gibi elde tutmaya çalışıyorlar .
Kadina sevgi vererek şımartmak istemiyorlar , akillarinca bizi böyle dizginleyecekler ,
Neyse öyle odun biriyle devam etmediğim icin çok mutluyum , her boşanan kadın gibi ben de evlilik müessesem devam etmediği icin üzgünüm , sevgisiz yaşamıyorum tek sıkıntım bu yoksa cani cehenneme , anasıyla rezil olsun :))
 
Geldik 2 yıllık evliliğin sonuna. Tanıştığımızdan sayarsak 3 yıl. Çok kırdık döktük birbirimizi. Kaç kere terkedildi bu ev. Kaç gece gözyaşlarımla ıslandı yastığım.

Eşim zor bir insan. Ailesinde ne gördüyse aynısını bizden de bekliyor. Kadın sussun tamam desin. Erkeğini idare etsin. Kocasının sözünü dinlesin. Surat asmasın. Dinlemezse sesi yükselir. Hem saygı duymaz hem saygı bekler. En son günlerce küsülür. Adım atmaz da hiç gönül almak için. Kendi kendime barışırım. İşte bu küslük anlarında sürekli aklımda boşanma fikri dönüyor. Barışınca ise istemiyorum boşanmak.

Ne boşanacağım kadar kötü ne de yılları beraber geçirmeyi göze alabileceğim gençliğimi verebileceğim kadar iyi bir insan. Alkol, kumar, şiddet, küfür yok. Sorumluluk sahibi evini ihmal etmez. Öte yandan sevdiğinden emin olmadığım, bana düşkün olmayan, kendince ilgili ama bence ilgisiz (beklediğim şeyler gelip sarılma birkaç tatlı iyi hissettiren söz), her ciddi mesele konuşmamızda ya dalga geçen ya da hoşuna gitmediği için bağıran kısacası bana pek saygı duymayan birisi. Ne gidebiliyorum ne kalabiliyorum... tek bildiğim şey başından beri gerçekten mutsuz olduğum.
Benzer bir modeli bende var malesef...Sözünü dinlememi istemesi babasının pısırıklığından ders çıkarıp öyle olmak istememesi...Ne olur sanki hergün iki tatlı söz söylese sarılsa...Açıkçası birtek benimkinin böyle olmadığına şükreder oldum burası sayesinde istiyorlar ki anaları gibi hep biz şımartalım onları koşulsuz şartsız sevelim zor yani ben bu aralar geri çekeceğim biraz kendimi bakalım ne olacak ...
 
Kaç kere terkedildi bu ev.
Adamın saygısı kalırmı
Geldik 2 yıllık evliliğin sonuna. Tanıştığımızdan sayarsak 3 yıl. Çok kırdık döktük birbirimizi. Kaç kere terkedildi bu ev. Kaç gece gözyaşlarımla ıslandı yastığım.

Eşim zor bir insan. Ailesinde ne gördüyse aynısını bizden de bekliyor. Kadın sussun tamam desin. Erkeğini idare etsin. Kocasının sözünü dinlesin. Surat asmasın. Dinlemezse sesi yükselir. Hem saygı duymaz hem saygı bekler. En son günlerce küsülür. Adım atmaz da hiç gönül almak için. Kendi kendime barışırım. İşte bu küslük anlarında sürekli aklımda boşanma fikri dönüyor. Barışınca ise istemiyorum boşanmak.

