çok güzel tesbitler ve muazzam bir yazı gerçekten...
evet evlilik hayatımızda bir dönüm noktası evet herkes yapacağı evlilik ömürlük olsun ister.buna hangimiz katılmayız değilmi?
ama öyle bir şartlanmışız ki toplumsal baskıdan kulaktan dolma klişelerden etkilenip kendi içimizde; kendimizi o erkeğe evlenince sunulacak bir süslü hediye paketi yerine koyarız,önceden kimsenin o pakete dokunmadığının da altını çizmesek olmaz zaten.daha kötüsü de biz altını çizmeden karşı tarafın bunu sorgulama çabalarıdır.biz sunulacak bir hediyeyizdir ama ne zamana kadar paketimiz açılana kadar ne yazık ki...
benim ne verdiğim ne kadar önemliyse karşımdaki erkeğin bundan ne anladığı da o kadar önemli.eğer samimi değilse ben istediğim kadar göster ama elletme taktiğini uygulayayım.sonuç ne olacak?
ya pes edip gidecek ya da ben kazanıp(!) bir süre sonra yaşayacağım hüsrana seyirci kalacağım.
ya da samimiyse zaten ben ne yaparsam yapayım gittiğimiz yol aynı olacak.
karşıda düşman yoksa ateş etmenin de gereği yoktur,ilginç ve entrikalı taktikler geliştirmenin de...
yani ben bir adamı seviyorsam ve seviliyorsam geri kalan her şey teferruttır.ne kendimi hediye paketi yapıp bir lütufmuşum havalarına girerim,ne de mecburen psikolojisine...
evlilik paylaşımdır sonuç değil başlangıçtır,önce bunu unutmamak lazım...