• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İlk İnsan Diyeti

Rline

Guru
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
3.330
693
373
Kocaeli
Arthur De Vany 1937 doğumlu Amerikalı bir ekonomisttir.
Resimlerine bakınca inanmayacaksınız.

Gençliğinde vücüt geliştirme ve amerikan futbolu çalışmaları yaparken sonradan
UCLA (University of California, Los Angeles)’ya giderek iktisat doktorasını tamamlıyor.
1979 yılında önce oğlunda daha sonra ise karısında Tip 1 şeker hastalığı tespit edilmesi üzerine bütün dikkatini beslenme ve diyabet üzerine çeviriyor.

Yaptığı araştırmalar sonucunda artık konunun uzmanları olan doktorlarla beslenme konusunu tartışabilir hale geliyor.
Eşinin ve çocuğunun yedikleri ve diyabet hastalığına olan etkilerini istatistiksel bir yöntemle kaydetmeye başlıyor.
Doktorların verdiği diyet listelerinin, şeker ataklarını daha da artırdığını keşfederek kendi diyetini kendisi oluşturmaya karar veriyor.
Böylece İlk İnsan Diyetini oluşturuyor.

Arthur De Vany halen diyet konusundaki çalışmalarına devam etmekte ve çeşit ülkelerde doğru beslenme ve egzersiz üzerine seminerler vermektedir.
 
Diyetinin en temel prensibi, avcı-toplayıcı atalarımızdan miras genlerin değişmediğini,
bu nedenle yediklerimizin ve yaptığımız egzersizlerin atalarımızın yaklaşık 40.000 yıl önce yaptığı ve yediği şeylere benzer olması gerektiğidir.

Bu nedenle işlenmiş gıdalardan uzak durarak düşük şekerli besinleri tüketmemiz gerektiğini savunur.
Yağa karşı karbonhidrat fikrini tamamiyle reddeder.

Diyete paralel olarak uygulanacak özel bir egzersiz programı önerir.
Taş devri insanın yaptığı gibi yüksek yoğunluklu, kısa süreli ve düzensiz sporu tavsiye eder.
Atıştırmayı önermez!

“Sahte diyetlerin çoğunda gün boyunca atıştırmak teşvik edilir.
Bunun diyet yapanlar korkup kaçmasın diye uydurulduğunu düşünüyorum, ama kesinlikle iyi bir fikir değil.
Ana öğünlerinizde sizi tatmin edecek kadar yemeniz gerekir.

Tatmin olmuyorsanız güne 3 mini öğün eklemek yerine ana öğündeki yiyecek miktarını değiştirin.
Her yemek yediğinizde (atıştırdığınızda) vücudun yağ yakma mekanizmasını kapatırsınız.
Çünkü metabolizmanız glikozu yağdan önce yakar.

Ayrıca öğünler arasında bir şeyler yemek insülin düzeyinizi de gereğinden çok yükseltir.”
Uyku konusuna özel vurgu yapar.

İlk insan diyeti kitabında, “Uyurken yağ yakarız. Ne kadar çok uyursak o kadar ince oluruz…” demiştir.
 
Kendinizi yiyecekten yoksun bırakmayın.
Diyet yaparken bile iyi beslenin ki daha iyi ilerleme kaydedin.
Haftada bir gün bir öğünü atlayın.
Yiyeceklerin en azından bir kısmını çiğ yemeye çalışın (günde bir kez salata ya da bir tam meyve)
Yemek çeşitliliğini arttırın. Bu vücudunuza giren toksinleri dengelemek açısından önemlidir.
Yavaş yiyin ve yediklerini iyice çiğneyin.
Vücut ağırlığını her kilosu için 1.5 gram protein yenilmesini tavsiye eder.

Yenebilecek Sebzeler:
Enginar, kuşkonmaz, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar, kereviz, kara lahana, kıvırcık salata, mantar, bamya, kırmızı biber, marul,
ıspanak, domates, dolmalık kabak.