Ne boşanacağım kadar kötü ne de yılları beraber geçirmeyi göze alabileceğim gençliğimi verebileceğim kadar iyi bir insan. Alkol, kumar, şiddet, küfür yok. Sorumluluk sahibi evini ihmal etmez. Öte yandan sevdiğinden emin olmadığım, bana düşkün olmayan, kendince ilgili ama bence ilgisiz (beklediğim şeyler gelip sarılma birkaç tatlı iyi hissettiren söz), her ciddi mesele konuşmamızda ya dalga geçen ya da hoşuna gitmediği için bağıran kısacası bana pek saygı duymayan birisi. Ne gidebiliyorum ne kalabiliyorum... tek bildiğim şey başından beri gerçekten mutsuz olduğum.
Eşinin olumsuz özelliklerini yazmışsın. Seninkiler ne olabilir acaba..Başta böyle değilse eğer, sonradan olduysa bu sizin de hatalarınız olduğunu gösterir. Defalarca evden giden birine saygısı kalmaz tabiki eşinde. Bunları sizi kırmak adına değilde, silkelenmeniz adına yazıyorum. Barışınca boşanma fikri olmuyorsa eşinizi seviyorsunuz demektir. Erkekler çocuk gibidir gerçektende , onlara sevgimizle, tatlı dilimizle, cilvemizle aslında çoğu şeyi yaptırabiliriz. Onu eleştirmeden, ailesine laf söylemeden. Sarılmayı, tatlı söz söylemeyi, sadece erkekten beklemeyelim. bizde ona yapalım. Erkeklerin yapısı kadınla aynı değildir. Kimi erkek romantiktir, kimisi değildir. Her erkek romantik olcak diye bir kaidede yoktur. Meselea romantik olmayan kadında çoktur. Onlarında kocası romantik olabilir. Örneğin, eşiniz işten geldiğinde güleryüzle hoşgeldin deyip, hal hatır sorup, bir tartışma yaşanırken bağırmadan konuşsak hangi adam kötü davranır. Bidefa her cümlemizin başına, canım, hayatım, bitanem gibi kelimler eklemeliyiz. Canım diye konuşmaya başlayan bir insana kim kızabilir. Ayrıca eşlerden biri sinirliyken mutlaka biri sessiz kalmalı, yada oda değiştirmeli. N ekonuşulacaksa sinirler yatışınca konuşmalı.
Yaşadığınız tüm bu sorunlar, klasik evlilik sorunları. Aslında çözümü çok basit.
 
Boşanmamda bu saydiklarin büyük etkendi. Kendince ilgilendiğini ,çabaladığını düşünen bir adam ama aslında hicbir şekilde mücadele etmeyen biriydi .bir sarılma , bir tatlı söz zor degil .
Onlar bizi ailelerinin onlari büyüttüğü gibi elde tutmaya çalışıyorlar .
Kadina sevgi vererek şımartmak istemiyorlar , akillarinca bizi böyle dizginleyecekler ,
Neyse öyle odun biriyle devam etmediğim icin çok mutluyum , her boşanan kadın gibi ben de evlilik müessesem devam etmediği icin üzgünüm , sevgisiz yaşamıyorum tek sıkıntım bu yoksa cani cehenneme , anasıyla rezil olsun :))
Beni öyle bir psikolojiye soktu ki hem kendisi hem annem içkisi kumarı yok borcları ödüyo evi ihmal etmiyo ailesi bize karışmıyo diye diğer evlendiğim ondan iyi mi olacakmış sanki. Halbuki bir daha çok zor evlenirim ben. Ben de böyle düşünmeye başladım yavaş yavaş. Durduk yere boşanacağım sanki.
Adamın saygısı kalırmı

