Eşim ile severek evlendik ve 4 senedir evliyiz.
Evlilik yıldönümümüze de az kaldı, fakat ben içimdeki fırtınalara dur diyemiyorum.
Elle tutulur birşey var mı? Evet aslında var, sorunlar üst üste binerek dağ oldu.
Beni de benden aldı.
Başkalarının sorunlarına BDV'de farklı bakış açıları ile bakabilirken,
terzi kendi söküğünü dikemez hesabı, kendim için aynı bakış açısını kullanamıyorum.
Benim sorunum sanıyorum eşimle birlikte doğru düzgün konuşamamamız.
Benim konuşmamda sıkıntı yok, o net.
Fakat karşımdaki beni anlamıyor.
Geçmiş ile ilgili hala çözümlenmemiş bir konu açıldığında "sen hala unutamadın mı onu?"
tepkisi beni bazen daha da sinirlendiriyor, çünkü bu bir baskı oluşturuyor.
Bu evliliğimi mutsuzluk ile sonuçlandırıyor ve eşime karşı soğuyorum, yabancılaşıyorum.
Çoğu defa problemlerimizi görmezden geliyor, biz yine problemlerimizi çözemediğimiz ile kalıyoruz.
Ben evliliğin kalitesinin iletişim kalitesi ile eş değer olduğunu düşünüyorum.
Eşim ile aramda olan bu sorunların ileride çocuklarıma yansıyacağını biliyorum.
İletişimsizlik kısır bir döngü.
Ne kadar saatlerce tatlı veya öfkeli dil döksem de bir faydası olmuyor.
Çünkü karşılık bekliyorum, söz ile veya davranış ile, ama nafile.
Herhangi bir yankı bulamadığım için de kendimi değersiz hissetmeme sebep oluyor.
Bir güzel söz, bir tatlı dokunuş "karıcım, hayatım, sevgilim" bu sözler değil benim istediğim.
Her atışmanın ardından yanıma yaklaşıp "hayatım, bir tanem" diyerek sarılmaya çalışmalar veya öpmeye çalışmalar değil benim aradığım.
Kalbime dokunamıyor artık, yüreğimi okşayamıyor ve nedense ben giderek soğumaya devam ediyorum.
Sağlıklı değil bu gidişat bunun da farkındayım.
Anlatmaya çalışmamın da bir yararı olmuyor.
Ne yapacağımı bilmiyorum...
İçinden çıkamadığım bu durumu, her ne kadar uzun uzadıya yazmış olsam, kafanızı şişirsem de, paylaşmak istedim.
Belki biriniz bana yardımcı olur.
Şimdi eşimin doğum gününe 2 hafta var, evlilik yıl dönümümüze 3 hafta.
Eskiden olsa ne hediye alsam diye tutuşmuş hatta hediyeyi bulmuştum bile.
Artık içimden gelmiyor birşey yapmak, umursamıyorum.
İki özel günün de "nasıl geçerse geçsin" modundayım...
İşin garip tarafı bu umursamazlığım dahi beni mutsuz ediyor, umutsuzlaşıyorum giderek.
Evlilik yıldönümümüze de az kaldı, fakat ben içimdeki fırtınalara dur diyemiyorum.
Elle tutulur birşey var mı? Evet aslında var, sorunlar üst üste binerek dağ oldu.
Beni de benden aldı.
Başkalarının sorunlarına BDV'de farklı bakış açıları ile bakabilirken,
terzi kendi söküğünü dikemez hesabı, kendim için aynı bakış açısını kullanamıyorum.
Benim sorunum sanıyorum eşimle birlikte doğru düzgün konuşamamamız.
Benim konuşmamda sıkıntı yok, o net.
Fakat karşımdaki beni anlamıyor.
Geçmiş ile ilgili hala çözümlenmemiş bir konu açıldığında "sen hala unutamadın mı onu?"
tepkisi beni bazen daha da sinirlendiriyor, çünkü bu bir baskı oluşturuyor.
Bu evliliğimi mutsuzluk ile sonuçlandırıyor ve eşime karşı soğuyorum, yabancılaşıyorum.
Çoğu defa problemlerimizi görmezden geliyor, biz yine problemlerimizi çözemediğimiz ile kalıyoruz.
Ben evliliğin kalitesinin iletişim kalitesi ile eş değer olduğunu düşünüyorum.
Eşim ile aramda olan bu sorunların ileride çocuklarıma yansıyacağını biliyorum.
İletişimsizlik kısır bir döngü.
Ne kadar saatlerce tatlı veya öfkeli dil döksem de bir faydası olmuyor.
Çünkü karşılık bekliyorum, söz ile veya davranış ile, ama nafile.
Herhangi bir yankı bulamadığım için de kendimi değersiz hissetmeme sebep oluyor.
Bir güzel söz, bir tatlı dokunuş "karıcım, hayatım, sevgilim" bu sözler değil benim istediğim.
Her atışmanın ardından yanıma yaklaşıp "hayatım, bir tanem" diyerek sarılmaya çalışmalar veya öpmeye çalışmalar değil benim aradığım.
Kalbime dokunamıyor artık, yüreğimi okşayamıyor ve nedense ben giderek soğumaya devam ediyorum.
Sağlıklı değil bu gidişat bunun da farkındayım.
Anlatmaya çalışmamın da bir yararı olmuyor.
Ne yapacağımı bilmiyorum...
İçinden çıkamadığım bu durumu, her ne kadar uzun uzadıya yazmış olsam, kafanızı şişirsem de, paylaşmak istedim.
Belki biriniz bana yardımcı olur.
Şimdi eşimin doğum gününe 2 hafta var, evlilik yıl dönümümüze 3 hafta.
Eskiden olsa ne hediye alsam diye tutuşmuş hatta hediyeyi bulmuştum bile.
Artık içimden gelmiyor birşey yapmak, umursamıyorum.
İki özel günün de "nasıl geçerse geçsin" modundayım...

İşin garip tarafı bu umursamazlığım dahi beni mutsuz ediyor, umutsuzlaşıyorum giderek.