Hayvan Proteini:
Organik, otla beslenmiş hayvanların ve serbest gezinen beyaz etlilerin eti tercih edilmelidir.
Büyük balıklar daha az tüketilmelidir.
Yenilebilecek bazı hayvanlar; koyun eti, ciğer, dana eti, av eti, tavuk, ördek, hindi, hamsi, levrek, morina, sardalya, kabuklu deniz hayvanları, lüfer, ahtapot.

Meyveler:
Meyve tüketilirken aşırıya kaçılmamalıdır. Porsiyon büyüklüğüne dikkat edilmelidir.
Yenebilecek bazı meyveler, elma, avokado, yaban mersini, kiraz, kavun, limoni mango, portakal, papaya, armut, ananas, erik, ahududu, çilek, karpuz,
üzüm (özellikle koyu kırmızı)

Kabuklu yemişler:
Yer fıstığını kesinlikle önermez. “..aslında bir kabuklu yemiş değil bakliyat olan yer fıstığını da yememelisiniz, zira toksin ve anti besinlerle yüklüdür…”
Yenebilecek bazı kabuklu yemişler, badem, ceviz, iri fındık.
 
Gün boyunca çok sayıda küçük öğün tüketmeyin.
Günde 2 ya da 3 öğünle vücudunuza daha fazla yağ yakma şansı verin.
Ayda bir kez olmak üzere yasak listesinden bir besini tüketebilirsiniz.

(Kendisi bunu cheesecake olarak seçmiştir.)

Kabonhidratlı her türlü besin maddesini yasaklar.
Kuru fasülye, nohut, nişastalı sebzeler, tahıllar ve süt ürünlerini önermez.
Tahıl ürünlerini önermez. “…genlerimiz tahılı işlemeye uygun değil.

Tahıllar alerjik tepkiye, yüksek insülin seviyelerine, obezite ve sindirim bozukluklarına yol açar. Sebze değil tahıl olan mısırın da bu kategoriye dahil olduğunu unutmayın.”

Elma ve kayısı çekirdeği, keneotu, soya fasulyesi ve ekmek kesinlikle yasaktır.
Süt ürünlerini az miktarda tüketin. Endüstriyel süt ürünlerini tercih etmeyin.
Nişastalı gıdalardan uzak durun (depo köklü yer elması, havuç, şalgam, turp; yeşil fasulye)
Zeytinyağı dışında tüm yağları reddeder. (tereyağı dahil)

Yasaklı yemekler:pizza, beyaz ekmek, pirinç,işlenmiş beyaz un, enerji yiyecekleri ve içecekleri, karışık şekerler, meşrubatlar ve spor içecekleri, yapay tatlandırıcı içeren yiyecekler ve içecekler, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve mısır gevreği.
 
İlk İnsan Diyeti isimli kitabında kendisinin de uyguladığı şöyle bir örnek beslenme programı açıklamıştır;
Kahvaltı:
Tavada pişirilmiş yarım biftek, üç haşlanmış yumurta beyazı ve yarım kavun.
Öğle Yemeği:
Marul, brokoli, karnabahar, mor lahanadan oluşan büyük bir salata, yarım avakado, 250 gram füme somon, balzamik sirke ve zeytinyağı.
Akşam Yemeği:
Yarım ızgara kaburga, sarmısak ve zeytinyağında sote edilmiş kuşkonmaz.
 
Tavsiye ettiği egzersiz planı yazarın kendisinin de uyguladığı plandır.
Düzenli ve uzun süreli egzersizi önermez.
“..yarım saatten fazla spor salonunda kalmam..”
Bunun yerine kısa ancak yüksek yoğunluklu egzersizi önerir.
Aç karnına spor yapılmasını ve spordan en erken 1 saat sonra yemek yenilmesini tavsiye eder.

