Ilişkide kadının uzun olması

Merhaba hanımlar, sizlerle paylaşım yapmak bana çok şey katacak bunu şimdiden hissediyorum. Aranızda olmaktan mutluyum:)
ben 21 yaşında üniversite öğrencisiyim. Iki yıl önce ingiltereden buraya gelen bir gençle aramda samimi bir ilişki başladı. Sıradışı bir şekilde karşılaştık ve aramızdaki bağı sık sık görüşerek güçlendirdik. Burada bile yaşamıyordu ama bana çok yakın geliyordu. Birbirimizin aynısıyız diyeblirim. Ve bir yıldır nişanlıyız; birlikte yaşıyoruz. Aynı görüşleri paylaşan, aynı şeylere merak salan, aynı işi yapan, aynı anda gülüp ağlayan... Ilk günden beri aynı frekansta olan iki genciz. Içsel olarak bu kadar uyumlu iki insanın fiziksel özelliklerine bakın bir de. Ben 1.72 boyundayım o ise 1.58 :d. Bana kalsa hiç problem etmeyeceğim ama insanlar bizim birlikte olduğumuza inanamıyor. Hatta apaçık gülüşenler oluyor. Fazlasıyla düzgün bir fiziğim var, onunsa birazcık göbeği :) dışarıdan o kadar zıtız ki... Ama boy farkı hepsinden büyük. Göbekmiş, endammış hepsini gölgede bırakıyor. Nişanımızda dans etmeye utandık tuhaf tuhaf bakan insanlar yüzünden daima böyle oluyor. Dışarıda utanç duyduğumuz için izole bir ilişki başladı aramızda. Dışarıda iki arkadaş gibi içeride herkesin eşli hayatı gibi bir hayat yaşamaya başladık. Ama rol yapmak bizi artık çok yoruyor. Ondan ayrılmak gibi bir seçeneği düşünmüyorum bile, o da düşünmüyor. çünkü mükemmel bir kimyasal uyumumuz var. Ama fiziksel sorunumuz ortada yorumlar, öneriler bekliyorum arkadaşlar. Ilgilenen herkese şimdiden teşekkür ederim.

bu kadar uyumlu bir kimyanızın olması beni etkiledi gerçekten. Fiziksel çekim olarak aranızda bir problem olmadığını anladım, sorununuz sadece insanların sizi nasıl gördükleri değil mi? Konuyu yanlış yere açmışsın ama taşırlar birazdan.

merhaba nanelinargile,
evet, insanların ne düşündüğü bizi etkilemeye başladı. bu beklediğimden fazla bir şeydi. ve ileride durumun onun için komplekse dönüşmesinden korkuyorum. kendi aramızda çok güçlü bir çekim varr fakat insanlar düşüncelerini yoruma döktükçe içine dönük bir ilişki yaşamaya başladık ve artık fiziksel şeyleri önemsemediğimizi savunmaktan, birşeyler ispatlamaya çabalamaktan çok yorulduk. öngörülemez bir yola girmek üzereyiz maalesef. fikirlerinize ihtiyacım var.

Senin hikayen beni çok etkiledi.

Benim de bir çok sevdiğim vardı ve biz ayrı ülkelerin, ayrı dinlerin insanı olduğumuz için ayrılmak zorunda kalmıştık. O kadar iyi anlaşırdık, o kadar severdik ki birbirimizi. Konularım arasında olması lazım, dönüp bakmak istemiyorum hiç. İçine doğduğun coğrafya ve din gibi temeller yüzünden biraraya gelememiz beni o kadar üzdü ki tetragram, çok uzun zaman kk'ya girmedim, burdaki evlilik hazırlıkları ve mutluluk hikayeleri bana çok dokunuyordu. anlattığın haliyle böyle güzel bir iletişimin, etkileşimin beden gibi bizim seçemediğimiz ve değiştiremeyeceğimiz bir olgu yüzünden yıpranıyor olmasına çok üzüldüm. Ben hiç kendimden kısa boylu ve minyon birine aşık olmadım, ben çekici bulamam o yapıdaki bir erkeği ve bu nedenle bu konuda sana hiç tavsiye veremiyorum. Ama senin seçmediğin, değiştiremediğin, içine doğmuş bulunduğun şartların ilişkine yön vermesinin acısını çok iyi biliyorum. Şu anda göz yaşlarımı tutamıyorum, benim olduğumdan daha serinkanlı arkadaşlar yol gösterebilirler sana umarım.

En iyi dileklerim seninle kardeşim.