Eşinin olumsuz özelliklerini yazmışsın. Seninkiler ne olabilir acaba..Başta böyle değilse eğer, sonradan olduysa bu sizin de hatalarınız olduğunu gösterir. Defalarca evden giden birine saygısı kalmaz tabiki eşinde. Bunları sizi kırmak adına değilde, silkelenmeniz adına yazıyorum. Barışınca boşanma fikri olmuyorsa eşinizi seviyorsunuz demektir. Erkekler çocuk gibidir gerçektende , onlara sevgimizle, tatlı dilimizle, cilvemizle aslında çoğu şeyi yaptırabiliriz. Onu eleştirmeden, ailesine laf söylemeden. Sarılmayı, tatlı söz söylemeyi, sadece erkekten beklemeyelim. bizde ona yapalım. Erkeklerin yapısı kadınla aynı değildir. Kimi erkek romantiktir, kimisi değildir. Her erkek romantik olcak diye bir kaidede yoktur. Meselea romantik olmayan kadında çoktur. Onlarında kocası romantik olabilir. Örneğin, eşiniz işten geldiğinde güleryüzle hoşgeldin deyip, hal hatır sorup, bir tartışma yaşanırken bağırmadan konuşsak hangi adam kötü davranır. Bidefa her cümlemizin başına, canım, hayatım, bitanem gibi kelimler eklemeliyiz. Canım diye konuşmaya başlayan bir insana kim kızabilir. Ayrıca eşlerden biri sinirliyken mutlaka biri sessiz kalmalı, yada oda değiştirmeli. N ekonuşulacaksa sinirler yatışınca konuşmalı.
Yaşadığınız tüm bu sorunlar, klasik evlilik sorunları. Aslında çözümü çok basit.
Evliliğe 2 3 gün kala da bu kadar olmasa da sinirini sezdim. Azarlar tavırda hareketleri vardı hep. Şok oluyordum. Ama sözler verdi olmayacak bir daha diye. Evlendik her söylediğini kılıfına uydurdu sen de karşı çıkıyorsun bana ondan yapıyorum diye. Bir şey sorarım mesela hayır der neden hayatım derim offff der kızarak anlatır. Ben bağırmam tartışırken inanın. Bağırdığım da olmuştur ama genelde bağırmam. Ben bir şeylere itiraz etmesem ya da şunu şöyle mi yapsak demesem bahsettiğiniz gibi iyi zaten. Ama lafının üstüne laf söyledim mi saygısızlaşıyor. Çözümü var mı bunun? Ben bulamadım malesef.
 
Eşinizizn bazı sözlerinden, onu bunalttığınızı hissetim. Hep karşı çıkıyorsun bana demesi mesela. Erkekeler pohpohlanmayı sever, onay görmeyi sever, güleryüz ve tatlı dil sever. Anlattığı bir konuda görüşünüz farlıda olsa, hemen söylemeyin. Belliki herşeye farklı görüş söylüyorsunuz, oda bıkmış bu durumdan. Tabiki biz kadınlar daha ayrıntıcıyız, aslında daha mantıklıyız ama farklı görüşlerini anında değilde, başka bir zaman bırak. Onun en yumuşak anında konuyu aç, suçlamadan sen böyle düşünüyorsun canım ama acaba şöylemi yapsak gibi seçenekli konuşsan.
 
Anne değilim olmayı da bu yüzden düşünmüyorum yıllarca. Haklısınız benim bile 2 yıl öncekiyle şimdi düşündüklerim arasında dağlar kadar fark var. Mutsuzluğumun sebebini bulamıyorum ve çok üzülüyorum.
Evlenmeden önceki hali tutumu nasıldı size karşı?
Höt höt olduğunu bile bile mi evlendiniz?
Böyle bir adam değil ve evlendikten sonra değişime girdiyse sorununuz da-mutsuz olma sebebiniz de bu malesef..

Insan evliliği o yaşta toz pembe görüyor,işin içine girdi mi ne ne umdum ne buldum oluyor malesef.
 
Çogu kişinin de dediği gibi, erkekler hoşnutsuzlugu, şikayeti, sürekli vurguyu, ince düşünceyi sevmiyor..
Düzz olun, umursamayın..eleştirmeyin ...
Beklenti nekadar az, mutluluk okadar çok gibi..
Biz haklıyız haklı olmasına da eldeki hamurun kıvamıı belli :)
 
Ne boşanacağım kadar kötü demişsin...

Alkol kumar vs yok demişsin...

Farkında değilsin ama sana uyguladığı
psikolojik şiddet var, küçümseme var, hiçe sayma var ...

Bunlar kötü olması için yetmez mi?
 
Back
X