Spor salonunda kısa bir kondisyon kısa süreyle bisikleti ısınmasından sonra
(bisiklette önce düşük dirençte hızla çevirme, sonra çok yüksek dirençte tüm güçle çevirme),
büyük kütleli arka bacak kası çalışması
(önce yanma hissi oluşuncaya kadar hafif bir ağırlıkla 15 tekrar, sonra ağırlığımın 3′te 1′i kadar bir ağırlıkla yaklaşık 8 tekrar, son olarak da tüm gücüme denk gelecek bir ağırlıkla yaklaşık 4 tekrar)
sonrasında ise ön bacak kası çalışması aynı şekilde yapılır.

(leg extension- oturarak yapılan bu egzersizde dizler bükülü olarak dirence karşı bacak düzleştirilir.)
Son olarak vücudun üst bölgesine geçilir.

Spor olarak beklenmedik ve çok çeşitli şekillerde hareket imkanı sağlayan sporları tavsiye eder. (özellikle basketbol, futbol)
Uzun koşuları kesinlikle önermez, kısa mesafeli 100-200 metre koşularını tavsiye eder.
 
D Vitamini: Günde 1000 birim (IU) güneş ışığının az alındığı durumlarda ise 5000 birim alınmasını tavsiye eder.

Melatonin: Derin uykuyu sağlamak ve beyindeki antioksidanları etkili kılmak için yatmadan önce 3 miligram alınması tavsiye eder.
Dallı Zincirli Aminoasitler: Kahvaltıyla birlikte 5 gram, eğer kas kütlesi artırılmak isteniyorsa 1 hafta boyunca her yemekte 15 gram, sonra bir hafta boyunca hiç alınmamalı ve sağlıklı bir vücut bileşimine ulaşıncaya kadar bu şekilde devam edilmeli.
Antioksidanlar: Kahvaltı ve akşam yemeğinde birer paket.

Yazar, (anioxidant Pharmaceuticals Corp.’un ürettiği Ultra Thione Sağlık Paketlerinden kullandığını belirtmiştir)
 
Arthur De Vany’nin hazırlamış olduğu diyetin en büyük büyük avantajı, hazırladığı diyetin oğlu ve karısı tarafından uygulanarak şeker hastalığını (Tip 1) yenmiş olmalarıdır.

Diyetinin temel prensipleri Karatay, Dukan, Ahmet Aydın’ın hazırlamış oldukları diyetlere yakındır.
Diyeti ilk insanların beslenme ve egzersiz tarzına göre şekillendirmiştir.

Kendisinin de sporla ilgileniyor olması nedeniyle diğer uzmanlara göre daha detaylı bir egzersiz programı sunmuş, sporun yapılması kadar nasıl yapılacağı konusunun önemini belirmiştir.

Sporla ilgili olarak, (diğer uzmanların aksine) uzun süreli, stabil ve hafif tempolu egzersizler yerine, ilk insanın yapmış olduğu gibi yüksek tempolu, kısa süreli ve düzenli olmayan egzersizler (yüksek süratli koşu, bisiklet, ağırlık çalışması) önermiştir.
Ancak,
Söyledikleri doğru olmasına rağmen özellikle baklagillerde (nohut, fasulye mercimek vb.) yaptığı kısıtlamaların toplumumuz tarafından uygulanabilirliği şüphelidir.
 
Valla adam haklı aslında. Sık yiye yiye, hareket etmeye etmeye bu hale geldik. Atalarımız gibi olsak böyle obez mi olurduk? Adamlar tüm gün av peşinde koşturuyordu sonra da avladıkları eti yiyiyorlardı (hakederek). Biz ise eti para vererek alıyoruz hatta fast food tüketerek pişirme zahmetinde bile bulunmuyoruz. Sonra vay efendim şişkoyum. Normaldir yani. Ben bu adamı çok tuttum, araştıracağım kendisini ve diyetini biraz. Teşekkürler paylaşımın için canım :16:
 
Back
X