sevgili nanelinargile,
birileri tarafından anlaşılabiliyor olmak dahi çok güzel :) fakat senin anlattıkların beni çok etkiledi, çok hüzünlü.. biz dini konularda bir problem yaşamadık mesela. o çok imanlı bir hristiyan değildi. ben de müslümanım ama dindar sayılmam. uç noktalarda olmadığımızdan bir problem yaşamadık. şimdi ikimiz de zen ile ilgileniyoruz. o, zamanla tasavvufa ilgi duymaya başladı ve aslında şu an ne tam anlamıyla hristiyan ne de tam anlamıyla müslüman. biz mistisizm gibi her inancın içinde olan bir yolu bulduk ve bu ortak yolda bir problem yaşamadık. kültürlerimize gelince çok enteresan şeyler oldu hayatımızda. mesela benim ingilizcem anadilim seviyesindedir. ve ingilizce kitapları hiç sıkıntı çekmeden okuyabilmişimdir hep. bir gün okuduğum okula erasmusla gelen bir arkadaşım bana ingilizce kitaplar verdi. roman, büyük bir derinliği yok. bazıları ansiklopedik kaynak niteliğinde. ve bu kitaplar basımın yapıldığı ülkede sadece 300-400 tane satmış yani onu okuyan kişi sayısını diğer kitapları okuyan kişi sayısına oranladığımızda bir elin beş parmağını geçmez demek yanlış olmaz. ve türkiyede bu kitabı okuyan iki üç kişi varsa biri bendim. Xavier yani erkek arkadaşım da aynı kitapları okumuş dünyanın bambaşka bir yerinde. mesela ben herkesin bildiği müzikleri sevmem pek. pop kültürüne ezelden beri karşıyım. ya kimsenin bilmediği bir fransız cazcının tüm hayatını iyi bilir ve onun iyi bir dinleyicisi olurum yahut hindistanda amerikan kültürüne en yakın müziği yapan adamı bulup onun sanatına hayran olurum. ve Xavier'in dinlediği sanatçılar, tablolarını ezbere bildiği ressamlar, şaşırdığında verdiği tepkiler, onu üzen şeyler, onu güldüren espriler, pozitif ya da negatif baktığı şeyler, hayat içinde aktif ya da pasif olması gerektiğini düşündüğü anlar... yani onun beden adındaki kabuğunun dışındaki her ama her şey benimkinin aynısı. aramızdaki muhabbet öyle derin ki. ben onun hangi kelimeyle neyi ifade etmek istediğini çok iyi bilirim. o da benim parmaklarımı çıtlatmamdan, saçlarımla oynamamdan tüm düşüncelerimin, nefesimi alıp verişimden tüm ruh halimin haritasını çıkarabilirr... ben böyle bir adamı kaybetmek istemem açıkçası. çünkü tanrının bana en güzel hediyesi o. ben de minyon tipli erkeklerden asla etkilenmem diye düşünüyordum. ama ben onun içselliğinden etkilendim. sonra onun içselliğine aşık oldum. sevgi derinleştikçe onun bedenini de sevdim. şu an hayattaki tek bağımlılığım. ve gerçekten karşılıksız seven tek insan. bir gün onun hayatını mahvedebilecek kadar büyük bir yalan söylediğimi hatırlıyorum. hangi ruh haliyle yaptım, neden yaptım bugün bile cevap veremem. ama yapmıştım. ve ölesiye pişman olmuştum. ve karşısına geçip ne yaptığımı ona söyledim. hızlı hızlı nefes alıp veriyordu ve bana sadece sarıldı. canımı yakana kadar sıkıca. sonra yavaşça yumuşayıp geçti gitti dedi. ve o günden sonra onun hatalarına ben de aynı sabırla karşılık verdim. iki üç defa aldattığı oldu ama hiç kızmadım. hiç öfkelenmedim. ben de ona sarılıp her defasında bağışladım. zaten çok fazla hatalar yapmıyoruz ilişkimizde. yaptığımızda da böyle eritip atıyoruz sevgimizden tüm kirleri. ve ona sabır duyarken hadi sabret deyip kendimi zorlamaya kalkışmıyorum. zaten ona sabretmek istiyorum. o sabır duygusu içimden geliyor. ve nanelinargile, sen şunu çok iyi anlarsın yaşadıklarından insanlar sizi dışarıda gördüğünde içselliğinizi görmez daima kabuğunuzu görür. siz iyi anlaşıyormuşsunuz birbirinizi çok sevmişsiniz. onlar bunu önemsemez. dinleriniz farklı ya insanlar acımasızca yorum yaparlar. sizi zorlarlar. aranızda 14-15 cm fark var ya yakıştıramazlar ve sizi zorlarlar. biriniz zencidir diğeriniz tipik bir balkanlı sizi zorlarlar. sonunda çok büyük bir yorgunluk başlar. hatta utanç başlar. işte şimdi o noktadayız. ilgin için teşekkür ederim nanelinargile..

erkekler için 5 cm ile 10 cm arası gizli tabanlı ayakkabılar üretiliyor artık onlardan kullanıp birde saçlarını 2-3 cm dikerse sorun kalmaz bence :) Allah mutluluğunuzu daim etsin canım

sorun iliskide kadinin uzun olmasi degil aslinda...sorun sizin icten ice , bu kadar mukemmel nitelikler yukleyebileceginiz bir iliskide bile sizi huzursuz eden birseylerin olusu.Yalan soyledim affeti dediniz,aldatti affettim dediniz...ne ala...ama bu kadar insana ozgu ama sonuclari agir davranislari bile affedebiliyorsaniz ve bu olgunluga gercekten eristiyseniz nasil oluyor da milletin laf soyledigi boy farki sizi telasa surukleyebiliyor anlamis degilim.Gercek anlamda birbirinin icini gormus ve oyle sevmis insanlarin birbirlerinin buyuk hatalarini kabullenip duygularinda azalma olmadan iliskilerine devam etmelerini anlayabiliyorum ama bunu yaparken "ama millet bize tuhaf bakiyor,cunku benim boyum uzun" demesini ve iliskilerini zedeleyecegini dusunerek tavsiyeler beklemesini anlayamiyorum.Kuzum asla sizi kirmak istemem,ama ya siz bizi kekliyorsunuz yada hala bulundugunuz duygu durumuyla ilgili supheleriniz var.Saglicakla.

yüreginin sesini dinle :) benimde sevgilimle aramda 25 cm yakın bi boy farkı var tabi uzun olan erkek ben bunu bile sorun yapıyorum topuklu ayakkabı giymeyi çok seviyorum sürekli giyiyoum kimsede dikkat çektigimizi söylemdi ama halime şükür etmeliymişim. sen yinede ilerisinide düşün iyi karar ver mutluluklar dilerim