"İlahi adalet var, olmalı" diyorum, buna inanmaya ihtiyacımız var.
Nitekim dünya dediğimiz şey, kötüye eğlence, iyiye işkence.
Her şeyin umurunda olduğu düşünceli ve ince insanlar için, kırgınlıklarla dolu bir yer.
İnsan ya iyi kalarak, bazı yönlerden kendisini törpülemeyi, tecrübe edinmeyi, sabrı ve affı öğrenecek, ya da olaylar karşısında sinirden kudurup delirecek, adım adım taş kalpliliğe, kinci bir tipe doğru evrilecek. Çok basit bir örnek olarak vereyim bunu; bizim evin karşısında bir yer vardı kulüp gibi; meğer kumar oynanıyormuş gece yarıları, arka kapıları bile varmış ani bir baskında kaçmak için, öyle faal öyle tetikte bir yer.
Eh, mahalleli olarak bunu fark etmiştik, ancak polislere haber verdiğimizde pek sallamadılar, daha doğrusu polisler gelene kadar, her şeyi değiştirdiler. Sanırım köstebekleri vardı, haber almışlardı.
Sonra buraya gelen tiplerden birisi, bizim apartmanın otoparkına girmiş ve park halinde, kendi yerinde olan arabamıza önden çarpmış ve basıp gitmek üzereyken esnaf durdurmuş ve benimkini aramışlar. Sonra indik baktık, far filan inmiş tabi, durduk yere. Adam konuşuyor ama belli, bir şeyler kullanmış, esrar mı çekmiş artık hap mı atmış belli değil (Bir de o şekilde trafiğe çıkacaktı)
Yok polis çağırmayın, aramızda halledelim bilmem ne derken, "Peki" dedi benim adam, benim ısrarla polis çağıralım, bak bu tip heriflere güvenilmez dememe rağmen.
Adamın kimlik fotosu ve telefonu dahil her şeyini aldık. Sonrasında sırra kadem bastı tabi adam; polise gittik durumu bildirdik yaklaşık 1 hafta kadar sonra. Olan bizim arabaya olduğuyla kaldı, nitekim adam adresinde bulunamadı falan fıstık.
Bu yönüyle bakarsak, adalet yerini bulmadı; ama görünmeyen yan yönlerini düşünürsek, buldu.
Adamım beni dinlemedi, dinlemediği için arabası yamulup elinde patladı ve anladı ki hanımın sözünü de dinlemek lazım.
Bu olay vesilesiyle, kafası güzel biri trafiğe çıkamadı, yaklaşık 30 dk kadar konuşma şu bu derken, açıldı, ayıldı, birileri belki canını kurtardı.
Bu olay defalarca yaşanmış (Başkalarının da arabalarına çarpmışlar ve kimse ses çıkarmamış), ancak sesi daha çok çıkan, karakolda sağlam tanıdıkları olan bizim gibi insanlara denk gelince, karakolu "Gizli kumar oynanıyor" şikayetiyle ayağa kaldırdık ve orası gecenin 3ünde öyle bir baskın yedi ki, mühürlendi, el değiştirdi, adamların bir kısmı içeri alındı.
Bu olay ders oldu ve bir daha ne olursa olsun, ufak bir kazada bile polis çağırmamız gerektiğini, insanlara "Sonra hallederiz" denildiğinde güvenilecek bir ortamda yaşamadığımızı hatırlattı. Olayın üzerinden 2 hafta geçmişti ki babamın duran aracına bir kamyonet çarptı ve adam "Aramızda hallederiz" dediğinde ben çoktan polisi aramıştım. Ve o olay lehimize sonuçlanmıştı.
Her şey birbirine zincirleme bağlı bu dünyada, karşılıklı iki kişi arasında net sonuçları göremediğiniz zamanlarda, çevreli düşünün.